xoxox
ز ي ن
ZYN
| |
Zeyn xoxox
ز ي ن
ZYN
| Zinet, süs. Süslemek. DuruMeal'de toplam 43 kayıtta geçiyor. |
Mutezeyyin
ز ي ن
ZYN
| Süslenen, ziynetlenen. |
Muzeyyen
ز ي ن
ZYN
| Bezenip süslenmiş, ziynetli. Çğl.Muzeyyenât |
Muzeyyin
ز ي ن
ZYN
| Tezyin eden, süsleyen, ziynetlendiren. |
Tezeyyun
ز ي ن
ZYN
| Süslenme. Bezenme. Çğl.Tezeyyunât |
Tezyin
ز ي ن
ZYN
| Süslemek. Bezemek. Donatmak. |
Tezyinât
ز ي ن
ZYN
| Süsler. Ziynetler. |
Zinet Ziynet
ز ي ن
ZYN
| Süs. Bezek. Kadınlara mahsus kıymetli eşya. |
2. BAKARA / 212 Kafirlere dünya hayatı ziynetlenir!... ve onlar, iman edenlere sahr ederler. ALLAH, dilediği kimseyi, hesabsızca rızıklandırır. |
3. AL-İ İMRAN / 14-15 Nas için, De ki: İttika edenler için, Rabblerinin indinde, |
6. ENAM / 43 Keşke beisimiz onlara geldiğinde tazarru etselerdi!... Fakat kalblerini kasvet kapladı. Şeytan, amel etmiş oldukları şeyleri onlara ziynetledi. |
6. ENAM / 108 Onların, ALLAH'ın gayrısından davet ettiklerine sebb etmeyin... sonra onlar da ilmin gayrısında, düşmanca ALLAH'a sebb ederler. Böyledir!... |
6. ENAM / 122 Mevt iken, ardından hayy ettiğimiz... ve kendisine, orada, nasın içinde meşy edeceği nur kıldığımız kimse; zulmetler içinde, ondan haric olamamış kimsenin meseli gibi olur mu? Böyledir!... |
6. ENAM / 137 Böyledir!... |
7. ARAF / 31 Ey Ademoğulları! |
7. ARAF / 32 De ki: De ki: Böyledir!... |
8. ENFAL / 48 Şeytan onlara amellerini ziynetlendirdiği zaman dediki: |
9. TEVBE / 37 Muhakkak nese etmek, küfürde ziyade olmaktır... Kafirler, onunla dalalete düşürülür. |
10. YUNUS / 12 İnsana darr mess olduğu zaman; Ardından kendisinden o darrı keşf ettiğimizde... kendisine dokunmuş o darr üzre BİZ'i davet etmemiş gibi... merr eder. Böyledir!... |
10. YUNUS / 24 Muhakkak dünya hayatının meseli, ancak, semadan inzal ettiğimiz su gibidir: Nasın ve enamın yediği, arzın nebatı, onunla ihtilat olmuştur. Böyledir!... |
10. YUNUS / 88 Musa dedi ki: |
11. HUD / 15 Dünya hayatını ve onun ziynetini irade eden kimse… BİZ ona amelini orada vefa ederiz. Onlara orada, bahs edilmez. |
13. RAD / 33 Kimler onlar!?... O, bütün nefs üzre, kesb ettikleri şeylerle kaimken... ALLAH'a şerik kılanlar!? De ki: |
15. HİCR / 16 elbette kat'iyyetle semada burclar kıldık!... ve nazar edenler için onu ziynetlendirdik. |
15. HİCR / 39-40 Dedi ki: |
16. NAHL / 8 İrkab etmeniz için ve ziynet olarak… Hayller (at) ve bagller (katır) ve hımarlar (eşek)... |
16. NAHL / 63 ALLAH'a yemin olsun!… |
18. KEHF / 7-8 Muhakkak ki BİZ, hangisinin ahsen amel işlediğini belv etmek için, arz üzerindeki şeyleri onlara ziynet olarak kıldık… ve muhakkak ki BİZ, onun üzerinde ki şeyleri, elbette/kesinlikle cüruz said kılarız. |
18. KEHF / 28 Vechini irade ederek Rabblerini davet edenlerle birlikte, gadat ve aşiyy ile nefsine sabır et. |
18. KEHF / 46 Mallar ve oğullar, dünya hayatının ziynetidir. |
20. TAHA / 59 Dedi ki: |
20. TAHA / 87 Dediler ki: Böyledir!... |
24. NUR / 31 Mü'min kadınlara da söyle, basarlarını gazz etsinler. Ferclerini hıfz etsinler. |
24. NUR / 60 Nikaha rica etmeyen kadınlardan kaide olanlar... ziynetleri ile burc etmek gayrısında... sevblerini vaz etmeleri kendilerine cünah değildir. |
27. NEML / 4 Muhakkak, ahirete iman etmeyenlerin amellerini kendilerine ziynetlendirdik… artık onlar amih olurlar. |
27. NEML / 24 "Ona ve kavmine, ALLAH'ın gayrısında, güneş için secde ederlerken vecd oldum. |
28. KASAS / 60 Şeylerden size verilenler… artık onlar, dünya hayatının metasıdır ve ziynetidir. |
28. KASAS / 79 Ziynetler içinde kavminin karşısına ihrac oldu. Dünya hayatını irade edenler, dediler ki: |
29. ANKEBUT / 38 Ad... Semud... |
33. AHZAB / 28 Ey Nebi! |
35. FATIR / 8 Kendi sui amelini kendisine ziynetlendiren kimse... ardından onu (kendi amelini) hasene gördü!... Artık muhakkak ki ALLAH, dilediği kimseyi dall eder... ve dilediği kimseyi ihda eder... ve artık senin nefsin, onların üzerine hasretler zehab etmez. Muhakkak ki ALLAH, onların sanat ettikleri şeylere alimdir. |
37. SAFFAT / 6-7-8-9-10 Muhakkak ki BİZ, dünya semasını... "sema ed dünya" ifadesi, "dünyanın seması" veya "semanın ednası" (yani en yakın sema) anlamlarında olabilir. (dünya kelimesi hem isim, hem de edna sıfatının dişili/müennesidir.) Eğer, "en yakın sema, semanın en yakını" olarak kullanımış ise, daha uzak semalardan da bahsedilebilir demektir. Burada "sema"yı İnsan duygusunun derinlikleri olarak anlamak mümkündür. |
40. MU'MİN / 36-37 Firavun dedi ki: Böyledir!... |
41. FUSSİLET / 9-10-11-12 De ki: Ona ve arza dedi ki: Ardından, iki yevmde, yedi semaları kaza etti... ve emirlerini, bütün semalarda vahy etti. Dünya semasını misbahlar ile ziynetlendirdi... ve onlara hıfz etti. |
41. FUSSİLET / 25 Onlara karinler (arkadaşlar) kayz ettik... ve ardından onlar, onlara ellerinin arasında olanı ve halflerinde olanı ziynetlendirdiler. |
47. MUHAMMED / 14 Rabbinden beyyineler üzre olan kimse, |
48. FETİH / 12 Bilakis! |
49. HUCURAT / 7 Alim olun ki... kendinizde ALLAH Rasulü vardır! İşte onlar... raşid olanlar onlardır! |
50. KAF / 6 Fevklerindeki semaya nazar etmiyorlar mı!... |
57. HADİD / 20 Alim olun ki... dünya hayatı, Şedid azab... ve ALLAH'tan mağfiret... ve rıdvan, ahirettedir! |
67. MULK / 5 Dünyanın semasını elbette kat'iyyetle misbahlar ile ziynetledik! |