İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ ZYD ❞ kökünden türeyen kelimeler... 14 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen:Zide xoxox Ezyed istizade Mezîd Mustezad Muzad muzayede Tezayud Zad Zade Zaid zeyd Zidet ziyade
Zide
xoxox
ز ي د ZYD
Ezyed
ز ي د ZYD

Çok ziyade. Daha fazla. En ziyade.

istizade
ز ي د ZYD

Arttırılmasını arzulama, çoğaltılmasını isteme.

Mezîd
ز ي د ZYD

Çoğalma. Ziyade etme.

Mustezad
ز ي د ZYD

Artmış, çoğalmış.

Muzad
ز ي د ZYD

Arttırılmış, çoğaltılmış, ziyade edilmiş.

muzayede
ز ي د ZYD

Artırma, ziyadeleştirme.

Tezayud
ز ي د ZYD

Ziyadeleşme, artma, çoğalma. Söz ve sair şeyleri tekellüfle çoğaltma.

Zad
ز ي د ZYD

"Artsın, çoğalsın" manasında.

Zade
ز ي د ZYD

"Çoğaldı, ziyade oldu veya çok olsun, çoğalsın"... mealinde.

Zaid
ز ي د ZYD

Artan. Fazlalık. İlâve olunmuş. Lüzumsuz, gereksiz.

zeyd
زَيْدٌ ZYD

Zeyd bin Hârise (d.581-ö.629), Hz.Muhammed'in (sav) özgür bırakılmış kölesi ve evlatlığı olan sahabedir. Kur'an'da ismi geçen tek sahabidir.

Zidet
ز ي د ZYD

"Çoğalsın, artsın" anlamında temenni.

ziyade
ز ي د ZYD

Artan, fazla kalan. Çok bol. Fazladan. Artma, çoğalma.

DuruMeal'de toplam 59 kayıtta geçiyor.
2. BAKARA / 10

Kalblerinde maraz vardır onların... ve ardından ALLAH, marazı onlara ziyade etmektedir.
Kizb etmiş oldukları şeyler ile elim azab onlar içindir.

2. BAKARA / 58-59

Demiştik ki:
"Bu karyeye dahil olun!
Artık, dilediğiniz yerde ondan ragad olarak yeyin... ve sacidlerin babından dahil olun.
"Hıtta" deyin... BİZ de sizin için, hatalarınıza gafur olalım. Muhsinlere ziyade edeceğiz."

Ardından zalimler, kendilerine kavil edilenleri, gayrı kaville bedellendirdiler.
Ardından zalimlere, fasık oldukları şeyler ile, semadan ricz inzal ettik.

2. BAKARA / 247

Nebileri onlara dedi ki:
"Muhakkak ki ALLAH, size melik olarak kat'iyyetle Talut'u baas etmiştir!"
Dediler ki:
"Onun bize mülkü nasıl olabilir!? Biz mülke ondan daha hakkız. O, mallardan vasi edilmedi ki!"
Dedi ki:
"Muhakka ki ALLAH, size onu ıstıfa etti. İlminde ve cisminde bastını ziyade etti. ALLAH, mülkünü dilediği kimseye verir.
ALLAH, vasidir, alimdir."

3. ALİ İMRAN / 90

Muhakkak... iman etmelerinin ardından kafir olanlar... sonra da küfürlerini ziyade edenler... onların tevbe etmeleri kabl olunmaz!
İşte onlar… dalalette olanlar onlardır!

3. AL-İ İMRAN / 173-174

O kimseler ki... nas, onlara şunu demişti:
"Muhakkak, nas sizin için kat'iyyetle cem olmuştur!... haşy edin onlardan!"
ardından, onların imanları ziyade oldu.
Dediler ki:
"ALLAH hasbdır... ve ne iyi vekildir."
Ardından, ALLAH'tan nimet ve fazl ile inkılab ettiler... onlara sui mess olmadı... ALLAH'ın rıdvanına tabi oldular.
ALLAH, azim fazl sahibidir.

3. ALİ İMRAN / 178

Kafirler, nefsleri için imla etmemizi, kendileri için hayr hesab etmesinler!
Onlara ismi ziyade etmeleri için imla ederiz. Onlara muhin azab vardır.

4. NİSA / 137

İman eden sonra kafir olan, sonra yine iman edip sonra yeniden kafir olan, sonra da küfürde ziyade olanlar... ALLAH, onlara gafur olacak değildir. Onlar sebile ihda edilmez.

4. NİSA / 173

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere...
onlara ecirlerini vefa edecektir...
ve KENDİ fazlından, onlara ziyade edecektir.

İstinkaf edenler ve istikbar edenler...
onlara elim azabla azab edecektir...
Onlar için ALLAH'ın gayrısından veliy ve de nasır mevcud olmaz.

5. MAİDE / 64

Yahudiler, "ALLAH'ın eli magluldur" dediler.
Kavil ettikleri ile kendi elleri gall edildi ve lanetlendiler.
Bilakis!
O'nun eli mebsuttur. Nasıl dilerse infak eder.
Rabbinden sana inzal edilen şey, onlardan kesirinin tuğyanını ve küfrünü, elbette ziyade edecektir.
BİZ, onların arasına, kıyamet yevmine kadar düşmanlık ve buğz ilka ettik.
Harb için nar vakd ettikleri bütün kerreler, ALLAH onu itfa etmiştir.
Onlar arzda fesad say ederler.
ALLAH, müfsidlere muhabbet duymaz.

5. MAİDE / 68

De ki:
"Ey kitab ehli!
Tevrat'ı
ve İncil'i
ve Rabbinizden size inzal edileni
ikame edinceye kadar bir şey üzere değilsiniz."

Rabbinden sana inzal edilen, onlardan çoğunun tuğyanını ve küfrünü, kesinlikle ziyade edecektir.
Artık kafirler kavmi üzre üsve olma.

7. ARAF / 69

Kendinizden erkek kimseye, sizi nezr etmesi için Rabbinizden zikir gelmesi acayib midir!?
Zikir edin!
Nuh kavminin ardından sizi halife kılmıştı...
ve halkiyetinizde bast ziyade etmişti.
Artık ALLAH'ın alüvlerini zikir edin!... umulur ki felaha ulaşırsınız!"

7. ARAF / 161

Onlara denilmişti ki;
"Şu karyede sükun olun ve dilediğiniz yerden yeyin ve "Hıtta" deyin ve sacidlerin babından dahil olun; sizin hatalarınıza gafur olalım.
Muhsinlere ziyade edeceğiz."

8. ENFAL / 2

Muhakkak mü'minler, ancak…
ALLAH'ı zikir ettiklerinde, onların kalbleri vecel eder.
ayetleri kendilerine tilavet edildiğinde, onların imanları ziyade olur.
onlar, Rabblerine tevekkül ederler.

9. TEVBE / 37

Muhakkak nese etmek, küfürde ziyade olmaktır... Kafirler, onunla dalalete düşürülür.
ALLAH'ın haram kıldığının iddetine vatı etmek ve ardından ALLAH'ın haram kıldığını kendilerine helal yapmak için; bir yıl helal kabul ederler, bir yıl haram kabul ederler.
Amel ettiklerinin sui olanı onlara ziynetlendirildi.
ALLAH, kafirlerin kavmini ihda etmez.

9. TEVBE / 47

Şayet sizin içinizde huruc etselerdi… size, ancak, habal ziyade edeceklerdi… ve elbette/kesinlikle hilalinize sizi fitneye bagy etmeye vaz olacaklardı.
Sizin içinizde, onları işitenler vardı.
ALLAH, zalimlere alimdir.

9. TEVBE / 124

Sure inzal edildiğinde... ardından onlardan, "Bu hanginizin imanını ziyade etti?" diyenler olur.
İman edenlerin... artık (hemen) imanını ziyade etmiştir! Onlara istibşar edilir!

9. TEVBE / 125

Kalblerinde maraz olanlar… artık onların ricslerine rics ziyade olmuştur.
Onlar kafirler olarak mevt olurlar!

10. YUNUS / 26

Ahsen olanlar için... hüsna ve ziyadesi vardır.
Onların vechlerine katere ve de zillet irhak etmez.
İşte onlar cennet ashabıdır… orada ebedidirler.

11. HUD / 52

"Ey kavmim!
Rabbinize istiğfar edin!
Sonra O'na tevbe edin!
Sema, üzerinize midrar irsal etsin… ve kuvvetinize kuvvet ziyade etsin.
Mücrimler olarak tevella etmeyin!"

11. HUD / 63

Dedi ki:
"Ey kavmim!
Görüyor musunuz!?
Eğer ben Rabbimden beyyineler üzreysem... ve O'ndan bana Rahmet verilmişse... eğer O'na asi olursam… artık kim bana, ALLAH'tan nasr edebilir?
Artık siz beni, tahsir gayrısında ziyade edemezsiniz."

11. HUD / 101

BİZ onlara zalim olmadık… fakat onlar nefslerine zalim oldular.
Ardından... Rabbinin emri geldiğinde, ALLAH'ın gayrısından bir şeyden davet ettikleri ilahlar,
kendilerini ganiy etmedi.
ve tebb ettiklerinin gayrısında onları ziyade etmedi.

12. YUSUF / 65

Metalarını feth ettiklerinde, bidaatlerinin kendilerine redd olunduğuna vecd oldular... dediler ki:
"Ey Babamız!
Daha ne ibtiga ederiz!?
İşte bidaatimiz. Bize redd olunmuş. Ehlimize meyr ederiz. Kardeşimize hafız oluruz. Bair keyl ziyade ederiz. Bu yesir keyldir."

13. RAD / 8

ALLAH,
bütün dişilerin hamil olduğu şeye…
ve rahimlerin gayz ettiği şeye…
ve de ziyade ettiği şeye…
alimdir.
Herşey, O'nun indinde, mikdar iledir.

14. İBRAHİM / 7

Rabbiniz ezan ettirmişti:
"elbette/kesinlikle, eğer şükür ederseniz, elbette/kesinlikle size ziyade ederim.
elbette/kesinlikle, eğer kafir olursanız, muhakkak azabım elbette/kesinlikle şedidtir."

16. NAHL / 88

Kafirler ve ALLAH'ın sebilinden sadd edenler… onlara, ifsad etmiş oldukları şeyler ile, azabların fevkinde azab ziyade ederiz.

17. İSRA / 41

Tezekkür etmeleri için bu Kur'an'da, elbette kat'iyyetle sarf ettik... bu onların, ancak, nefretlerini ziyade etti.

17. İSRA / 60

BİZ sana...
"Muhakkak ki Rabbin nası ihata eder."
demiştik!
BİZ, sana gösterdiğimiz rüyayı da...
Kur'an'daki lanetlenmiş şecereyi de...
ancak, nas için fitne kıldık!
Onları korkutuyoruz... ancak (bu), sadece, kendilerine kebir tuğyanı ziyade ediyor.

17. İSRA / 82

Kur'an'dan inzal ettiğimiz şey…
o, mü'minler için şifa ve rahmettir!
Zalimlere ise… sadece, hasarını ziyade eder!

17. İSRA / 97

ALLAH'ın ihda ettiği kimse... artık o, mühtedidir.
Dall olan kimse... artık onlar için O'nun gayrısından veliyler vecd olamazsın. Onları kıyamet yevminde, kör ve sağır ve dilsiz olarak vechleri üzere haşr ederiz. Onların mevası cehennemdir. Hebv oldukları her seferde, seiri ziyade ederiz.

17. İSRA / 109

Büka ederek zaknlarına harra ederler.
Onların huşuları ziyade olur!

18. KEHF / 13

BİZ, onların haberlerini sana bi-hakkın kıssa ediyoruz. Muhakkak onlar, Rabblerine iman etmiş delikanlılardı… ve onlara hudayı ziyade etmiştik.

18. KEHF / 25

Onlar mağaralarında, üç yüz sene... ve dokuz ziyadesiyle lebs oldular.

19. MERYEM / 76

ALLAH, ihtida etiklerine hudayı ziyade eder!
Salih bakiyeler, Rabbinin indinde...
hem sevab olarak hayrdır...
ve hem de redd olunacak yer olarak hayrdır.

20. TAHA / 114

Hakk Melik ALLAH, tealidir.
Sana vahy edilmesinin kaza olması öncesinde Kur'an'a acele etme.
De ki:
"Rabbim!
İlmimi ziyade et."

24. NUR / 36-37-38

ALLAH'ın, içinde KENDİ isminin ref edilmesine ve zikir edilmesine izin verdiği beytlerde...

ticaretin ve bey'in... kendilerini,
ALLAH'ı zikir etmekten...
ve salat ikame etmekten...
ve zekat vermekten...
lehv etmediği erkek kimseler...

ALLAH'ın,
amil oldukları şeylere ahsen cezayı vermesi için...
ve fazlından ziyade etmesi için...

kalblerin ve basarların takallüb edeceği yevmden korkarak… orada, gudüv ve asile ile O'nu sebbih ederler.

ALLAH, dilediği kimseyi hesabsızca rızıklandırır.

25. FURKAN / 60
SECDE AYETİ

Onlara,
"Rahman'a secde edin" denildiği zaman, dediler ki:
"Rahman da nedir? Senin bize emir ettiğine mi secde edeceğiz?"
Onların nefreti ziyade oldu.

33. AHZAB / 22

Mü'minler hizbleri gördüklerinde, dediler ki:
"Bu, ALLAH'ın ve Rasulünün bize vaad ettiği şey… ALLAH ve Rasulü sadakat gösterdi."
Onların, ancak, imanları ve teslim oluşları ziyade oldu.

33. AHZAB / 37

ALLAH'ın kendisine nimet verdiği, senin de kendisini nimetlendirdiğin kimseye demiştin ki:
"Zevceni imsak et... ve ALLAH'a ittika et!"

ALLAH'ın ibda edeceği şeyi nefsinde hafy ediyordun... ve nasdan haşy ediyordun.
Haşy etmene hakk olan ALLAH'tır!

Ardından Zeyd, ondan vatrını kaza edince... duaları (evlatlık oğulları), zevcelerinden vatrını kaza ettiklerinde, o kadınları zevce edinmek konusunda mü'minler üzre harec olmaması için... BİZ onu sana zevce ettik.
ALLAH'ın emri fiil edilmiş oldu.

35. FATIR / 1

Hamd etmek…
semaları ve arzı fatr eden...
melekleri, ikişer ve üçer ve dörder cenahlı (eksenli) Rasuller kılan...
halkıyette dilediğini ziyade eden...
ALLAH'ındır.

Muhakkak ki ALLAH, herşeye kadirdir.

35. FATIR / 29-30

Muhakkak,
ALLAH'ın kitabını tilavet edenler...
ve salat ikame edenler...
ve kendilerini rızıklandırdıklarımızdan sırr olarak veya alenen infak edenler...
ecirlerinin kendilerine vefa edilmesi ve fazlından ziyade edilmesi için... bevar olmayacak bir ticarete rica ederler.
Muhakkak ki O, gafurdur, şekurdur.

35. FATIR / 39

O, sizi yeryüzünde halifeler kılandır.
Kafir kimseler… artık küfürleri kendilerinedir.
Rabblerinin indinde...
kafirlerin küfürleri, sadece, maktlarını ziyade eder...
ve kafirlerin küfürleri, sadece, hasarlarını ziyade eder.

35. FATIR / 42

Eğer kendilerine nezir gelirse, ümmetlerin her birinden elbette/kesinlikle daha hidayetli olacaklarına... cehd yeminleriyle ALLAH'a kasem etmişlerdi.
Ardından onlara nezir gelince, artık onların, ancak, nefretleri ziyade oldu.

37. SAFFAT / 147

Onu, yüz bine veya ziyadesine irsal ettik.

38. SAD / 61

Derler ki:
"Rabbimiz!
Bunu bize takdim eden kimse… artık ona, nar içinde zıf azabını ziyade et."

42. ŞURA / 20

Ahiret harsı irade etmiş olan kimse… onu kendi harsında ziyade ederiz.
Dünya harsı irade etmiş olan kimse... ona da ondan veririz. Ahirette ona nasib olmaz!

42. ŞURA / 23

Bu, ALLAH'ın, salih (iş)lere amil olarak iman etmek suretiyle kendisine ibadet edenlere ibşar ettiğidir.
De ki:
"Sizden ona karşı, kurbta meveddetten başka ecire sail değilim."
Haseneler iktiraf eden kimse... BİZ kendisine ondan hüsnayı ziyade ederiz.
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, şekurdur.

42. ŞURA / 26

Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere isticab eder. Onlara fazlından ziyade eder.
Kafirler… şedid azab onlar içindir!

47. MUHAMMED / 17

İhtida olanlar…
onlara, huda ziyade olur…
ve onlara, takvaları verilir.

48. FETİH / 4

O, mü'minlerin kalblerine... kendi imanlarıyla beraber iman ziyade etmeleri için... sekine inzal edendir.

Semaların ve arzın orduları ALLAH'ındır.
ALLAH, alim, hakim olandır.

50. KAF / 30

Yevmde, cehenneme,
"Melaa oldun mu?"
deriz. O da der ki:
"Daha ziyadesi var mı?"

50. KAF / 35

Orada diledikleri herşey onlarındır.
BİZ'im VARLIĞIMIZ ziyade olandır!

71. NUH / 6

"Ancak, benim (davam) davetim… sadece... onların firarını ziyade etti."

71. NUH / 21

Nuh dedi ki:
"Rabbim!
Muhakkak onlar bana asi oldular...
Malı ve evladları kendisine hasardan başka bir şeyi ziyade etmeyen kimselere tabi oldular."

71. NUH / 24

"Kat'iyyetle çoğunu dalalette bırakmış oldular!
Zalimlere, sadece, dalaleti ziyade et!"

71. NUH / 28

"Rabbim!
Bana...
ve ana-babama...
ve beytime mü'min olarak dahil olanlara...
ve mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara...
gafur ol!
Zalimlere, sadece, tebar olmayı ziyade et!"

72. CİNN / 6

Muhakkak o… insden (bazı) erkek kimseler, cinnden (bazı) erkek kimselere uvz ederlerdi… ve ardından onların rehakı ziyade olurdu.

73. MUZZEMMİL / 1-2-3-4

Ey müzzemmil!
Leylde,
birazı dışında…
veya yarısı kadar…
veya ondan biraz daha nakıs…
veya ondan ziyade…
kıyam et!
Kur'an'ı tertil üzre retl et!

74. MUDDESSİR / 15-16-17

Sonra, hala daha… ziyade etmemi mi tama ediyor!?
Hayır!
Muhakkak o, ayetlerimize anid oldu… onu sauda irhak ettireceğim.

74. MUDDESSİR / 31

BİZ, nar ashabını, ancak, melekler kıldık.
BİZ onların iddetini, ancak, kafirler için fitne kıldık!...
Kitab verilenler, yakin olmayı dilesinler diye!...
ve iman edenlerin imanları ziyade olsun diye!...
ve kendilerine kitab verilenler ve mü'minler rayb etmesinler diye!...
ve kalblerinde maraz olanlar ve kafirler,
"ALLAH bu mesel ile ne irade etti." desinler diye!

Böyledir!...
ALLAH dilediği kimseyi dall eder... ve dilediği kimseye ihda eder.
Rabbinin ordularına alim olan, ancak, O'dur!
Bu, beşer için, ancak, zikirdir!

78. NEBE / 27-28-29-30

Muhakkak onlar, hesab rica etmiyordu… ve ayetlerimize kezzab olarak kizb etmişlerdi.
BİZ, herşeyi kitabta ihsa etmiştik.
Artık, tadın!
Artık muhakkak size, sadece, azabı ziyade edeceğiz.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.