İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ Z:H!R ❞ kökünden türeyen kelimeler... 21 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen:.Zahir xoxox Azhar izhar mazhar Mustazhir Mustazhir Mutezahhir Mutezahir Muzaheret Muzahere Muzahhir muzahir Muzhir Salat-uz zuhr Tazhir Tezahhur Tezahur Tezahurât Zahir zevahir zahr zuhur ezhâr zıhar Zuhr zuhur
.Zahir
ظ ه ر Z:H!R

Kuvvetli deve. Yardımcı, arka çıkan. Geriden gelen kuvvet.

xoxox
ظ ه ر Z:H!R
Azhar
ظ ه ر Z:H!R

En zâhir. En açık. Besbelli. Bir ibârenin en açık ve kat'i olan mânası.

izhar
ظ ه ر Z:H!R

Açığa vurma. Meydana çıkarma. Göstermek. Zahir ve aşikare ettirmek. Yalandan gösteriş.

DuruMeal'de toplam 8 kayıtta geçiyor.
mazhar
ظ ه ر Z:H!R

Bir şeyin göründüğü, izhar olunduğu yer. Çıktığı yer. Sahib olma, nail olma. Şereflenme.

Mustazhir
Mustazhir
ظ ه ر Z:H!R

Dayanan, arka veren.

Mutezahhir
ظ ه ر Z:H!R

Bir kimse tarafından yardım edilen, yardım gören. Karısına, nikâhı bozacak bir söz söyleyen.

Mutezahir
ظ ه ر Z:H!R

Görünen, tezahür eden, ortaya çıkan. / Muavenet eden, yardım eden.

Muzaheret
Muzahere
ظ ه ر Z:H!R

Arkadan yardım etmek, korumak. / Birbirine yardım etmek. / Arka olma, destek olma.

Muzahhir
ظ ه ر Z:H!R

Öğle vaktinde gelen.

muzahir
ظ ه ر Z:H!R

Zahir olan, taraftar çıkan, geriden yardım eden, koruyan.

Muzhir
ظ ه ر Z:H!R

İzhar edici, gösterici.

Salat-uz zuhr
ظ ه ر Z:H!R

Öğle Namazı.

Tazhir
ظ ه ر Z:H!R

Arkaya atma. Arkaya bırakma veya bırakılma. İhtimâl.

Tezahhur
ظ ه ر Z:H!R

Arkalanmak.

Tezahur
ظ ه ر Z:H!R

Meydana çıkma, belirme, görünme. / Gösteriş. / Birbirini korumak, birbirine arka olmak. Arkalaşmak; yâni birbirine yardım etmek. / Avretine zıhar etmek, yani zevcesinin arkasını validesinin arkasına teşbih ederek "zuhruki kezuhri ümmî" demek.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Çğl.Tezahurât
Zahir
ظ ه ر Z:H!R

Görünen, aşikar olan. Açık, belli, meydanda olan. Görünüşe göre. Şüphesiz. Suret. Dış yüz. Görünüş. Anlaşılan. Meğer. Galiba. Zannederim. Elbette. Arka çıkmak. Destek vermek.
Ez Zahir : Görünen zuhurat fiili.

DuruMeal'de toplam 24 kayıtta geçiyor.
Çğl.zevahir
zahr
ظ ه ر Z:H!R

Binek devesi. Kuş yeleklerinin kısa tarafı. Kara yolu. Sırt, arka. Yüksek yer. Kur'an'ın lâfz-ı şerifi. Haber.

DuruMeal'de toplam 19 kayıtta geçiyor.
Çğl.zuhurÇğl.ezhâr
zıhar
ظ ه ر Z:H!R

İki şey arasında münasebet ve mutabakat meydana getirmek. İki şeyi birbirine mutabık eylemek. Arka arkaya, mukabil kılmak. Karşılıklı yardımlaşmak. Fık: Bir kocanın, karısını müebbeden mahremi olan birisinin bakması caiz olmayan bir yerine teşbih etmesi. Mesela, bir adam karısına, "Sen bana anam gibisin" demesi gibi. Bu halde karısı da ona haram olurdu.

DuruMeal'de toplam 6 kayıtta geçiyor.
Zuhr
ظ ه ر Z:H!R

Öğle vakti. Öğleyin.

zuhur
ظ ه ر Z:H!R

Gerçek olmayan, yansıma. Sanal görüntü. Arka, ard, sırt. Meydana çıkmak. Ansızın meydana gelmek. Baş göstermek. Görünmek.

DuruMeal'de toplam 15 kayıtta geçiyor.
2. BAKARA / 85-86

Sonra siz, işte busunuz!
Nefslerinizi katl ediyorsunuz!...
ve sizden feriki, diyarlarından ihrac ediyorsunuz!...
Onlara ism ve düşmanlık ile tezahür ediyorsunuz!...
ve esirler verirlerse fidyeleşiyorsunuz.
Onları ihrac etmek, size haram edilendi!

Kitabın bazı (kısmına) iman ediyorsunuz da, bazı (kısmına) kafir misiniz!? Artık sizden buna fail olanların cezası... dünya hayatında hizy olmaktan başka değildir!

Kıyamet yevminde, onlar azabın en şedidine redd edilirler.
ALLAH, amel ettiklerinize gafil değildir.
İşte onlar, ahiret ile dünya hayatı iştira edenlerdir. Artık onlardan azab hafifletilmez ve de onlara nasr edilmez.

2. BAKARA / 101

ALLAH indinden onlara, beraber olduklarına musaddık bir Rasul geldiğinde... kitab verilenlerden bir ferik nebz etti.
Sanki alim değiller gibi... ALLAH'ın kitabını zuhurlarına vera ettiler!

2. BAKARA / 189

Sana hilallerden sual ediyorlar.
De ki:
"O, nas için ve hacc için mikatlardır."

Birr... beytlere zuhurlarından girmenizle olmaz!
Fakat ittika eden kimse (için) Birr... beytlere bablarından girmektir.
ALLAH'a ittika edin!... umulur ki felaha ulaşırsınız!

Cahiliye dönemi adetlerinden birisi de… bir işe niyet edildiğinde, o işi tamamlanıncaya kadar insalar kendi evlerine yada çadırlarına kapılarından girmezdi. Evlerin yada çadırların arkalarından delik delinir yada yüksek ise merdiven dayanır… oradan girilirdi. Niyetlenen iş bitmeden kapıdan girmenin, uğursuz olduğu veya güçlük vereceği düşünülürdü.
3. ALİ İMRAN / 187

ALLAH, kitab verilenlerden misak ahz etmişti:
"Onu nasa kesinlikle beyan edeceksiniz ve onu ketm etmeyeceksiniz!"
Ardından onlar... onu zuhurlarının verasına nebz ettiler... ve onunla az bir semen iştira ettiler!
İştira ettikleri şey ne beistir!

6. ENAM / 31

ALLAH'a lika olmayı kizb edenler, kat'iyyetle hasar almışlardır!
Hatta, saat ansızın geldiğinde… derler ki:
"(Yaa Hasret!) Vah bize!
Orada ifrat ettiğimiz şeylere!"

Onlar, zuhurlarında, vizrlerine hamil olacaklar!
Değil mi ki... vezr ettikleri şey ne suidir!?

6. ENAM / 94

Evvel merrede sizi halk ettiğimiz gibi ferd olarak elbette kat'iyyetle BİZ'e gelmiş olacaksınız!
Size havl ettiğimiz şeyleri, zuhurlarınızın verasına terk ettiniz!
Hakkınızda şerik olmalarına zeam ettiğiniz şefaatçilerinizi yanınızda görmüyoruz!? elbette kat'iyyetle sizin aranız kata olmuştur!... ve zeam etmiş olduğunuz şeyler sizden dalalet etmiştir!

6. ENAM / 120

Zahir ism'i de ve onun batınını da vezr edin!
Muhakkak, ism' kesb edenler... iktiraf etmiş oldukları şeyler ile cezalandırılacaklardır!

6. ENAM / 138

Dediler ki:
"Bunlar hicr edilmiş enam ve harstır. Onları bizim dilediklerimizden başkası zeamları ile taam edemez... ve bunlar zuhurları haram edilmiş enamdır."
O'na iftira ederek, üzerlerine ALLAH'ın ismini zikir etmedikleri enam vardır.
İftira etmiş oldukları şey ile cezalanacaklar!

6. ENAM / 146

Hadülere, zufur sahibi olanların hepsini (tırnaklı hayvanları) haram kıldık.
Sığır ve koyundan; zuhurlarında veya haviyyelerinde hamil oldukları veya kemiklerine mahlut olanlar dışındaki şahmlarını (içyağları), onlara haram kıldık.
Kendi bagileri ile onları böyle cezalandırdık.
Muhakkak ki BİZ, kesinlikle sadık olanız.

6. ENAM / 151

De ki:
"Gelin!...
Rabbinizin size haram kıldığı şeyleri tilavet edeyim:
O'na sakın hiç bir şey şirk koşmayın!
Ana-babaya ihsan üzre olun!
İmlaktan evladlarınızı katl etmeyin!
Sizi ve yalnızca onları rızıklandırıyoruz BİZ!
Fahiş olanlara karib olmayın... ondan zahir olana da, batın olana da!
Hakk ile olmadan... ALLAH'ın haram kıldığı nefsi katl etmeyin!
Bunlara sizi böyle vasiyet ettirdi!... umulur ki akıl edersiniz."

7. ARAF / 33

De ki:
"Muhakkak, Rabbim'in haram ettikleri, ancak;
zahir olan ve de batın olan fahiş olanlar...
ve ism...
ve hakk gayrısında bagy etmek...
ve hakkında sultan inzal etmediği şeyi ALLAH'a şirk koşmak...
ve alim olmadığınız şeyleri ALLAH'a kavl etmektir."

7. ARAF / 172

Rabbin, Ademoğullarının zuhurlarından zürriyetlerini ahz etmiş... ve kendi nefslerine şahid etmişti:
"BEN sizin Rabbiniz değil miyim?"
"Bilakis! Şahidlik ederiz!" demişlerdi.
Kıyamet yevminde, sakın "Muhakkak biz bundan gafildik" demeyesiniz!

9. TEVBE / 4

Ahdleşmiş olduğunuz müşriklerden,
sonra bir şey naks etmemiş olanlar…
ve size karşı kimseye zıhar etmemiş olanlar…
müstesnadır.
Artık onlara ahdlerinizi, müddedine kadar tamam edin.
Muhakkak ki ALLAH, muttakilere muhabbet duyar.

9. TEVBE / 8

Nasıldır!
Eğer size izhar olsalardı... kendinizde illiyetle rakib olmazlar ve de zimmet etmezlerdi.
Ağızları ile size razı olurlar, kalbleri ile imtina ederler… pek çoğu fasıktır.

9. TEVBE / 33

O... müşriklere kerih gelse de... hakk dini, din-i kull'e izhar etmek için… Rasulünü huda ile irsal edendir.

1.nci tekrar… 48:28 ve 61:9
9. TEVBE / 35

Yevmde,
bunların üzerleri cehennem narında hamiye edilir…
ve ardından bunlarla, cebhelerine ve cenblerine ve zuhurlarına kavi edilir.
"Bu, nefsleriniz için kenz ettiklerinizdir. Artık kenz etmiş olduğunuz şeyleri tadın bakalım!"

9. TEVBE / 48

Onlar, elbette kat'iyyetle önceden de fitne bagy ettiler!… ve sana emirleri takallüb ettiler.
Hatta (nihayet)... onlar kerh oldukları halde…. hakk geldi… ve ALLAH'ın emri zahir oldu.

11. HUD / 92

Dedi ki:
"Ey kavmim!
Benim rehtim, sizin üzerinize ALLAH'tan daha mı azizdir ki... zıhar ederek O'nu veranıza ittihaz ettiniz!
Muhakkak ki Rabbim, amel ettiğiniz şeyler ile size muhittir."

13. RAD / 33

Kimler onlar!?... O, bütün nefs üzre, kesb ettikleri şeylerle kaimken... ALLAH'a şerik kılanlar!?

De ki:
"İsimlendirin onları bakalım!...
ya O'nun arzda alim olmadığı bir şeyle haber verirsiniz... ya da kavlden zahir (içi boş laf) ile!?
Bilakis!
Kafirlere, kendi mekrleri ziynetlendirildi... ve sebilden sadd edildi onlar!
ALLAH'ın dall ettiği kimse... artık ona, hadiy yoktur!

17. İSRA / 88

De ki:
"Eğer ins ve cinn, bu Kur'an'ın bir mislini getirmek üzere ictima etseler... ve şayet onların bazısı bazısına (birbirlerine) zahir olsa... (yine de) onun bir mislini getiremezler.

18. KEHF / 19-20

Böyledir!...
Onları, kendi aralarında (birbirlerine) sual etmeleri için baas ettik.

Onlardan konuşan biri dedi ki:
"Ne kadar lebs oldunuz?"
Dediler ki:
"Bir yevm veya yevmin birazı lebs olduk."
Dediler ki:
"Ne kadar lebs olduğunuza Rabbiniz alimdir."

Ardından...
"Biriniz şu verikleriniz ile medineye baas etsin de... hangi taamın daha zekiy olduğuna nazar etsin... ve ardından ondan rızık getirsin.
Latif olsun ve herhangi birisini size şuur ettirmesin.
Muhakkak onlar... eğer onlara zahir olursanız... ya sizi recm ederler veya kendi milletlerine ida ederler.
O zaman ebediyen felaha ulaşamazsınız."

18. KEHF / 22

Diyecekler ki: "Onlar üç kişidir, dördüncüleri köpekleridir."
Diyecekler ki: "Beş kişidir, altıncıları köpekleridir."
Gayba recm edecekler!...
Diyecekler ki: "Yedi kişidir, sekizincileri köpekleridir."
De ki:
"Onların iddetine Rabbim alimdir! Onlara, ancak, pek az (kimse) alimdir."
Artık onlar hakkında, miryenin zahir olanları dışında imtira etme... ve onlar hakkında hiçbirinden fetva isteme!

18. KEHF / 95-96-97

Dedi ki:
"Rabbimin beni, hakkında mekanlandırdığı şey hayrdır. Artık, siz de bana... sizin ve onların arasına radme kılmama... kuvvet ile avn edin. Bana hadid zebrler verin!"
Hatta, iki sadefin arası seva olduğunda… dedi ki:
"Nefh edin!"
Hatta, onu nar kılınca, dedi ki:
"Getirin... üzerine kıtr ifrağ edeyim!..."
Artık,
ona zahir olmaya da istitaat edemediler...
onu nakb etmeye de istitaat etmediler.

21. ENBİYA / 39

Keşke kafirler,
vechlerinden de… zuhurlarından da... narı keff edemeyecekleri...
ve kendilerine nasr edilmeyeceği...
hiyne alim olsalardı!

24. NUR / 31

Mü'min kadınlara da söyle, basarlarını gazz etsinler. Ferclerini hıfz etsinler.
Zahir olanları dışında ziynetlerini ibda etmesinler. Onların (görenlere) humar verecek olanını ceblerine darb etsinler.
Ziynetlerini ibda etmesinler, ancak şunlar müstesna:
kocaları,
yahut babaları,
yahut kocalarının babaları,
yahut oğulları,
yahut kocalarının oğulları,
yahut erkek kardeşleri,
yahut erkek kardeşlerinin oğulları,
yahut kız kardeşlerinin oğulları,
yahut kadınlar,
yahut melekesi yeminlerinde olanlar,
yahut erkek kimselerden irbet (akıl,ustalık) sahibi olanlar gayrısında kendilerine tâbi olanlar,
yahut kadınların avreti üzere zuhur olmayan tıfllar.
Hafy ettikleri ziynetlerine alim olunsun diye ayaklarını yere vurmasınlar.
ALLAH'a cemian tevbe edin eyy mü'minler!... umulur ki felaha ulaşırsınız!

24. NUR / 58

Ey iman edenler!
Melekesi yeminlerinizde olanların ve sizden hulüm iblağ olmayanların, sizden izin istemeleri için günde üç merre vardır;
salat-ı fecr'den önce
ve zahirden sevblerinizi vaz ettiğiniz hiyn
ve salat-ı ışa'dan sonra.
Bu üç vakit, sizin için avrettir.

Bunların dışında size ve onlara cünah değildir. Bazınız bazınız üzre, kendinize (birbirinize) tavaf edebilirsiniz.

Böyledir!...
ALLAH, ayetlerini size beyan eder.
ALLAH, alimdir, hakimdir.

25. FURKAN / 55

Onlar, ALLAH'ın gayrısından kendilerine menfaat ve de darr vermeyen şeylere abd oluyorlar.
Kafir, Rabbine karşı zahir olandır.

28. KASAS / 17

Dedi ki:
"Rabbim!
Bana nimet ettiğin şeyler ile artık mücrimler için zahir olmayacağım!"

28. KASAS / 48

Ardından onlara BİZ'im indimizden hakk kılındığında, dediler ki:
"Musa'ya verilen şeylerin misli, ona da verilseydi ya!"
Onlar,
önceden Musa'ya verilenlere de kafir olmamışlar mıydı?
"Zuhur eden iki sihirbazdır" dememişler miydi!
"Muhakkak biz, hepsine kafiriz" dememişler miydi!

28. KASAS / 86

Rabbinden rahmet dışında… sen kitabın sana ilka olacağına rica eden olmamıştın. Artık kafirler için zahir olma.

30. RUM / 7

Onlar, dünya hayatından zahir olana alimdir.
Ahirete, onlar… onlar gafildir.

30. RUM / 18

Hamd etmek O'nundur;
Semalarda da…
ve arzda da…
ve aşiyyde de…
ve izhar olduğunuz hiynde de!

30. RUM / 41

Amil olduklarından bazılarını tadmaları için, nasın elleriyle kesb ettikleri ile berrde ve bahrda fesad zuhur etti… umulur ki rücu ederler!

31. LOKMAN / 20

ALLAH'ın, semalarda olanları ve arzda olanları size teshir ettiğini ve zahir ve batın nimetlerini sizin üzerinize isbag ettiğini görmedin mi?

Nasdan kimseler, ALLAH hakkında,
ilim...
ve huda...
ve munir kitab...
gayrısında cedel eder.

33. AHZAB / 4

ALLAH, bir erkek kimseye... cevfinde iki kalb kılmadı.
Kendilerine zıhar yaptığınız zevcelerinizi, size anne kılmadı.
Karılarınızın eski kocalarından oğullarını (dua), öz oğullarınız kılmadı.
Bunlar, sizin kendi ağızlarınızla kavl ettiklerinizdir.
ALLAH, hakk kavl eder... O, sebile ihda eder.

33. AHZAB / 26-27

Kitab ehlinden, onlara zahir olanları…
sayasilerinden inzal etti…
ve kalblerine rub kazf etti.
Ferikini katl ediyor, ferikini esir ediyordunuz.
Onların arzlarına... ve diyarlarına... ve mallarına... ve henüz vatı olmadığınız arza... sizi varis etti.
ALLAH, herşeye kadir olandır.

34. SEBE / 18

Onlarla, barek karyeler arasında… orada zahir karyeler kıldık... ve onda seyri kaderledik.
"Gecelerde ve yevmlerde, orada emin olarak seyir edin!"

34. SEBE / 22

De ki:
"ALLAH'ın gayrısından zeam ettiklerinizi davet edin.
Onlar, semalarda ve arzda zerre miskal malik olamazlar.
Onlar, bu ikisine şerik de değiller.
O'na onlardan zahir olmaz!"

35. FATIR / 45

Şayet ALLAH, kesb ettikleri şeyler ile nası ahz etse, onun zahrı üzre dabbeden kalmazdı.
Fakat onları müsemma ecele kadar tehir ediyor.
Ecelleri geldiğinde... artık muhakkak ki ALLAH, kendisine abd olanlara basir olandır.

40. MU'MİN / 26-27

Firavun dedi ki:
"Vezr edin beni... Musa'yı katl edeyim. O da Rabbini davet etsin. Muhakkak ben, sizin dininizi bedellendireceğinden veya arzda fesad izhar edeceğinden korkuyorum."

Musa dedi ki:
"Muhakkak ben, hesab yevmine iman etmeyen bütün mütekebbirlerden... benim Rabbime ve sizin Rabbinize uvz ettim."

40. MU'MİN / 28-29

Firavun ailesinden imanını ketm eden mü'min bir erkek kimse dedi ki:
"Bir adamı 'Rabbim ALLAH' dediğinden mi katl edeceksiniz?
O, kat'iyyetle Rabbinizden beyyineler ile gelmiştir! Eğer kazib olursa... onun kizbi kendinedir ve eğer sadık olursa vaad ettiklerinin bazısı size de isabet eder.
Muhakkak ki ALLAH, kezzab müsrif olanı ihda etmez.
Ey kavmim!
Yevmde mülk sizindir. Arzda zahir olanlarsınız... eğer ALLAH'ın beisinden gelirse bize kim nasr eder?"

Firavun dedi ki:
"Size gösterdiğim şey... ancak, kendi gördüğüm şeydir. Ben sizi, ancak, reşad sebiline ihda ediyorum."

42. ŞURA / 33

Eğer dileseydi... rih sükun olurdu da… artık rakid olanlar, onun zahrı üzre izlal olurlardı!
Muhakkak bunda, şükür ederek sabır edenler için kesinlikle ayetler vardır.

43. ZUHRUF / 12-13-14

O,
bütün zevcleri halk edendir...
ve size… onların zuhurlarına istiva etmeniz için... gemilerden ve hayvanlardan irkab edeceğiniz şeyler kılandır.
Sonra oraya istiva ettiğinizde Rabbinizin nimetini zikir edin... ve deyin ki:
"Bunu bizim için teshir eden subhandır. Biz O'na mukrin olamazdık. Muhakkak biz, elbette/kesinlikle Rabbimize inkılab edenler olacağız."

43. ZUHRUF / 33-34-35

Şayet, nas vahid ummet olacak olmasaydı... Rahman'a kafir olan kimselere… elbette,
evlerine gümüşten sakflar
ve üzerinde zuhur edecekleri miraclar…
ve evlerine bablar
ve üzerinde itka edecekleri serirler…
ve zuhruf (yaldızlı gösterişler, süsler)...
kılardık.

Bütün bunlar, ancak ve sadece, dünya hayatının metalarıdır.
Ahiret, Rabbinin indinde muttakilerindir.

48. FETİH / 28

Şahid olarak ALLAH'a kafi olarak (olacak şekilde)… KENDİ din-i küll'ü üzre KENDİ'sini izhar etmek için…
huda ile…
ve hakk din ile...
KENDİ Rasulünü irsal eden, O'dur.

2.nci tekrar… 9:33 ve 61:9
57. HADİD / 3

Evvel... ve ahir... ve zahir... ve batın... O'dur.
Herşeye alim, O'dur.

57. HADİD / 13

Münafık erkeklerin ve münafık kadınların... iman edenlere,
"Bize nazar edin!... nurunuzdan iktibas edelim..."
dedikleri yevmde... onlara denilir ki:
"Veranıza rücu edin... ve ardından nur iltimas edin!"
Ardından, onların aralarına, kapısı olan bir sur ile darb edilir.
İçinde... onun batını Rahmettir... kıbelinden onun zahiri azabtır.

58. MUCADELE / 2

Sizden, kadınlarına zıhar yapanlar... o kadınlar anneleri değildir! Muhakkak onların anneleri, sadece, onları vild edenlerdir.
Muhakkak onlar, kavil olarak kesinlikle münker ve zur konuşuyorlar.
Muhakkak ki ALLAH, kesinlikle, afuvdur, gafurdur.

58. MUCADELE / 3

Kadınlarına zıhar yapan… sonra da söyledikleri şeyler için ida edenler... ardından, kadınlarına temas etmeden önce bir rakabe tahrir etsinler.
İşte bu size vaaz edilmiştir.
ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

60. MUMTEHİN / 9

Muhakkak ki ALLAH sizi... ancak,
din hakkında sizinle kıtal edenleri...
ve sizi diyarınızdan ihrac edenleri...
ve sizin ihrac edilmenize zıhar edenleri…
tevella etmekten nehy eder!
Onlara tevella eden kimse... artık işte o... o, zalimlerdendir.

61. SAFF / 9

O... muşriklere kerih gelse de... hakk dini, din-i kull'e izhar etmek için… Rasulünü huda ile irsal edendir.

3.ncü tekrar… 9:33 ve 48:28
61. SAFF / 14

Ey iman edenler!
Meryem oğlu İsa, havarilere,
"ALLAH'a ensar kimdir?"
dediğinde, havarilerin,
"ALLAH'a ensar biziz"
dedikleri gibi... ALLAH'a ensar olun!

Ardından, İsrailoğullarından bir taife iman etmişti... ve onlardan bir taife kafir olmuştu... ve ardından iman edenlere, düşmanları üzre eyd etmiştik... ve ardından zahir oluvermişlerdi.

66. TAHRİM / 3

Nebi, zevcelerinin bazılarına hadis sırr etmişti. Ardından (zevcesi) bunu (diğerine) haber ettiğinde... ALLAH, bunu ona, birazına arif ederek ve birazından iraz ederek... izhar etmişti.
Ardından Nebi, bunu (zevcesine) haber verince, dedi ki:
"Sana bunu kim haber verdi?"
Dedi ki:
"Bana, alim ve habir olan haber verdi."

66. TAHRİM / 4

Eğer siz ikiniz, ALLAH'a tevbe ederseniz… artık ikinizin kalbleri de kat'iyyetle sugv eder!…
Eğer ona tezahür ederseniz… artık muhakkak ki ALLAH... O, onun mevlasıdır… ve Cebrail de… ve mü'minlerin salihi de... ve melekler bundan sonra zahirdir.

72. CİNN / 26-27-28

O, gayb olana alimdir.
Artık, razı olunan Rasul dışında... hiç kimseye gaybı üzre izhar olmaz... ve ardından, muhakkak ki O, onların eli arasından ve halfinden... Rabblerinin risaletinin kat'iyyetle iblağ edilmiş olduğuna alim olmaları için rasadlar islak eder!
Onların ledalarındaki şeylere ihata etmiştir!
Herşeyi aded olarak ihsa etmiştir!

84. İNŞİKAK / 10-11-12-13-14-15

Kitabı, zahrının verasından verilen kimse…
artık yakında o,
süburu davet edecek...
ve saire saly olacak.
Muhakkak o, ehlinin arasında sürur içindeydi. Muhakkak o, havr etmeyeceğini zann etmekteydi.
Bilakis!
Muhakkak ki Rabbi kendisine basir olandır.

94. İNŞİRAH / 1-2-3-4-5

Senin için sadrını şerh etmedik mi!?
ve zahrını nakz eden vizrini senden vaz etmedik mi!?
ve zikrini senin için ref etmedik mi!?
Artık muhakkak yüsr, usra ile beraberdir.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.