İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ eCL ❞ kökünden türeyen kelimeler... 7 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox Ecel Acal Eceliyyet Ecl Mueccel Muste'cel Te'cil
xoxox
ا ج ل eCL
Ecel
ا ج ل eCL

Her mahlukun ve canlının Allah tarafından takdir edilen ölüm vakti. İleride olacağı şüphesiz olan.

DuruMeal'de toplam 47 kayıtta geçiyor.
Çğl.Acal
Eceliyyet
ا ج ل eCL

Sonradan vukuu şüphesiz olan hâdise.

Ecl
ا ج ل eCL

İllet, sebeb, cihet. İçin, dolayı. ... den. Arabçada "Li" ilâve ederek kullanılır. (Meselâ: Li-eclillâh: Allah için, Allah rızası için.)

Mueccel
ا ج ل eCL

Mühletli, peşin olmayan. Sonradan yapılmak üzere vakti belli olan. Te'cil edilmiş olan.

DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor.
Muste'cel
ا ج ل eCL

Belirli bir vakte kadar geciktirilen. Muayyen bir zamana kadar te'hir edilmiş olan.

Te'cil
ا ج ل eCL

Başka zamana bırakma. Acele etmeme. (Zıddı: Ta'cil)

2. BAKARA / 231

Kadınları talak ettiğinizde... ve ardından ecelleri baliğ olunca... artık onları maruf ile imsak edin... veya maruf ile serh edin.

Düşmanlık etmek için darr ederek onları imsak etmeyin!... buna fail olan kimse... artık kendi nefsine kat'iyyetle zalim olmuştur!

ALLAH'ın ayetlerini hüzüv ittihaz etmeyin!
ALLAH'ın üzerinizdeki nimetini...
ve size vaaz etmek için kitabtan ve hikmetten size inzal ettiği şeyi...
zikir edin!

ALLAH'a ittika edin!
Muhakkak ki ALLAH'ın herşeye alim olduğuna... alim olun!

2. BAKARA / 232

Kadınları boşadığınızda ve ardından onların ecelleri baliğ olduğunda... aralarında maruf ile razı olurlarsa, artık onları zevceleri ile nikahlanmaktan azil etmeyin!

Bu, içinizden ALLAH'a ve ahir yevmine iman etmiş olanlara, vaazdır.
Bu, sizin için en zekiyy ve en tahir olandır.
ALLAH alimdir. Siz alim değilsiniz.

2. BAKARA / 234

Sizden vefat edenlerin geriye vezr ettikleri zevceler... kendi kendilerine dört ay ve aşr (on gün) tarabbus ederler.

Ecelleri baliğ olduğunda, maruf ile nefslerinde fail oldukları şeyde size cünah yoktur.

ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

2. BAKARA / 235

Kadınlara hıtbe arz etmenizde...
veya nefsinizde kenn etmenizde...
size cünah yoktur.

ALLAH alimdir ki; muhakkak siz onları zikir edeceksiniz. Fakat;
onlara, maruf kavl söylemeniz dışında, sırr vaad etmeyin.
Kitabın eceli iblağ oluncaya kadar, nikah akdine azim etmeyin.

Alim olun ki;
muhakkak ALLAH, nefsinizde olana alimdir. Artık O'ndan hazer edin.

Alim olun ki;
muhakkak ALLAH, gafurdur, halimdir.

2. BAKARA / 282

Ey iman edenler!
Birbirinize müsemma ecele kadar, belirlenmiş bir borç ile borçlandığınız zaman onu ketb edin.
Aranızda bir katib onu adaletle ketb etsin.
Katib, ALLAH'ın kendisine alim ettiği gibi yazmaktan kaçınmasın... aynı şekilde ketb etsin.
Üzerinde hakk bulunan kimse (borçlu)... Rabbi olan ALLAH'a ittika etsin ve ondan bir şey bahs etmeden imlal ettirsin.
Eğer üzerinde hakk bulunan kimse (borçlu), sefih veya zayıf ise veya kendisi onu imlal ettirmeye istitaat edemez ise, artık veliysi onu adaletle imlal ettirsin.

Erkeklerinizden iki şahidin şahid olmasını sağlayın.
Eğer iki erkek kimse olmuyorsa, o zaman, bir erkek kimse ve şahadetlerinden razı olacağınız iki kadını... ikisinden biri dalalete düşerse, o zaman, ikisinden birisi diğerine zikir ettirsin diye.
Şahidler davet edildikleri zaman kaçınmasınlar.
Sagir veya kebir, vadesine kadar onu yazmaktan sem etmeyin.

Bu, ALLAH'ın indinde en kıst olandır ve şahadet için akvamdır ve rayb etmemeniz için ednadır.
Ancak aranızda devr etmeye hazır olan ticaret ise, o zaman, bunu ketb etmemeniz size cünah değildir.
Bey' ettiğinizde de şahid edinin.

Katib ve şahidler darr edilmesin.
Eğer böyle yaparsanız, artık muhakkak o, sizin için füsuk olur.
ALLAH'a ittika edin. ALLAH sizi alim ediyor.
ALLAH herşeye alimdir.

3. ALİ İMRAN / 145

Nefs için, ALLAH'ın müeccel kitabtaki izni olmadan mevt olmak yoktur.
Dünya sevabı irade eden kimse… ona ondan veririz. Ahiret sevabı irade edene kimse… ona da ondan veririz. Şükür edenleri cezalandıracağız.

4. NİSA / 77

"Ellerinizi keff edin
ve salat ikame edin
ve zekatı verin" denilenleri görmedin mi?
Ardından üzerlerine kıtal yazıldığında, onlardan bir ferik, ALLAH'tan haşy eder gibi, hatta daha şedid haşyetle nasdan haşy ederler.
"Rabbimiz!
Niçin bize kıtal ketb ettin? Bizi karib ecele tehir etseydin ya!" derler.

De ki:
"Dünya metası pek azdır.
Ahiret, ALLAH'a ittika eden eden kimse için hayrdır. Size fetil kadar zulüm edilmez."

5. MAİDE / 32

Bu ecelden... İsrailoğullarına ketb ettik ki:
"Muhakkak, nefs gayrısı ile nefs katl eden veya arzda fesad çıkaran kimse... artık, cemian nası katl etmiş gibidir.
Hayy eden kimse ise... artık cemian nası hayy etmiş gibidir."

Rasullerimiz, elbette kat'iyyetle beyyineler ile geldiler!... sonra, muhakkak onlardan çoğu... bundan sonra... arzda kesinlikle müsrif olacaklardır!

6. ENAM / 2

O, sizi, tinden halk edendir… sonra ecel kaza etmiştir.
Müsemma ecel, O'nun indindedir.
Sonra siz, imtira edersiniz!

6. ENAM / 60

Gece ile sizi vefat ettiren O'dur.
Gündüz ile cerh ettiğiniz şeye alimdir.
Sonra sizi, müsemma ecelin kaza olması için, onda baas eder.
Sonra merciniz O'nadır.
Sonra, amel etmiş olduğunuz şeyler ile size haber verilir.

6. ENAM / 128

Cemian haşr olacakları yevmde,
"Ey cinn aşrı! Siz, insden istiksar etmiştiniz."
Onların insden veliyleri derler ki:
"Rabbimiz!
Bazımız bazımızdan (birbirimizden) metalandık ve bize ecel ettiğinin eceline baliğ olduk."
Der ki:
"Mesvanız nardır!
ALLAH'ın diledikleri dışında, orada ebedisiniz!"
Muhakkak ki Rabbin, hakimdir, alimdir.

7. ARAF / 34

Bütün ümmet için ecel vardır.
Artık ecelleri geldiğinde... bir saat tehir edilmezler ve de istikdam olmazlar.

7. ARAF / 135

Ardından... baliğ olacakları ecele kadar... riczi onlardan keşf ettiğimizde, hemen, neks ederler.

7. ARAF / 185

Onlar, semaların ve arzın melekutünde… ALLAH'ın halk ettiği şeylere nazar etmezler mi!?
Gerekir ki (belki)… ecelleri kat'iyyetle karib olmuştur!
Artık bundan sonra hangi hadise iman edecekler!?

10. YUNUS / 11

Şayet ALLAH... hayr ile (zannederek) acele etmeye arzu ettikleri şerri... nas için acele ettirseydi... kendilerine ecelleri elbette/kesinlikle kaza edilirdi.
Artık BİZ... BİZ'e lika olmaya rica etmeyenleri... tuğyanlarında amih olmaya vezr ederiz.

10. YUNUS / 49

De ki:
"ALLAH'ın dilediği şeyden başka... nefsim için darr etmeye de… nafia etmeye de malik değilim.

Bütün ümmet için ecel vardır!
Ecelleri geldiğinde... artık bir saat tehir edilmezler... ve de istikdam olmazlar."

11. HUD / 3

"Rabbinize istiğfar edin.
Sonra, O'na tevbe edin!
Müsemma ecele kadar hasene metadan sizi metalandırsın…
ve fazl sahiblerine, kendi fazllarını versin.

Eğer tevella ederseniz... artık muhakkak ben, üzerinize kebir yevmin azabından korkarım."

11. HUD / 104

Onu, ancak, madud ecel için tehir ediyoruz.

13. RAD / 2

ALLAH,
Görebileceğiniz amedlerin gayrısı ile semaları ref edendir...
sonra Arş'a istiva edendir...
ve güneşi ve kameri teshir edendir.

Hepsi, müsemma ecel için cereyan etmektedir.
Emri debre ettirir.
Ayetlerini tafsil eder.
Umulur ki, Rabbinize mülaki olacağınıza yakin olursunuz!

13. RAD / 38

Senin öncenden elbette kat'iyyetle... kendilerine zevceler ve zürriyet kıldığımız Rasuller irsal etmiştik!
Bir Rasul yoktur ki… ALLAH'ın izni ile olmadan bir ayet ile gelsin!
Bütün eceller için kitab vardır.

14. İBRAHİM / 10

Rasulleri dedi ki:
"Semaları ve arzı fatr eden ALLAH hakkında mı şekk ediyorsunuz!? O, zenblerinizden size gafur olmak için sizi davet ediyor... ve sizi müsemma ecele tehir ediyor."
Onlar dediler ki:
"Muhakkak siz, sadece... bizi ata-babalarımızın abd olmuş oldukları şeylerden sadd etmeyi irade eden... bizim mislimizde beşersiniz. Artık bize, mübin sultan ile gelin."

14. İBRAHİM / 44-45

Nası, kendilerine azab verilecek yevme inzar et!
Artık zalimler derler ki:
"Rabbimiz!
Bizi, karib ecele tehir et ki… senin davetine icab olalım... ve Rasullerine tabi olalım."

Siz değilmiydiniz... önceden,
"size zeval olmadığına" kasem edenler!?
Nefslerine zalim olanların meskenlerinde iskan olmuştunuz.
Onlara nasıl fail olduğumuz size beyan olmuştu.
Sizin için meseller de darb etmiştik.

15. HİCR / 5

Ümmetten ecelini sebk eden yoktur… istihar eden de yoktur.

16. NAHL / 61

Şayet ALLAH, kendi zulümleri ile nası ahz etseydi… dabbeden (hiçbirini) ona tereke etmezdi… fakat onları müsemma ecele tehir eder.
Ardından, ecelleri geldiği zaman... artık bir saat tehir de edilmezler… istikdam da olmazlar.

17. İSRA / 99

Semaları ve arzı halk eden ALLAH'ın, onların mislini halk etmeye de kadir olduğunu görmezler mi!?
Onlara... hakkında rayb olunmayan bir ecel kıldı… ancak, kafirler dışında, nasın pek çoğu da imtina etti.

20. TAHA / 129

Şayet Rabbinden sebak kelime olmasaydı, lüzum eden elbette/kesinlikle olurdu… ancak müsemma ecel vardır.

22. HACC / 5

Ey nas!
Eğer baas edilmekten rayb içindeyseniz... artık muhakkak ki BİZ sizi, kendinize beyan etmek için...
turabdan...
sonra nutfeden...
sonra alaktan...
sonra muhallak ve gayrı muhallak mudgalardan...
halk ettik.

Dilediğimizi müsema ecele kadar rahimlerde kararlarız.
sizi tıfl olarak ihrak ederiz...
ki... sonradan şedidinize iblağ olun!

Sizden kimisi vefat ettirilir...
ve kiminiz de ilme sahib olduktan sonra ilim edemez hale gelmesi için...
ömrün reziline redd edilir.

Arzı hamide görürsün... ardından ona su inzal ettiğimizde...
hezz eder...
ve rubve olur...
ve bütün behic zevclerden nebatlanır.

22. HACC / 33

Sizin için onda müsemma ecele kadar menfaat vardır. Sonra onun hill olacağı yer Beyt-i Atik (Kabe)'dir.

23. MUMİNUN / 43

Ümmetten, ecelini sebk eden ve de tehir eden olamaz!

28. KASAS / 28

Dedi ki:
"Bu, benim ve senin aramızdadır. İki ecelden hangisini kaza edersem, artık bana düşmanlığın yoktur.
ALLAH, kavil ettiğimiz şeye vekildir."

28. KASAS / 29

Ardından Musa, eceli kaza ettiğinde ve ehliyle seyire çıktığında... Tur'un canibinden nara ünsiyeti oldu.
Ehline dedi ki:
"Siz meks olun. Benim nara ünsiyetim oldu. Umulur ki ondan size haber veya nardan bir cüzve veririm… umulur ki siz saly olursunuz."

29. ANKEBUT / 5

ALLAH'a lika olmaya rica eden kimseye… artık muhakkak ALLAH'ın eceli, kesinlikle gelecektir!
O, semidir, alimdir.

29. ANKEBUT / 53

Senin, azaba acele etmeni istiyorlar.
Şayet müsemma ecel olmasaydı, elbette/kesinlikle azab onlara verilirdi.
Onlara, elbette/kesinlikle verilecek!...
ansızın...
ve onlar şuurunda olmadan!

30. RUM / 8

Onlar, nefsleri hakkında tefekkür etmezler mi?
ALLAH, semaları ve arzı ve ikisinin arasında olanları, ancak, bi-hakkın ve müsemma ecel ile halk etti.
Muhakkak nasdan çoğu, Rabblerine mülaki olacaklarına elbette/kesinlikle kafirdir.

31. LOKMAN / 29

Görmüyor musun;
ALLAH, geceyi gündüzde ilac ediyor ve gündüzü gecede ilac ediyor!?
Güneşi ve kameri teshir etmiştir. Hepsi müsemma ecele kadar cereyan eder.
Muhakkak ki ALLAH, amel ettiğiniz şeylere habirdir.

35. FATIR / 13

Geceyi gündüzde ilac eder ve gündüzü gecede ilac eder. Güneşi ve kameri teshir etmiştir. Hepsi müsemma ecele cereyan eder.
Böyledir!...
ALLAH, Rabbinizdir! Mülk, O'nundur!
O'nun gayrısından davet ettikleriniz, bir kıtmire bile malik olamazlar!

35. FATIR / 45

Şayet ALLAH, kesb ettikleri şeyler ile nası ahz etse, onun zahrı üzre dabbeden kalmazdı.
Fakat onları müsemma ecele kadar tehir ediyor.
Ecelleri geldiğinde... artık muhakkak ki ALLAH, kendisine abd olanlara basir olandır.

39. ZUMER / 5

Semaları ve arzı, bi-hakkın halk etti.
Geceyi gündüze kevr eder ve de gündüzü geceye kevr eder. Güneşi ve kameri teshir eder. Hepsi, belirlenmiş ecel için cereyan eder.
Değil mi ki… O, azizdir, gaffardır!

39. ZUMER / 42

ALLAH, nefsleri, kendi mevt hiynlerinde vefat ettirir... mevt olmayanlar ise, menamları içindedir.
Kendilerine mevt kaza olanları imsak eder... ve diğerlerine, müsemma ecele irsal eder.
Muhakkak bunda... tefekkür eden kavim için kesinlikle ayetler vardır.

40. MUMİN / 67

Müsemma ecele ulaşmanız için...
Turabdan sizi halk eden O'dur.
Sonra nutfeden,
Sonra alaktan.
Sonra sizi tıfl olarak ihrac eder.
Sonra sizin şedidinize iblağ olmanız için...
sonra şeyhler olmanız için...
Sizden (bazı) kimseler ise önceden vefat ettirilir.
Umulur ki akıl edersiniz.

42. ŞURA / 14

Ancak, kendilerine ilim gelmesinin ardından aralarında bagy edenler... teferruk olurlar.
Şayet Rabbinden, "müsemma ecele kadar" kelimesi sebak olmasaydı... kesinlikle aralarında kaza edilirdi.
Muhakkak onların ardından kitaba varis kılınanlar da... elbette ondan murib şekk içindedirler.

46. AHKAF / 3

BİZ, semaları ve arzı ve ikisinin arasındakileri, ancak, bi-hakkın ve müsemma ecel ile halk ettik.
Kafirler nezr edildikleri şeyden muriz oldular.

63. MUNAFİKUN / 10

Sizden birisine mevt gelmeden... ve
"Rabbim!
Şayet beni karib ecele tehir edersen, artık ben sadakat gösteririm... salihlerden olurum!"
demeden önce!... sizi rızıklandırdığımız şeylerden infak edin!

63. MUNAFİKUN / 11

Eceli geldiğinde… ALLAH, nefse tehir etmez.
ALLAH, amel ettiklerinize habirdir.

65. TALAK / 2-3

Ecellerini belağ ettiğinizde... ardından... onları maruf ile imsak edin... veya maruf ile fark edin.
Sizden adil iki kişi şahid olsun... ve şahadeti ALLAH için ikame edin!
ALLAH'a ve ahir yevmine iman etmiş olanlara... vaaz olunan budur.
ALLAH'a ittika eden kimse... O,
ona mahrec kılar...
onu hesaba katmadığı yerden rızıklandırır.
ALLAH'a tevekkül eden kimse… artık O,
ona hasbtır.
Muhakkak ki ALLAH'ın emri baliğ olur.
ALLAH, herşey için kat'iyyetle kader kılmıştır!

65. TALAK / 4

Kadınlarınızdan,
mahizden yeis içine (menapoz) girenler...
ve henüz hayz görmemiş olanlar...
eğer rayb ederseniz... artık onların iddeti üç aydır.
Hamile olanlar ise... onların eceli, yüklerini vaz etmelerine (doğum yapmalarına) kadardır.
ALLAH'a ittika eden kimse... O, ona emrinden yüsr olanları verir.

71. NUH / 2-3-4

Dedi ki:
"Ey kavmim!
Muhakkak ben...
ALLAH'a abd olun!
O'na ittika edin!
Bana itaat edin!...
ki;
zenblerinize sizin için gafur olsun!...
ve sizi müsemma ecele kadar tehir etsin!...
diye sizin için mübin nezirim.

Muhakkak ALLAH'ın eceli... o gelince ertelenmez!
Keşke alim olsanız.

77. MURSELAT / 8-9-10-11-12-13

Ardından,
necmler tams olduğunda...
ve sema ferc olduğunda...
ve dağlar nesf olduğunda...
ve Rasullere vakit belirlendiğinde...
Hangi yevm için acil edildiler?...
Fasl yevmi için!

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.