İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ Z!KR ❞ kökünden türeyen kelimeler... 21 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox istizkâr Mezkûr mezkur Mustezkir Mutezekkir muzakere Muzakerat muzekker muzekkere Muzekkire Muzekkir Muztekir Muddekir tezekkur Tezekkurât tezkere Tezkire Tezakir Tezkir Zâkir zakir Zâkirûn Zâkire zeker Zukrân Zukur Zikâre Zekir zikr zikir ezkar zikra Zukr Zukre
xoxox
ذ ك ر Z!KR
istizkâr
ذ ك ر Z!KR

Hatıra getirme, hatırlama. Tahattur etme. Ezberleme, ezber etme.

Mezkûr
mezkur
ذ ك ر Z!KR

Zikri geçen. Zikredilmiş. Evvelce bahsi geçmiş olan.

DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor.
Mustezkir
ذ ك ر Z!KR

Hatırlayan, istizkar eden.

Mutezekkir
ذ ك ر Z!KR

Hatırlayan, tezekkür eden. Bir işe dair söz söyliyen.

muzakere
ذ ك ر Z!KR

Bir iş hakkında konuşmak, bir iş için önceden danışıp görüşmek. Talebenin derse çalışması.

Çğl.Muzakerat
muzekker
ذ ك ر Z!KR

Erkek, er. Gr: Müennesin zıddı. Kelimeyi erkek gösteren. (İsim, zamir, sıfat, fiil).

muzekkere
Muzekkire
ذ ك ر Z!KR

Bir iş için üst makama yazılan resmi kağıt.

Muzekkir
ذ ك ر Z!KR

Andıran, hatıra getiren, yâd ettiren, zikrettiren, hatırda tutturan. Zikreden, ibâdet eden.

Muztekir
Muddekir
ذ ك ر Z!KR

Öğüt alan. Düşünen. Bunun aslı "Müztekir"dir. "", "Dal"a çevrilmiş, so a da idgam edilmiş ve böylece "Müddekir" olmuştur.

DuruMeal'de toplam 7 kayıtta geçiyor.
tezekkur
ذ ك ر Z!KR

Unuttuktan sonra hatıra getirmek. Zikretmek. Bir şeyi ders gibi tekrar ile ezbere almak. Birkaç kişi toplanıp iş üzerine görüşmek.

DuruMeal'de toplam 49 kayıtta geçiyor.
Çğl.Tezekkurât
tezkere
Tezkire
ذ ك ر Z!KR

Pusula. Herhangi bir iş için izin verildiğini bildirmek üzere alınan resmi vesika. Bazı meslek sahipleri için yazılan, o şahsın şahsi ve mesleki durumu hakkında bilgi. Biyografi.

Çğl.Tezakir
Tezkir
ذ ك ر Z!KR

Hatırlatma. Vazifeyi veya Cenab-ı Hakk'ın emirlerini hatırlatma. Vaaz ve nasihat etme. Tenbih ve ikaz etme. Gr: Bir kelimeyi müzekker kılmak.

DuruMeal'de toplam 9 kayıtta geçiyor.
Zâkir
zakir
ذ ك ر Z!KR

Zikreden, zikredici. Hafızası kuvvetli. Tekrar eden.

DuruMeal'de toplam 4 kayıtta geçiyor.
Çğl.Zâkirûn
Zâkire
ذ ك ر Z!KR

Andıran, hatırlatan, hatıra getiren şey.

zeker
ذ ك ر Z!KR

Erkek. Erkeklik organı.

DuruMeal'de toplam 18 kayıtta geçiyor.
Çğl.ZukrânÇğl.ZukurÇğl.Zikâre
Zekir
ذ ك ر Z!KR

Unutmayan. Hâfızası kuvvetli.

zikr
zikir
ذ ك ر Z!KR

Anmak, hatırlamak. Yad etmek. Anılmak. Anımsamak, akılda tutmak, aklına getirmek. Hatırlatmak, dile getirmek, adını söylemek. Bir şeyi zihinde hazır etme. Akıldan çıkarmamak, unutmamak.

DuruMeal'de toplam 180 kayıtta geçiyor.
Çğl.ezkar
zikra
ذ ك ر Z!KR

Anma, hatırlama. Nasihat, öğüt. İbret. Örnek.

Zukr
ذ ك ر Z!KR

Kalbdeki fikir, düşünce.

Zukre
ذ ك ر Z!KR

Peklik. / Keskinlik.

2. BAKARA / 40

Ey israiloğulları!
Zikir edin!... sizi nimetlendirdiğim nimetimi!
Ahdime vefa edin!... BEN'de sizin ahdinize vefa edeyim!
Yalnızca BANA… artık rehb edin!

2. BAKARA / 47

Ey israiloğulları!
Zikir edin!...
sizi nimetlendirdiğim nimetlerimi...
ve sizi alemlere fazl edenin BEN olduğumu!

2. BAKARA / 63-64

Sizin misakınızı ahz etmiş... ve Tur'u, sizin fevkinize ref etmiştik.
"Size verdiklerimizi kuvvet ile ahz edin... ve onun içinde olanları zikir edin!... umulur ki ittika edersiniz."

Sonra... bundan sonra, tevella ettiniz.
Ardından şayet, ALLAH'ın size fazlı ve rahmeti olmasaydı, elbette hasar alanlardan olurdunuz.

2. BAKARA / 114

ALLAH'ın mescidlerinde... orada O'nun isminin zikir edilmesine mani olan kimseden...
ve onları harab etmeye say eden kimseden...
daha zalim kimdir!
İşte onlar...
Onlar için oraya dahil olmak, ancak, korkuyladır!...
Onlar için dünyada hizy vardır...
Onlar için ahirette azim azab vardır.

2. BAKARA / 122-123

Ey israiloğulları!
Sizi nimetlendirdiğim nimetimi...
ve sizi alemlere fazl edenin BEN olduğumu...
zikir edin!
Nefsten nefse bir şey ceza edilmeyeceği...
ve ondan adalet kabl olmayacağı...
ve şefaatin menfaat sağlamayacağı...
ve onlara nasr olunmayacağı
yevmden ittika edin!

2. BAKARA / 151-152

Aynen BİZ'im size kendinizde irsal ettiğimiz gibi... kendinizdeki Rasul...
ayetlerimizi sizin üzerinize tilavet etmektedir...
sizi tezkiye etmektedir...
kitaba ve hikmete sizi alim etmektedir...
alim olmadığınız şeylere sizi alim etmektedir.

Artık BEN'i zikir edin...! BEN sizi zikir etmekteyim!
BANA şükür edin!... BANA kafir olmayın!

2. BAKARA / 198-199

Rabbinizden fazl ibtiga etmeniz size cünah değildir.

Arafattan ifaza olduğunuzda... artık, Meş'ar-ül Haram indinde ALLAH'ı zikir edin!... Size hidayet ettiği gibi O'nu zikir edin!... muhakkak siz, onun öncesinde... kesinlikle dall olanlardınız!

Sonra, nasın ifaza olduğu yerden ifaza olun!... ve ALLAH'a istiğfar edin!
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

2. BAKARA / 200-201-202

Menseklerinizi kaza ettiğinizde… artık, ata-babalarınızı zikir ettiğiniz gibi... veya daha şedid zikir ile ALLAH'ı zikr edin!

Nastan kimseler,
"Rabbimiz!
Bize dünyada ver."
derler. Onlara ahirette, halak yoktur.

Onlardan,
"Rabbimiz!
Bize dünyada haseneler ve ahirette haseneler ver. Bizi narın azabından vaky et."
diyenler… işte onlar, kesb ettiklerinden nasibleri olanlardır.

ALLAH, hesabı seri olandır.

2. BAKARA / 203

Madud yevmlerde ALLAH'ı zikir edin!
İttika eden kimseler için...
iki yevm içinde acele eden kimse... artık ona, ism yoktur.
tehir eden kimse... artık ona da ism yoktur.

ALLAH'dan ittika edin... ve ona haşr olacağınıza alim olun!

2. BAKARA / 221

Şayet size acayib gelse bile... müşrik kadını, iman edinceye kadar nikahlamayın! Kesinlikle mü'min kadın emet, müşrik kadından hayrdır.

Şayet size acayib gelse bile... iman edinceye kadar, müşrik erkekler ile nikahlamayın. Kesinlikle mü'min erkek abd (köle), müşrik erkekten hayrdır.

İşte bunlar, nara davet ederler.

ALLAH, KENDİ izni ile cennete ve mağfirete davet eder ve ayetlerini nas için beyan eder... umulur ki tezekkür ederler.

2. BAKARA / 231

Kadınları talak ettiğinizde... ve ardından ecelleri baliğ olunca... artık onları maruf ile imsak edin... veya maruf ile serh edin.

Düşmanlık etmek için darr ederek onları imsak etmeyin!... buna fail olan kimse... artık kendi nefsine kat'iyyetle zalim olmuştur!

ALLAH'ın ayetlerini hüzüv ittihaz etmeyin!
ALLAH'ın üzerinizdeki nimetini...
ve size vaaz etmek için kitabtan ve hikmetten size inzal ettiği şeyi...
zikir edin!

ALLAH'a ittika edin!
Muhakkak ki ALLAH'ın herşeye alim olduğuna... alim olun!

2. BAKARA / 235

Kadınlara hıtbe arz etmenizde...
veya nefsinizde kenn etmenizde...
size cünah yoktur.

ALLAH alimdir ki; muhakkak siz onları zikir edeceksiniz. Fakat;
onlara, maruf kavl söylemeniz dışında, sırr vaad etmeyin.
Kitabın eceli iblağ oluncaya kadar, nikah akdine azim etmeyin.

Alim olun ki;
muhakkak ALLAH, nefsinizde olana alimdir. Artık O'ndan hazer edin.

Alim olun ki;
muhakkak ALLAH, gafurdur, halimdir.

2. BAKARA / 238-239

Salatlara ve salat-ı vustaya hafız olun!
Kanit olarak ALLAH için kıyam edin!

Eğer, yayan ve rakib olarak korku içindeyseniz... emin olmanızın ardından… alim olmadığınız halde sizi alim etttiği gibi (şekilde) ALLAH'ı zikir edin!

2. BAKARA / 269

O, dilediğine hikmet verir.
Hikmet verilen kimse… artık ona, kat'iyyetle çokça hayr verilmiştir!
Ancak, lübb sahibleri tezekkür edebilir!

2. BAKARA / 282

Ey iman edenler!
Birbirinize müsemma ecele kadar, belirlenmiş bir borç ile borçlandığınız zaman onu ketb edin.
Aranızda bir katib onu adaletle ketb etsin.
Katib, ALLAH'ın kendisine alim ettiği gibi yazmaktan kaçınmasın... aynı şekilde ketb etsin.
Üzerinde hakk bulunan kimse (borçlu)... Rabbi olan ALLAH'a ittika etsin ve ondan bir şey bahs etmeden imlal ettirsin.
Eğer üzerinde hakk bulunan kimse (borçlu), sefih veya zayıf ise veya kendisi onu imlal ettirmeye istitaat edemez ise, artık veliysi onu adaletle imlal ettirsin.

Erkeklerinizden iki şahidin şahid olmasını sağlayın.
Eğer iki erkek kimse olmuyorsa, o zaman, bir erkek kimse ve şahadetlerinden razı olacağınız iki kadını... ikisinden biri dalalete düşerse, o zaman, ikisinden birisi diğerine zikir ettirsin diye.
Şahidler davet edildikleri zaman kaçınmasınlar.
Sagir veya kebir, vadesine kadar onu yazmaktan sem etmeyin.

Bu, ALLAH'ın indinde en kıst olandır ve şahadet için akvamdır ve rayb etmemeniz için ednadır.
Ancak aranızda devr etmeye hazır olan ticaret ise, o zaman, bunu ketb etmemeniz size cünah değildir.
Bey' ettiğinizde de şahid edinin.

Katib ve şahidler darr edilmesin.
Eğer böyle yaparsanız, artık muhakkak o, sizin için füsuk olur.
ALLAH'a ittika edin. ALLAH sizi alim ediyor.
ALLAH herşeye alimdir.

3. ALİ İMRAN / 7

O, sana kitab inzal edendir.
Ondan bazı ayetler muhkemdirler... onlar ana kitabtır.
Diğerleri de müteşabihtir.

Kalblerinde zeyg olanlar, fitne ibtiga etmek ve tevilini ibtiga etmek üzere, onun müteşabih olanlarına, kendilerini tabi ederler!

Onun te'viline, ancak, ALLAH alimdir.
İlimde rasih olanlar derler ki:
"Biz ona iman ettik. Hepsi Rabbimizin indindendir."
Ancak, lübb sahibleri tezekkür eder.

3. ALİ İMRAN / 36

Ardından, onu vaz ettiğinde dedi ki:
"Rabbim!
Muhakkak ben, bir dişi vaz ettim."
ALLAH, vaz ettiği şeye alimdi. Erkek, dişi gibi değildir.
"Muhakkak ben, ona Meryem ismini verdim. Muhakkak ben, onu ve zürriyetini, recm edilmiş şeytandan, SANA uvz ediyorum."

3. ALİ İMRAN / 41

Dedi ki:
"Rabbim!
Bana bir ayet kıl?"
Dedi ki:
"Senin ayetin, üç yevm nasa, remz dışında kelime etmemendir. Rabbini çok zikir et. Aşiyy ve ibkar ile O'nu sebbih et."

3. ALİ İMRAN / 58

Böyledir!...
BİZ sana, ayetlerden ve hakim zikirden tilavet ediyoruz.

3. ALİ İMRAN / 103

ALLAH'ın habline cemian mu'tasım olun!
Tefrik olmayın!
ALLAH'ın üzerinize nimetini zikir edin!

Siz düşman olmuştunuz da ardından kalblerinizin arasına ülfet etmişti... ve ardından onun nimeti ile kardeş oluvermiştiniz. Nardan bir hufrenin (çukur) (şefe) kenarında idiniz ve ardından sizi ondan inkaz etmişti.

Böyledir!...
ALLAH, ayetlerini size beyan eder... umulur ki ihtida olursunuz.

3. ALİ İMRAN / 135

Fahiş olarak fail olduklarında veya nefslerine zulüm ettiklerinde ALLAH'ı zikir edenler... ardından zenbleri için istiğfar ederler.
ALLAH'tan başka kim zenblere gafur olabilir!
Onlar fail oldukları şeylere, alim oldukları halde ısrar etmezler!

3. ALİ İMRAN / 191

Kıyamda ve kuudda ve cenbleri üzere ALLAH'ı zikir edenler…
ve semaların ve arzın halk edilişi hakkında tefekkür edenler:
"Rabbimiz!
Sen bunu batıla halk etmedin.
Sen subhansın! Artık bizi, nar azabından vaky et!"

3. ALİ İMRAN / 195

Ardından Rabbleri, onlara isticab etti.
Muhakkak ki BEN, sizden, erkek veya dişi, amil olanın amelini zayi etmem. Bazınız bazınızdansınız (birbirinizdensiniz).
Artık,
hicret edenler...
ve diyarlarından ihrac edilenler...
ve BEN'im sebilimde eza edilenler...
ve katl edenler...
ve katl olanlar...
ALLAH indinden sevab olarak,
kesinlikle onların seyyielerine kafir olacağım
ve kesinlikle onları altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil edeceğim.
Sevabların hüsn olanı, ALLAH'ın indindedir.

4. NİSA / 11

ALLAH, size evladlarınız hakkında, erkek için iki dişinin hazzı mislini vasiyet eder.
Eğer kadınlar ikinin fevkinde ise terekenin üçte ikisi onlar içindir.
Eğer kadın vahid ise yarısı onundur.

Ölenin evladı varsa, ana-babasından her birine, terekeden altıda bir hisse vardır.
Eğer evladı yok da ana-babası ona varis oluyorsa, anasına üçte bir düşer.
Eğer kardeşleri varsa, annesinin hissesi altıda birdir.

(Bunlar) vasiyet etiklerinin veya deyn ardındandır.

Babalarınız ve oğullarınız!...
Hangisinin menfaat yönünden size daha karib olduğuna idra edemezsiniz.

Bunlar, ALLAH'tan farzdır.
Muhakkak ki ALLAH, alim, hakim olandır.

4. NİSA / 103

Siz salat kaza ederken, artık, kıyamda ve kuudda ve cenbleriniz üzre ALLAH'ı zikir edin... ve ardından, itminan olduğunuzda, artık salatı ikame edin.
Muhakkak salat, kitabta, mevkut olarak mü'minler üzredir.

4. NİSA / 124

Erkek veya dişi, salihlerden amel edenler… onlar mü'mindirler. Artık işte onlar, cennete dahil olurlar ve nakir kadar zulme uğramazlar.

4. NİSA / 142

Muhakkak münafıklar, ALLAH'a hadia ederler. O'da onlara hadia eder.
Onlar, salata kaim olduklarında… nasa göstriş yaparak, kesil olurlar. ALLAH'ı pek azdan başka zikir etmezler.

4. NİSA / 176

Senden fetva istiyorlar.
De ki:
"ALLAH, size "kelale" (babasız ve çocuksuz kimse) hakkında fetva veriyor:
Eğer helak olan erkek kişinin evladı yoksa, bir kız kardeşi varsa, artık kesinlikle tereke olanın yarısı onundur.
O da, eğer kadının evladı yoksa, o kadının varisidir. (Eğer kız kardeşi ölür ve çocuğu da bulunmazsa, erkek kardeş ona varis olur.)
Eğer kız kardeşler iki iseler, (erkek kardeşin) bıraktığı terekenin üçte ikisi onlarındır.
Eğer kardeşler erkek ve kadın iseler, o zaman (bir) erkeğe, iki dişinin hazzı mislidir."
ALLAH, dalalete düşüverirsiniz diye, sizin için beyan ediyor. ALLAH, herşeye alimdir.

5. MAİDE / 4

Sana, kendilerine nelerin helal kılındığını sual ediyorlar.
De ki:
"Size, tayyib olanlar helal kılındı. ALLAH'ın size ilim ettiklerinden ilim ettirdiğiniz mükellib carihlerden... onların sizin için imsak ettiklerinden yiyin.
Onların üzerine ALLAH'ın ismini zikir edin. ALLAH'a ittika edin.
Muhakkak ki ALLAH, hesabı seri olandır.

5. MAİDE / 7

ALLAH'ın üzerinize nimetini… ve O'na "işittik ve itaat ettik" diyerek vesika ettiğiniz misakı zikir edin!
ALLAH'a ittika edin!
Muhakkak ki ALLAH, sadrların zatına alimdir.

5. MAİDE / 11

Ey iman edenler!
ALLAH'ın size nimetini zikir edin.
Bir kavim, ellerini size bast etmeye hemm ettiğinde… ardından O, onların ellerini sizden keff etmişti.
ALLAH'a ittika edin. ALLAH'a... artık mü'minler sadece tevekkül etsinler.

5. MAİDE / 13

Ardından, misaklarını nakz etmeleri sebebiyle, onları lanetledik... ve kalblerini kasvetli kıldık.
Kelimeleri mevzilerinden tahrif ediyorlar... ve kendilerine zikir ettirilen şeyden hazz duymayı unuttular.
La zeyl (sürekli olarak) onlardan pek azı dışında, hıyanet üzre olduklarına, muttali olursun.
Artık onları afv et ve safh et.
Muhakkak ki ALLAH, muhsinlere muhabbet duyar.

5. MAİDE / 14

"Biz nasraniyiz" diyen kimselerden misak ahz etmiştik. Onlar kendilerine zikir ettirilen şeyden hazz duymayı unuttular.
Ardından, aralarında, kıyamet yevmine kadar, düşmanlığı ve buğzu igrav ettik.

ALLAH, sanat ettikleri şeyleri onlara haber verecek!

5. MAİDE / 20

Musa, kavmine demişti ki:
"Ey kavmim!
ALLAH'ın size nimetini zikir edin!
Size kendinizde Nebiler kıldığında ve sizi melikler kıldığında, alemlerden tek bir kimseye vermediği şeyleri size vermişti."

5. MAİDE / 91

Muhakkak şeytan, hamr ve meyser ile aranıza düşmanlık ve buğz vaki etmek ve ALLAH'ı zikir etmekten ve salattan sizi sadd etmek irade eder. Artık kendinize nehy ettiniz değil mi!?

5. MAİDE / 110

ALLAH, demişti ki:
"Ey Meryem oğlu İsa!
Sana ve annene nimetimi zikir et!
Seni, Ruh-ul Kuds ile eyd etmiştim.
Mehd içinde ve kehl zamanında, nasa kelime ediyordun.
Seni kitaba ve hikmete ve tevrata ve incile alim etmiştim.
BEN'im iznimle, kuş heyeti gibi tinden şey halk ediyordun ve ardından ona nefh ettiğinde... artık, BEN'im iznimle o, kuş oluveriyordu.
Ekmeh olanı ve ebrah olanı, BEN'im iznimle beri ediyordun.
Mevt olanları, BEN'im iznimle ihrac ediyordun.
Kendilerine beyyineler ile geldiğinde, israiloğullarını senden keff etmiştim... ve ardından onlardan kafirler,
"Bu, mübin sihirden başka değildir!" demişlerdi.

6. ENAM / 44

Ardından, onlara zikir edilen şeyleri unuttuklarında, üzerlerine herşeyin bablarını feth ediverdik. Hatta, verilen şeyle ifrah olduklarında, ansızın onları ahz ettik… ve ardınan onlar, müblis oldular.

6. ENAM / 68

Ayetlerimiz hakkında havz olanları gördüğünde, gayrı hadise havz oluncaya kadar, onlardan iraz et.
Eğer şeytan sana unutturursa… artık zikir ettikten sonra, zalimler kavmiyle beraber kuud etme.

6. ENAM / 69

İttika edenler üzerine, onların hesablarından birşey yoktur... fakat zikir vardır… umulur ki ittika ederler.

6. ENAM / 70

Vezr et!...
Dinlerini, laib ve lehv olarak ittihaz edenleri!...
ve dünya hayatını kendilerine garr edenleri!

Zikir ettir ona!...
Nefsin kesb ettiği şeyler ile ibsal olduğunu!...
Onun, ALLAH'ın gayrısında veliysi ve şefaatçisi olmadığını!...
Bütün adil olanlar adil olsa bile... ondan ahz edilemediğini!

İşte onlar... kesb ettikleri şey ile ibsal olanlardır! Onlara, kafir olmuş oldukları şeyler ile hamimden şarab ve elim azab vardır.

6. ENAM / 80

Kavmi onunla hacc etti. Dedi ki:
"Bana kat'iyyetle hidayet etmişken!... ALLAH hakkında benimle hacc mı ediyorsunuz?
Rabbimin dilediği şeylerden başka... sizin şirk koştuğunuz şeylerden korkmuyorum!
Rabbim ilmiyle herşeye vasidir…. tezekkür etmeyecek misiniz!"

6. ENAM / 90

İşte onlar, ALLAH'ın hidayet ettikleridir.
Artık onların hudasına iktida et!
De ki:
"Sizden buna karşı ecir sual etmiyorum. O, sadece, alemlere zikirdir."

6. ENAM / 118

Artık eğer siz, O'un ayetlerine iman ediyorsanız, üzerine ALLAH'ın ismi zikir edilenlerden yeyin.

6. ENAM / 119

Ne oluyor size!?
Muztar olmanız dışında... size haram kıldığı şeyler size kat'iyyetle tafsil edilmişken!... üzerine ALLAH'ın ismi zikir edilenlerden yemiyorsunuz!?
Muhakkak onların çoğu, ilmin gayrısında hevalarına uymakla dalalete düşüyorlar.
Muhakkak ki Rabbin... O, mutedlere alimdir.

6. ENAM / 121

Üzerine ALLAH'ın ismi zikir edilmeyen şeylerden yemeyin! Muhakkak bu, kesinlikle fısktır.

Muhakkak şeytanlar, kendi veliylerine, sizinle cedel etmelerini vahy ederler.
Eğer onlara itaat ederseniz, muhakkak siz de kesinlikle müşriklerden olursunuz.

6. ENAM / 126

Bu, Rabbinin sırat-ı mustakimidir.
Tezekkür eden kavim için ayetlerimizi kat'iyyetle tafsil ettik!

6. ENAM / 138

Dediler ki:
"Bunlar hicr edilmiş enam ve harstır. Onları bizim dilediklerimizden başkası zeamları ile taam edemez... ve bunlar zuhurları haram edilmiş enamdır."
O'na iftira ederek, üzerlerine ALLAH'ın ismini zikir etmedikleri enam vardır.
İftira etmiş oldukları şey ile cezalanacaklar!

6. ENAM / 139

"Şu enamın batınlarında olanlar, erkekler için halistir ve zevcelerimize haram edilmiştir." dediler.
Eğer mevt şekilde olursa... ardından onda şeriktirler. Vasf etmelerinin cezaları verilecektir!
Muhakkak ki O, hakimdir, alimdir.

6. ENAM / 143

Sekiz zevc. Koyundan iki ve keçiden iki.
De ki:
"İki erkeği mi haram etti yoksa iki dişiyi mi? Yoksa iki dişinin rahimlerinde iştimal ettiğini mi?
Eğer sadıksanız, ilim ile bana haber verin."

6. ENAM / 144

Deveden iki ve sığırdan iki.
De ki:
"İki erkeği mi haram etti yoksa iki dişiyi mi?
Yoksa iki dişinin rahimlerinde iştimal ettiğini mi?
Yoksa, size vasiyet ettirdiğinde bununla ALLAH'a şahid mi oldunuz?
Artık... ilmin gayrısı ile nası dall etmek için ALLAH'a kizb ederek iftira edenden daha zalim kimdir?"
Muhakkak ki ALLAH, zalimlerin kavmini ihda etmez.

6. ENAM / 152

"Şedidine iblağ oluncaya kadar... ahsen şekilde olması dışında... yetimin malına karib olmayın!
Keyli vefa edin!
Kıst ile mizan edin!
BİZ, nefsi, sadece, vasi olduğuna mükellef ederiz!
Kavil ettiğinizde... şayet kurb sahibi bile olsa... artık adil olun!
ALLAH'a ahdinizi vefa edin!
Bunlara sizi böyle vasiyet ettirdi!... umulur ki tezekkür edersiniz."

7. ARAF / 2

Kitab,
onunla nezr etmen için...
ve mü'minlere zikir olması için...
sana inzal edilmiştir.
Artık sadrında, ondan harec olmasın.

7. ARAF / 3

Rabbinizden size inzal edilene tabi olun!
Onun gayrısından veliylere tabi olmayın!
Ne kadar az tezekkür ediyorsunuz!

7. ARAF / 26

Ey Ademoğulları!
Size, kat'iyyetle sui olanlarınızı vera edecek libas ve rişe inzal ettik!

Takva Libası!...

Hayr olan budur!
Bu, ALLAH'ın ayetlerindendir!... umulur ki tezekkür ederler.

7. ARAF / 57

O, rahmet elinin arasında, büşra olarak rihleri irsal edendir. Hatta, sikal sehabı azalttığında, onu mevt olmuş beldeye sevk ederiz... ve ardından onunla su inzal ederiz.
Ardından onunla bütün semerelerden ihrac ederiz.

Böyledir!...
Mevt olanları ihrac edeceğiz... umulur ki tezekkür edersiniz.

7. ARAF / 63

Sizi nezr etmesi ve sizin ittika etmeniz için, içinizden recül üzerine, Rabbinizden zikir gelmesi acayib midir!?... umulur ki rahmet edilirsiniz.

7. ARAF / 69

Kendinizden erkek kimseye, sizi nezr etmesi için Rabbinizden zikir gelmesi acayib midir!?
Zikir edin!
Nuh kavminin ardından sizi halife kılmıştı...
ve halkiyetinizde bast ziyade etmişti.
Artık ALLAH'ın alüvlerini zikir edin!... umulur ki felaha ulaşırsınız!"

7. ARAF / 74

"Zikir edin!
Ad kavminin ardından sizi halife kılmıştı… ve arzda sizi beva etmişti… onun suhuletinden kasrlar ittihaz ediyordunuz... dağlara evler naht ediyordunuz.
Artık, ALLAH'ın alüvlerini zikir edin.
Arzda müfsid olarak asev etmeyin!"

7. ARAF / 85-86

Medyen'e kardeşleri Şu'ayb, dedi ki:
"Ey kavmim!
ALLAH'a abd olun! O'ndan gayrı size ilah yoktur.

Rabbinizden size kat'iyyetle beyyineler geldi!
Artık,
keyl ve mizanı vefa edin...
ve nasın eşyasını bahs etmeyin...
ve ıslah edildikten sonra arzda fesad çıkarmayın.
Eğer mü'min iseniz, bunlar sizin için hayrlıdır.
O'na iman edenleri, ALLAH'ın sebilinden sadd etmek üzere... vaad ederek ve ivec ibga ederek... bütün sıratlara kuud etmeyin!
Zikir edin!... siz az idiniz... ve ardından O, sizi çoğalttı!
Nazar edin!... müfsidlerin akibeti nasıl oldu!"

7. ARAF / 130

BİZ, Firavun alini… tezekkür etmelerini umarak… senelerce semerelerden nakıs ederek elbette kat'iyyetle ahz ettik!

7. ARAF / 165

Ardından, kendilerine zikir ettirilen şeyi unutuklarında... BİZ,
sui olandan nehy edenleri, necat ettik.
ve zalimleri, fasık olmuş oldukları şey ile, beis azab ile ahz ettik.

7. ARAF / 171

Dağı fevklerine zıll gibi netk etmiştik de... kendilerine vuku olacağını zann etmişlerdi.
"Size verdiğimiz kuvvet ile ahz edin... ve içindekini zikir edin… umulur ki ittika edersiniz."

7. ARAF / 201

Muhakkak, ittika edenler, kendilerine şeytandan bir tayfun mess ettiğinde tezekkür ederler… ve ardından mubsır olurlar.

7. ARAF / 205

Nefsinde, tazarruyla ve korkarak ve kavilden cehrin gayrısında, gudüvv ve asile ile Rabbini zikir et! Gafillerden olma!

8. ENFAL / 2

Muhakkak mü'minler, ancak…
ALLAH'ı zikir ettiklerinde, onların kalbleri vecel eder.
ayetleri kendilerine tilavet edildiğinde, onların imanları ziyade olur.
onlar, Rabblerine tevekkül ederler.

8. ENFAL / 26

Zikir edin:
pek azdınız… arzda istizaf edilmiştiniz… nasın sizi hatf etmesinden korkuyordunuz. Ardından sizi, evy etti ve nasrı ile size eyyid etti ve tayyib olanlardan sizi rızıklandırdı… umulur ki şükür edersiniz.

8. ENFAL / 45

Ey iman edenler!
Bir fie ile mülaki olduğunuzda,
artık sebat edin.
ALLAH'ı çokça zikir edin…
umulur ki felaha ulaşırsınız!

8. ENFAL / 57

Şayet onları harbte sekf edersen, ardından onları ve halflerinde olanları teşrid et… umulur ki tezekkür ederler.

9. TEVBE / 126

Onlar, her avm içinde bir merre veya iki merre kendilerine fitne geldiğini görmüyorlar mı!?
Sonra tevbe etmiyorlar ve de tezekkür etmiyorlar.

10. YUNUS / 3

Muhakkak sizin Rabbiniz...
semaları ve arzı altı yevmde halk eden…
sonra emri tedbir etmek üzere arşa istiva eden...
ALLAH'tır.
O'nun izni olmaksızın kimse şafi olamaz!

Böyledir!...
ALLAH, sizin Rabbinizdir... artık, O'na ibadet edin!
Artık, tezekkür etmez misiniz!?

10. YUNUS / 71

Nuh'un haberini onlara tilavet et.
Kavmine demişti ki:
"Ey kavmim!
Eğer makamım ve ALLAH'ın ayetlerini size zikir etmem size kebir oluyorsa... artık ben ALLAH'a tevekkül ettim.
Artık siz de emirleriniz ve şeriklerinizle cem olun.
Sonra emriniz kendinize gamm olmasın.
Sonra siz kaza edin... ve bana da nazar ettirmeyin!

11. HUD / 24

İki ferikin meseli... kör ve sağır ile basir ve işiten kimseler gibidir.
Bu ikisinin meseli istiva olabilir mi!?
Artık tezekkür etmez misiniz!?

11. HUD / 30

"Ey kavmim!
Eğer onları tard edersem, ALLAH'tan bana nasır kimdir!?... tezekkür etmez misiniz?"

11. HUD / 114

Gündüzün iki tarafında ve geceden zülfelerde salat ikame et. Muhakkak haseneler seyyieleri zehab eder. Bu, zakirler için zikirdir.

11. HUD / 120

Rasullerin nebelerinden sana kıssa ettiklerimizin hepsi... senin fuadını sabitleştirecek olandır.
Bunda hakk sana kılınmıştır.
Mü'minler için ise;
mevizadır,
ve zikirdir.

12. YUSUF / 42

Necat edeceğini zann ettiği kimseye dedi ki:
"Rabbinin indinde benden zikir et."
Ancak şeytan ona, rabbine zikir etmesini unutturdu… ve ardından, sicnde bid (üç ila dokuz) sene daha lebs oldu.

12. YUSUF / 85

Dediler ki:
"ALLAH'a yemin olsun!
Yusuf'u zikir etmeye fete ediyorsun.
Hatta, haraz olacaksın veya helak olanlardan olacaksın."

12. YUSUF / 104

Sen buna karşı ecir sual etmiyorsun.
Muhakkak o, sadece, alemler için zikirdir.

13. RAD / 19-20-21-22

Rabbinden sana inzal edilenin hakk olduğuna alim olan... kör olan kimse gibi midir!?
Muhakkak... ancak,
ALLAH'a ahdlerine vefa eden...
ve de misakı nakz etmeyen…
ve ALLAH'ın vasl olunmasını emir ettiği şeylere vasl olan...
ve Rabblerine haşy eden...
ve sui hesabtan korkan...
ve Rabblerinin vechine ibtiga ederek sabır eden...
ve salat ikame eden...
ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden, sırr olarak ve alenen infak eden...
ve hasene ile seyyieyi dar eden...
(ulu-l elbab) lübb sahibleri tezekkür edebilir.
İşte onlar... darın ukbası onlarındır!

13. RAD / 27-28-29

Kafirler diyorlar ki:
"Ona Rabbinden bir ayet inzal olaydı ya!"

De ki:
"Muhakkak ki
ALLAH, dilediğini dall eder…
KENDİSİNE inabe edeni ise ihda eder."

Onlar (inabe edenler),
iman edenlerdir...
ve ALLAH'ı zikir etmek ile kalbleri tatmin olanlardır...
== Değil mi ki... Kalbler, ALLAH'ı zikir etmek ile tatmin olur!==
salih (iş)lere amil olarak iman edenlerdir.
==Tuba ve hüsn meab onlar içindir.==

14. İBRAHİM / 5

Musa'yı,
"Kavmini zulmetlerden nura ihrac et ve ALLAH'ın yevmlerini zikir ettir" diye, elbette kat'iyyetle ayetlerimizle irsal ettik!
Muhakkak bunda, bütün şükür edenler, sabır edenler için elbette/kesinlikle ayetler vardır.

14. İBRAHİM / 6

Musa kavmine demişti ki:
"ALLAH'ın üzerinize nimetlerini zikir edin.
O,
sizi sui azaba sevm eden...
ve oğullarınızı zebh eden ve kadınlarınızı istihya eden...
firavun alinden sizi necat etmişti.
Bunda, Rabbinizden azim bela vardır."

14. İBRAHİM / 24-25

ALLAH'ın, tayyib kelimeye nasıl mesel darb ettiğini görmedin mi!?
O; aslı sabit olan... ve feri semada olan… ve Rabbinin izniyle, bütün hiynlerde ükülünü veren... tayyib şecere gibidir.

ALLAH, nas için meseller darb eder... umulur ki tezekkür ederler.

14. İBRAHİM / 52

Bu...
onunla inzar olmaları için...
ve O'nun vahid ilah olduğuna alim olmaları için...
ve lübb sahiblerinin tezekkür etmesi için…
nasa belagdır.

15. HİCR / 6-7

Dediler ki:
"Ey kendisine zikir inzal edilen!
Muhakkak sen, elbette mecnunsun! Şayet sadıklardansan… bize melekler ile gelsene!"

15. HİCR / 9

Muhakkak ki BİZ... zikri BİZ inzal ettik BİZ!
Muhakkak ona, kesinlikle hafız olan BİZ'iz!

16. NAHL / 13

Sizin için arzda, onların muhtelif renklerde zer edilenler vardır.
Muhakkak bunda, tezekkür eden kavim için kesinlikle ayetler vardır.

16. NAHL / 17

Halk eden, halk etmeyen gibi olur mu?
Tezekkür etmiyor musunuz!?

16. NAHL / 43-44

Senin öncenden, beyyineler ile ve zebrler ile kendilerine vahy ettiğimiz, ancak, erkek kimseler irsal ettik.
Artık, eğer alim olmayan iseniz, zikir ehline sual edin.

Kendilerine inzal edileni, nasa beyan etmen için sana zikir inzal ettik… umulur ki, tefekkür ederler.

16. NAHL / 43-44

Senin öncenden, beyyineler ile ve zebrler ile kendilerine vahy ettiğimiz, ancak, erkek kimseler irsal ettik.
Artık, eğer alim olmayan iseniz, zikir ehline sual edin.

Kendilerine inzal edileni, nasa beyan etmen için sana zikir inzal ettik… umulur ki, tefekkür ederler.

16. NAHL / 90

Muhakkak ki ALLAH,
adaleti ve ihsanı ve kurb sahiblerine ita etmeyi emir eder.
fahiş olandan ve münkerden ve bagyden sizi nehy eder.
Size vaaz ediyor... umulur ki tezekkür edersiniz!

16. NAHL / 97

Erkek veya dişiden salih (iş)lere amil olan mü'min kimse… artık onu, elbette/kesinlikle tayyib hayat ile hayatlandıracağız.
Onları elbette/kesinlikle cezalandıracağız… onların ecri, amel etmiş olduklarının ahseni iledir.

17. İSRA / 41

Tezekkür etmeleri için bu Kur'an'da, elbette kat'iyyetle sarf ettik... bu onların, ancak, nefretlerini ziyade etti.

17. İSRA / 46

Onu fıkh etmelerine...
kalblerine kinan…
ve kulaklarında vakr…
kıldık.
Sen, Kur'an'da... Rabbini, O'nun vahdetini zikir ettiğin zaman… nefretle dübürleri üzre tevella ederler.

18. KEHF / 23-24

Bir şey için...
"Muhakkak gaden (yarın) şuna fail olacağım" deme!
ALLAH'ın dilediği müstesna...
Rabbini unuttuğunda… zikir et (hatırla)!
De ki:
"Gerekir ki (belki)… Rabim beni, bu reşid olandan daha karib olana ihda eder!"

18. KEHF / 28

Vechini irade ederek Rabblerini davet edenlerle birlikte, gadat ve aşiyy ile nefsine sabır et.
Dünya hayatının ziynetini irade ederek... aynın onlara düşmanlık etmesin!
BİZ'i zikir etmekten kalbini gafil kıldığımız...
ve hevalarına tabi olan...
ve emri ifrat olan...
kimseye itaat etme!

18. KEHF / 57

Rabbinin ayetleri ile zikir ettirilen...
ve ardından onlara iraz eden...
ve eli ile takdim ettiği şeyi unutan...
kimseden, daha zalim olan kimdir!?
Muhakkak ki BİZ, onu fıkh etmelerine... kalbleri üzre kinanlar... ve kulaklarında vakr kıldık.
Sen onları hudaya davet etsen de... artık ebediyyen ihtida olmazlar.

18. KEHF / 63

Dedi ki:
"Gördün mü!?
Sahra evy olduğumuzda, ben hutu (balık) unutmuşum. Muhakkak onu sana zikir etmemi, ancak, şeytan unutturdu. O, acayib bir şekilde bahrda sebilini ittihaz etti."

18. KEHF / 70

Dedi ki:
"Eğer bana tabi olursan… artık ondan zikir ederek sana hadis edinceye kadar hiçbir şeyde bana sual etmeyeceksin!"

18. KEHF / 83

Sana, Zilkarneyn'den sual ediyorlar.
De ki:
"Size ondan bir zikir tilavet edeceğim."

18. KEHF / 100-101

Yevme-izinde…
aynları BEN'i zikir etmekten gıta içinde olan...
ve işitmeye istitaat edemeyen...
kafirlere cehennemi arz ederek arz ederiz.

19. MERYEM / 2

Rabbinin, kendisine abd olan Zekeriya'ya Rahmetini zikirdir.

19. MERYEM / 16-17

Kitabta Meryem'i zikir et.
O, şark yönünde bir mekanda, kendisini ehliden nebz etmişti.. ve ardından onların gayrısından hicab ittihaz etmişti.
Ona Ruhumuzu irsal ettik… ve ardından kendisine seviyye olarak beşer halinde mesel oldu.

19. MERYEM / 41

Kitabta İbrahim'i zikir et.
Muhakkak o, sıddık Nebi idi.

19. MERYEM / 51

Kitabta, Musa'yı zikir et.
Muhakkak o, muhles idi... Rasul Nebi idi.

19. MERYEM / 54

Kitabta İsmail'i zikir et.
Muhakkak o, vaadine sadık idi... Rasul Nebi idi.

19. MERYEM / 56-57

Kitabta İdris'i zikir et.
Muhakkak o, aliyy mekana ref ettiğimiz... sıddık Nebi idi.

19. MERYEM / 67

İnsan, önceden, bir şey değilken kendisini halk ettiğimizi zikir etmez mi?

20. TAHA / 2-3-4

BİZ, arzı ve ulvi semaları halk edenden tenzil olan Kur'an'ı… şaki olman için değil… sadece, haşy eden kimseye tezkir olması için inzal ettik.

20. TAHA / 11-12-13-14-15-16

Ardından oraya varınca, ona nida ettik:
"Ey Musa!
Muhakkak ki BENBEN, senin Rabbinim!
Nalınlarını çıkar!
Muhakkak sen, mukaddes vadi Tuvadasın.
BEN seni hayrlı kıldım.
Artık, vahy edilenleri işit!
Muhakkak ki BEN'im... BEN ALLAH'ım!... ilah, sadece, BEN'im!
Artık BANA abd ol!
BEN'i zikir etmek için salat ikame et!
Muhakkak, bütün nefsin say ettiği şeyler ile ceza bulması için, hafy ettiğim saat neredeyse verilecektir! Ona iman etmeyenler ve hevalarına tabi olanlar, seni ondan sadd etmesin… (yoksa) artık redi olursun!"

20. TAHA / 25-26-27-28-29-30-31-32-33-34-35-36

Dedi ki:
"Rabbim!
Sadrıma şerh et.
Emrimi yesir et.
Lisanımın ukdesini hall et… kavlimi fıkh edebilsinler.
Ehlimden kardeşim Harun'u bana vezir kıl... ezrimi onunla şedid kıl... ve emrimde onu şerik yap ki... SEN'i çok sebbih edelim, SEN'i çok zikir edelim.
Muhakkak ki SEN, ikimize de basir olansın."

Dedi ki:
"Sail oldukların kat'iyyetle sana verilmiştir, ey Musa!"

20. TAHA / 41-42

"Seni, BEN'im nefsim için sanat ettim.
Sen ve kardeşin, ayetlerim ile zehab edin. BEN'i zikir etmekte vena olmayın."

20. TAHA / 44

"Ona lin kavil ile kavil edin… umulur ki tezekkür eder veya haşy eder."

20. TAHA / 99

Böyledir!...
Sabık olmuşların haberlerinden sana kıssa ediyoruz.
Sana BİZ'im VARLIĞIMIZDAN kat'iyyetle zikir vermiş olduk!

20. TAHA / 113

Böyledir!
BİZ onu arabiyye Kur'an olarak inzal ettik… ve onda vaadlerimizden sarf ettik… umulur ki ittika ederler veya onlara zikir ihdas olur.

20. TAHA / 124

BEN'i zikir etmekten iraz olan kimse… artık muhakkak ona zank maişet vardır… onu, kıyamet yevminde kör olarak haşr ederiz.

21. ENBİYA / 2

Rabblerinden muhdes zikirden verilmedi ki… ancak, ona istima ettiler!
Onlar ilab ederler.

21. ENBİYA / 7-8

Senden önce, kendilerine vahy ettiğimiz, ancak, öyle erkek kimseler irsal ettik ki...
onları da taam yemez cesed kılmadık!
ve onlar da halid değillerdi!
Eğer alim olmuş değilseniz, zikir ehline sual edin!

21. ENBİYA / 10

elbette kat'iyyetle!... size kitab inzal ettik… sizin zikriniz onun içindedir!
Artık akıl etmez misiniz!

21. ENBİYA / 24

Yoksa O'nun gayrısından ilahlar mı ittihaz ettiler?
De ki:
"Haydi getirin burhanınızı!
Bu, benimle beraber olan kimselerin zikridir… ve benden önceki kimselerin zikridir."
Bilakis!
Onların pek çoğu hakka alim değiller. Artık onlar murizler.

21. ENBİYA / 36

Kafirler seni gördüklerinde, sadece, sana huzuv ittihaz ederler:
"Bu mudur sizin ilahlarınızı zikir eden?"
Onlar... Rahmanın zikrine… onlar kafirdirler.

21. ENBİYA / 42

De ki:
"Gecede ve gündüzde sizi Rahmandan kim kila edecek?"
Bilakis!
Onlar Rabblerinin zikrinden murizler.

21. ENBİYA / 48-49

elbette kat'iyyetle!... BİZ, ziya ve zikir olarak
Rabblerinden gayb ile haşy eden…
ve saatten müşfik olan…
muttakiler için Musa'ya ve Harun'a Furkan'ı verdik.

21. ENBİYA / 50

Bu, ona inzal ettiğimiz mübarek zikirdir. Şimdi siz bunu mu inkar ediyorsunuz?

21. ENBİYA / 60

Dediler ki:
"Bir delikanlının onlardan zikir ettiğini işittik. O, İbrahim'dir."

21. ENBİYA / 84

Ona isticab ettik… ve ardından, darrdan ona olanları keşf ettik.
Ona,
indimizden rahmet olarak...
ve abd olanlar için zikir olarak...
ehlini ve onunla beraber mislini verdik.

21. ENBİYA / 105-106

elbette kat'iyyetle!... zikir'den sonra Zebur'da da,
"Salih ibadet edenler, arza varis olacaktır." diye ketb ettik.
Muhakkak bunda, abd olan kavim için kesinlikle belağ vardır.

22. HACC / 26-27-28-29

BİZ, İbrahim'e,
BANA hiçbir şeyi şirk koşma diye...
Taifler için... ve kaim olanlar için... ve rüku edenler, secde edenler için... evimi tahir et diye...
Nasın hacc yapmasını ezan et diye...
beytin mekanını bevve ettik.

Kendilerine menfaatli olana şahid olmak için...
ve alim olunan yevmlerde, behim enamdan kendilerine rızk edilenler üzre ALLAH ismini zikir etmek için...
ve ardından onlardan yemeniz ve beis fakire de taam etmeniz için...
gelinebilen bütün amik fecclerden... recül olarak ya da bütün zamirler üzre sana gelsinler!

Sonra,
tefes kaza etsinler
ve nezrlerini vefa etsinler
ve Beyt-i Atik'i (Kabe'yi) tavaf etsinler.

22. HACC / 34-35

Behim enamdan rızk edindikleri üzre ALLAH ismini zikir etmelerini… bütün ümmete mensek kıldık.
Artık, sizin ilahınız vahid ilahtır.
Artık, O'na silm olun!
İhbat edenleri ibşar et!... ki onlar;
ALLAH'ı zikir ettiklerinde kalbleri vecel olanlardır.
Kendilerine isabet edene sabır ederler.
Salata mukimdirler.
Kendilerini rızıklandırdıklarımızdan infak ederler.

22. HACC / 34-35

Behim enamdan rızk edindikleri üzre ALLAH ismini zikir etmelerini… bütün ümmete mensek kıldık.
Artık, sizin ilahınız vahid ilahtır.
Artık, O'na silm olun!
İhbat edenleri ibşar et!... ki onlar;
ALLAH'ı zikir ettiklerinde kalbleri vecel olanlardır.
Kendilerine isabet edene sabır ederler.
Salata mukimdirler.
Kendilerini rızıklandırdıklarımızdan infak ederler.

22. HACC / 36

Bedeneleri, sizin için ALLAH'ın şiarından kıldık. Sizin için onlarda hayr vardır.
Artık, saff saff dururlarken onların üzerine ALLAH ismini zikir edin.
Ardından... cünüblarına vücub oldukları zaman, artık onlardan yeyin... ve kanaat edene ve muterr olana taam edin.

Böyledir!...
Onları sizin için teshir ettik!... umulur ki şükür edersiniz.

22. HACC / 39-40

Kendilerine zulüm edildi diye... katle uğrayanlara izin verildi... ki onlar;
hakk gayrısında; sadece "Rabbimiz ALLAH'tır" demelerinden ötürü diyarlarından ihrac edildiler.
Muhakkak ki ALLAH, onlara nasr üzre elbette/kesinlikle kadirdir.

Şayet ALLAH, nasın bazısını bazısı ile def etmeseydi... içlerinde ALLAH'ın isimlerinin içinde çokça zikir edildiği... manastırlar ve kiliseler ve havralar ve mescidler elbette/kesinlikle hedm edilirdi.
ALLAH, KENDİSİNE nasr edene, elbette/kesinlikle nasr eder.
Muhakkak ki ALLAH, elbette/kesinlikle kaviydir, azizdir.

23. MUMİNUN / 71

Şayet hakk, onların hevalarına tabi olsaydı, semalar ve arz elbette/kesinlikle fesada uğrardı.
Bilakis!
BİZ, onlara, zikirleri ile geldik… ve ardından onlar, zikirlerinden muriz olmaktalar.

23. MU'MİNUN / 84-85

De ki:
"Arz ve içindeki kimseler kimin içindir?
Eğer alimseniz söyleyin!"
Diyecekler ki:
"ALLAH içindir!"
De ki:
"Artık tezekkür etmez misiniz!"

23. MU'MİNUN / 108-109-110-111

Der ki:
""Hasii olun orada! Kelime etmeyin!
BANA abd olanlardan bir ferik vardı... şöyle derlerdi:
"Rabbimiz!
Biz iman ettik.
Artık bize gafur ol... ve bize rahmet et! SEN rahimlerin hayrısın!"
Ardından siz onları, sihriyye ittihaz ettiniz. Hatta, BEN'i zikir etmeyi size unutturdu... ve siz, dıhk edenlerden oldunuz.
Muhakkak ki BEN, kendilerinin sabır ettikleri şey ile yevmde, onların cezalarını verdim. Onlar, fevz olanlardır. ""

24. NUR / 1

Bu sure…
bunu BİZ inzal ettik!
bunu farz kıldık!
Bunda, beyan edilmiş ayetler inzal ettik… umulur ki tezekkür edersiniz.

24. NUR / 27

Ey iman edenler!
Kendi beytlerinizin gayrısındaki beytlere…
ehline teslim olupta ünsiyetiniz oluncaya kadar dahil olmayın!
İşte bu sizin için hayrdır… umulur ki tezekkür edersiniz.

24. NUR / 36-37-38

ALLAH'ın, içinde KENDİ isminin ref edilmesine ve zikir edilmesine izin verdiği beytlerde...

ticaretin ve bey'in... kendilerini,
ALLAH'ı zikir etmekten...
ve salat ikame etmekten...
ve zekat vermekten...
lehv etmediği erkek kimseler...

ALLAH'ın,
amil oldukları şeylere ahsen cezayı vermesi için...
ve fazlından ziyade etmesi için...

kalblerin ve basarların takallüb edeceği yevmden korkarak… orada, gudüv ve asile ile O'nu sebbih ederler.

ALLAH, dilediği kimseyi hesabsızca rızıklandırır.

24. NUR / 36-37-38

ALLAH'ın, içinde KENDİ isminin ref edilmesine ve zikir edilmesine izin verdiği beytlerde...

ticaretin ve bey'in... kendilerini,
ALLAH'ı zikir etmekten...
ve salat ikame etmekten...
ve zekat vermekten...
lehv etmediği erkek kimseler...

ALLAH'ın,
amil oldukları şeylere ahsen cezayı vermesi için...
ve fazlından ziyade etmesi için...

kalblerin ve basarların takallüb edeceği yevmden korkarak… orada, gudüv ve asile ile O'nu sebbih ederler.

ALLAH, dilediği kimseyi hesabsızca rızıklandırır.

25. FURKAN / 18

Derler ki:
"SEN subhansın!
Biz SANA yenbagi olmadık. SEN'in gayrından veliler ittihaz etmedik. Fakat SEN, onları ve ata-babalarını, zikir etmeyi unutuncaya kadar metalandırdın. Onlar da bevar bir kavim oldular."

25. FURKAN / 29

"elbette kat'iyyetle!... o, bana geldiği zamanın ardından, beni zikirden dalalet ettirdi."
Şeytan, İnsana hazul edendir.

25. FURKAN / 50

elbette kat'iyyetle!... BİZ onu, aralarında tezekkür etmeleri için sarf ettik.
Ancak, küfür edenlerin dışında… nasın pek çoğu da imtina etti.

25. FURKAN / 62

O,
tezekkür irade edenler için…
ve şükür irade edenler için…
geceyi ve gündüzü birbirine halife kılar.

25. FURKAN / 73

Kendilerine Rabblerinin ayetleri zikir edildiği zaman, onlar... kör ve sağır olarak harra etmezler.

26. ŞUARA / 5

Rahman'ın muhdesinden kendilerine gelen bütün zikirler… onları, ancak, muriz etmiştir.

26. ŞUARA / 165-166

"Rabbinizin, zevcelerinizden sizin için halk ettiği şeyleri vezr ederek... alemlerden erkeklere mi gidiyorsunuz?
Bilakis!
Siz adv bir kavimsiniz."

26. ŞUARA / 209-210-211

Zikir!...
BİZ zalim olmadık… onunla şeytanlar inzal edilmedi!... Onlara yenbagi olmaz… ve istitaat etmezler!

26. ŞUARA / 224-225-226-227

Şairler!...
Onlara tabi olanlar, gavundur!
Görmez misin onları...
onlar, bütün vadide, him hastalığına kapılmış deve gibidirler.
ve onlar fail olamayacakları şeyleri söylerler.
(onlardan),
- salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
- ve ALLAH'ı çokça zikir edenler...
- ve kendilerine zulüm edildikten sonra intisar edenler müstesna...

Alim olacak o zalimler!...
Nasıl bir munkaleb ile inkılab edeceklerine!

27. NEML / 62

Yoksa,
KENDİSİNE davet ettiği zaman muztar olana icab eden... ve sui olanı keşf eden... ve sizi arzın halifeleri kılan mı!?

ALLAH'la birlikte ilah mı var!?
Ne kadar az tezekkür ediyorsunuz!

28. KASAS / 43

Elbette kat'iyyetle!... BİZ... ilk karin olanları helak etmemizin ardından... nas için,
basiret olarak...
ve huda olarak...
ve rahmet olarak...
Musa'ya kitab verdik… umulur ki tezekkür ederler.

28. KASAS / 46

BİZ nida ettiğimiz zaman… sen, Tur'un canibinde değildin.
Fakat, senin öncenden nezir verilmemiş kavmi inzar etmen için… rahmet olarak Rabbindendir!… umulur ki tezekkür ederler.

28. KASAS / 51

Kavli onlara elbette kat'iyyetle BİZ vasl ettik!... umulur ki tezekkür ederler.

29. ANKEBUT / 45

Kitabtan sana vahy edileni tilavet et!
Salat ikame et!... Muhakkak salat, fahiş olandan ve münkerden nehy eder.
elbette/kesinlikle ALLAH'ı zikir etmek ekberdir.
ALLAH, sanat ettiklerinize alimdir.

29. ANKEBUT / 51

Kendilerine tilavet edilen kitabı sana inzal etmemiz onlara kafi değil midir?
Muhakkak işte bunda, iman eden kavim için, kesinlikle rahmet ve zikir vardır.

32. SECDE / 4

Semaları ve arzı ve ikisinin arasındakileri, altı yevmde halk eden ALLAH… sonra Arş'a istiva etti.

O'nun gayrısında sizin veliyniz de yoktur... şefaatçiniz de yoktur. Tezekkür etmez misiniz!?

32. SECDE / 15
SECDE AYETİ

Muhakkak… ayetlerimize, ancak,
kendilerine zikir edildiğinde sacidler olarak harra edenler…
ve Rabblerinin hamd etmesi ile istikbar etmeden sebbih edenler...
iman ederler.

32. SECDE / 22

Rabbinin ayetlerini zikir eden kimse… sonra onlardan iraz eden... daha zalim olan kimdir!?
Muhakkak ki BİZ, mücrimlerden intikam alanız!

33. AHZAB / 9

Ey iman edenler!
ALLAH'ın üzerinize nimetini zikir edin!
Size ordular geldiğinde, onlara rih ve görünmeyen ordular irsal etmiştik.
ALLAH amel ettiklerinize basir olandır.

33. AHZAB / 21

elbette kat'iyyetle!...
ALLAH'a ve ahir yevmine rica etmiş kimselere...
ve ALLAH'ı çokça zikir eden kimselere…
sizin için, ALLAH Rasulünde hasene üsve vardır!

33. AHZAB / 34

Evlerinizde, ALLAH'ın ayetlerinden tilavet edilenleri ve hikmeti zikir edin.
Muhakkak ki ALLAH, latif, habir olandır.

33. AHZAB / 35

Muhakkak,
Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar...
ve mü'min erkekler ve mü'min kadınlar...
ve kanit erkekler ve kanit kadınlar...
ve sadık erkekler ve sadık kadınlar...
ve sabır eden erkekler ve sabır eden kadınlar...
ve huşu duyan erkekler ve huşu duyan kadınlar...
ve mutasaddık erkekler ve mutasaddık kadınlar...
ve oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar...
ve ferclerine hafız erkekler ve hafız kadınlar...
ve ALLAH'a çokça zakir erkekler ve zakir kadınlar...
ALLAH, onlar için mağfiret ve azim ecir idad etmiştir.

33. AHZAB / 41-42

Ey iman edenler!
ALLAH'ı çokça zikirle zikir edin!
Bükre ve asile, O'nu sebbih edin!

35. FATIR / 3

Ey nas!
ALLAH'ın üzerinize nimetini zikir edin!

Semadan ve arzdan sizi rızıklandıracak, ALLAH'tan gayrı halık var mı?

O'ndan başka ilah yoktur!... artık nasıl da ifk ediyorsunuz!

35. FATIR / 37

Onlar orada sarha ederler:
"Rabbimiz!
Bizi buradan ihrac et, amel etmiş olduklarımızın gayrısında, salih amel işleyelim."

Tezekkür olacak kimsenin tezekkür edeceği kadar, sizi orada ömürlendirmedik mi?
Size nezir de geldi.
Artık tadın! Artık zalimler için nasır yoktur.

36. YASİN / 11

Muhakkak sen, ancak,
zikre tabi olanı
ve Rahmana gayb ile haşy edeni inzar edebilirsin.
Artık onu, mağfiret ve kerim ecir ile ibşar et.

36. YASİN / 19

Dediler ki:
"Uçmanız sizinle beraberdir! (Başınıza gelen uğursuzluklar kendinizdendir!)
Size zikir ettirilmesinden mi (sanıyorsunuz)!?

Bilakis!
Siz musrif kavimsiniz."

36. YASİN / 69-70

BİZ ona şiir öğretmedik. Ona yenbagi olmaz!
O, sadece,
hayy olan kimseyi nezr etmek için…
ve kavlin kafirler üzre hakk olması için...
zikirdir ve mübin Kur'an'dır.

37. SAFFAT / 1-2-3

Yemin olsun,
saff saff, safflar tutanlara...
ve ardından zecr ederek zecr edenlere…
ve ardından zikir ederek tali olanlara!

37. SAFFAT / 12-13-14-15-16-17

Bilakis!...
Onların sahr etmeleri…
Onlara zikir ettirilince, zikir etmemeleri…
Ayet gördüklerinde, istishar etmeleri…
"Bu, sadece, mübin sihirdir. Ata-babalarımız… ve daha öncekiler de... mevt olup, turab ve kemik kaldığımız zaman... biz gerçekten mebas mı olacağız?" demeleri...
sana acayib geliyor.

37. SAFFAT / 155-156

Hiç mi tezekkür etmiyorsunuz!?
Yada sizin mübin sultanınız mı var?

37. SAFFAT / 167-168-169-170

Muhakkak söylerlerdi ki:
"Şayet indimizde evveldekilerden zikr eden olsaydı… elbette ALLAH'a muhles olarak abd olurduk."
Ancak, O'na kafir oldular… ve ardından yakında alim olacaklar.

38. SAD / 1

Sad.
Yemin olsun!... Zikr sahibi Kur'an'a!

Huruf-u Mukattaa
38. SAD / 6-7-8

Onlardan meleler intılak ettiler.
"Meşy edin... ve ilahlarınız üzre sabır edin. Muhakkak, irade edilen şey kesinlikle budur.
Biz bunu, ahir millette işitmedik. Muhakkak bu, sadece, ıhtilaktır.
Zikir, aramızdan ona mı inzal edildi!?"

Bilakis!
Onlar, zikrimden şekk içindeler.
Bilakis!
(Ancak) Azabımı taddıklarında!...

38. SAD / 17

Sabır et söylediklerine…
ve BİZE abd olan eyd sahibi Davud'u zikir et.
Muhakkak o evvab idi.

38. SAD / 29

Ayetlerini deber etmeleri için...
ve lübb sahiblerinin tezekkür etmesi için...
sana inzal ettiğimiz kitab, mübarektir.

38. SAD / 31-32-33

Ona aşiyy ile, ciyad safinler arz edildiğinde… demişti ki:
"Muhakkak ben, Rabbimi zikirden hayr hubbuna ahbab oldum"
Hatta… hicab ile tevari edince…
"onu bana redd edin!"
Ardından sekilerini ve unklarını mesh etmeye tafk etti.

38. SAD / 41

BİZ'e abd olan Eyyubu zikir et.
Rabbine nida etmişti:
"Muhakkak şeytan bana bela ve azabla mess etti."

38. SAD / 43

BİZ, ona, ehlini ve onlarla beraber onların mislini, KENDİMİZDEN rahmet ve lübb sahibleri için zikir olarak vehb ettik.

38. SAD / 45

BİZ'e abd olan İbrahim ve İshak ve Yakub'u zikir et.
Eyv ve basar sahibleri idiler.

38. SAD / 46

Muhakkak ki BİZ onları, darı zikir etmenin halisliği ile ihlaslı kıldık.

38. SAD / 48

İsmail'i... ve İlyas'ı... ve Zelkifl'i zikir et.
Onların hepsi hayr olanlardandır.

38. SAD / 49-50

Bu zikirdir.
Muhakkak muttakiler için...
kesinlikle hüsn meab…
babları kendilerine müfettah Adn cennetleri vardır.

38. SAD / 86-87-88

De ki:
"Size onun üzerine bir ecir sual etmiyorum. Ben mütekellif olanlardan değilim.
Muhakkak o... sadece, alemler için zikirdir. Bir hiyn ardından onun haberine elbette alim edileceksiniz!"

39. ZUMER / 9

Yoksa…
geceleyin ansızın sacid olarak ve kaim olarak ahiretten hazer eden…
ve Rabbinin rahmetine rica eden…
kanit kimse mi!?

De ki:
"Alim olanlar ve alim olmayanlar istiva mıdır!?
Muhakkak tezekkür eden, ancak, lübb sahibleridir."

39. ZUMER / 21

Görmez misin ki...
ALLAH'ın, semadan su inzal eder...
ve ardından onu arzda neba olanlara selk eder...
Sonra onunla muhtelif renklerde ekinler ihrac eder.
Sonra onlar heyecan olur...
ve ardından onları sararmış görürsün.
Sonra onları hutam kılar.
Muhakkak bunda, lübb sahibleri için kesinlikle zikir vardır.

39. ZUMER / 22

ALLAH'ın, sadrını İslam'a şerh ettiği kimse… artık o, Rabbinden nur üzre değil midir!?

Artık yazıklar olsun!… kalbleri, ALLAH'ın zikrinden kasvette olanlara!... işte onlar mübin dalalettedirler.

39. ZUMER / 23

ALLAH, hadisin ahsenini... mesna muteşabih kitab olarak inzal etti.
Rabblerinden haşy edenlerin cildleri ondan akşar olur.
Sonra onların cildleri de... kalbleri de... ALLAH'ı zikir etmeye lin olur.
Bu, ALLAH'ın... onunla dilediği kimseye ihda ettiği hudasıdır.

ALLAH'ın dalalette bıraktığı kimse... artık onun için hadiy yoktur.

39. ZUMER / 27

elbette kat'iyyetle!... bu Kur'an'da nas için bütün mesellerden meseller darb ettik!... umulur ki tezekkür ederler.

39. ZUMER / 45

ALLAH zikir edildiğinde... O'nun vahdeti, ahirete iman etmeyenlerin kalblerini işmizaz eder.
O'nun gayrısından olanlar zikir edildiğinde... o zaman onlar, istibşar olurlar.

40. MU'MİN / 13-14

O,
ayetlerini size gösterendir...
ve sizin için semadan rızk inzal edendir.
Ancak, nevb edenler tezekkür edebilir.
Artık, şayet kafirlere kerih olsa da... dinde O'na muhlis olarak ALLAH'ı davet edin!

40. MUMİN / 40

"Seyyielere amil olan… artık sadece, mislince cezalanır.
Erkek veya dişiden... salih olanlara amil olan kimse… o mü'mindir... ve ardından işte onlar, cennete dahil olurlar. Orada hesabsızca rızıklanırlar."

40. MUMİN / 44

"Artık size söylediğim şeyi yakında zikir edeceksiniz. Emri ALLAH'a havale ediyorum.
Muhakkak ki ALLAH abd olanlara basirdir."

40. MUMİN / 53-54

Elbette kat'iyyetle!... BİZ, Musa'ya huda vermiştik.
İsrailoğullarını da… lubb sahibleri için huda ve zikir olan kitaba varis kılmıştık.

40. MUMİN / 58

Kör ve basir…
salih (iş)lere amil olarak iman edenler ve sui olanlar…
istiva olamaz!
Ne kadar az tezekkür ediyorsunuz!

41. FUSSİLET / 41

Muhakkak kafirler, kendilerine geldiğinde zikir iledir!...
Muhakkak o, elbette aziz kitabdır.

42. ŞURA / 49

Semaların ve arzın mülkü ALLAH'ındır.
Dilediğini halk eder...
dilediğine dişiler vehb eder...
dilediğine erkekler vehb eder.

42. ŞURA / 50

Yada onları erkekler ve dişiler olarak zevcelendirir…
dilediği kimseyi ise akim (kısır) eder.
Muhakkak ki O, alimdir, kadirdir.

43. ZUHRUF / 5

Müsrifler kavmi oldunuz diye... sizden zikri safh ederek darb mı edelim!?

43. ZUHRUF / 12-13-14

O,
bütün zevcleri halk edendir...
ve size… onların zuhurlarına istiva etmeniz için... gemilerden ve hayvanlardan irkab edeceğiniz şeyler kılandır.
Sonra oraya istiva ettiğinizde Rabbinizin nimetini zikir edin... ve deyin ki:
"Bunu bizim için teshir eden subhandır. Biz O'na mukrin olamazdık. Muhakkak biz, elbette/kesinlikle Rabbimize inkılab edenler olacağız."

43. ZUHRUF / 36

Rahmanı zikr etmekten aşu olan kimse… ona şeytan kayz ederiz…ve ardından o, ona karin olur.

43. ZUHRUF / 44

Muhakkak o, kesinlikle, sana ve senin kavmine zikirdir!
Siz, sual edileceksiniz!

44. DUHAN / 13-14

Onlar için zikir… artık mümkün olmaz!
Oysa kendilerine, kat'iyyetle mübin Rasul gelmişti!… sonra ondan tevella etmiş ve demişlerdi ki:
"ona öğretilmiş!… o bir mecnun!"

44. DUHAN / 58

Artık, muhakkak onu, ancak senin lisanınla yesir ettik… umulur ki tezekkür ederler.

45. CASİYE / 23

Kendi hevasını kendine ilah ittihaz edineni gördün mü?
ALLAH onu ilim üzre dall etti... ve onun işitmelerini ve kalbini hatm etti... ve basarı üzre gışa kıldı!
Artık ALLAH'ın ardından, onu kim ihda eder!?
Tezekkür etmiyor musunuz!?

46. AHKAF / 21

Ad'ın kardeşini zikir et!
Ahkaf ile kavmini nezr etmişti.
Onun elinin arasından ve halfinden nezirler kat'iyyetle hilv olmuştu!…
"Sakın ALLAH'tan başkasına abd olmayın!
Muhakkak ben, azim yevmin azabının sizin üzerinize olmasından korkuyorum!"

47. MUHAMMED / 18

Artık onlar, sadece, kendilerine ansızın gelecek saate nazar ediyorlar!
Artık onun şartları kat'iyyetle oluştu!
Artık o geldiğinde... onların zikri kendilerine ne etsin!

47. MUHAMMED / 20-21

İman edenler derler ki:
"Keşke sure inzal edilseydi!?"
Muhkem sure inzal edildiğinde... ve onda, kıtal zikir edildiğinde... görürsün ki… kalblerinde maraz olanlar, mevtten üzerlerine gaşy haliyle sana nazar ederler!
Artık onlara, itaat ve maruf kavl evladır.

Ardından, emir azm edildiğinde... şayet ALLAH'a sadakat gösterselerdi... elbette/kesinlikle onlar için hayrlı olurdu.

49. HUCURAT / 13

Ey nas!
Muhakkak ki BİZ sizi, zekerden ve ünsadan halk ettik.
Kendinize arif olmanız için... sizi şubeler ve kabileler halinde kıldık.
Muhakkak ALLAH indinde sizin daha kerim olanınız, daha çok ittika edeninizdir.
Muhakkak ki ALLAH alimdir, habirdir.

50. KAF / 7-8

Arz!...
münib abd olanların hepsi için zikir ve tebsir olarak...
Onu medd ettik...
Onda rasiyeler ilka ettik...
Onda bütün behic zevclerden nebat ettik.

50. KAF / 37

Muhakkak bunda...
kalbi kendisinde olan...
veya işitmeye ilka eden ve şahid olan...
kimseler için kesinlikle zikir vardır.

50. KAF / 45

Onların söylediklerine BİZ alimiz!... sen onların üzerine cebbar değilsin.
Artık, Kur'an ile... vaadimden korkan kimselere zikir ettir!

51. ZARİYAT / 49

Herşeyden iki zevc halk ettik… umulur ki tezekkür edersiniz.

51. ZARİYAT / 55

Sen zikir ettir!
Artık muhakkak, zikir mü'minlere menfaat sağlar.

52. TUR / 29

Artık zikir et!...
Artık sen... Rabbinin nimeti ile... ne kahin ne de mecnun değilsin.

53. NECM / 21

Erkek sizin için ve dişi O'nun için mi?

53. NECM / 29

Artık…
BİZ'i zikir etmekten tevella eden...
ve dünya hayatından başka (bir şey) irade etmeyen...
kimselerden iraz et!

53. NECM / 36-37-38-39-40-41-42-43-44-45-46-47-48-49-50-51-52-53-54

Yoksa, Musa'nın... ve vefa eden İbrahim'in sahifelerinde olanlar ile kendisine haber verilmedi mi!?
Vezr edenin, başkasının vizrini vezr etmediği...
İnsan'ın olanın, sadece, say ettiği şey olduğu…
ve say etmesinin yakında görüleceği…
Sonra en vefalı cezayla cezalandırılacağı…
Müntehanın (son, nihayet,varış) Rabbine olduğu…
Idhak edenin ve ibka edenin O olduğu…
Mevt edenin ve ihya edenin O olduğu…
Menilendiğinde, nutfeden… erkek ve dişi olarak iki zevc halk ettiği…
Uhra neşetin O'nun üzerine olduğu…
En ganiy edenin... ve en kani kılanın O olduğu…
Şiranın Rabbinin O olduğu…
Ulada Ad (kavmini)... ve Semud (kavmini)... önceden de Nuh kavmini helak ettiği…
ve ardından onları, baki etmediği…
Muhakkak onlar... onlar daha zalim ve tuğyan içinde olmuşlardı. Mütefikeyi (Lut kavminin memleketi) de ehva etmişti… ve ardından, gışa ettiğini onlara gışa etmişti.

54. KAMER / 17

elbette kat'iyyetle!... BİZ zikir için Kur'an'ı yesir ettik!
Artık, müddekirlerden var mı!?

1.nci tekrar.
54. KAMER / 22

elbette kat'iyyetle!... BİZ zikir için Kur'an'ı yesir ettik!
Artık, müddekirlerden var mı!?

2nci tekrar.
54. KAMER / 23-24-25

Semud nezrlere kizb etmişti… ve ardından demişlerdi ki:
"Kendimizden beşere mi... vahid olarak ona mı tabi olacağız!?
Muhakkak biz, işte o zaman elbette/kesinlikle dalalette ve saur oluruz.
Bizim aramızdan ona mı zikir ilka edildi?
Bilakis!
O, eşir kezzabtır."

54. KAMER / 32

elbette kat'iyyetle!... BİZ zikir için Kur'an'ı yesir ettik!
Artık, müddekirlerden var mı!?

3ncü tekrar.
54. KAMER / 40

elbette kat'iyyetle!... BİZ zikir için Kur'an'ı yesir ettik!
Artık, müddekirlerden var mı!?

4ncü tekrar.
56. VAKIA / 62

İlk neşete elbette kat'iyyetle alim olmuştunuz!... Keşke tezekkür etseniz!

56. VAKIA / 71-72-73

Çaktığınız narı görüyor musunuz?
Onun şeceresini siz mi inşa ettiniz... yoksa BİZ mi inşa ediciyiz?
BİZ onu, tezkir ve mukvin olanlar için meta kıldık.

57. HADİD / 16

İman edenler için...
ALLAH'ı zikir etmeye...
ve hakktan inzak olana...
kalblerinin huşu duymasına vakit gelmedi mi!?

önceden kitab verilen...
ve ardından med olarak tavl olunca (üstünden zaman geçince) kalbleri kasvetlenen...
kimseler gibi olmayın!... onlardan çoğu fasıktır!

58. MUCADELE / 19

Şeytan onları havz etmeyi diledi... ve ardından onlara ALLAH'ı zikir etmeyi unutturdu. İşte onlar şeytanın hizbidir.
Değil mi ki... muhakkak şeytan hizbi… onlar hasar alanlardır!?

62. CUMA / 9-10

Ey iman edenler!
Cuma yevminde, salat için nida edildiğinde... hemen ALLAH'ı zikre say edin!... ve bey'i vezr edin!
Eğer alim olmuş olursanız… sizin için hayr olan budur.
Ardından... salatı kaza ettiğiniz zaman... ardından arzda intişar edin... ve ALLAH'ın fazlından ibtiga edin.
ALLAH'ı çok zikir edin... umulur ki felaha ulaşırsınız!

62. CUMA / 9-10

Ey iman edenler!
Cuma yevminde, salat için nida edildiğinde... hemen ALLAH'ı zikre say edin!... ve bey'i vezr edin!
Eğer alim olmuş olursanız… sizin için hayr olan budur.
Ardından... salatı kaza ettiğiniz zaman... ardından arzda intişar edin... ve ALLAH'ın fazlından ibtiga edin.
ALLAH'ı çok zikir edin... umulur ki felaha ulaşırsınız!

63. MUNAFİKUN / 9

Ey iman edenler!
Mallarınız ve evladlarınız, ALLAH'ı zikir etmekten sizi lehv etmesin!
Buna fail olan kimse… artık işte onlar, hasar alanlardandır.

65. TALAK / 10

ALLAH, onlar için şedid azab add etti.
Artık, ALLAH'a ittika edin ey iman eden lübb sahibleri!
ALLAH, size, kat'iyyetle zikir inzal etti!

68. KALEM / 51

Eğer kafirler kaid olsalar... zikri işittiklerinde, elbette seni basarları ile zelak ederler.
"Muhakkak o, elbette mecnundur." diyorlar.

68. KALEM / 52

O, ancak, alemler için zikirdir.

69. HAKKA / 11-12

Muhakkak ki BİZ, su tuğyan ettiğinde (tufanda)...
size tezkir kılmak için…
ve viai edebilen kulakların onu viai etmesi için...
cari olanların içinde size hamil olduk.

69. HAKKA / 42

Bir kahinin kavli de değildir… ne kadar az tezekkür ediyorsunuz!

69. HAKKA / 48

Muhakkak o, muttakiler için kesinlikle tezkirdir.

72. CİNN / 16-17

Şayet tarık üzre istikametlenirlerse... bu konuda onları fitne etmek için... onları elbette gadak su ile iska ederiz.
Rabbini zikir etmekten iraz olan kimse… O, onu, azabın saadesine islak eder.

73. MUZZEMMİL / 8

Rabbinin ismini zikir et!... ve tebtil ile ona tebettül et!

73. MUZZEMMİL / 19

Muhakkak bu tezkirdir.
Artık, dileyen kimse... Rabbine sebil ittihaz eder.

74. MUDDESSİR / 31

BİZ, nar ashabını, ancak, melekler kıldık.
BİZ onların iddetini, ancak, kafirler için fitne kıldık!...
Kitab verilenler, yakin olmayı dilesinler diye!...
ve iman edenlerin imanları ziyade olsun diye!...
ve kendilerine kitab verilenler ve mü'minler rayb etmesinler diye!...
ve kalblerinde maraz olanlar ve kafirler,
"ALLAH bu mesel ile ne irade etti." desinler diye!

Böyledir!...
ALLAH dilediği kimseyi dall eder... ve dilediği kimseye ihda eder.
Rabbinin ordularına alim olan, ancak, O'dur!
Bu, beşer için, ancak, zikirdir!

74. MUDDESSİR / 49-50-51

Artık... onlar için ne vardı da... kasvereden firar eden müstenfir eşekler gibi tezkireden muriz oldular!?

74. MUDDESSİR / 54-55-56

Hayır!
Muhakkak o, tezkirdir... ve artık dileyen, onu zikir eder!
Ancak, ALLAH'ın...
takva ehli olmasını
ve mağfiret ehli olmasını
dilediği kimselerden başka (hiç kimse) onu zikir edemez!

74. MUDDESSİR / 54-55-56

Hayır!
Muhakkak o, tezkirdir... ve artık dileyen, onu zikir eder!
Ancak, ALLAH'ın...
takva ehli olmasını
ve mağfiret ehli olmasını
dilediği kimselerden başka (hiç kimse) onu zikir edemez!

74. MUDDESSİR / 54-55-56

Hayır!
Muhakkak o, tezkirdir... ve artık dileyen, onu zikir eder!
Ancak, ALLAH'ın...
takva ehli olmasını
ve mağfiret ehli olmasını
dilediği kimselerden başka (hiç kimse) onu zikir edemez!

75. KIYAME / 37-38-39

O,
meni edilmiş meniden bir nutfe değil miydi ?
Sonra alaka oldu.
Ardından halk etti
ve ardından sevva etti.
Ardından, ondan da erkek ve dişi iki zevc kıldı.

76. İNSAN / 1

Dehrden (beri)… İnsan üzre, mezkur bir şeyin olmadığı bir hiyn geldi mi!?

76. İNSAN / 25-26

Bükrede ve asilede ve geceden (bir kısımda)
Rabbinin ismini zikir et!…
ve ardından O'na secde et!
ve geceleyin tavil olarak O'nu sebbih et!

76. İNSAN / 29

Muhakkak... bu bir tezkirdir!
Artık dileyen Rabbine sebil ittihaz eder!

77. MURSELAT / 1-2-3-4-5-6-7

Yemin olsun,
örfün mürsellerine...
ve ardından, asıfın asıflarına...
ve neşrin naşirlerine...
ve ardından, farkın farıklarına...
ve ardından, özür veya nezr olarak zikir ilka edenlere!...

Muhakkak… ancak, size vaad edilen, kesinlikle vaki olur.

79. NAZİAT / 34-35

Kübra tammat geldiğinde… yevmde, İnsan say ettiği şeyi tezekkür eder!

79. NAZİAT / 42-43-44-45

Sana, kendilerini mürsa edecek saati sual ediyorlar.
Onun zikrinden sende ne var ki!
Onun müntehası Rabbinedir.
Muhakkak sen, ancak, haşy eden kimselere inzar edensin.

80. ABESE / 3-4

İdra edemezsin ki... ola ki tezkiye olur... yada tezekkür eder... ve ardından zikri ona menfaat sağlar.

80. ABESE / 11-12

Hayır! Sakın!
Muhakkak o tezkirdir!
Artık dileyen kimse onu zikir eder.

80. ABESE / 11-12

Hayır! Sakın!
Muhakkak o tezkirdir!
Artık dileyen kimse onu zikir eder.

81. TEKVİR / 27-28

O, sadece... sizden istikametlenmek dileyen kimse için... alemlere zikirdir.

87. ALA / 9

Artık zikir et... eğer zikir menfaat verecekse!

87. ALA / 10

Yakında, haşy eden kimseye zikir ettirilecek!

87. A'LA / 14-15

Tezkiye olan kimse…
ve Rabbinin ismini zikir eden...
ve ardından salat eden kimse…
kat'iyyetle felaha ulaşır!

88. GAŞİYE / 21-22-23-24

Artık, zikir ettir!
Muhakkak sen, ancak, zikir ettiricisin!... sen onlara musaytır değilsin!
Tevella edenler ve kafirler müstesna!...
Artık onlara ALLAH, ekber azab azablandırır!

89. FECR / 21-22-23-24

Hayır!
Arz, dekk olarak dekk olarak, dekk edildiğinde
ve Rabbin, melekleri saff saff kıldığında...
ve yevme-izinde cehenneme getirildiğinde…
yevme-izinde tezekkür eder İnsan!... artık ona zikir ne edecekse!
Der ki:
"Ahh keşke... hayatım için, takdim etseymişim!"

92. LEYL / 1-2-3

Yemin olsun!
Gışa ettiğinde, geceye…
Tecelli ettiğinde, gündüze…
Erkeği ve dişiyi halk edene!

94. İNŞİRAH / 1-2-3-4-5

Senin için sadrını şerh etmedik mi!?
ve zahrını nakz eden vizrini senden vaz etmedik mi!?
ve zikrini senin için ref etmedik mi!?
Artık muhakkak yüsr, usra ile beraberdir.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.