İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ Z:LM ❞ kökünden türeyen kelimeler... 13 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox mazlum Mazlumîn mezalim munzalim Mutazallim Mutazallimîn Muzlim Tazlim Tezalum zalim Zâlime Zaleme Zâlimîn Zallam Zıllîm Zalûm zulmet Zulumat zulum Zulm
xoxox
ظ ل م Z:LM
mazlum
ظ ل م Z:LM

Zulüm görmüş. Kendine zulmedilmiş. Halim, selim, sakin, sessiz.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Çğl.Mazlumîn
mezalim
ظ ل م Z:LM

Zulümler. Haksızlıklar. Eziyet ve işkenceler.

munzalim
ظ ل م Z:LM

Kendi isteğiyle veya istemiyerek zâlimin zulmüne boyun eğen.

Mutazallim
ظ ل م Z:LM

Kendisine yapılan haksızlık ve zulümden şikayet eden, sızlanan.

Çğl.Mutazallimîn
Muzlim
ظ ل م Z:LM

Karanlık. Zulmetli. Dehşetli. Siyahlık. Siyah. Bilinmeyen. Meçhul.

DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor.
Tazlim
ظ ل م Z:LM

Zâlim olmak.

Tezalum
ظ ل م Z:LM

Zulm edişmek.

zalim
ظ ل م Z:LM

Zulmeden, haksızlık eden.

DuruMeal'de toplam 202 kayıtta geçiyor.
Dşl.ZâlimeÇğl.ZalemeÇğl.Zâlimîn
Zallam
Zıllîm
ظ ل م Z:LM

Çok zulmeden. Çok zâlim. Zulmü çok olan.

DuruMeal'de toplam 5 kayıtta geçiyor.
Zalûm
ظ ل م Z:LM

Zalimlik.

DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor.
zulmet
ظ ل م Z:LM

Karanlık. Kara gün. Dinsizlik ve zulüm devri. Mc: Sıkıntı.

DuruMeal'de toplam 22 kayıtta geçiyor.
Çğl.Zulumat
zulum
ظ ل م Z:LM

Haksızlık. Eziyet, işkence. Bir hakkı kendi yerinden başka bir yere koymak.

DuruMeal'de toplam 58 kayıtta geçiyor.
Dşl.Zulm
2. BAKARA / 17

Onların meseli; nar vakd etmek isteyenlerin meseli gibidir:
Havlinde olanlar ziyalandığında… ALLAH onların nuruna zehab eder... ve onları basar olunmaz zulmetler içine terk eder.

2. BAKARA / 19

Yada… Semadan sayyib gibidir… onda zulmetler ve rad ve berk vardır.
Mevt hazeri… saikalardan parmaklarını kulaklarının içine tıkarlar.
ALLAH, kafirlere muhittir!

2. BAKARA / 20

Berk, neredeyse, onların basarlarını hatf edecektir.
Kendilerine ziya bürüdüğü her defada, onun içinde meşy ederler... ve üzerlerine zulmet çökünce kaim olurlar.
Şayet ALLAH dileseydi, onların işitmelerini de basarlarını da kesinlikle zehab ederdi.
Muhakkak ki ALLAH, herşeye kadirdir.

2. BAKARA / 35

Dedik ki:
"Ey Adem!
Sen ve zevcen cennete iskan olun.
Şu şecereye karib olmadan… dilediğiniz yerde ragad olarak ondan yeyin.
Yoksa, siz ikiniz zalimlerden olursunuz!"

2. BAKARA / 51-52

Musa'ya kırk gece vaad etmiştik.
Sonra, onun ardından siz, dişi buzağı ittihaz etmiştiniz… ve zalim olmuştunuz.
Sonra, bunun ardından, ola ki şükür edersiniz diye... sizden afv etmiştik.

2. BAKARA / 54

Musa, kavmine demişti ki:
"Ey kavmim!
Muhakkak siz, dişi buzağı ittihaz etmekle nefsinize zalim oldunuz.
Artık, bari'nize tevbe edin ve ardından nefslerinizi katl edin! Bari'nizin indinde, bu size hayrdır."
Ardından size tevbe etti.
Muhakkak ki O... tevvab, rahim olan O'dur!

2. BAKARA / 57

Üzerinize gamameyi zıll yapmıştık.
Size, menne ve selva inzal etmiştik.
***Rızıklandırdıklarımızın tayyib olanlarından yeyin.***
BİZ'e zalim olamazlar... fakat onlar, kendilerine zalim olmuş oldular.

2. BAKARA / 58-59

Demiştik ki:
"Bu karyeye dahil olun!
Artık, dilediğiniz yerde ondan ragad olarak yeyin... ve sacidlerin babından dahil olun.
"Hıtta" deyin... BİZ de sizin için, hatalarınıza gafur olalım. Muhsinlere ziyade edeceğiz."

Ardından zalimler, kendilerine kavil edilenleri, gayrı kaville bedellendirdiler.
Ardından zalimlere, fasık oldukları şeyler ile, semadan ricz inzal ettik.

2. BAKARA / 92

Musa size, elbette kat'iyyetle beyyineler ile geldi!… sonra, onun ardından siz, dişi buzağı ittihaz ettiniz!… siz zalimsiniz!

2. BAKARA / 94-95

De ki:
"ALLAH'ın indinde… dar-ul ahiret, nasın gayrısında halis olarak sizin için ise… eğer sadıksanız… mevt olmayı temenni edin haydi!"
Elleriyle takdim ettikleri şey ile bunu ebediyyen temenni edemezler!
ALLAH, zalimlere alimdir.

2. BAKARA / 114

ALLAH'ın mescidlerinde... orada O'nun isminin zikir edilmesine mani olan kimseden...
ve onları harab etmeye say eden kimseden...
daha zalim kimdir!
İşte onlar...
Onlar için oraya dahil olmak, ancak, korkuyladır!...
Onlar için dünyada hizy vardır...
Onlar için ahirette azim azab vardır.

2. BAKARA / 124

Rabbi, İbrahim'i kelimeler ile belv ettiğinde… o, onları tamam etmişti.
Dedi ki:
"Muhakkak ki BEN seni, nasa imam kılacağım."
"Benim zürriyetimden de..." demişti.
Dedi ki:
"BEN'im ahdime zalimler nail olamaz!"

2. BAKARA / 140

Yoksa siz... İbrahim ve İsmail ve İshak ve Yakub ve torunlarının... hadü veya nasrani olduklarını mı söylüyorsunuz!?
De ki:
"Siz mi bilirsiniz... yoksa ALLAH mı?"
ALLAH'tan şahadeti ketm eden kimse... O'nun indinde, daha zalim kimdir!?
ALLAH, sizin amel ettiklerinize gafil değildir.

2. BAKARA / 145

Kitab verilenlere, bütün ayetler ile gitsen bile... senin kıblene tabi olmazlar.
Sen de onların kıblesine tabi olacak değilsin!
Onların bazıları da, bazısının (birbirlerinin) kıblesine tabi değiller.

İlimden sana verilenin ardından... eğer onların hevalarına tabi olursan... muhakkak sen, o zaman kesinlikle zalimlerdensindir.

2. BAKARA / 150

Nereden ihrac olsan… artık vechine, mescid-i haram şatrını veliy ettir!
Nerede olursanız olun… nasa sizin üzerinize bir hüccet olmaması için... artık vechinize onun şatrını veliy ettirin!

Onlardan zalim olanlar müstesna... artık onlara haşy etmeyin!... üzerinize nimetimi tamam etmem için... BANA haşy edin!... umulur ki ihtida olursunuz.

2. BAKARA / 165

Nasdan, ALLAH'ın gayrısından endad ittihaz eden kimseler... ALLAH'a hubb eder gibi onlara hubb ederler!
İman edenlerin ALLAH'a hubb etmeleri daha şedidtir.

Keşke, azab görülürken, zalimler,
kuvvetin cemian ALLAH'ın olduğunu...
ve ALLAH'ın azabının şedid olduğunu...
görselerdi.

2. BAKARA / 193

Fitne olmayıncaya kadar...
ve din ALLAH için oluncaya kadar onlarla kıtal edin!
Eğer kendilerini nehy ederlerse… artık düşmanlık, sadece, zalimler üzredir!

2. BAKARA / 229

Boşanma iki merredir... artık ondan sonra, maruf ile imsak edin veya ihsan ile tesrih edin.

Onlara verdiğiniz şeylerden ahz etmeniz size helal değildir. ALLAH'ın hududuna ikame edemeyeceklerinden korkmaları müstesna.
Eğer siz de, onların ALLAH'ın hududunu ikame edemeyeceklerinden korkarsanız... artık, kadının fidye vermesinde o ikisine cünah yoktur.

İşte bunlar, ALLAH'ın hudududur... artık bunlara düşmanlık etmeyin.

ALLAH'ın hududuna düşmanlık eden kimse... artık işte o, o zalimlerdendir.

2. BAKARA / 231

Kadınları talak ettiğinizde... ve ardından ecelleri baliğ olunca... artık onları maruf ile imsak edin... veya maruf ile serh edin.

Düşmanlık etmek için darr ederek onları imsak etmeyin!... buna fail olan kimse... artık kendi nefsine kat'iyyetle zalim olmuştur!

ALLAH'ın ayetlerini hüzüv ittihaz etmeyin!
ALLAH'ın üzerinizdeki nimetini...
ve size vaaz etmek için kitabtan ve hikmetten size inzal ettiği şeyi...
zikir edin!

ALLAH'a ittika edin!
Muhakkak ki ALLAH'ın herşeye alim olduğuna... alim olun!

2. BAKARA / 246

Musa'dan sonra israiloğullarından meleleri görmedin mi!?

Onlar Nebilerine, demişlerdi ki:
"Bize bir melik baas et... ALLAH sebilinde katl edelim."
Demişti ki:
"Üzerinize kıtal ketb edildiğinde... ya katl etmezseniz…!?"
Demişlerdi ki:
"Bizim ALLAH sebilinde katl etmememiz olamaz. Biz ve oğullarımız diyarımızdan kat'iyyetle ihrac edilmiştik!"

Ardından üzerlerine kıtal ketb edildiğinde, onlardan birazı dışında, tevella ettiler.

ALLAH, zalimlere alimdir.

2. BAKARA / 254

Ey iman edenler!
Bey'in olmadığı…
ve hilletin olmadığı…
ve şefaatin olmadığı…
yevmin verilmesinin öncesinde, sizi rızıklandırdığımız şeylerden infak edin!
Kafirler... onlar zalimlerdir.

2. BAKARA / 257

ALLAH, iman edenlere veliydir… onları zulmetlerden nura ihrac eder.

Kafirler… onların veliyleri; onları nurdan zulmetlere ihrac eden, "tagut"tur… işte onlar, nar ashabıdır… orada ebedidirler.

2. BAKARA / 258

ALLAH kendisine mülk verdi diye... Rabbi hakkında İbrahim'le hacc edeni görmedin mi!?

İbrahim demişti ki:
"Hayy eden ve mevt eden benim Rabbimdir"
O da:
"Ben de hayy eder ve mevt ederim"
demişti.
İbrahim;
"Muhakkak ki ALLAH, güneşi şark tarafından verir. Artık sen onu, garb tarafından getir bakalım"
dediğinde... ardından kafir, büht etmişti.

ALLAH, zalimlerin kavimini ihda etmez.

2. BAKARA / 270

Nafakadan infak ettiğiniz şey…
veya nezrden nezr ettiğiniz şey…
artık ona, muhakkak ki ALLAH, alimdir.

Zalimler için nasır yoktur.

2. BAKARA / 272-273

Onların hudası senin üzerine değildir. Fakat, ALLAH dilediği kimseyi ihda eder.

Hayrdan infak ettiğiniz şey...
artık o, kendi nefsleriniz içindir. Siz, ALLAH'ın vechini ibtiga etmekten başka infak edemezsiniz!

Hayrdan...
ALLAH sebilinde hasr olan...
ancak, arzda darb etmeye istitaat edemeyen...
teaffüf olmalarından ötürü, cahillerin ganiy olarak hesab ettiği...
fakirler için infak ettiğiniz şeyler... zulüm edilmeden size vefa edilir!

Sen, onlara simaları ile arif olursun... onlar nasa ilhaf ederek sail olmazlar.

Hayr olandan infak ettiğiniz şeyler...
artık muhakkak ki ALLAH, ona alimdir.

2. BAKARA / 278-279-280

Ey iman edenler!
ALLAH'a ittika edin!
Eğer siz mü'min olduysanız... ribadan bakiye olanı vezr edin!
Eğer (buna) fail olmazsanız... artık size, ALLAH'tan ve Rasulünden harb ezan ediliyor!
Eğer tevbe ederseniz, artık mallarınızın reisi sizindir.

Zulüm etmezseniz zulüm edilmezsiniz!

Eğer usra sahibi (zorluk içinde) ise... artık o kimse, meysere sahibi (rahatlık içinde) oluncaya kadar nazar edin!
Eğer alim olan olursanız... tasadduk etmeniz sizin için hayr olandır!

2. BAKARA / 281

ALLAH'a rücu edeceğiniz yevmden ittika edin!
Sonra, bütün nefse,
kesb ettikleri, zulüm edilmeden vefa edilecektir!

3. ALİ İMRAN / 25

Artık nasıldır!... Hakkında rayb olmayan yevm için onları cem ettiğimizde... bütün nefse kesb ettiklerini, zulüm etmeden kendilerine vefa ettiririz.

3. ALİ İMRAN / 57

Salih (iş)lere amil olarak iman edenler... artık onların ecirleri kendilerine vefa edilir.
ALLAH, zalimlere muhabbet duymaz.

3. ALİ İMRAN / 86

İman etmelerinin ardından kafir olan bir kavmi, ALLAH nasıl olur da ihda eder!
Kendilerine verilen beyyinelerle, Rasulün hakk olduğuna şahid olmuştu onlar!
ALLAH, zalimler kavmini ihda etmez!

3. ALİ İMRAN / 94

Artık, bundan sonra, ALLAH'a kizb ederek iftira eden kimse… artık işte onlar... onlar zalimlerdir.

3. ALİ İMRAN / 108

Bunlar ALLAH'ın ayetleridir. Onları sana bi-hakkın tilavet ediyoruz.
ALLAH, alemler için zulüm irade etmez.

3. ALİ İMRAN / 117

Bu dünya hayatında infak ettikleri şeylerin meseli… nefslerine zulüm eden kavmin harsına isabet eden ve ardından onu helak eden... içinde sırr olan rih meseli gibidir.
ALLAH, onlara zulüm etmez… fakat onlar, kendi nefslerine zulüm ederler.

3. ALİ İMRAN / 128

Emirden sana bir şey yoktur!
Ya onlara tevbe eder...
ya da artık, onlar muhakkak zalimdir ve onlara azab edilir.

3. ALİ İMRAN / 135

Fahiş olarak fail olduklarında veya nefslerine zulüm ettiklerinde ALLAH'ı zikir edenler... ardından zenbleri için istiğfar ederler.
ALLAH'tan başka kim zenblere gafur olabilir!
Onlar fail oldukları şeylere, alim oldukları halde ısrar etmezler!

3. ALİ İMRAN / 140

Eğer size karh mess etmişse... artık, o kavme de kat'iyyetle mislince karh temas etmiştir!
O yevmleri,
ALLAH'ın iman edenlere alim olması için...
ve sizden şahidler ittihaz etmesi için...
nas arasında idale ederiz.
ALLAH zalimlere muhabbet duymaz.

3. ALİ İMRAN / 151

Sultan inzal etmediği şeyleri ALLAH'a şirk koştukları şeyler ile kafirlerin kalblerine rub ilka edeceğiz. Mevaları nardır. Zalimlerin mesvaları ne beistir!

3. ALİ İMRAN / 161

Nebi için gall etmesi olamaz!
Gall eden kimse, kıyamet yevmine gall ettiği şey ile varır. Sonra bütün nefse kesb ettikleri, kendilerine zulüm edilmeden vefa edilir.

3. ALİ İMRAN / 182

Bu, ellerinizle takdim ettikleriniz iledir.
Muhakkak ki ALLAH… abd olanlara zallam değildir.

3. ALİ İMRAN / 192

"Rabbimiz!
Muhakkak ki SEN... nara dahil ettiğin kimse... artık onu, kat'iyyetle ihza etmişsindir!
Zalimler için nasırlar yoktur."

4. NİSA / 10

Muhakkak yetimlerin mallarını zulümle yiyenler… muhakkak batınlarında nar yerler. Yakında seire saly edecekler.

4. NİSA / 30

Düşmanlık ve zulüm ile buna fail olan kimse… artık onu, yakında nara saly edeceğiz.
Bu, ALLAH'a yesir olandır.

4. NİSA / 40

Muhakkak ki ALLAH, miskal zerre zulüm etmez. Eğer bir hasene olsa onu, KENDİ VARLIĞINDAN azim ecir vererek zıf eder.

4. NİSA / 49

Kendi nefslerini tezekki edenleri görmedin mi?
Bilakis!
ALLAH, dilediği kimseyi tezkiye eder. Onlara fetil kadar zulüm edilmez.

4. NİSA / 64

BİZ'im Rasulden irsal ettiğimiz şey... sadece, ALLAH'ın izni ile itaat edilmesi içindir!
Şayet, kendi nefslerine zulüm ettiklerinde sana gelseler… ve ardından ALLAH'a istiğfar etselerdi... ve Rasul de onlara istiğfar etseydi... elbette, tevvab, rahim ALLAH'a vecd olurlardı.

4. NİSA / 75

Size ne oluyor da, ALLAH sebilinde ve
"Rabbimiz!
Bizi, şu ehli zalim karyeden ihrac et.
Bize SEN'in VARLIĞINDAN veliy kıl.
Bize SEN'in VARLIĞINDAN nasır kıl!"
diyen istizaf edilmiş erkekler ve kadınlar ve velidler için kıtal etmiyorsunuz?

4. NİSA / 77

"Ellerinizi keff edin
ve salat ikame edin
ve zekatı verin" denilenleri görmedin mi?
Ardından üzerlerine kıtal yazıldığında, onlardan bir ferik, ALLAH'tan haşy eder gibi, hatta daha şedid haşyetle nasdan haşy ederler.
"Rabbimiz!
Niçin bize kıtal ketb ettin? Bizi karib ecele tehir etseydin ya!" derler.

De ki:
"Dünya metası pek azdır.
Ahiret, ALLAH'a ittika eden eden kimse için hayrdır. Size fetil kadar zulüm edilmez."

4. NİSA / 97

Nefslerine zulüm ederlerken vefat edenlere melekler derler ki:
"Ne durumdaydınız?"
Onlar da, "arzda istizaf edilmiştik." derler.
"ALLAH'ın arzı vesia değil miydi? Orada hicret etseydiniz ya!" derler.
İşte onların sığınağı cehennemdir. Ne sui masirdir.

4. NİSA / 110

Sui amel işleyen veya nefsine zulüm eden… sonra ALLAH'a istiğfar eden kimse... ALLAH'ı gafur, rahim olarak vecd eder.

4. NİSA / 124

Erkek veya dişi, salihlerden amel edenler… onlar mü'mindirler. Artık işte onlar, cennete dahil olurlar ve nakir kadar zulme uğramazlar.

4. NİSA / 148

ALLAH, zulme uğrayan kimse dışında, sui kavlin cehr olmasına muhabbet etmez.
ALLAH, semi, alim olandır.

4. NİSA / 153

Kitab ehli, sana, kendilerine semadan kitab inzal edilmesini sail oluyor.
Onlar, Musa'ya, kat'iyyetle bundan daha kebir sail olmuşlardı!... ve "Bize ALLAH'ı cehren göster" demişlerdi!

Ardından onları, zulümleri ile saika ittihaz etmişti.
Sonra, kendilerine verilen beyyinelerin ardından dişi buzağı ittihaz ettiler.
BİZ, onları, bundan da afv ettik... ve Musa'ya mübin sultan verdik.

4. NİSA / 160-161

Artık, Hadü kimselerden...
zulüm ile...
ve çoğunu ALLAH sebilinden sadd etmeleri ile…
kendilerine helal edilmiş tayyib olanları (bazılarını), onlara haram kıldık.
Onlar,
ribayı ahz ettiler... ki o, kat'iyyetle kendilerinden nehy edilmişti!
ve nasın mallarını batıl ile yediler.
Onlardan kafir olanlar için... elim azab atid ettik.

4. NİSA / 168-169

Muhakkak kafir olanlar ve zalim olanlar... ALLAH, onlara gafur olacak ve de onları, içinde ebedi olacakları cehennem tarıkından başka tarıka ihda edecek değildir.
Bu, ALLAH'a yesir olandır.

5. MAİDE / 15-16

Ey kitab ehli!
Size Rasulümüzü kat'iyyetle kıldık!
O, kitabtan sizin hafy ettiklerinizin çoğunu size beyan etmektedir... ve de çoğunu afv etmektedir.
ALLAH'tan size, kat'iyyetle nur ve mübin kitab kılınmıştır!
ALLAH, KENDİ rıdvanına tabi olanları...
onunla, selam sebillerine ihda eder.
ve KENDİ izni ile zulmetlerden nura ihrac eder.
ve sırat-ı mustakime ihda eder.

5. MAİDE / 29

"Muhakkak ben… benim (ism) suçuma ve senin kendi (ism) suçuna beva etmeni… ve ardından, nar ashabından olmanı… irade ediyorum!
Zalimlerin cezası budur!"

5. MAİDE / 39

Zulmünün ardından tevbe eden ve ıslah olan… artık muhakkak ki ALLAH, ona tevbe eder.
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

5. MAİDE / 45

Onda... onlara, şunu ketb ettik:
"Muhakkak, nefs ile nefs... ve ayn ile ayn... ve enf ile enf... ve üzn (kulak) ile üzn... ve sinn (diş) ile sinn... ve cürhler (yaralar) kısas edilir.
Buna tasadduk eden... artık o kendisi için keffaret olur."
ALLAH'ın inzal ettiği şey ile hüküm etmeyen kimse... artık işte o... onlar zalimlerdir.

5. MAİDE / 51

Ey iman edenler!
Yahudileri ve nasranileri veliyler olarak ittihaz etmeyin. Onların bazısı bazısına (birbirine) veliydir.
Sizden onlara tevella eden… artık muhakkak, o da onlardandır.
Muhakkak ki ALLAH, zalimlerin kavmini ihda etmez.

5. MAİDE / 72

"Meryem oğlu Mesih, ALLAH'tır" diyenler elbette kat'iyyetle kafir oldu!
Mesih onlara demişti ki:
"Ey israiloğulları!
Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz ALLAH'a abd olun!
Muhakkak ki ALLAH'a şirk koşan kimse... artık ona, ALLAH cenneti kat'iyyetle haram kılmıştır!... onun mevası nardır. Zalimler için nasırlar yoktur."

5. MAİDE / 107

Ardından, eğer, o ikisinin ism hakk etmeye meyilli olduklarına asr olunursa, ardından, kendilerine evla olmasını hakk etmeye meyilli olanlardan başka iki kişi, onların makamlarına kaim olur.
Ardından ALLAH'a kasem ederler:
"Kesinlikle şahadetimiz, onların şahadetinden hakktır. Biz düşmanlık etmeyiz. Muhakkak o zaman elbette zalim kimselerden oluruz."

6. ENAM / 1

Hamd etmek...
semaları ve arzı halk eden
ve zulmetleri ve nuru kılan ALLAH'ındır.
Sonra kafirler, kendi Rabbleri ile adil olurlar.

6. ENAM / 21

ALLAH'a kizb ederek iftira edenler veya ayetlerimizi kizb edenler… kim daha zalimdir!
Muhakkak onlar… zalimler, felaha ulaşamazlar!

6. ENAM / 33

BİZ kat'iyyetle alimiz!... muhakkak o kavl ettikleri, elbette seni hüzünlendiriyor.
Artık, muhakkak onlar seni kizb edemezler... fakat zalimler... onlar, ALLAH'ın ayetlerine cahd ediyor!

6. ENAM / 39

Ayetlerimizi kizb edenler... sağırdırlar ve dilsizdirler!... zulmetler içindedirler!
ALLAH, dilediği kimseyi dall eder… ve dilediği kimseyi sırat-ı mustakim üzre kılar.

6. ENAM / 45

Ardından, zalim olan kavmin dübürü kata oldu.
Hamd etmek, Rabb-il alemin ALLAH'ındır.

6. ENAM / 47

De ki:
"Gördünüz mü!?
Eğer ALLAH azabını, ansızın veya cehren size verse, zalimlerin kavminden başkası helak edilir mi!?"

6. ENAM / 52

O'nun vechini irade ederek, gadat ve aşiyy ile Rabblerini davet edenleri tard etme.
Sana onların hesabından bir şey yoktur. Senin hesabından da onlara bir şey yoktur.
Onları tard edersen... artık zalimlerden olursun!

6. ENAM / 58

De ki:
"Acele ettiğiniz şey, benim indimde olsaydı, benim ve sizin aranızda emir kesinlikle kaza edilmiş olurdu."
ALLAH, zalimlere alimdir.

6. ENAM / 59

Gaybın miftahları, O'nun indindedir… sadece, O alimdir.
Berr ve bahr içinde olanlara O alimdir.
O'nun alim olması dışında yaprak (bile) ıskat olmaz.
Arzın zulmetleri içinde habbe yoktur ki… ratb yoktur ki... ve yabis yoktur ki... kitab-ı mübinde olmasın!

6. ENAM / 63

De ki:
"Eğer bizi bundan necat ettirirse, elbette şükür edenlerden olacağız... diye... O'nu, tazarru ederek ve hafi olarak davet ediyorsunuz...
Sizi, berrin ve bahrın zulmetlerinden necat ettiren kimdir?"

6. ENAM / 68

Ayetlerimiz hakkında havz olanları gördüğünde, gayrı hadise havz oluncaya kadar, onlardan iraz et.
Eğer şeytan sana unutturursa… artık zikir ettikten sonra, zalimler kavmiyle beraber kuud etme.

6. ENAM / 82

İman edenler...
ve imanlarını zulüm ile ilbas etmeyenler…
emniyet işte onlarındır… ve onlar, mühtedilerdir.

6. ENAM / 93

ALLAH'a kizb ederek iftira eden...
yahut kendisine birşey vahy edilmediği halde, "Bana vahy olundu" diyen...
yahut, "ALLAH'ın inzal ettiği şey mislince ben de inzal edeceğim" diyen...
kimseden daha zalim kimdir?
Şayet, zalimleri bir görsen;
mevt gamrı içinde olduklarında...
ve meleklerin ellerini bast ederek; "Nefslerinizi ihrac edin bakalım! Bu yevmde, ALLAH'a karşı hakk gayrısında söylemiş olduğunuz şeyler ile... ve ayetlerine istikbar etmiş olmanız ile muhin azaba cezalanacaksınız!" (denildiğinde)...

6. ENAM / 97

O, berrin ve bahrin zulmetlerinde, onunla ihtida olmanız için, sizin için necmleri kılandır. İlim eden kavme, ayetleri, kat'iyyetle tafsil ettirmiş olduk!

6. ENAM / 122

Mevt iken, ardından hayy ettiğimiz... ve kendisine, orada, nasın içinde meşy edeceği nur kıldığımız kimse; zulmetler içinde, ondan haric olamamış kimsenin meseli gibi olur mu?

Böyledir!...
Kafirler için, amel etmiş oldukları şeyler ziynetlenmiştir.

6. ENAM / 129

Böyledir!...
Kesb etmiş oldukları şeyler ile zalimlerin bazısını bazısına (birbirlerine) veliy ederiz!

6. ENAM / 131

Böyledir!...
Rabbin, ehli gafil olan karyeleri, zulüm ile helak edici değildir.

6. ENAM / 135

De ki:
"Ey kavmim!
İmkanınız kadar amel edin! Muhakkak ben de amel ediyorum. Artık yakında, darın akibetinin kimin olacağına alim olacaksınız!"
Muhakkak onlar… zalimler, felaha ulaşamazlar!

6. ENAM / 144

Deveden iki ve sığırdan iki.
De ki:
"İki erkeği mi haram etti yoksa iki dişiyi mi?
Yoksa iki dişinin rahimlerinde iştimal ettiğini mi?
Yoksa, size vasiyet ettirdiğinde bununla ALLAH'a şahid mi oldunuz?
Artık... ilmin gayrısı ile nası dall etmek için ALLAH'a kizb ederek iftira edenden daha zalim kimdir?"
Muhakkak ki ALLAH, zalimlerin kavmini ihda etmez.

6. EN'AM / 156-157

"Öncemizden iki taife üzre kitab inzal oldu… ve biz de onların derslerinden kesinlikle gafil olduk!"
demeyesiniz… yada
"Şayet bize kitab inzal edilseydi, elbette onlardan daha çok ihda olurduk!"
demeyesiniz diye... artık size, Rabbinizden huda ve rahmet olarak kat'iyyetle beyyineler gelmiştir!

Artık kim... ALLAH'ın ayetlerini kizb eden kimseden... ve O'ndan suduf eden kimseden daha zalimdir?

Ayetlerimizden suduf edenleri, suduf etmiş oldukları şey ile, azabın en suisi ile cezalandıracağız.

6. ENAM / 160

Hasene ile gelen kimse... artık ona, emsalinin aşrı (on katı) vardır. Seyyie ile gelen kimse... artık o, mislinden başka cezalandırılmaz. Onlara zulüm edilmez.

7. ARAF / 4-5

Karyelerden nicesini helak ettik BİZ.
Beisimiz onlara...
beyat ederlerken…
veya kayl ederlerken gelmişti.

Ardından… beisimiz onlara geldiğinde... onların,
"Muhakkak biz zalimler olduk!" demekten başka bir davaları kalmamıştı!

7. ARAF / 8-9

Yevme-izinde vezn, hakktır.
Mizanları sekal olan kimse… artık işte onlar felaha ulaşanlardır.
Mizanları hafif çeken kimse… artık işte onlar, ayetlerimize zulüm etmiş olmaları ile, nefslerinde hasar alanlardır.

7. ARAF / 19

"Ey Adem!
Sen ve zevcen cennete iskan olun… ve ardından, şu şecereye karib olmadan… dilediğiniz yerden yeyin.
Yoksa, siz ikiniz zalimlerden olursunuz!"

7. ARAF / 23

Dediler ki:
"Rabbimiz!
Biz, nefslerimize zalim olduk.
Eğer bize gafur olmazsan ve bize rahmet etmezsen... kesinlikle hasar alanlardan oluruz."

7. ARAF / 37

ALLAH'a kizb ederek iftira eden kimseden veya O'nun ayetlerini kizb edenden daha zalim olan kimdir!?
İşte onlar, kitabtan nasblarına nail olurlar.
Hatta; Rasullerimiz geldiğinde, kendilerini vefat ettirirken, onlara "ALLAH'ın gayrısından davet etmiş olduklarınız hani nerede?" dediklerinde...
"Bizden dalalet ettiler ve kendilerinin kafirler olduklarına, nefslerine karşı şahidlik ettiler." derler.

7. ARAF / 41

Onlar için cehennemden mihad ve fevklerinde gaşiyeler vardır.

Böyledir!...
Zalimleri cezalandırırız.

7. ARAF / 44

Cennet ashabı, nar ashabına, şöyle nida eder:
"Rabbimizin bize vaad ettiğine hakk olarak kat'iyyetle vech olmuş olduk! Siz de Rabbinizin vaad ettiğine hakk olarak vecd oldunuz mu?"
Onlar derler ki:
"Evet!"
Ardından, aralarından bir müezzin ezan eder: "ALLAH'ın laneti zalimlerin üzerinedir!"

7. ARAF / 47

Basarları nar ashabına mülaki olmaya sarf olduğunda,
"Rabbimiz!
Bizi zalimlerin kavmi ile beraber kılma!" derler.

7. ARAF / 103

Sonra onların ardından Musa'yı, ayetlerimizle Firavun'a ve onun melelerine, baas ettik... ve ardından onlara zalim oldular.
Artık nazar et!... müfsidlerin akibeti nasıl oldu!?

7. ARAF / 148

Musa'nın kavmi, onun ardından... kendi hilyelerinden, onlara havr edebilen, dişi buzağı cesedi ittihaz etti.
Görmediler mi ki; kendilerine kelime edemez ve de sebil ihda edemez!?
Onu ittihaz ettiler... ve zalimlerden oldular!

7. ARAF / 150

Musa, kavmine, gazaba ve esefle rücu ettiğinde, dedi ki:
"Benden sonra, halefimde ne beis işlediniz! Rabbinizin emrine acele mi ettiniz!"
Levhaları ilka etti ve kardeşinin reisini ahz etti. Onu kendine cerr etti. Dedi ki:
"Anamın oğlu!
Muhakkak kavim istizaf oldu. Neredeyse beni katl ediyorlardı. Artık düşmanları bana şemate ettirme! Beni zalim kavim ile beraber kılma!"

7. ARAF / 160

BİZ onları, on iki sıbt ümmet olarak kata ettik... ve Musa'ya vahy ettik;
"Kavmin istiska ettiğinde, asan ile hacere darb et!"
Ardından ondan, on iki ayn fışkırdı. Bütün ünas, kendi meşrebine kat'iyyetle alim oldu!
BİZ, üzerlerine gamam zıll etmiştik. Onlara, menne ve selva inzal etmiştik.
"Sizi rızıklandırdığımız, tayyib olanlardan yeyin."
Onlar BİZ'e zalim olmadılar... fakat, kendi nefslerine zalim oldular.

7. ARAF / 162

Ardından, içlerinden zalimler, kendilerine kavil edilenleri, gayrı kaville bedellendirdiler. Artık, zalim olmuş oldukları şey ile, onlara semadan ricz irsal ettik.

7. ARAF / 165

Ardından, kendilerine zikir ettirilen şeyi unutuklarında... BİZ,
sui olandan nehy edenleri, necat ettik.
ve zalimleri, fasık olmuş oldukları şey ile, beis azab ile ahz ettik.

7. ARAF / 177

Ayetlerimizi kizb eden ve kendi nefslerine zulüm eden kavmin meseli ne de suidir!

8. ENFAL / 25

İttika edin!
Fitne, hassaten, sizden zalim olanlara isabet etmez (bununla kalmaz)!
ALLAH'ın ikabının şedid olduğuna alim olun!

8. ENFAL / 51

Bu, ellerinizle takdim ettikleriniz iledir.
Muhakkak ki ALLAH... abd olanlara zallam değildir.

8. ENFAL / 54

Firavun ali ve onun öncesinden Rabblerinin ayetlerini kizb edenlerin adetleri gibi… artık BİZ onları, zenbleri ile helak etmiştik… ve firavun alini gark etmiştik. Hepsi zalimlerdi.

8. ENFAL / 60

Onlar için, kuvvetten istitaat ettiğiniz kadar, ribat haylden idad edin.
ALLAH'ın düşmanını
ve kendi düşmanınızı
ve onların gayrısından sizin alim olmadığınız, ALLAH'ın alim olduğu başkalarını bununla irhab edersiniz.
ALLAH sebilinde infak ettiğiniz şeyler, size vefa edilir. Zulme uğramazsınız.

9. TEVBE / 19

Hacc edenlere iska etmeyi ve Mescid-i Haram'ın imarını… ALLAH'a ve ahir yevme iman eden ve ALLAH sebilinde cihad eden kimse gibi mi kıldınız(sandınız)!?
ALLAH indinde istiva olamazlar!
ALLAH, zalimlerin kavmini ihda etmez.

9. TEVBE / 23

Ey iman edenler!
Eğer iman üzre küfre muhabbet duymayı dilerlerse (tercih ederlerse)… ata-babalarınızı ve kardeşlerinizi veliy ittihaz etmeyin!
Sizden, onlara tevella eden… artık işte onlar... onlar zalimdir!

9. TEVBE / 36

Muhakkak, ALLAH'ın kitabında, semaların ve arzın halkıyet yevminde, ALLAH indinde ayların iddeti on ikidir.
Bunlardan dördü haram olanlardır.

Bu, kayyime dindir!
Artık onlarda, nefsinize zulüm etmeyin!

Kaffeten sizinle kıtal ettikleri gibi siz de kaffeten müşriklerle kıtal edin.
Alim olun ki; muhakkak ki ALLAH, muttakilerle beraberdir.

9. TEVBE / 47

Şayet sizin içinizde huruc etselerdi… size, ancak, habal ziyade edeceklerdi… ve elbette/kesinlikle hilalinize sizi fitneye bagy etmeye vaz olacaklardı.
Sizin içinizde, onları işitenler vardı.
ALLAH, zalimlere alimdir.

9. TEVBE / 70

Onların öncesinden olanların haberi onlara gelmedi mi!?
Nuh kavmi ve Ad ve Semud ve İbrahim kavmi ve Medyen ashabı ve mütefik olanlar... Rasulleri onlara beyyineler ile gelmişti.
Artık ALLAH, onlara zulüm etmedi... fakat onlar, kendi nefslerine zulüm edenler oldular.

9. TEVBE / 109

Binasını ALLAH'tan takva ve rıdvan üzre esas eden mi hayrlıdır... yoksa, binasını hevr olacak cürufun şefesi üzre esas eden… ve ardından onunla cehennem narına hevr olan mı!?
ALLAH, zalimlerin kavmini ihda etmez.

10. YUNUS / 13

Öncenizden karinleri... Rasulleri kendilerine beyyinelerle geldikleri halde zalim olduklarında, elbette kat'iyyetle helak ettik!
Onlar iman edecek değillerdi.

Böyledir!...
BİZ, mücrimlerin kavmini cezalandırırız.

10. YUNUS / 17

Artık,
ALLAH'a kizb ederek iftira eden...
veya O'nun ayetlerini kizb ettiren kimseden...
kim daha zalim olabilir!?
Muhakkak mücrimler felaha ulaşamazlar!

10. YUNUS / 27

Seyyieler kesb edenler… onlara seyyienin mislince ceza verilir… ve onları zillet irhak eder. Onlara ALLAH'tan asım yoktur. Vechleri, muzlim geceden kıtalarla gışa olmuş gibidir.
İşte onlar nar ashabıdır… orada ebedidirler.

10. YUNUS / 39

Bilakis!
Onlar, te'vili kendilerine geldiğinde, ilmini kavrayamadıkları şeyi kizb ettiler.

Böyledir!...
Onların öncesinden olanlar da kizb etmişlerdi.
Artık nazar et!... zalimlerin akibetleri nasıl oluyormuş!

10. YUNUS / 44

Muhakkak ki ALLAH, nasa zulüm etmez!
Fakat nas... kendi nefsine zulüm eder.

10. YUNUS / 47

Bütün ümmet için Rasul vardır!
Rasulleri geldiğinde... aralarında kıst ile kaza edilir… ve onlara zulüm edilmez!

10. YUNUS / 52

Sonra zalim olanlara denilir ki:
"Tadın ebedi azabı!
Siz, sadece, kesb etmiş olduğunuz şeyler ile cezalandırılırsınız!"

10. YUNUS / 54

Şayet arzda olanlar(ın hepsi), zalim nefsin hepsine ait olsaydı… azabı gördüklerinde nedameti sırr ederek… elbette/kesinlikle (hepsini) O'na fidye verirlerdi!
Onların aralarında… kendilerine zulüm edilmeden… kıst ile kaza edilir!

10. YUNUS / 85-86

Ardından onlar dediler ki:
"ALLAH'a tevekkül ettik.
Rabbimiz!
Bizi zalimler kavmi için fitne kılma!
Rahmetinle, kafirler kavminden bize necat et!"

10. YUNUS / 105-106

ve vechini Hanif dine ikame etmen!...
ve müşriklerden olmaman!...
ve ALLAH'ın gayrısında... sana menfaat verdirmeyen... ve de seni darr ettirmeyen şeyleri davet etmemen!...
Eğer fail olursan... artık muhakkak sen, o zaman, zalimlerdensindir!

11. HUD / 18

Kim ALLAH'a kizb ederek iftira edenden daha zalimdir!?
İşte bunlar, Rabblerine arz edilecekler ve şahidler de, "Rabblerini kizb edenler, işte bunlardır" diyecekler.
Değil mi ki... ALLAH'ın laneti zalimler üzredir!?

11. HUD / 31

"Size,
***ALLAH'ın hazineleri indimdedir.*** demiyorum.
Gayba alim değilim.
***Ben meleğim.*** demiyorum.
Aynlarınızın izdira ettiği kimseler için, ***ALLAH onlara hayr vermeyecek.*** diyemem.
ALLAH, nefslerinde olana alimdir. O zaman, muhakkak ben, elbette/kesinlikle zalimlerden olurdum."

11. HUD / 37

"Ayn etmemiz ile ve vahyimiz ile gemiyi sanat et. Zalimler hakkında BANA hatb etme. Muhakkak onlar gark olacaklardır."

11. HUD / 44

Denildi ki:
"Ey arz! Belame et suyunu.
Ey sema! Kal ol."
Su gayz oldu. Emir kaza edildi. Cudi'ye istiva olundu. Zalimler kavmi için "Baid olsun!" denildi.

11. HUD / 66-67

Ardından emrimiz geldiğinde...
Salih'i ve onunla beraber iman edenleri, KENDİMİZDEN rahmet ile yevme-izinin hizyinden necat ettik.
Muhakkak ki Rabbin… O, kaviydir, azizdir.
ve zalimleri sayha ahz etti... ve ardından diyarlarında, cesmler oluverdiler!

11. HUD / 82-83

Ardından emrimiz geldiğinde, aliyy olanı sefil kıldık!
Üzerlerine… Rabbinin indinde müsevvem olmuş, siccilden manzud hacerler imtar ettik!
Bu, zalimlerden baid değildir.

11. HUD / 94

Emrimiz geldiğinde,
Şu'ayb'ı ve beraberinde iman edenleri, KENDİMİZDEN rahmetle necat ettik.
Zalimleri sayha ahz etti… ve ardından diyarlarında, cesmler oluverdiler.

11. HUD / 101

BİZ onlara zalim olmadık… fakat onlar nefslerine zalim oldular.
Ardından... Rabbinin emri geldiğinde, ALLAH'ın gayrısından bir şeyden davet ettikleri ilahlar,
kendilerini ganiy etmedi.
ve tebb ettiklerinin gayrısında onları ziyade etmedi.

11. HUD / 102

Böyledir!...
Rabbin ahz eder.

Karyeleri ve o zalimleri ahz ettiğinde… muhakkak O'nun ahz etmesi elimdir, şedidtir.

11. HUD / 113

Zalimlere rekn etmeyin!... Yoksa nar size de mess eder.
ALLAH'ın gayrısından sizin için, veliyler yoktur. Sonra size nasr edilmez.

11. HUD / 116

Sizin öncenizden karin olanlardan bakiye sahibleri, arzda fesadı nehy eden olsaydı ya!... onlardan necat ettiklerimizden pek azı müstesna.
Zalimler, içinde turfe oldukları şeye tabi oldular ve mücrim oldular.

11. HUD / 117

Rabbin, ehli ıslah olmuş karyeleri zulüm ile helak eden değildir.

12. YUSUF / 23

Evinde bulunduğu kadın, onun nefsinden irade etti… ve babları galk ederek… "Sen gelsene bana!" dedi.
Dedi ki:
"ALLAH'a uvz ederim! Muhakkak o, bana rabb oldu. Mesvayı ahsen etti. Muhakkak onlar... zalimler felaha ulaşamazlar!"

12. YUSUF / 75

Dediler ki:
"Rahlinde vecd olunan kimsenin cezası… artık o, cezanın kendisidir.

Böyledir!...
Zalimleri cezalandırırız."

12. YUSUF / 79

Dedi ki:
"Metamızı indinde vecd ettiğimiz kimseden başkasını ahz etmekten ALLAH'a uvz ederiz.
Muhakkak biz, o zaman, zalim oluruz."

13. RAD / 6

Senin, hasenelerin öncesinde seyyielere acele etmeni istiyorlar. Onların öncesinden kat'iyyetle mesulat hilv olmuştu!
Muhakkak ki Rabbin, kendilerine zulüm üzere olan nas için elbette/kesinlikle mağfiret sahibidir.
Muhakkak ki Rabbinin ikabı, elbette/kesinlikle şedidtir.

13. RAD / 16

De ki:
"Semaların ve arzın Rabbi kimdir?"
De ki:
"ALLAH"
De ki:
"O'nun gayrısından, kendi nefsleri için menfaate ve de darra melik olmayan veliyler mi ittihaz ettiniz!?"
De ki:
"Kör ve basir istiva mıdır?
Yahut, zulmetler ve nur istiva mıdır?
Yahut, ALLAH'a, O'nun halkıyeti gibi halk eden şerikler mi kıldılar... ve ardından bu halkiyet onlara teşabüh mü etti?"
De ki:
"ALLAH halk etmiştir herşeyi!... O, vahiddir, kahhardır."

14. İBRAHİM / 1

Elif. Lam. Ra.
Sana inzal ettiğimiz kitab,
nası, Rabblerinin izni ile zulmetlerden nura...
aziz, hamid sırata...
ihrac etmen içindir.

Huruf-u Mukattaa
14. İBRAHİM / 5

Musa'yı,
"Kavmini zulmetlerden nura ihrac et ve ALLAH'ın yevmlerini zikir ettir" diye, elbette kat'iyyetle ayetlerimizle irsal ettik!
Muhakkak bunda, bütün şükür edenler, sabır edenler için elbette/kesinlikle ayetler vardır.

14. İBRAHİM / 13-14

Kafirler, Rasullerine dediler ki:
"elbette/kesinlikle, ya sizi arzdan ihrac edeceğiz ya da bizim milletimize ida edeceksiniz!"
Ardından Rabbleri onlara vahy etti:
"elbette/kesinlikle zalimleri helak edeceğiz!... onların sonrasından, arza, elbette/kesinlikle sizi iskan edeceğiz.
Bu, BEN'im makamımdan korkan ve BEN'im vaidimden korkan kimseler içindir."

14. İBRAHİM / 22

Emir kaza olduğunda, şeytan der ki:
"Muhakkak ki ALLAH, size hakk vaadi vaad etti. Ben de size vaadde bulundum... ve ardından ben size hilaf oldum.
Benim için, sizin üzerinize sultan, sadece, sizi davet ediyor olmamdı... ve ardından bana siz kendiniz isticab ettiniz.

Artık beni levm etmeyin de... nefslerinizi levm edin!
Size musrih ben değilim... siz de bana musrih değilsiniz. Muhakkak ben, beni şirk koştuğunuz şeye önceden kafir olmuştum."
Muhakkak zalimler... elim azab onlaradır!

14. İBRAHİM / 27

ALLAH, iman edenleri... dünya hayatında da… ahirette de... sabit kavil ile sabitleştirir.
ALLAH, zalimlere dalalet eder.
ALLAH, dilediği şeye faildir.

14. İBRAHİM / 34

Sail olduğunuz herşeyden size verendir...
ALLAH'ın nimetlerini add etseniz, ihsa edemezsiniz.
Muhakkak İnsan, elbette/kesinlikle zalumdur, keffardır.

14. İBRAHİM / 42-43

ALLAH'ın, zalimlerin amel ettiklerine gafil olduğunu hesab etme! Muhakkak onları, ancak,
içinde basarlarının şahs olacakları...
Reislerini mukni ederek hetaa edecekleri...
Tarflarının kendilerine redd olmayacağı...
Fuadlarının heva olacağı...
yevme tehir ediyor.

14. İBRAHİM / 44-45

Nası, kendilerine azab verilecek yevme inzar et!
Artık zalimler derler ki:
"Rabbimiz!
Bizi, karib ecele tehir et ki… senin davetine icab olalım... ve Rasullerine tabi olalım."

Siz değilmiydiniz... önceden,
"size zeval olmadığına" kasem edenler!?
Nefslerine zalim olanların meskenlerinde iskan olmuştunuz.
Onlara nasıl fail olduğumuz size beyan olmuştu.
Sizin için meseller de darb etmiştik.

14. İBRAHİM / 44-45

Nası, kendilerine azab verilecek yevme inzar et!
Artık zalimler derler ki:
"Rabbimiz!
Bizi, karib ecele tehir et ki… senin davetine icab olalım... ve Rasullerine tabi olalım."

Siz değilmiydiniz... önceden,
"size zeval olmadığına" kasem edenler!?
Nefslerine zalim olanların meskenlerinde iskan olmuştunuz.
Onlara nasıl fail olduğumuz size beyan olmuştu.
Sizin için meseller de darb etmiştik.

15. HİCR / 78

Muhakkak, Eyke ashabı da elbette zalimlerdendiler.

16. NAHL / 28

Meleklerin vefat ettirdiği, kendi nefslerine zalim kimseler... ardından, seleme ilka ederler:
"Bizim sui amelimiz olmadı."
Bilakis!
Muhakkak ki ALLAH, amel etmiş olduğunuz şeylere alimdir.

16. NAHL / 33

Onlar, sadece, kendilerine meleklerin gelmesine veya Rabblerinin emrinin kendilerine gelmesine nazar ediyorlar!

Böyledir!...
Onların öncesinden olanlar da fiil etmişlerdi.
ALLAH onlara zalim olmadı… fakat, onlar kendi nefslerine zulüm ettiler.

16. NAHL / 41-42

Zulme uğradıkları şeyin ardından ALLAH'ta hicret edenler...
sabır edenler…
ve Rabblerine tevekkül edenler…
onlar, dünyada hasene olsunlar diye elbette/kesinlikle onları beva edeceğiz... onların, elbette/kesinlikle ahiret ecirleri ekberdir.
Keşke alim olsalardı.

16. NAHL / 61

Şayet ALLAH, kendi zulümleri ile nası ahz etseydi… dabbeden (hiçbirini) ona tereke etmezdi… fakat onları müsemma ecele tehir eder.
Ardından, ecelleri geldiği zaman... artık bir saat tehir de edilmezler… istikdam da olmazlar.

16. NAHL / 85

Zalimler, azabı gördükleri zaman, artık
onlardan hafifletilmez…
ve onlara nazar edilmez.

16. NAHL / 111

Bütün nefsin, kendi nefsinden cedel ederek geleceği yevmde... bütün nefse, zulüm edilmeden amil oldukları vefa edilir.

16. NAHL / 112-113

ALLAH, emin, mutmain olan karyenin meselini darb etti:
Onların rızkı ragad olarak bütün mekanlardan gelmekteydi. Ardından ALLAH'ın nimetlerine kafir oldular… ve ardından ALLAH onlara, sanat etmiş oldukları şeyler ile açlık ve korku libası taddırdı.
Onlara, elbette kat'iyyetle kendilerinden Rasul de gelmişti!... ve ardından onu da kizb etmişlerdi.
Ardından onları, azab ahz etti. Onlar zalimdiler.

16. NAHL / 118

Sana kıssa ettiğimiz şeyleri, önceden, hadülere de haram kıldık.
Onlara zalim olmadık… fakat onlar, nefslerine zulüm edenler oldular.

17. İSRA / 33

ALLAH'ın haram kıldığı nefsi, bi-hakkın olmadan katl etmeyin!
Mazlum olarak katl edilen kimse… artık BİZ, onun veliyysi için kat'iyyetle sultan kılmış oluruz!... ve artık o, katlde israf etmesin!... muhakkak o, nasr edilen olmuştur.

17. İSRA / 47

Sana istima ettikleri zaman... onların, onunla istima ettikleri şeye…
ve nevca ettikleri zaman… zalimlerin "Siz, sadece, meshur bir erkek kimseye tabi oluyorsunuz." dediklerine…
BİZ, alimiz.

17. İSRA / 59

Ayetler inzal etmekten BİZ'i men eden, ancak, onları öncekilerin kizb etmiş olmasıdır.
Semud kavmine, mubsır dişi develer vermiştik... ve ardından, onlar onlara zalim olmuşlardı.
BİZ ayetleri, ancak, tahvif olsun diye irsal ederiz!

17. İSRA / 71

Bütün İnsleri kendi imamları ile davet edeceğimiz yevmde… kitabı yemini ile verilen kimse… artık işte onlar, kendi kitabını kıraat ederler… ve onlara fetil kadar zulüm edilmez.

17. İSRA / 82

Kur'an'dan inzal ettiğimiz şey…
o, mü'minler için şifa ve rahmettir!
Zalimlere ise… sadece, hasarını ziyade eder!

17. İSRA / 99

Semaları ve arzı halk eden ALLAH'ın, onların mislini halk etmeye de kadir olduğunu görmezler mi!?
Onlara... hakkında rayb olunmayan bir ecel kıldı… ancak, kafirler dışında, nasın pek çoğu da imtina etti.

18. KEHF / 14-15

Onların kalblerine rabt etmiştik.
Kıyam ettiklerinde dediler ki:
"Bizim Rabbimiz, semaların ve arzın Rabbidir... O'nun gayrısından ilah davet etmeyiz... yoksa elbette kat'iyyetle şetat konuşmuş oluruz!
Şu kavmimiz... kendilerine beyan edilmiş sultan gelmemişken... O'nun gayrısından ilahlar ittihaz etmişlerdi."
Artık kim, ALLAH'a kizb iftira eden kimseden daha zalim olabilir?

18. KEHF / 29

De ki:
"Hak, Rabbinizdendir!
Artık dileyen iman eder, dileyen kafir olur."

Muhakkak ki BİZ, zalimler için, seradikleri kendilerini ihata eden, nar atid ettik.
Eğer gavs dilerlerse... onlara, vechleri şiva eden mühl gibi su ile gavs edilir.
Ne beis şarabtır, ne sui rıfk yeridir.

18. KEHF / 33

Her iki cennet de üküllerini vermiş ve onlardan hiç bir şey zulüm etmemişti.
Ardından ikisinin hilaline nehir fecr etmiştik.

18. KEHF / 35

Cennetine dahil oldu… o nefsi için zalimdi… dedi ki:
"Buların ebediyyen tebid olacağını zann etmiyorum."

18. KEHF / 49

Kitab vaz edilmiştir!
Artık, mücrimleri onun içindekilerden müşfik görürsün. Derler ki:
"Eyvah olsun bize!... Bu nasıl bir kitab!?
İhsa ettikleri dışında... sagir olarak ve de kebir olarak gadr etmiyor!"
Amil oldukları şeylere hazır olarak vecd olurlar!
Rabbin hiç birine zulüm etmez.

18. KEHF / 50

Meleklere;
"Adem'e secde edin"
dediğimizde… iblis dışında hemen secde ettiler.

O, Rabbinin emrine fasık olmak suretiyle cinnlerden oldu.
Siz, BEN'im gayrımda onu ve onun zürriyetini mi veliy ittihaz ediyorsunuz?
Onlar sizin için aduvvdur. Zalimler için ne beis bedeldir!

18. KEHF / 57

Rabbinin ayetleri ile zikir ettirilen...
ve ardından onlara iraz eden...
ve eli ile takdim ettiği şeyi unutan...
kimseden, daha zalim olan kimdir!?
Muhakkak ki BİZ, onu fıkh etmelerine... kalbleri üzre kinanlar... ve kulaklarında vakr kıldık.
Sen onları hudaya davet etsen de... artık ebediyyen ihtida olmazlar.

18. KEHF / 59

İşte karyeler!…
Zalim olduklarında… helak olmaları için vaad edilmiş bir zaman kılarak... onları helak ettik.

18. KEHF / 87-88

Dedi ki:
"Zalim kimse ise…
artık ona azab edelim…
sonra Rabbine redd olsun…
ve ardından, O da nükre azabla ona azab etsin!
Salih (iş)lere amil olarak iman eden kimse ise…
artık hüsna ceza onun olsun...
ve ona emrimizden yüsr olanı söyleyelim!"

19. MERYEM / 38

BİZ'e gelecekleri yevmde, onlara en iyi işitme... ve en iyi basar vardır! Fakat, bu yevmde, zalimler mübin dalalettedir.

19. MERYEM / 60-61

Tevbe edenler
ve salih (iş)lere amil olarak iman edenler müstesna...
artık işte onlar cennete… ***Rahmanın, KENDİSİNE abd olanlara gayb ile vaad ettiği Adn Cennetlerine!*** dahil olacaklar. Onlara hiç bir zulüm edilmeyecek.

Muhakkak O'nun vaadi, gelecek olandır.

19. MERYEM / 72

Sonra,
ittika edenleri necat ettiririz.
Zalimleri orada diz çökmüş olarak vezr ederiz.

20. TAHA / 111

Vechler, hayy-ul kayyum olana anve olur. Zulüm hamili olan kimse kat'iyyetle habe olmuştur!

20. TAHA / 112

İman etmiş olarak, salih olanlardan amel eden kimseler… artık onlar zulümden ve hezmden korkmaz.

21. ENBİYA / 3

Onların kalbleri lehvdedir!...
Zalimlerin necvasını sırr ederler:
"Bu, sizin mislinizde bir beşer değil midir? Siz basar edip duruken sihre mi kapılacaksınız?"

21. ENBİYA / 11

BİZ, zalim olmuş karyelerden nicesini kasm ettik… ve onlardan sonra başka kavimler inşa ettik.

21. ENBİYA / 14

Dediler ki:
"Eyvah bizlere!
Muhakkak biz zalimlerden olduk!"

21. ENBİYA / 29

Onlardan,
"Muhakkak ben, O'nun gayrısından ilahım!" diyen kimse… artık bu, ona cehennem cezamızdır!

Böyledir!...
Zalimleri cezalandırırız.

21. ENBİYA / 46

Eğer, Rabbinin azabından nefha onlara kesinlikle mess etse, elbette;
"Eyvah bize!
Biz zalim kimseler olduk!" derler.

21. ENBİYA / 47

Kıyamet yevmi için kıst mizanlar vaz ederiz… ve ardından nefslere hiçbir zulüm edilmez. Hasib olarak BİZ'e kafi olarak (olacak şekilde)… hardaldan habbe miskali olsa, onu getireceğiz.

21. ENBİYA / 59

Onlar dediler ki:
"Buna kim fail oldu, ilahlarımıza!... muhakkak o, elbette zalimlerdendir."

21. ENBİYA / 64

Ardından, nefslerine rücu ettiler ve ardından dediler ki:
"Muhakkak siz… zalim olan sizsiniz."

21. ENBİYA / 87

Zen-nun (balıkların efendisi, Hz.Yunus) gazab edip de zehab olunca... kendisine ikdar edemeyeceğimizi zann etmişti.
Ardından, zulmetler içine nida etti:
"Senden başka ilah yoktur!
Sen subhansın. Muhakkak ben zalimlerden oldum!"

Zennun olarak ifade edilen, Hz.Yunus'tur.
21. ENBİYA / 97

Hakk vaad karib edilmiştir!
Artık, kafirlerin basarları şahs olduğunda:
"Eyvah bize!
Muhakkak bundan kat'iyyetle gaflet içinde olduk!
Bilakis, zalimler olmuşuz!"

22. HACC / 10

"Bu, senin kendi elinle takdim ettiklerin iledir.
Muhakkak ki ALLAH... abd olanlara zallam değildir."

22. HACC / 25

Muhakkak...
kafirler...
ve ALLAH'ın sebilinden,
ve orada akif olan ve ibda olan nas için aynı seviyede kılınmış Mescid-i Haram'dan sadd edenler...
orada zulüm ile ilhad irade eden kimseler...
BİZ onlara, elim azabtan tattıracağız.

22. HACC / 39-40

Kendilerine zulüm edildi diye... katle uğrayanlara izin verildi... ki onlar;
hakk gayrısında; sadece "Rabbimiz ALLAH'tır" demelerinden ötürü diyarlarından ihrac edildiler.
Muhakkak ki ALLAH, onlara nasr üzre elbette/kesinlikle kadirdir.

Şayet ALLAH, nasın bazısını bazısı ile def etmeseydi... içlerinde ALLAH'ın isimlerinin içinde çokça zikir edildiği... manastırlar ve kiliseler ve havralar ve mescidler elbette/kesinlikle hedm edilirdi.
ALLAH, KENDİSİNE nasr edene, elbette/kesinlikle nasr eder.
Muhakkak ki ALLAH, elbette/kesinlikle kaviydir, azizdir.

22. HACC / 45

Zalim karyelerden nicelerini helak ettik!
Artık muattal kuyular... ve meşid kasrlar… arşları üzre haviye olmuştur!

22. HACC / 48

Zalim karyelerden nicelerine imla ettim… sonra onları ahz ettim.
Masir BANA'dır!

22. HACC / 53

Şeytanın ilka ettiği şey...
kalblerinde maraz olanlara...
ve kalbleri kasvet bürüyenlere...
fitne kılmak içindir.
Muhakkak zalimler, elbette/kesinlikle baid şikak içindedirler.

22. HACC / 71

Onlar,
kendisine sultan inzal edilmeyen...
ve kendilerinde ona (dair) ilim olmayan… ALLAH'ın gayrısından şeylere abd oluyorlar.
Zalimler için nasır yoktur!

23. MUMİNUN / 27

BİZ de ona, aynımız ile ve vahyimiz üzere bir gemi sanat etmesini vahy ettik.

Emrimiz kılınınca ve tandır fevr olduğunda:
"Herşeyden iki zevci
ve kendilerinden, aleyhlerinde kavil sabık olanlar dışında ehlini ona selk et!
Zalim olanlar için BANA hatb etme!
Onlar muhakkak gark olacaktır."

23. MU'MİNUN / 28-29

Ardından, sen ve beraberindeki kimseler, gemiye istiva ettiğinizde… de ki:
"Hamd etmek, zalim kavimden bize necat eden ALLAH'ındır."
De ki:
"Rabbim!
Beni mübarek inzal ile inzal et. SEN, inzal edenlerin hayr olanısın."

23. MU'MİNUN / 40-41-42

Dedi ki:
"Birazdan onlar, nadim oluverecekler!"
Ardından onları o sayha, bi-hakkın ahz etti. Ardından onları gusa halinde kıldık. Artık zalim kavim için bud olsun.
Sonra onların ardından başka karinler inşa ettik.

23. MUMİNUN / 62

BİZ, nefsi, sadece, vasi olduğuna mükellef ederiz.
elbette/kesinlikle BİZ'im VARLIĞIMIZDA hakk ile intak eden kitab vardır.
Onlara zulüm edilmez.

23. MU'MİNUN / 93-94

De ki:
"Rabbim!
Onlara vaad edilen şeyi, eğer bana göstereceksen… artık beni zalimlerin kavminde kılma Rabbim!"

23. MU'MİNUN / 106-107

Derler ki:
"Rabbimiz!
Bize şıkvelerimiz galib geldi... ve dall bir kavim olduk.
Rabbimiz!
Bizi buradan ihrac et!... Eğer ida edersek, artık muhakkak biz, zalimlerden oluruz."

24. NUR / 40

Yada, lücc bahrda zulmetler gibidir.
Onu... mevc, onun fevkinden yine mevc... onun fevkinden ise sehab gışa eder.
Bazısının zulmetleri, bazısının(diğerlerinin) fevkindedir... (öyle ki) elini ihrac etse, neredeyse onu bile göremez.
ALLAH'ın kendisine nur vermediği kimse... artık ona, nur diye bir şey yoktur!

24. NUR / 50

Kalblerinde bir maraz mı var...
Yoksa, raybe mi düştüler?
Yoksa, ALLAH'ın ve Rasulünün kendilerine hayf etmesinden mi korkuyorlar?
Bilakis!
İşte onlar… onlar, zalimlerdir.

25. FURKAN / 4

Kafirler dediler ki:
"Bu, sadece, onun iftirası olan ifktir... başka bir kavim kendisine avn etmiş olmalı."
Artık, kat'iyyetle zulüm ve zur etmiş oldular!

25. FURKAN / 8

"Yahut kendisine bir kenz ilka edilseydi veya ürününden yiyeceği bir cenneti olsaydı ya!"
Zalimler dediler ki:
"Siz ancak meshur erkek kimseye tabi oluyorsunuz."

25. FURKAN / 19

Artık, söylediğiniz şeyler ile sizi kat'iyyetle kizb ettiler! Artık sarf etmeye istitaat edemezsiniz… nasr da bulamazsınız. İçinizden zulüm eden kimse... ona, kebir azabı taddırız.

25. FURKAN / 27

Yevmde zalim kimse, elini azz ederek diyecek ki:
"Ne olurdu... ben de Rasulle beraber sebil ittihaz etseydim!"

25. FURKAN / 37

Nuh kavmi... Rasullerini kizb ettiklerinde, onları gark ettik… ve onları nas için ayet kıldık.
Zalimlere elim azab atid ettik.

26. ŞUARA / 10-11

Rabbin, Musa'ya nida etmişti:
"Zalimler kavmine git!... Firavun'un kavmine!
İttika etmeyecekler mi?"

26. ŞUARA / 209-210-211

Zikir!...
BİZ zalim olmadık… onunla şeytanlar inzal edilmedi!... Onlara yenbagi olmaz… ve istitaat etmezler!

26. ŞUARA / 224-225-226-227

Şairler!...
Onlara tabi olanlar, gavundur!
Görmez misin onları...
onlar, bütün vadide, him hastalığına kapılmış deve gibidirler.
ve onlar fail olamayacakları şeyleri söylerler.
(onlardan),
- salih (iş)lere amil olarak iman edenler...
- ve ALLAH'ı çokça zikir edenler...
- ve kendilerine zulüm edildikten sonra intisar edenler müstesna...

Alim olacak o zalimler!...
Nasıl bir munkaleb ile inkılab edeceklerine!

27. NEML / 11

"Zalimler müstesna!... sonra, sui olanın ardından hüsn olarak bedellendiren (için)… artık muhakkak BEN, gafurum, rahimim."

27. NEML / 14

Nefsleri, ona yakin olduğu halde… zulüm ve ulüvv ederek onlarla cahd ettiler.
Artık nazar et!... müfsidlerin akibetlerinin nasıl oldu!

27. NEML / 44

Ona denildi ki:
"Sarha dahil ol!"
Ardından onu gördüğünde, onu lücc su hasib etti... ve sevkini keşf etti.
Dedi ki:
"Muhakkak o, karurelerden, mümerred sarhtır."
Dedi ki:
"Rabbim!
Muhakkak ben, kendi nefsime zalim olmuşum. Süleyman ile birlikte Rabb-il alemin ALLAH'a silm oldum!"

27. NEML / 52

Artık işte şunlar, onların, zalim oldukları şey ile haviye olmuş evleridir.
Muhakkak bunda, alim kavim için elbette ayet vardır.

27. NEML / 63

Yoksa,
berrin ve bahrın zulmetlerinde size ihda eden... ve rahmet elinin arasında, büşra olarak rihleri irsal eden mi?

ALLAH'la birlikte ilah mı var!?
ALLAH, onların şirk koştuklarından tealidir.

27. NEML / 85

Zalim oldukları şey ile... onlara kavil vuku bulmuştur.
Artık onlar intak edemezler!

28. KASAS / 16

Dedi ki:
"Rabbim!
Muhakkak ben nefsime zulüm ettim. Artık bana gufran ol!"
Ardından ona gufran oldu.
Muhakkak ki O... O gafurdur, rahimdir.

28. KASAS / 21

Korkuyla terakkub ederek ordan ihrac oldu.
Dedi ki:
"Rabbim!
Zalim kavimden beni necat et!"

28. KASAS / 25

Ardından, iki kızdan biri, istihya üzre meşy ederek, ona geldi. Dedi ki:
"Muhakkak babam, bizim için iska etmenin ecrini ceza etmek için seni davet ediyor."
Ardından ona geldiğinde... kıssaları ona (Şu'ayb) kıssa etti.
Dedi ki:
"Korkma. Zalim kavimden necat oldun."

28. KASAS / 37

Musa dedi ki:
"İndinden huda ile gelen kimseye… ve darın akibetinin kime olduğuna Rabbim alimdir.
Muhakkak onlar... zalimler, felaha ulaşamazlar!"

28. KASAS / 40

Ardından BİZ de onu ve ordularını ahz ettik ve ummana nebz ettik.
Artık nazar et!… zalimlerin akibeti nasıl olur!

28. KASAS / 50

Eğer, sana isticab etmezlerse... artık alim ol ki... onlar sadece hevalarına tabi olmaktadırlar.
ALLAH'tan hudanın gayrısı ile kendi hevasına tabi olandan daha dall olan kimdir?

Muhakkak ki ALLAH, zalimlerin kavmine ihda etmez.

28. KASAS / 59

Kendi ümmisinin içine, ayetlerimizi tilavet eden Rasul baas edinceye kadar... Rabbin, karyeleri helak eden olmaz!
BİZ, ancak, ehilleri zalim olan karyeleri helak eden oluruz!

29. ANKEBUT / 14

Nuh'u elbette kat'iyyetle kavmine irsal ettik!
Onların arasında, elli yıl hariç bin sene lebs oldu... ve ardından, tufan onları ahz etti.
Onlar zalimdiler.

29. ANKEBUT / 31

Rasullerimiz İbrahim'e büşra ile geldiklerinde, dediler ki:
"Muhakkak biz, bu karye ehlini helak edeceğiz. Muhakkak oranın ehli zalimlerdir."

29. ANKEBUT / 40

Ardından onları, külliyyen zenbleri ile ahz ettik.
Artık onlardan üzerine hasıb irsal ettiğimiz kimseler...
ve onlardan sayha ahz eden kimseler...
ve onlardan onunla hasf ettiklerimiz...
ve onlardan gark ettiklerimiz oldu.
ALLAH, onlara zulüm eden değildi... fakat onlar, kendi nefsleri için zulmediyorlardı.

29. ANKEBUT / 46

Zalim olanlar dışında… kitab ehli ile, sadece, ahsen şekilde cedel edin!
Deyin ki:
"Biz, bize inzal edilene... ve size inzal edilene iman ettik. İlahımız ve ilahınız vahiddir. Biz, O'na Müslümanız!"

29. ANKEBUT / 49

Bilakis!
O, beyan edilmiş ayetlerdir, ilim verilenlerin sadrlarındadır.
BİZ'im ayetlerimiz ile, ancak, zalimler cahd eder.

29. ANKEBUT / 68

ALLAH'a kizb ederek iftira atandan...
veya kendisine geldiğinde, hakkı kizb edenden...
daha zalim kimdir?
Kafirler için cehennemde mesva mı yok!?

30. RUM / 9

Onlar, arzda seyir etmediler mi?
Nazar etmediler mi; öncekilerin akibetleri nasıl olmuş?
Kuvvet olarak onlardan daha şedidtiler.
Arzı sürüp havalandırmışlardı.
Onu, onların imar ettiklerinden daha çok imar etmişlerdi.
Onlara beyyineler ile Rasuller kılınmıştı.
ALLAH, onlara zulüm eden olmadı! Fakat onlar, kendi nefslerine zulüm edenler oldular.

30. RUM / 29

Bilakis!
Zalimler, ilmin gayrısı ile kendi hevalarına tabi oldular.
Artık ALLAH'ın daha dall ettiği kimseleri, kim ihda edebilir?... Onlar için nasır yoktur!

30. RUM / 57

Artık, yevme-izinde, mazeretlerinin zalimlere menfaati olmaz… onlar itab isteyemezler de!

31. LOKMAN / 11

Bu, ALLAH'ın halk etmesidir!
Gösterin bakalım, O'nun gayrısındakiler ne halk etmişler!?
Bilakis!
Zalimler mübin dalalet içindeler.

31. LOKMAN / 13

Lokman, oğlu için vaaz ederek... demişti ki:
"Ey Oğlum!
ALLAH'a şirk koşma!
Muhakkak şirk, azim zulümdür."

32. SECDE / 22

Rabbinin ayetlerini zikir eden kimse… sonra onlardan iraz eden... daha zalim olan kimdir!?
Muhakkak ki BİZ, mücrimlerden intikam alanız!

33. AHZAB / 43

O ve O'nun melekleri…
sizi zulmetlerden nura ihrac etmek için…
ve mü'minlere rahim olmak için…
sizin üzerinize salat edendir.

33. AHZAB / 72-73

Muhakkak ki BİZ, semalara ve arza ve dağlara emanet arz ettik!... ancak bunlar, ona (emanete) hamil olmaktan imtina ettiler!... ve ondan (emanetten) işfak ettiler.

Ona (emanete) İnsan hamil oldu!

Muhakkak o (emanet)… ALLAH'ın, münafık erkeklere ve münafık kadınlara ve müşrik erkeklere ve müşrik kadınlara azab etmesi için... zalum ve cehul idi.

Mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara, ALLAH, tevbe eder. ALLAH, gafur, rahim olandır.

34. SEBE / 19

Ardından onlar, dediler ki:
"Rabbimiz!
Seferlerimizin arasını baid et."
ve nefslerine zalim oldular.
Ardından onları hadis kıldık... ve onları mezk ederek küliyyen mezk ettik.
Muhakkak bunda, sabır edenlerin ve şükür edenlerin hepsi için elbette/kesinlikle ayetler vardır.

34. SEBE / 31

Kafirler diyorlar ki:
"Biz bu Kur'an'a da... elimizin arasında olana da iman etmiyoruz."
Şayet zalimlerin, Rabblerinin indinde mevkuf olduklarını görsen!...
Bazısı bazısına (birbirlerine) kavl rücu eder durur.
İstizaf edilenler, istikbar edenlere derler ki:
"Siz olmasaydınız, biz elbette/kesinlikle mü'minler olurduk!"

34. SEBE / 42

Artık yevmde, bazınız bazınız (birbiriniz) için ne menfaate… ne de darra malik değildir.
Zalimlere şunu deriz:
"Kizb ettiğiniz narın azabını tadın!"

35. FATIR / 19-20-21-22-23

Kör ile basir istiva değildir.
Ne zulmetler ne de nur...
Ne zıll ne de hararet...
Hayy olanlar ve mevt olmuşlar...
istiva olamaz.
Muhakkak ki ALLAH, dilediğine işittirir. Sen, kabirler içindeki kimselere işittiremezsin. Sen, sadece, nezirsin.

35. FATIR / 32

Sonra BİZ, BİZ'e abd olanlardan ıstıfa ettiğimiz kimseleri, kitaba varis ettik.
Artık onlardan, kendi nefsleri için zalim olanlar...
ve onlardan muktesid olanlar...
vardır.
Onlardan, ALLAH'ın izniyle, hayrlarda sabık olanlar da vardır.
Böyledir!...
Bu kebir fazldır.

35. FATIR / 37

Onlar orada sarha ederler:
"Rabbimiz!
Bizi buradan ihrac et, amel etmiş olduklarımızın gayrısında, salih amel işleyelim."

Tezekkür olacak kimsenin tezekkür edeceği kadar, sizi orada ömürlendirmedik mi?
Size nezir de geldi.
Artık tadın! Artık zalimler için nasır yoktur.

35. FATIR / 40

De ki:
"Şirk koştuklarınızı gördünüz mü; ALLAH'ın gayrısından davet ettiğiniz!?
Arzdan neyi halk ettiler, bana gösterin!?"

Yoksa onların semalarda mı şerikleri var?
Yoksa kendilerine kitab verdik de, onlar da ondan beyyineler üzre mi oldular!?
Bilakis!
Zalimler, sadece, bazısını bazısına garr etmeyi vaad ederler.

36. YASİN / 37

Artık muzlim olduklarında… gündüzü selh ettiğimiz gece, onlara ayettir!

36. YASİN / 53-54

Olan vahid bir sayhadan başka değildir!
Artık o zaman… onlar cemian, BİZ'im VARLIĞIMIZDA muhdardır.

Ardından yevmde... Nefs, hiç bir şey zulüm etmez!
Siz, sadece, amel etmiş olduğunuz şeyler ile cezalandırılırsınız.

37. SAFFAT / 22-23

Zalimleri…
ve zevcelerini…
ve ALLAH'tan gayrısından abd olmuş oldukları şeyleri...
haşr edin!... ve ardından onları cahim sıratına ihda edin!

37. SAFFAT / 62-63-64-65

Nüzul olarak, bu mu hayrdır... yoksa zakkum şeceresi mi?
Muhakkak BİZ onu zalimler için fitne kıldık.
Muhakkak o, cahimin aslında ihrac olan şeceredir.
Onun talları şeytanın reisleri gibidir.

37. SAFFAT / 113

Onu ve İshak'ı barek ettik.
O ikisinin zürriyetinden, muhsinler de var… kendi nefsleri için mübin zalimler de.

38. SAD / 24
SECDE AYETİ

Dedi ki:
"Kendi koyunlarının yanına senin koyununa da sail olmakla... sana elbette kat'iyyetle zalim olmuş!"
Muhakkak... salih (iş)lere amil olarak iman edenler dışında ***ki onlar pek azdır***... halit olanlardan çoğu, bazısı bazısına (birbirlerine) kesinlikle bagy ederler.

Davud, BİZ'im kendisine fitne ettiğimizi zann etti... ve ardından Rabbine istiğfar etti. Rüku ederek harra etti ve inabe etti.

39. ZUMER / 6

Sizi vahid nefsten halk etti.
Sonra sizin için ondan zevce kıldı.
Size enamdan sekiz zevce inzal etti.
Zulmetler içinde üç halk ediş ardından,
annelerinizin batınlarındaki halk edişle sizi halk etti.
Böyledir!...
ALLAH, sizin Rabbinizdir, mülk O'nundur, O'ndan başka ilah yoktur.
Artık nasıl da sarf olup gidiyorsunuz!

39. ZUMER / 24

Kıyamet yevminin sui azabına… vechi ile ittika edecek kimdir!?
Zalimlere denilir ki:
"Kesb etmiş olduklarınızı tadın bakalım!"

39. ZUMER / 32

Kim,
ALLAH'a kizb edenden...
ve kendisine geldiğinde, sıdk olana kizb edenden...
daha zalimdir?
Cehennemde kafirler için mesva mı yok!?

39. ZUMER / 47-48

Şayet, cemian arzda olanlar ve onunla birlikte misli kadarı, zalimlerin olsaydı...
ihtisab etmedikleri şeyler, ALLAH'tan kendilerine ibda edildiğinde...
ve kesb ettikleri şeylerin seyyieleri kendilerine ibda edildiğinde...
ve istihza etmiş oldukları şeyler kendilerini hayk ettiğinde...
kıyamet yevminin sui azabından (kurtulmaya), elbette onu (hepsini) feda ederlerdi.

39. ZUMER / 50-51

Onlardan öncekiler de kat'iyyetle söylemişti!… ve ardından, kesb etmiş oldukları şey onları ganiy etmemişti... ve ardından onlara, kesb ettikleri seyyieler isabet etmişti.

Bunların zalimlerine... onlara, yakında kesb ettikleri şeylerin seyyileri isabet edecek... onlar aciz bırakamazlar.

39. ZUMER / 69

Arz, Rabbinin nuruyla işrak olur.
Kitab vaz olunur… ve Nebiler ve şahidler ile gelinir… ve onların arasında… zulüm edilmeden bi-hakkın kaza edilir.

40. MUMİN / 17

Bu yevmde bütün nefs, kesb ettikleri şeyler ile cezalanır.
Bu yevmde zulüm yoktur!
Muhakkak ki ALLAH, hesabı seri olandır.

40. MUMİN / 18

Azife yevme, onları nezr et!
Kalbler, hançerelerin kezminin ledasına ulaşınca… zalimler için ne bir hamim... ne de itaat eden bir şefaatçi yoktur.

"Kalbin, hançerenin kezmine varması"; bir çok kaynakta "can boğaza gelince" olarak ifade edilmektedir.
40. MU'MİN / 30-31

İman eden dedi ki:
"Ey kavmim!
Muhakkak ben, sizin üzerinize,
Nuh kavmine...
ve Ad'a...
ve Semud'a...
ve onlardan sonrakilere
adet olan mislinde... hizbler yevmi mislinden korkuyorum.
ALLAH, abd olanlar için zulüm irade etmez."

40. MUMİN / 52

Yevmde mazeretleri, zalimlere menfaat vermez.
Lanet onlar içindir. Darın suisi onlar içindir.

41. FUSSİLET / 46

Salih olarak amil olan kimse… artık kendi nefsi içindir.
Kötülük yapan kimse... artık o da kendi üzerinedir.
Rabbin, abd olanlara zallam değildir.

42. ŞURA / 7-8-9

Böyledir!...
BİZ...
hakkında rayb olmayan cem yevmine nezr etmen için…
karyelerin anasını (Mekke) ve onun havlindekileri nezr etmen için...
arabiyye Kur'an'ı sana vahy etmekteyiz.

Bir ferik cennettedir… bir ferik ise seirdedir!
Şayet ALLAH dileseydi, elbette onları vahid ümmet kılardı... fakat rahmetine, dilediği kimseyi dahil eder.

Zalimler... O'nun gayrısından (bir çok) veliyler ittihaz etse bile... onlara (gerçek bir) veliy ve nasır yoktur!

ALLAH!...
Veliy de O'dur!
Mevt olanları hayy eden de O'dur!
Herşeye kadir olan da O'dur!

42. ŞURA / 21

Yoksa, onlara, ALLAH'ın izin vermediği şeyleri, dinden kendilerine şer'iat eden şerikler mi var!...
Şayet fasl kelimesi olmasaydı... elbette/kesinlikle aralarında kaza edilirdi.
Muhakkak zalimler... elim azab, onlar içindir!

42. ŞURA / 22

Zalimleri, kesb ettikleri şeylerden (ötürü) müşfik görürsün... o, kendilerine vaki olur.
Salih (iş)lere amil olarak iman edenler ise...
cennet ravzalarındadırlar... Rabblerinin indinde, diledikleri şeyler onlar içindir.
Böyledir!...
Bu, kebir fazldır.

42. ŞURA / 40

Seyyielerin cezası, mislince seyyiedir!
Ancak, afv eden ve ıslah eden kimse… artık onun ecri, ALLAH üzredir!
Muhakkak ki O, zalimlere muhabbet duymaz.

42. ŞURA / 41

Kendisine zulüm edildikten sonra intisar eden kimse… artık işte onlar... onlara sebil yoktur.

42. ŞURA / 42

Muhakkak sebil, ancak,
nasa zulüm edenlere...
ve arzda hakk gayrısında bagy edenleredir.
İşte onlara elim azab vardır!

42. ŞURA / 44

ALLAH'ın dall ettiği kimse… artık onun için onun ardından veliyler yoktur. Azabı gördüklerinde... zalimleri,
"Redd olmaya sebil var mıdır?"
derlerken görürsün.

42. ŞURA / 45

Onları görürsün ki... ona arz olunurken, züllden huşuyla, hafi tarftan nazar ederek bakarlar.
İman edenler derler ki:
"Muhakkak hasar alanlar, kıyamet yevminde kendilerini ve ehlini hasara uğratanlardır."
Değil mi ki... muhakkak zalimler mukim azabtadır!

43. ZUHRUF / 39

"Yevmde size menfaati olmaz… muhakkak siz, azabta müşterek olun diye… zalim olmuştunuz!"

43. ZUHRUF / 65

Ardından, aralarından hizbler, ihtilaf ettiler.

Artık, elim yevmin azabından veyl olsun zalimlere!

43. ZUHRUF / 76

BİZ onlara zulüm etmedik… fakat onlar zalimler oldular!

45. CASİYE / 19

Muhakkak onlar sende, asla ALLAH'tan bir şey ganiy etmezler.
Muhakkak zalimler... bazısı bazısına (birbirlerine) veliydirler.
Muttakilerin veliysi ALLAH'tır.

45. CASİYE / 22

Bütün nefsin, zulüm edilmeden… kesb ettiği şeyler ile cezalandırılması için... semaları ve arzı bi-hakkın ALLAH halk etmiştir!

46. AHKAF / 10

De ki:
"Gördünüz mü!
Eğer...
o, ALLAH indinden ise...
ve siz ona kafir olduysanız...
ve israiloğullarından bir şahid, onun misline şahid olmuşsa...
ve ardından ona iman ederse...
ve siz istikbar ederseniz!..."
Muhakkak ki ALLAH zalimlerin kavmini ihda etmez.

46. AHKAF / 12

Onun öncesinde, Musa'nın kitabı imam ve rahmet idi.
(Şimdi) Bu musaddık kitab, arabiyye lisanındadır.
zalimleri nezr etmek içindir…
ve muhsinler için büşradır.

46. AHKAF / 19

Herkese... amellerinin kendilerine vefa edilmesi için amil olduklarından... zulme uğramayacakları dereceler vardır.

49. HUCURAT / 11

Ey iman edenler!
Bir kavim, başka bir kavme sahr etmesin!... gerekir ki (belki)… onlar kendilerinden hayr olur!
Kadınlar, başka kadınlara sahr etmesin!... gerekir ki (belki)… onlar kendilerinden hayr olur!
Nefslerinizi lemz etmeyin!
Lakablar ile kendinizi nebz etmeyin!
Ne beis isimdir... imandan sonra füsuk!
Tevbe etmeyen kimseler... artık işte onlar... onlar zalimdir.

50. KAF / 29

"BEN'im VARLIĞIMDA kavil bedellendirilmez!
BEN, abd olanlara zallam değilim!"

51. ZARİYAT / 59

Muhakkak zalimler için... ashablarının zenbleri misli zenb vardır.
Artık acele etmesinler!

52. TUR / 47

Muhakkak zalimler için bunun gayrısında, azab vardır... fakat onların pek çoğu alim değildir.

53. NECM / 36-37-38-39-40-41-42-43-44-45-46-47-48-49-50-51-52-53-54

Yoksa, Musa'nın... ve vefa eden İbrahim'in sahifelerinde olanlar ile kendisine haber verilmedi mi!?
Vezr edenin, başkasının vizrini vezr etmediği...
İnsan'ın olanın, sadece, say ettiği şey olduğu…
ve say etmesinin yakında görüleceği…
Sonra en vefalı cezayla cezalandırılacağı…
Müntehanın (son, nihayet,varış) Rabbine olduğu…
Idhak edenin ve ibka edenin O olduğu…
Mevt edenin ve ihya edenin O olduğu…
Menilendiğinde, nutfeden… erkek ve dişi olarak iki zevc halk ettiği…
Uhra neşetin O'nun üzerine olduğu…
En ganiy edenin... ve en kani kılanın O olduğu…
Şiranın Rabbinin O olduğu…
Ulada Ad (kavmini)... ve Semud (kavmini)... önceden de Nuh kavmini helak ettiği…
ve ardından onları, baki etmediği…
Muhakkak onlar... onlar daha zalim ve tuğyan içinde olmuşlardı. Mütefikeyi (Lut kavminin memleketi) de ehva etmişti… ve ardından, gışa ettiğini onlara gışa etmişti.

57. HADİD / 9

O... sizi zulmetlerden nura ihrac etmek için… kendisine abd olana beyyine ayetler inzal edendir.
Muhakkak ki ALLAH, size elbette rauftur, rahimdir.

59. HAŞR / 16-17

Aynen, şeytanın meseli gibidir.
İnsana demişti ki:
"Kafir ol!"
Ardından... kafir olduğunda dedi ki:
"Muhakkak ben senden beriyim. Muhakkak ben Rabb-il alemin ALLAH'tan korkarım."
Artık, onların ikisinin de akibeti... ebediyyen nar içinde olmak oldu.
İşte bu, zalimlerin cezasıdır.

60. MUMTEHİN / 9

Muhakkak ki ALLAH sizi... ancak,
din hakkında sizinle kıtal edenleri...
ve sizi diyarınızdan ihrac edenleri...
ve sizin ihrac edilmenize zıhar edenleri…
tevella etmekten nehy eder!
Onlara tevella eden kimse... artık işte o... o, zalimlerdendir.

61. SAFF / 7

İslam'a davet edildiği halde… ALLAH'a kizb ederek iftira eden kimseden daha zalim olan kimdir!?
ALLAH, zalimlerin kavmini ihda etmez.

62. CUMA / 5

Tevrat'a hamil edilip... sonra ona hamil olamayanların meseli... seferlere hamil eşek meseli gibidir.
ALLAH'ın ayetlerini kizb eden kavmin meseli ne beistir.
ALLAH, zalimlerin kavmini ihda etmez.

62. CUMA / 6-7

De ki:
"Ey hadü olanlar!
Eğer nasın gayrısında, kendinizin ALLAH'a veliyler olduğunuza zeam ediyorsanız... eğer sadıksanız, mevt temenni edin."
Ne var ki... elleriyle takdim ettikleri şeyler ile (ötürü) ebediyyen bunu temenni edemezler.
ALLAH, zalimlere alimdir.

65. TALAK / 1

Ey Nebi!
Kadınları boşadığınız zaman... artık onları iddetleri içinde boşayın... ve iddetlerini ihsa edin.

Rabbiniz ALLAH'a ittika edin!

Mübeyyin olarak fahiş olanı işlemeleri dışında... onları evlerinden ihrac etmeyin ve onlar da ihrac olmasınlar.

Bu, ALLAH'ın hudududur!

ALLAH'ın hududuna düşmanlık eden kimse... artık kat'iyyetle kendi nefsine zalim olmuş olur! İdra edemezsin... ola ki ALLAH bundan sonra emir ihdas eder.

65. TALAK / 11

Salih (iş)lere amil olarak iman eden kimseleri zulmetlerden nura ihrac etmek için... Rasul size ALLAH'ın mübeyyin ayetlerini tilavet etmektedir.

ALLAH'a, salih (iş)lere amil olarak iman eden kimse...
onu, içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil eder.
Kat'iyyetle ALLAH'ın ahseni ona rızk olur!

66. TAHRİM / 11

ALLAH, iman edenlere, firavun'un hanımını mesel darb eder. O demişti ki:
"Rabbim!
SEN'in indinde, cennette, benim için bir beyt bina et. Beni firavundan ve onun amellerinden necat et. Beni zalimler kavminden necat et."

68. KALEM / 29

Dediler ki:
"Rabbimiz subhandır… muhakkak biz, biz zalimler olduk."

71. NUH / 24

"Kat'iyyetle çoğunu dalalette bırakmış oldular!
Zalimlere, sadece, dalaleti ziyade et!"

71. NUH / 28

"Rabbim!
Bana...
ve ana-babama...
ve beytime mü'min olarak dahil olanlara...
ve mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara...
gafur ol!
Zalimlere, sadece, tebar olmayı ziyade et!"

76. İNSAN / 31

Rahmetinde dilediği kimseyi dahil eder.
Zalimler...
Onlar için elim azab idad etmiştir!

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.