İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ ZKV ❞ kökünden türeyen kelimeler... 11 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox Ezka Mutezekki Muzekka Muzekki Tezekki Tezkiye Zekâ Zekât Zekevat Zekâvet Zeki Zekiyy Zekiye Ezkiya
xoxox
ز ك و ZKV
Ezka
ز ك و ZKV

En zeki.

Mutezekki
ز ك و ZKV

Tezekki eden. Zekatlandıran.

Muzekka
ز ك و ZKV

Tezkiye olunmuş. Zekâtı verilmiş. / Allah'ın adı anılarak kesilmiş hayvan.

Muzekki
ز ك و ZKV

Tezkiye eden. / Huk: Şâhitleri gizli olarak tezkiye eden kimse. Eskiden hâkimler, şâhit olarak gösterilen kişilerin iyi kimse olup olmadıklarını, şehadetlerinin kabul olunabilip olunamıyacağını icab eden kimselerden sorarlar, haklarında; "İyidir" denilenlerin şehadetlerini kabul ederlerdi.

Tezekki
ز ك و ZKV

Amacından gayrı tüm zihni unsurlardan temizlenme. Zekât verme

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Tezkiye
ز ك و ZKV

Bir amaca bir davaya adanmışlıkla bahş olunan, hayr ve şerr olanı ayırd mertebesi, bu mertebeye gelmek. / Ref'etmek, yükselmek. / (Kendini yada başka bir şeyi amacından gayrı tüm zihni unsurlardan) Paklamak, temizlemek. Tamamlamak. / Övmek, medhetmek. / Ateşin alevlenmesi. / Bir kimsenin güvenilirliğini soruşturmak. Bir kimsenin şahadetinin doğruluğuna kefil olmak. / Ölmek üzere olan hayvanı, murdar olmaması için ölmeden önce boğazlamak. / Zekat vermek, almak.

DuruMeal'de toplam 15 kayıtta geçiyor.
Zekâ
ز ك و ZKV

Bir gayeye kesin olarak hedeflenmiş, (yani ikrar vermiş) kimseye, kendiliğinden bahş olunan zihin kabiliyeti. / Zeka, kişiden ve kişi kümesinden bağımsız olarak KÜMÜLATİF (KÜLLİ) ve ARÎ varlıktır. Sadece amaca hizmet eder. Amaç sahibi kimse (dava adamı), amacında kaldığı sürece, amacının kesinliği nisbetinde zekadan nasibine malik olur. Edinilen amacın, esası ve neliği zekayı ilgilendirmez, amaçlananın kararlılığı ve kesinliği zekayı ilgilendirir. / Anlama ve idrak kabiliyetinin artması ve hızlanması. / Ateşin alevlenmesi. / Güzel koku alma. / Tamam olma, tamama erme, olgunluğuna erişme. Temiz olma, temizlenme, arınma, artma, ziyade olma. / Saflık, duruluk.

Zekât
ز ك و ZKV

(Bir gayeye kesin olarak hedeflenerek, amacı ve davası dışında ki tüm duygu ve olumlardan) Temizlenme, arınma./ (Amaca dönük duygu ve olumları) Ziyade etme, artırma, artma. / Bir kimsenin, amacı, davası uğruna, aynı yolda beraber olduğu kardeşlerine, malik olduğu (mal, imkan, ilim, kabiliyet vs) herşeyden katkı sağlaması. / Nisab miktarı mala yada paraya sahib olan kimsenin, kırkta birini kurallara uygun olarak vermesi ve bu verilen.

DuruMeal'de toplam 33 kayıtta geçiyor.
Çğl.Zekevat
Zekâvet
ز ك و ZKV

Zeki oluş. Çabuk anlama ve kavrama. Keskin anlayış.

Zeki
Zekiyy
ز ك و ZKV

Zekâ sahibi olan kimse. Zekatlı kimse. / (Amacından gayrı zihni unsurlardan) Hâlis. Temiz. Arınmış.

DuruMeal'de toplam 8 kayıtta geçiyor.
Dşl.ZekiyeÇğl.Ezkiya
2. BAKARA / 43

ve salat ikame edin!
ve zekat verin!
ve rüku edenlerle beraber rüku edin!

2. BAKARA / 83

BİZ, İsrailoğullarına misak ahz etmiştik:
"ALLAH'tan başka abd olmayın!
Ana-babanıza ve kurb sahiblerine ve yetimlere ve miskinlere ihsanda bulunun!
Nas için hüsn konuşun!
Salatı ikame edin!
Zekat verin!"
Sonra, sizden azınızdan başkası, tevella ettiniz.
Siz muriz olanlarsınız!

2. BAKARA / 110

Salat ikame edin!
Zekat verin!
Hayr olandan, nefslerinize takdim ettiğiniz şey (neyse)… ALLAH indinde ona vecd olursunuz.
Muhakkak ki ALLAH, amel ettiklerinize basirdir.

2. BAKARA / 129

"Rabbimiz!
kendi içlerinde kendilerinden… onlara,
SEN'in ayetlerini kendilerine tilavet edecek...
ve kitab ve hikmete kendilerini alim edecek...
ve kendilerini tezkiye edecek...
Rasul baas eyle!
Muhakkak, aziz, hakim olan SEN'sin."

2. BAKARA / 151-152

Aynen BİZ'im size kendinizde irsal ettiğimiz gibi... kendinizdeki Rasul...
ayetlerimizi sizin üzerinize tilavet etmektedir...
sizi tezkiye etmektedir...
kitaba ve hikmete sizi alim etmektedir...
alim olmadığınız şeylere sizi alim etmektedir.

Artık BEN'i zikir edin...! BEN sizi zikir etmekteyim!
BANA şükür edin!... BANA kafir olmayın!

2. BAKARA / 174-175-176

Muhakkak, ALLAH'ın kitabtan inzal ettiklerini
ketm edenler...
ve ona az bir semen iştira edenler...
işte onlar... batınlarında, ancak, nar yerler!

Kıyamet yevminde... ALLAH,
onlara kelime ettirmez!
onlara tezkiye ettirmez!
ve onlara elim azab vardır!

İşte onlar...
huda ile dalaleti...
ve mağfiret ile azabı...
iştira edenler... artık onlar, nara nasıl sabır ederler!?

Bunlar... ALLAH'ın, kitabı bi-hakkın inzal etmesi iledir!
Muhakkak kitab hakkında ihtilafa düşenler, kesinlikle baid şikak içindedirler.

2. BAKARA / 177

Vechlerinize şark tarafı ve garb tarafı kiblasına veliyy ettirmeniz... birrr değidlir!
Fakat birr;
ALLAH'a ve ahir yevmine ve meleklere ve kitaba ve Nebilere iman eden...
ve kurb sahiblerine ve yetimlere ve miskinlere ve sebil çocuklarına (yolcu) ve saillere ve rakabeler içinde olanlara, muhabbet duydukları mallardan veren...
ve salat ikame eden...
ve zekat veren...
ve ahd verdiklerinde ahdlerine vefa gösteren...
ve beiste ve darrda ve beis hiyninde sabır edendir.
Sadakat gösterenler, işte onlardır.
İşte onlar... onlar, muttakilerdir.

2. BAKARA / 232

Kadınları boşadığınızda ve ardından onların ecelleri baliğ olduğunda... aralarında maruf ile razı olurlarsa, artık onları zevceleri ile nikahlanmaktan azil etmeyin!

Bu, içinizden ALLAH'a ve ahir yevmine iman etmiş olanlara, vaazdır.
Bu, sizin için en zekiyy ve en tahir olandır.
ALLAH alimdir. Siz alim değilsiniz.

2. BAKARA / 277

Muhakkak;
salih (iş)lere amil olarak iman edenler…
ve salat ikame edenler...
ve zekat verenler…
► onların ecirleri, Rabbleri indinde kendilerinedir.
► Onlara korku yoktur...
► ve onlar hüzünlenmezler.

3. ALİ İMRAN / 77

Muhakkak, ALLAH'a ahdlerine ve yeminlerine az bir semen iştira edenler... işte onlar... ahirette onlara halak yoktur.
ALLAH, kıyamet yevminde
onlara kelime ettirmez...
ve onlara nazar etmez...
ve onları tezkiye ettirmez.
Onlar için elim azab vardır.

3. ALİ İMRAN / 164

ALLAH, nefslerinden kendilerine…
ayetlerini tilavet eden…
ve tezkiye eden...
ve onları kitaba ve hikmete alim eden…
Rasul baas ettiğinde... mü'minlere elbette kat'iyyetle menn etmiştir!
Muhakkak onlar, önceden elbette mübin dalalet içindeydiler.

4. NİSA / 49

Kendi nefslerini tezekki edenleri görmedin mi?
Bilakis!
ALLAH, dilediği kimseyi tezkiye eder. Onlara fetil kadar zulüm edilmez.

4. NİSA / 77

"Ellerinizi keff edin
ve salat ikame edin
ve zekatı verin" denilenleri görmedin mi?
Ardından üzerlerine kıtal yazıldığında, onlardan bir ferik, ALLAH'tan haşy eder gibi, hatta daha şedid haşyetle nasdan haşy ederler.
"Rabbimiz!
Niçin bize kıtal ketb ettin? Bizi karib ecele tehir etseydin ya!" derler.

De ki:
"Dünya metası pek azdır.
Ahiret, ALLAH'a ittika eden eden kimse için hayrdır. Size fetil kadar zulüm edilmez."

4. NİSA / 162

Fakat onlardan ilimde rasih olanlar ve mü'minler; sana inzal edilene ve senin öncenden inzal edilene iman ederler.
Salat ikame edenler...
ve zekat verenler...
ve ALLAH'a ve ahir yevmine iman edenler...
İşte onlara yakında azim ecir vereceğiz.

5. MAİDE / 12

ALLAH, İsrailoğullarından elbette kat'iyyetle misak ahz etti!
İçlerinden on iki nakıb baas etmiştik.

ALLAH demişti ki:
"Muhakkak ki BEN, eğer;
salat ikame ederseniz...
ve zekat verirseniz...
ve Rasullerime iman ederseniz...
ve taazzür ederseniz...
ve ALLAH'a hasene karz ile ikraz ederseniz...
sizinle beraberim. Kesinlikle sizin seyyielerinize kafir olurum... ve kesinlikle sizi, altından nehirler cereyan eden cennetlere dahil ederim.
Artık bundan sonra, sizden kafir olan kimse seva sebilden dalalet etmiştir!"

5. MAİDE / 55

Muhakkak sizlerin veliysi… ancak,
ALLAH'tır
ve Rasulüdür
ve salat ikame etmeye ve zekat vermeye iman edenlerdir.
Onlar, rüku edenlerdir.

7. ARAF / 155-156

Musa, BİZ'imle mikatı için, kavminden, yetmiş adam ihtiyar etti. Ardından recf onları ahz ettiğinde, dedi ki:

"Rabbim!
Şayet dileseydin, onları ve yalnızca beni, önceden helak ederdin. İçimizden sefihlerin fail oduğu şeyler ile bizi mi helak edeceksin?

Bu, sadece, SEN'in fitnendir. Dilediğin kimseyi onunla dall edersin ve dilediğin kimseyi ihda edersin. SEN veliymizsin! Bize gufran ol ve rahmet et. SEN gafurların hayrlısısın.

Bu dünyada ve de ahirette, bizim kendimize hasene ketb et. Muhakkak biz, sana haid olduk."

Dedi ki:
"Azabım dilediğim kimseye isabet eder.
Rahmetim ise herşeye vasidir.
Artık onu;
zekatlarını vererek ittika edenler için...
ve ayetlerimize iman edenler için...
ketb edeceğim."

9. TEVBE / 5

Haram aylar selh olunca, müşriklere nerede vecd olursanız
katl edin...
ve ahz edin...
ve hasr edin...
ve onlar için bütün rasad yerlerinde kuud edin!
Ardından eğer...
tevbe ederlerse...
ve salat ikame ederlerse...
ve zekat verirlerse...
artık sebillerine hali bırakın.
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, rahimdir.

9. TEVBE / 11

Eğer,
Tevbe ederlerse…
ve salat ikame ederlerse…
ve zekatı verirlerse…
artık onlar, dinde sizin kardeşlerinizdir.
İlim eden kavim için ayetleri tafsil ediyoruz.

9. TEVBE / 18

Muhakkak, ALLAH'ın mescidlerini, ancak,
ALLAH'a ve ahir yevmine iman eden...
ve salat ikame eden...
ve zekatı veren...
ve sadece, ALLAH'tan haşy eden...
kimseler imar eder.
Artık, gerekir ki (belki)… işte onlar, mühtedilerden olurlar.

9. TEVBE / 71

Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar...
Onların,
Maruf ile emir eden...
ve münkeri nehy eden...
ve salatı ikame eden...
ve zekatı veren...
ALLAH'a ve Rasulüne itaat eden...
bazısı, bazısının (birbirlerinin) veliyleridir.
İşte onlara, ALLAH rahmet edecektir.
Muhakkak ki ALLAH, azizdir, hakimdir.

9. TEVBE / 103

Onların mallarından, onları tahir edeceğin ve onları onunla tezkiye edeceğin sadakalar ahz et.
Onlara salat et. Muhakkak senin salatın onlar için sekinedir.
ALLAH, semidir, alimdir.

18. KEHF / 19-20

Böyledir!...
Onları, kendi aralarında (birbirlerine) sual etmeleri için baas ettik.

Onlardan konuşan biri dedi ki:
"Ne kadar lebs oldunuz?"
Dediler ki:
"Bir yevm veya yevmin birazı lebs olduk."
Dediler ki:
"Ne kadar lebs olduğunuza Rabbiniz alimdir."

Ardından...
"Biriniz şu verikleriniz ile medineye baas etsin de... hangi taamın daha zekiy olduğuna nazar etsin... ve ardından ondan rızık getirsin.
Latif olsun ve herhangi birisini size şuur ettirmesin.
Muhakkak onlar... eğer onlara zahir olursanız... ya sizi recm ederler veya kendi milletlerine ida ederler.
O zaman ebediyen felaha ulaşamazsınız."

18. KEHF / 74

Ardından, birlikte talak ettiler.
Hatta... gılmeye mülaki olduklarında, (hızır) onu katl etti.
(Musa:) Dedi ki:
"Zekiy olan nefsi, bir nefs gayrısında mı katl ettin sen?
Sen, elbette kat'iyyetle nükre bir şey yapmış oldun!"

18. KEHF / 80-81

"Gılme ise… onun ana-babası mü'min idi. Onlara tuğyan ve küfür ederek, irhak etmesinden haşy ettik. Rabblerinin onları... zekat yönünden ve ruhma kurb yönünden, ondan hayr olanla bedellendirmesini irade ettik."

19. MERYEM / 12-13-14

"Ey Yahya!
Kitabı kuvvetle ahz et."
Ona, (daha) sabi iken
hüküm...
ve BİZ'im VARLIĞIMIZDAN hanan...
ve zekat vermiştik.
O, takva sahibi oldu… ana-babası için berr oldu… cebbar ve asi olmadı.

19. MERYEM / 19

Dedi ki:
"Ben, ancak, sana zekiy olan bir gılme vehb etmek için Rabbinin Rasulüyüm."

19. MERYEM / 30-31-32-33

Dedi ki:
"Muhakkak ben, ABDULLAH'ım...
O, bana kitab verdi… ve beni Nebi kıldı... ve nerede olursam olayım beni mübarek kıldı.
Beni, hayy olmaya daim oldukça salata ve zekata vasi etti. Beni anneme berran kıldı. Beni cebbar, şaki kılmadı.
Doğum yevmimde...
mevt yevmimde...
hayy olarak baas olacağım yevmde...
bana selam olsun."

19. MERYEM / 55

Ehline salat ve zekat ile emir eden oldu… Rabbinin indinde marziye idi.

20. TAHA / 75-76

Kat'iyyetle salih (iş)lere amil olarak, kendisini mü'min eden kimse!... artık işte onlar...
ulvi dereceler,
içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden Adn cennetleri...
onlar içindir.
Tezkiye olanların cezası budur.

21. ENBİYA / 73

Onları, emrimiz ile ihda eden imamlar kıldık.
Onlara,
hayrlara fail olmalarını...
ve salat ikame etmelerini...
ve zekat vermelerini...
vahy ettik.
Onlar BİZ'e abd olanlar oldular.

22. HACC / 41

Onlar ki... eğer kendilerini arzda imkanlandırırsak…
salat ikame ederler…
ve zekatı verirler…
ve marufu emir ederler…
ve münkerden nehy ederler.
Emirlerin akibeti ALLAH'adır.

22. HACC / 78

ALLAH hakkında... O'nun hakk cihadını cihad edin!
O, sizi ictiba etti!... ve dinde üzerinize hiç bir harec kılmadı!
Babanız İbrahim'in milleti...
O sizi,
Rasulün size şahid olması için...
ve sizin de nas üzre şahidler olmanız için...
önceden ve bunda "Müslüman" olarak isimlendirdi.
Artık...
salatı ikame edin...
ve zekatı verin...
ve ALLAH'a mutasım olun!
O, sizin mevlanızdır.
O, ne iyi mevla, ne iyi nasırdır!

23. MU'MİNUN / 1-2-3-4

Şu mü'minler, kat'iyyetle felahtadır:
Salatında huşu duyanlar...
ve Lagv olandan muriz olanlar...
ve Zekatlarına fail olanlar…

24. NUR / 21

Ey iman edenler!
Şeytanın hatvelerine tabi olmayın!... Şeytanın hatvelerine tabi olan kimse... artık muhakkak ona, fahiş olanı ve münkeri emir eder.
Ya, ALLAH'ın fazlı ve O'nun rahmeti sizin üzerinize olmasaydı!...
Sizden hiç biriniz, ebediyyen zekiy olamazdı!... fakat, ALLAH dilediği kimseyi tezkiye eder.
ALLAH, semidir, alimdir.

24. NUR / 28

Eğer orada kimseye vecd olmazsanız… ardından, size izin verilinceye kadar sakın dahil olmayın!
Eğer size, "Rücu edin" denirse, hemen rücu edin. Bu, sizin için daha zekiy olandır.
ALLAH, amel ettiklerinize alimdir.

24. NUR / 30

Mü'min erkeklere söyle, basarlarından gazz etsinler, ferclerini hıfz etsinler.
Bu onlar için daha zekiy olandır.
Muhakkak ki ALLAH, onların sanat ettiklerine habirdir.

24. NUR / 36-37-38

ALLAH'ın, içinde KENDİ isminin ref edilmesine ve zikir edilmesine izin verdiği beytlerde...

ticaretin ve bey'in... kendilerini,
ALLAH'ı zikir etmekten...
ve salat ikame etmekten...
ve zekat vermekten...
lehv etmediği erkek kimseler...

ALLAH'ın,
amil oldukları şeylere ahsen cezayı vermesi için...
ve fazlından ziyade etmesi için...

kalblerin ve basarların takallüb edeceği yevmden korkarak… orada, gudüv ve asile ile O'nu sebbih ederler.

ALLAH, dilediği kimseyi hesabsızca rızıklandırır.

24. NUR / 56

Salat ikame edin!
Zekatı verin!
Rasule itaat edin!
Umulur ki size rahmet edilir.

27. NEML / 2-3

Salat ikame eden…
ve zekatı veren…
ve ahiretlerine yakin olan…
mü'minler için huda ve buşradır.

30. RUM / 39

Sizin, Ribadan, nasın mallarının içinde irba olması için verdiğiniz hiç birşey… artık, ALLAH indinde irba olmaz!
ALLAH'ın vechini irade ederek, zekattan verdiğiniz şey... artık işte onlar... onlar izaf ettirenlerdir.

31. LOKMAN / 3-4

Salat ikame eden...
ve zekatı veren…
ahiretlerine yakin…
muhsinler için huda ve rahmettir.

33. AHZAB / 33

Evlerinizde karar olun!
İlk cahiliyette teberrüc edenler gibi teberrüc etmeyin!
Salatı ikame edin!
Zekatı verin!
ALLAH'a ve Rasulüne itaat edin!
Muhakkak ki ALLAH, ricsi... sizden, ehl-i beytten zehab etmeyi ve sizi tathir olarak tahir etmeyi irade ediyor.

35. FATIR / 18

Vezr eden başkasının vizrini vezr etmez.
Yükü sekal olan, hamil olması için (başkasını) davet etse, ondan bir şey hamil edilmez... velev ki kurb sahibi olsa bile!
Muhakkak sen, ancak...
Rabblerine gayb ile haşy edenleri
ve salat ikame edenleri nezr edebilirsin.
Tezekki olan kimse... artık muhakkak, ancak, kendi nefsi için tezkiye olmuştur.
Masir ALLAH'adır.

41. FUSSİLET / 6-7

De ki:
"Muhakkak ben... ancak, sizin mislinizde beşerim.
Bana, sizin ilahınızın vahid ilah olduğu vahy ediliyor. Artık O'na istikametlenin!... ve O'na istiğfar edin!"
Vay haline o zekat vermeyen müşriklerin!
Onlar, ahirete de kafirdir!

53. NECM / 32

Kebir ismden (büyük günahlardan)...
ve fahiş olan lememden (küçük kusurlarda aşırlık yapmaktan)...
ictinab edenler... muhakkak mağfiretin vasisi, Rabbindir.

Arzdan sizi inşa ederken...
ve siz, annelerinizin batınlarında cenin iken...
O size alimdir.
Artık, nefslerinizi (kendi kendinize) tezekki etmeyin (kalkışmayın)... kimin ittika ettiğine O alimdir.

58. MUCADELE / 13

Necvanızı elinin arasına sadakatle takdim etmeye işfak mı ettiniz?
Buna fail olamazsanız, ALLAH size tevbe eder.
Artık,
salat ikame edin
ve zekat verin.
ALLAH'a ve Rasulüne itaat edin.
ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

62. CUMA / 2-3

O... ümmilerin içinde kendilerinden...
KENDİ ayetlerini kendilerine tilavet eden...
ve onları tezkiye eden...
ve onları kitaba ve hikmete alim eden...
Rasul baas edendir.
Onlar önceden, elbette/kesinlikle mübin dalalet içinde idiler.
Kendilerine ilhak olduğunda, onlardan ahir olanlar da vardı.
O, azizdir, hakimdir.

73. MUZZEMMİL / 20

Muhakkak ki Rabbin, senin ve seninle beraber olan bir taifenin... gecenin üçte ikisinden edna ve yarısı kadar ve üçte biri kadar kıyam ettiğine alimdir.

ALLAH geceyi ve gündüzü kaderlendirir.
Onu ihsa edemeyeceğinize alimdir... ve ardından size tevbe eder.

Artık Kur'an'dan yesir olanı kıraat edin!

O...
Sizden (bazınızın) mariz olacağına...
diğerlerinin arzda darb edeceğine...
ALLAH'ın fazlından ibtiga edeceklerine...
ve diğer bir kısmının ALLAH sebilinde kıtal edeceklerine...
alimdir!

Artık ondan, yesir olanı kıraat edin!

ve salatı ikame edin!
ve zekatı verin!
ALLAH'a hasene karz ile ikraz edin!
Nefsleriniz için hayrdan takdim ettiğiniz şey... ona, ALLAH'ın indinde hayr ve daha azim ecir olarak vecd olursunuz.
ALLAH'a istiğfar edin!
Muhakkak ki ALLAH gafurdur, rahimdir.

79. NAZİAT / 18-19-20

"Ona de ki:
***Tezkiye olmaya var mısın?
Seni Rabbine ihda edeyim… ve ardından haşy edesin.***"
Ardından, ona kübra ayeti gösterdi.

80. ABESE / 3-4

İdra edemezsin ki... ola ki tezkiye olur... yada tezekkür eder... ve ardından zikri ona menfaat sağlar.

80. ABESE / 5-6-7

İstigna eden kimseye… sen, ona sady ediyorsun.
Onun tezkiye olmasından sana ne!

87. A'LA / 14-15

Tezkiye olan kimse…
ve Rabbinin ismini zikir eden...
ve ardından salat eden kimse…
kat'iyyetle felaha ulaşır!

91. ŞEMS / 9-10

Zekiy edilen kat'iyyetle felaha ulaşır!...
Dess eden kat'iyyetle haib olur!

92. LEYL / 14-15-16-17-18

BEN sizi… talazzi olmuş nardan nezr etmiştim!
Ona, sadece... tevella ederek ve kizb ederek... daha şaki olanlar saly olur!
Malını zekatlandırarak en çok ittika eden ondan cenb edilecektir.

98. BEYYİNE / 5

Dinde O'na muhlis olarak ALLAH'a abd olmaları için onlara, ancak,
Hanifler olmaları...
ve salat ikame etmeleri...
ve zekat vermeleri...
emir edilmektedir!
Bu, kayyime dindir.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.