İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ VRY ❞ kökünden türeyen kelimeler... 5 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox ira Mutevari Tevari Vera Very
xoxox
و ر ي VRY
ira
و ر ي VRY

Bağış yapma, iyilikte bulunma. / Çakmaktan ateş çıkarma. / Parlama.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Mutevari
و ر ي VRY

Gizli, saklı. Bir şeyin arkasına veya altına çekilerek saklanan.

Tevari
و ر ي VRY

Gizlenme, kaybolup göze görünmeme.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Vera
Very
و ر ي VRY

Arkadan gelen. / Öte. / Başka taraf. / Arka, geri. / Torun. / Çakmaktan ateş çıkması. // Ateş yakmak. / Müphem olarak, müphem bir şekilde, bir şeyin başka bir şeymiş gibi yapılması. / Gizlemek, örtmek, bir şeyin arkasına örtmek, gizlemek. / Yardımcı, takipçi. / Hz. Musaya inzal olan Kanun Kitabı. // Arzı örten mahlukat. Yaratılmış olanlar. Halk. Mahluk. // Takvânın ileri derecesi. Bilmediği ve şüphe ettiğini öğrenip iyiye ve doğruya göre hareket edip bütün günahlardan çekinme hâleti.

DuruMeal'de toplam 28 kayıtta geçiyor.
2. BAKARA / 91

Onlara,
"ALLAH'ın inzal ettiği şeye iman edin!"
denildiğinde,
"Biz, kendi üzerimize inzal edilene iman ederiz." dediler!... ve veralarında olana kafir oldular!
O, beraber oldukları şeye musaddık olarak hakktır!
De ki:
"Eğer siz mü'minler iseniz, neden önceden ALLAH'ın Nebilerini katl ediyordunuz?"

2. BAKARA / 101

ALLAH indinden onlara, beraber olduklarına musaddık bir Rasul geldiğinde... kitab verilenlerden bir ferik nebz etti.
Sanki alim değiller gibi... ALLAH'ın kitabını zuhurlarına vera ettiler!

3. ALİ İMRAN / 187

ALLAH, kitab verilenlerden misak ahz etmişti:
"Onu nasa kesinlikle beyan edeceksiniz ve onu ketm etmeyeceksiniz!"
Ardından onlar... onu zuhurlarının verasına nebz ettiler... ve onunla az bir semen iştira ettiler!
İştira ettikleri şey ne beistir!

4. NİSA / 24

... ve melekesi yemininizde olanlar dışında, kadınlardan muhsan olanlar.

Üzerinize ALLAH'ın kitabı budur.

Bunlardan vera olanlar... müsafeha gayrısında, muhsin olarak mallarınız ile ibtiga etmeniz size helal kılındı.
O kadınlardan buna (bu helal edilen ile) metalanın ve ardından onlara, farz olan ecirlerini verin. Farz olanın ardından... rızalaştığınız şey hakkında size cünah yoktur.

Muhakkak ki ALLAH alim, hakim olandır.

4. NİSA / 102

Onlarda olup ta... ardından onlara salat ikame ettirdiğinde, onlardan bir taife seninle beraber kaim olsun ve silahlarını ahz etsinler. Ardından secde ederken artık onlar veranızdan olsunlar.
Salat etmeyen diğer taife de gelsin ve ardından seninle beraber salat etsin. Onlar da tedbirlerini ve silahlarını ahz etsinler.

Kafirler, keşke silahlarınızdan ve metanızdan gafil olsanız da, üzerinize vahid bir meyl ile meyl yapsalar diye vedd eder.
Matardan eza çekerseniz veya mariz iseniz, silahlarınızı vaz etmenizde size cünah yoktur.
Hazerinizi ahz edin.
Muhakkak ki ALLAH, kafirler için muhin azab idad etmiştir.

5. MAİDE / 31

Ardından ALLAH, kardeşine yaptığı seyyieyi nasıl vera edeceğini göstermek için, arzda bahs eden gurab baas etti.
Dedi ki:
"Yazıklar olsun bana!
Şu gurab mislince olmaktan ve kardeşime yaptığım seyyieyi vera etmekten nasıl da acizim!"
Artık nadimlerden oluverdi.

6. ENAM / 94

Evvel merrede sizi halk ettiğimiz gibi ferd olarak elbette kat'iyyetle BİZ'e gelmiş olacaksınız!
Size havl ettiğimiz şeyleri, zuhurlarınızın verasına terk ettiniz!
Hakkınızda şerik olmalarına zeam ettiğiniz şefaatçilerinizi yanınızda görmüyoruz!? elbette kat'iyyetle sizin aranız kata olmuştur!... ve zeam etmiş olduğunuz şeyler sizden dalalet etmiştir!

7. A'RAF / 20-21

Ardından şeytan... o ikisinin sui olanlarından, kendilerinden vera edilmiş olanı, o ikisine ibda etmek için... onlara vesvese verdi.

"Rabbiniz, bu şecereden... ancak,
siz, iki melek olmayın...
veya siz, ebedi kalanlardan olmayın...
diye sizi nehy etti."
dedi ve o ikisine kasem etti:
"Muhakkak ben sizin için, elbette nasihat verenlerdenim."

7. ARAF / 26

Ey Ademoğulları!
Size, kat'iyyetle sui olanlarınızı vera edecek libas ve rişe inzal ettik!

Takva Libası!...

Hayr olan budur!
Bu, ALLAH'ın ayetlerindendir!... umulur ki tezekkür ederler.

11. HUD / 71

Karısı kaimdi... ve ardından dıhk etti.
Ardından BİZ onu, İshak ile ve İshak'ın verasından Yakub ile ibşar ettik.

11. HUD / 92

Dedi ki:
"Ey kavmim!
Benim rehtim, sizin üzerinize ALLAH'tan daha mı azizdir ki... zıhar ederek O'nu veranıza ittihaz ettiniz!
Muhakkak ki Rabbim, amel ettiğiniz şeyler ile size muhittir."

14. İBRAHİM / 16-17

Sadid sudan iska edilen cehennem, onun verasındandır… onu cera etmek ister… neredeyse sevg edemez!
Her mekandan, mevt ona gelir… ancak o meyyit değildir!
Onun verasından da galiz azab!...

14. İBRAHİM / 16-17

Sadid sudan iska edilen cehennem, onun verasındandır… onu cera etmek ister… neredeyse sevg edemez!
Her mekandan, mevt ona gelir… ancak o meyyit değildir!
Onun verasından da galiz azab!...

16. NAHL / 58-59

Onlardan biri, dişi ile ibşar edildiği zaman, vechi müsvedde olarak zıll olur… ve o, kezm eder. Kendisine ibşar edilenin suiliğinden, kavminden vera eder.
Hevn üzre imsak mı etsin... yoksa onu turaba dess mi etsin!?
Değil mi ki... hüküm verdikleri şey ne de suidir!?

18. KEHF / 79

"O sefine, bahrda amel eden miskinler içindi.
Ayıblı olsun irade ettim. Onların verasında bir melik… bütün sefineleri gasb ederek ahz edecekti."

19. MERYEM / 5-6

"Muhakkak ben, veramdan mevlalardan korkuya düştüm. Kadınım kısır oldu.
Bana,
bana varis olacak…
ve Yakub aline varis olacak…
razı olduklarından kılacağın…
SEN'in VARLIĞINDAN veliy vehb eyle... Rabbim!"

23. MU'MİNUN / 5-6-7

ve Zevceleri veya melekesi yeminlerinde olanlar dışında... fercleri için hafız olanlar…
Artık muhakkak onlar, levm edilmiş olanların gayrısında olurlar. Bunun verasını ibtiga eden kimse… artık işte onlar… onlar, düşmandır.

23. MU'MİNUN / 99-100

Hatta, mevt geldiği zaman, onlardan biri der ki:
"Rabbim!
Beni rücu ettir… ola ki terk ettiklerimi salih olarak amel ederim."
Hayır!
Muhakkak bu, onun kavil etmekte olduğu kelimedir. Baas olacakları yevme kadar, onların veralarından berzah vardır.

33. AHZAB / 53

Ey iman edenler!
Nebinin evine... size izin verilmesi dışında... nazır olanlar gayrısında... taam etmek için ansızın dahil olmayın!
Fakat davet edildiğinizde dahil olun... ve ardından taam ettiğinizde neşr olun.
Hadis için ünsiyet peydahlamayın.
Muhakkak bu nebiye eza oluyor... ancak o sizden istihya ediyor. ALLAH, hakk olandan istihya etmez!
Kadınlardan bir meta sail olduğunuzda... ardından hicabın verasından sail olun. Bu sizin kalbleriniz ve onların kalbleri için daha tahirdir.
Sizin ALLAH Rasulüne eza etmeniz ve kendisinden sonra onun zevcelerini nikahlamanız ebediyen olamaz! Muhakkak bu, ALLAH indinde azim olandır!

38. SAD / 31-32-33

Ona aşiyy ile, ciyad safinler arz edildiğinde… demişti ki:
"Muhakkak ben, Rabbimi zikirden hayr hubbuna ahbab oldum"
Hatta… hicab ile tevari edince…
"onu bana redd edin!"
Ardından sekilerini ve unklarını mesh etmeye tafk etti.

42. ŞURA / 51

Beşere ALLAH'ın kelime etmesi, ancak,
vahy ederek...
veya hicab verasından...
veya Rasul irsal ederek… ardından KENDİ izni ile dilediğini ona vahy etmesi ile olur.
Muhakkak ki O, aliyydir, hakimdir.

45. CASİYE / 10

Cehennem, onların veralarındandır.
Kesb ettikleri şeyler... ve ALAH'ın gayrısından ittihaz ettikleri veliyler... onlardan bir şey ganiy etmez.
Azim azab, onlaradır!

49. HUCURAT / 4-5

Muhakkak, hacerlerin (oda) verasından sana nida edenler... onların pek çoğu… şayet senin onların yanına ihrac olmana kadar sabır etselerdi, elbette/kesinlikle kendileri için hayr olduğunu akıl edemezler!
ALLAH gafurdur, rahimdir.

56. VAKIA / 71-72-73

Çaktığınız narı görüyor musunuz?
Onun şeceresini siz mi inşa ettiniz... yoksa BİZ mi inşa ediciyiz?
BİZ onu, tezkir ve mukvin olanlar için meta kıldık.

57. HADİD / 13

Münafık erkeklerin ve münafık kadınların... iman edenlere,
"Bize nazar edin!... nurunuzdan iktibas edelim..."
dedikleri yevmde... onlara denilir ki:
"Veranıza rücu edin... ve ardından nur iltimas edin!"
Ardından, onların aralarına, kapısı olan bir sur ile darb edilir.
İçinde... onun batını Rahmettir... kıbelinden onun zahiri azabtır.

59. HAŞR / 14

Onlar muhassan karyelerde veya cidarların verasından olmadıkça... cemian sizinle kıtal edemezler.
Onların kendi aralarında ki beisleri şedidtir.
Sen onları cemian hesab edersin… ancak onların kalbleri şettadır. Bu, onların akıl etmeyen kavim olmaları iledir.

70. MEARİC / 29-30-31-32-33-34-35

Ferclerine... zevceleri veya melekesi yeminlerinde olanlar dışında… hafız olanlar…
ki böylelikle muhakkak onlar, levm edilenlerin gayrısında olanlardır. Bunun verasını ibtiga eden kimse ise... artık işte onlar… onlar düşmandır!
Kendilerine emanet edilenlere ve ahdlerine riayet edenler...
Şahadetlerine kaim olanlar...
Salatları üzre hafız olanlar...
İşte onlar... ikram edilmiş cennetlerdedirler!

76. İNSAN / 27

Muhakkak, bunlar...
acele etmeye muhabbet duyuyorlar...
ve sakil yevmi veralarına vezr ediyorlar.

84. İNŞİKAK / 10-11-12-13-14-15

Kitabı, zahrının verasından verilen kimse…
artık yakında o,
süburu davet edecek...
ve saire saly olacak.
Muhakkak o, ehlinin arasında sürur içindeydi. Muhakkak o, havr etmeyeceğini zann etmekteydi.
Bilakis!
Muhakkak ki Rabbi kendisine basir olandır.

85. BURUC / 19-20

Bilakis!
Kafirler tekzib içindedir... ve ALLAH, onların verasından muhittir.

100. ADİYAT / 1-2-3-4-5

Yemin olsun!
Dabh şeklinde adv edenlere!
ve ardından, kadh ederek ira edenlere!
ve ardından, subhada gayretli olanlara!
ve ardından, nak ederek havaya karıştıranlara!
ve ardından, cemaat içinde vasat duranlara!

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.