İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ ZYN ❞ kökünden türeyen kelimeler... 9 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox Zeyn xoxox Mutezeyyin Muzeyyen Muzeyyenât Muzeyyin Tezeyyun Tezeyyunât Tezyin Tezyinât Zinet Ziynet
xoxox
ز ي ن ZYN
Zeyn
xoxox
ز ي ن ZYN

Zinet, süs. Süslemek.

DuruMeal'de toplam 43 kayıtta geçiyor.
Mutezeyyin
ز ي ن ZYN

Süslenen, ziynetlenen.

Muzeyyen
ز ي ن ZYN

Bezenip süslenmiş, ziynetli.

Çğl.Muzeyyenât
Muzeyyin
ز ي ن ZYN

Tezyin eden, süsleyen, ziynetlendiren.

Tezeyyun
ز ي ن ZYN

Süslenme. Bezenme.

Çğl.Tezeyyunât
Tezyin
ز ي ن ZYN

Süslemek. Bezemek. Donatmak.

Tezyinât
ز ي ن ZYN

Süsler. Ziynetler.

Zinet
Ziynet
ز ي ن ZYN

Süs. Bezek. Kadınlara mahsus kıymetli eşya.

2. BAKARA / 212

Kafirlere dünya hayatı ziynetlenir!... ve onlar, iman edenlere sahr ederler.
İttika edenler... kıyamet yevminde onların fevkindedir!

ALLAH, dilediği kimseyi, hesabsızca rızıklandırır.

3. AL-İ İMRAN / 14-15

Nas için,
kadınlardan...
ve oğullardan...
ve altından ve gümüşten kantar kantar biriktirilmişlerden...
ve müsevvem atlardan...
ve enamdan...
ve harsdan...
şehvet hubbu ziynetlendi. Bunlar, dünya hayatının metalarıdır.
ALLAH... O'nun indi, hüsn-ü meabtır.

De ki:
"Bunlardan hayr olanı size haber vereyim mi?

İttika edenler için, Rabblerinin indinde,
içinde ebedi olacakları, altından nehirler cereyan eden cennetler...
ve mutahhar zevceler...
ve ALLAH'tan rıdvan vardır."
ALLAH, kendisine abd olanlara basirdir.

6. ENAM / 43

Keşke beisimiz onlara geldiğinde tazarru etselerdi!... Fakat kalblerini kasvet kapladı. Şeytan, amel etmiş oldukları şeyleri onlara ziynetledi.

6. ENAM / 108

Onların, ALLAH'ın gayrısından davet ettiklerine sebb etmeyin... sonra onlar da ilmin gayrısında, düşmanca ALLAH'a sebb ederler.

Böyledir!...
Bütün ümmete, kendi amellerini ziynetledik.
Sonra, mercileri Rabblerine olacaktır... ve ardından O, amel etmiş oldukları şeyler ile onlara haber verecektir.

6. ENAM / 122

Mevt iken, ardından hayy ettiğimiz... ve kendisine, orada, nasın içinde meşy edeceği nur kıldığımız kimse; zulmetler içinde, ondan haric olamamış kimsenin meseli gibi olur mu?

Böyledir!...
Kafirler için, amel etmiş oldukları şeyler ziynetlenmiştir.

6. ENAM / 137

Böyledir!...
Şirk koştukları şeyler, müşriklerden çoğuna; redi olmaları için ve dinlerini kendilerine ilbas etmeleri için; evladlarını katl etmeyi ziynetledi.
Şayet ALLAH dileseydi buna fail olamazlardı.
Artık onları iftira ettikleri şeylere vezr et!

7. ARAF / 31

Ey Ademoğulları!
Bütün mescidlerin indinde, ziynetlerinizi ahz edin!
Yeyin... ve şürb edin... ancak israf etmeyin!
Muhakkak ki O, müsriflere muhabbet duymaz.

7. ARAF / 32

De ki:
"ALLAH'ın, kendisine abd olanlar için ihrac ettiği ziyneti ve rızktan tayyib olanları, haram eden kimdir?"

De ki:
"Bunlar, dünya hayatında... kıyamet yevmine halis olarak iman eden kimseler içindir."

Böyledir!...
Alim kavim için ayetleri tafsil ediyoruz.

8. ENFAL / 48

Şeytan onlara amellerini ziynetlendirdiği zaman dediki:
"Bu yevmde, nasdan size galib gelecek yoktur. Muhakkak ben de size civarım."
Ardından iki fie birbirlerini gördüğünde, iki akabı üzre neks oldu... ve dedi ki:
"Muhakkak sizden beriyim. Muhakkak sizin görmediklerinizi görüyorum. Muhakkak ben, ALLAH'tan korkarım. ALLAH'ın ikabı şedidtir."

9. TEVBE / 37

Muhakkak nese etmek, küfürde ziyade olmaktır... Kafirler, onunla dalalete düşürülür.
ALLAH'ın haram kıldığının iddetine vatı etmek ve ardından ALLAH'ın haram kıldığını kendilerine helal yapmak için; bir yıl helal kabul ederler, bir yıl haram kabul ederler.
Amel ettiklerinin sui olanı onlara ziynetlendirildi.
ALLAH, kafirlerin kavmini ihda etmez.

10. YUNUS / 12

İnsana darr mess olduğu zaman;
cenbinde...
veya kaid olarak...
veya kaim olarak...
BİZ'i davet eder.

Ardından kendisinden o darrı keşf ettiğimizde... kendisine dokunmuş o darr üzre BİZ'i davet etmemiş gibi... merr eder.

Böyledir!...
Amel etmiş oldukları şeyler, müsrifler için ziynetlemiştir.

10. YUNUS / 24

Muhakkak dünya hayatının meseli, ancak, semadan inzal ettiğimiz su gibidir:

Nasın ve enamın yediği, arzın nebatı, onunla ihtilat olmuştur.
Hatta... arz, zuhrufunu ve ziynetlerini ahz ettiğinde ve ehli bunlara kadir olduklarını zann ettiklerinde... ona, gece veya gündüz, emrimiz geliverir... ve ardından bir gün önce ganiy olmamış gibi, onları hasid hale getiriveririz.

Böyledir!...
Tefekkür eden kavim için ayetleri tafsil ederiz.

10. YUNUS / 88

Musa dedi ki:
"Rabbimiz!
Muhakkak SEN, Firavun'a ve onun melelerine, dünya hayatında ziynet ve mallar verdin.
Rabbimiz!
Senin sebilinden dall ettirsinler diye mi?
Rabbimiz!
Sen onların malları üzre tams et... ve kalbleri üzre şedid ol... artık onlar elim azabı görünceye kadar iman etmezler."

11. HUD / 15

Dünya hayatını ve onun ziynetini irade eden kimse… BİZ ona amelini orada vefa ederiz. Onlara orada, bahs edilmez.

13. RAD / 33

Kimler onlar!?... O, bütün nefs üzre, kesb ettikleri şeylerle kaimken... ALLAH'a şerik kılanlar!?

De ki:
"İsimlendirin onları bakalım!...
ya O'nun arzda alim olmadığı bir şeyle haber verirsiniz... ya da kavlden zahir (içi boş laf) ile!?
Bilakis!
Kafirlere, kendi mekrleri ziynetlendirildi... ve sebilden sadd edildi onlar!
ALLAH'ın dall ettiği kimse... artık ona, hadiy yoktur!

15. HİCR / 16

elbette kat'iyyetle semada burclar kıldık!... ve nazar edenler için onu ziynetlendirdik.

15. HİCR / 39-40

Dedi ki:
"Rabbim!
Bana gavayet ettiğin şey ile… arzda onları elbette/kesinlikle ziynetlendireceğim. Onlardan muhles olarak SANA abd olanlar dışında… cemian onlara elbette/kesinlikle gavayet edeceğim."

16. NAHL / 8

İrkab etmeniz için ve ziynet olarak… Hayller (at) ve bagller (katır) ve hımarlar (eşek)...
Alim olmadığınız şeyleri de halk etti.

16. NAHL / 63

ALLAH'a yemin olsun!…
Senin öncenden ümmetlere de elbette kat'iyyetle irsal ettik!...
ve ardından şeytan, amellerini kendilerine ziynetledi...
ve ardından o, onlara, yevmde de veliy oldu.
Elim azab onlaradır!

18. KEHF / 7-8

Muhakkak ki BİZ, hangisinin ahsen amel işlediğini belv etmek için, arz üzerindeki şeyleri onlara ziynet olarak kıldık… ve muhakkak ki BİZ, onun üzerinde ki şeyleri, elbette/kesinlikle cüruz said kılarız.

18. KEHF / 28

Vechini irade ederek Rabblerini davet edenlerle birlikte, gadat ve aşiyy ile nefsine sabır et.
Dünya hayatının ziynetini irade ederek... aynın onlara düşmanlık etmesin!
BİZ'i zikir etmekten kalbini gafil kıldığımız...
ve hevalarına tabi olan...
ve emri ifrat olan...
kimseye itaat etme!

18. KEHF / 46

Mallar ve oğullar, dünya hayatının ziynetidir.
Salih bakiyeler ise... Rabbinin indinde sevab olarak da hayrdır... emel olarak da hayrdır.

20. TAHA / 59

Dedi ki:
"Vaadimiz, yevm-i ziynet'te (bayram gününde), nasın haşr olacağı, duha vaktidir."

20. TAHA / 87

Dediler ki:
"Sana vaadimizden, kendi melkimizle hilaf etmedik.
Fakat bize, kavmin ziynetinden vizrler hamil ettirilmişti. Artık kazf ettik.

Böyledir!...
Ardından, Samiri de ilka etti."

24. NUR / 31

Mü'min kadınlara da söyle, basarlarını gazz etsinler. Ferclerini hıfz etsinler.
Zahir olanları dışında ziynetlerini ibda etmesinler. Onların (görenlere) humar verecek olanını ceblerine darb etsinler.
Ziynetlerini ibda etmesinler, ancak şunlar müstesna:
kocaları,
yahut babaları,
yahut kocalarının babaları,
yahut oğulları,
yahut kocalarının oğulları,
yahut erkek kardeşleri,
yahut erkek kardeşlerinin oğulları,
yahut kız kardeşlerinin oğulları,
yahut kadınlar,
yahut melekesi yeminlerinde olanlar,
yahut erkek kimselerden irbet (akıl,ustalık) sahibi olanlar gayrısında kendilerine tâbi olanlar,
yahut kadınların avreti üzere zuhur olmayan tıfllar.
Hafy ettikleri ziynetlerine alim olunsun diye ayaklarını yere vurmasınlar.
ALLAH'a cemian tevbe edin eyy mü'minler!... umulur ki felaha ulaşırsınız!

24. NUR / 60

Nikaha rica etmeyen kadınlardan kaide olanlar... ziynetleri ile burc etmek gayrısında... sevblerini vaz etmeleri kendilerine cünah değildir.
Ancak afif olmak istemeleri onlar için hayrdır.
ALLAH, semidir alimdir.

27. NEML / 4

Muhakkak, ahirete iman etmeyenlerin amellerini kendilerine ziynetlendirdik… artık onlar amih olurlar.

27. NEML / 24

"Ona ve kavmine, ALLAH'ın gayrısında, güneş için secde ederlerken vecd oldum.
Şeytan, onlara amellerini ziynetlendirmiş... ve ardından onları, sebilden sadd ettirmiş.
Artık onlar ihtida olamıyor."

28. KASAS / 60

Şeylerden size verilenler… artık onlar, dünya hayatının metasıdır ve ziynetidir.
ALLAH indinde olanlar ise hayrlı ve bakidir.
Akıl etmiyor musunuz!

28. KASAS / 79

Ziynetler içinde kavminin karşısına ihrac oldu. Dünya hayatını irade edenler, dediler ki:
"Keşke Karun'a verilenin misli bizde olsaydı. O elbette/kesinlikle azim hazz sahibidir."

29. ANKEBUT / 38

Ad... Semud...
Onların meskenleri, size kat'iyyetle beyan olmuştur!
Onlar basiret sahibi olmayı isteyenler oldukları halde… şeytan, onlara amellerini ziynetlendirmiş... ve ardından onları sebilden sadd etmişti.

33. AHZAB / 28

Ey Nebi!
Zevcelerine de ki:
"Eğer dünya hayatına ve onun ziynetine irade edenler olduysanız, gelin size meta vereyim ve sizi cemil serah ile serh edeyim."

35. FATIR / 8

Kendi sui amelini kendisine ziynetlendiren kimse... ardından onu (kendi amelini) hasene gördü!...

Artık muhakkak ki ALLAH, dilediği kimseyi dall eder... ve dilediği kimseyi ihda eder... ve artık senin nefsin, onların üzerine hasretler zehab etmez.

Muhakkak ki ALLAH, onların sanat ettikleri şeylere alimdir.

37. SAFFAT / 6-7-8-9-10

Muhakkak ki BİZ, dünya semasını...
Ulvi meleleri (Mele-il Ala'yı) işitemeyen…
Duhur edilerek bütün caniblerden kazf edilen…
Kendilerine vasıb azab verilen...
bütün merid şeytanlardan hıfz ederek... kevkeb ziynetleri ile ziynetlendirdik.
**Hatf ederek hatf eden müstesnadır… ve ardından ona da sakıb şihab tabi olur!

"sema ed dünya" ifadesi, "dünyanın seması" veya "semanın ednası" (yani en yakın sema) anlamlarında olabilir. (dünya kelimesi hem isim, hem de edna sıfatının dişili/müennesidir.) Eğer, "en yakın sema, semanın en yakını" olarak kullanımış ise, daha uzak semalardan da bahsedilebilir demektir. Burada "sema"yı İnsan duygusunun derinlikleri olarak anlamak mümkündür.
40. MU'MİN / 36-37

Firavun dedi ki:
"Ey Haman!
Bana sarh bina et. Ola ki sebeblere iblağ olurum... semaların sebeblerine!... ve ardından Musa'nın ilahına muttali olurum.
Muhakkak ben elbette onun kazib olduğunu zann ediyorum."

Böyledir!...
Kendi sui ameli, firavuna ziynetlendi... ve sebilden sadd edildi. Firavunun keydi, sadece, tebab oldu.

41. FUSSİLET / 9-10-11-12

De ki:
"Siz... arzı iki yevmde halk edene gerçekten kafir misiniz!?... O'na endad mı kılıyorsunuz?
O, Rabb-il alemindir!"
Orada, onun fevkinde rasiyeler kıldı...
ve içini barek etti.
Sail olanlar için seva olarak, orada onların kutlarını dört yevmde kaderledi.
Sonra, henüz duhan halinde olan semaya istiva etti.

Ona ve arza dedi ki:
"Gelin ikiniz de! Ta'van veya kerhen!"
İkisi de
"İtaat ile geldik." dediler.

Ardından, iki yevmde, yedi semaları kaza etti... ve emirlerini, bütün semalarda vahy etti.

Dünya semasını misbahlar ile ziynetlendirdi... ve onlara hıfz etti.
Bu... aziz, alim takdirdir.

41. FUSSİLET / 25

Onlara karinler (arkadaşlar) kayz ettik... ve ardından onlar, onlara ellerinin arasında olanı ve halflerinde olanı ziynetlendirdiler.
Kendilerinden önce kat'iyyetle hilv etmiş olan cinnlerden ve insden ümmetler hakkındaki kavil, kendilerine de hakk oldu!... muhakkak onlar hasar alanlar oldular.

47. MUHAMMED / 14

Rabbinden beyyineler üzre olan kimse,
kendisini, kendi sui ameli ile ziynetlendiren...
ve kendi hevalarına tabi olan...
kimse gibi midir?

48. FETİH / 12

Bilakis!
Siz, Rasul ve mü'minlerin ebediyen ehline inkılab etmeyeceklerini zann etmiştiniz.
Bu sizin kalblerinizde ziynet edildi… ve siz sui zanla zann ettiniz... ve bevr olan kavim oldunuz!

49. HUCURAT / 7

Alim olun ki... kendinizde ALLAH Rasulü vardır!
Şayet emirlerin çoğunda size itaat etseydi... elbette/kesinlikle siz anet olurdunuz.
Fakat ALLAH, size, iman etmeye muhabbet duyurdu... ve onu kalblerinizde ziynetlendirdi. Küfür ve füsuk ve isyan size kerih gelmektedir.

İşte onlar... raşid olanlar onlardır!

50. KAF / 6

Fevklerindeki semaya nazar etmiyorlar mı!...
Hiç ferc olmadan... onu nasıl da bina ettik ve ziynetlendirdik.

57. HADİD / 20

Alim olun ki... dünya hayatı,
laibdir...
ve lehvdir...
ve ziynettir...
ve aranızda tefahurdur...
ve mal ve evlad içinde tekasürdür.
Şu mesel gibidir:
Gays, küffarın (çifçilerin) nebatına acayib gelir... sonra heyecan olur... ardından sararmış... sonra da hutam olmuş olarak görür.

Şedid azab... ve ALLAH'tan mağfiret... ve rıdvan, ahirettedir!
Dünya hayatı, ancak, garr eden metadır.

67. MULK / 5

Dünyanın semasını elbette kat'iyyetle misbahlar ile ziynetledik!
BİZ onları, şeytanlar için recm eden kıldık… onlar için seir azabı atid ettik.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.