xoxox
ا ت ي
eTY
| |
ateyna
ا ت ي
eTY
| Verdik. |
ati
ا ت ي
eTY
| Gelecek. Önde. Aşağıda. Sonra. Vaki olan. Gelecek zaman. |
atina
ا ت ي
eTY
| Bize ver. |
atiyen
ا ت ي
eTY
| Aşağıda. İlerde, gelecekte. |
atiyye
ا ت ي
eTY
| Hediye. Bahşiş. Lütüf ve ihsan. Çğl.Atiyyat |
etiye
ا ت ي
eTY
| Vermek. gelmek, getirmek, geçmek, rastlamak, yapmak, işlemek, varmak, sürdürmek, ortaya koymak |
i'ta
ا ت ي
eTY
| Vermek. Bahşetmek. İhsan etmek. DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor. |
2. BAKARA / 23-24 Eğer... BİZ'e abd olana inzal ettiğimiz şeyden rayb içinde olursanız… artık onun mislinden sure ile gelin! |
2. BAKARA / 25 Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere... |
2. BAKARA / 38-39 Dedik ki: |
2. BAKARA / 43 ✦ ve salat ikame edin! |
2. BAKARA / 53 Ola ki ihtida olursunuz diye... Musa'ya kitab ve furkan vermiştik! |
2. BAKARA / 63-64 Sizin misakınızı ahz etmiş... ve Tur'u, sizin fevkinize ref etmiştik. Sonra... bundan sonra, tevella ettiniz. |
2. BAKARA / 83 BİZ, İsrailoğullarına misak ahz etmiştik: |
2. BAKARA / 85-86 Sonra siz, işte busunuz! Kitabın bazı (kısmına) iman ediyorsunuz da, bazı (kısmına) kafir misiniz!? Artık sizden buna fail olanların cezası... dünya hayatında hizy olmaktan başka değildir! Kıyamet yevminde, onlar azabın en şedidine redd edilirler. |
2. BAKARA / 87 BİZ, Musa'ya, elbette kat'iyyetle kitab verdik!... ve onun sonrasından Rasuller ile kafv ettik. Siz, nefslerinizin hevasına uymayan şey ile Rasul kılınanların hepsine mi müstekbir olacaksınız!? |
2. BAKARA / 93 BİZ, sizin misakınızı ahz etmiştik!... ve Tur'u fevkinize ref etmiştik! Onlar, demişlerdi ki: |
2. BAKARA / 101 ALLAH indinden onlara, beraber olduklarına musaddık bir Rasul geldiğinde... kitab verilenlerden bir ferik nebz etti. |
2. BAKARA / 106-107 Bir ayetten bir şey nesh edersek veya nesy ettirirsek... ya ondan hayr olanı... ya da onun mislini getiririz. |
2. BAKARA / 109 Kitab ehlinin çoğu... kendilerine beyan edilmiş hakk olan şeyin ardından (rağmen)... nefsleri indindeki hased yüzünden... imanınızın ardından, keşke küfür edenlere redd olsanız diye vedd ederler. |
2. BAKARA / 110 ✦ Salat ikame edin! |
2. BAKARA / 118 İlmi olmayanlar... Böyledir!... |
2. BAKARA / 121 Kendilerine kitab verdiklerimiz… onu hakk tilavetle tilavet ederler. İşte onlar, ona iman etmişlerdir. |
2. BAKARA / 136 Deyin ki: |
2. BAKARA / 144 Vechinin semada takallüb ettiğini kat'iyyetle gördük! Razı olacağın kıbleyi sana elbette veliy ettireceğiz... artık vechine, mescid-i haram şatrını veliy ettir! Muhakkak kitab verilenler, onun Rabblerinden hakk olduğuna kesinlikle alimdir. |
2. BAKARA / 145 ✦ Kitab verilenlere, bütün ayetler ile gitsen bile... senin kıblene tabi olmazlar. İlimden sana verilenin ardından... eğer onların hevalarına tabi olursan... muhakkak sen, o zaman kesinlikle zalimlerdensindir. |
2. BAKARA / 146 Kendilerine kitab verdiklerimiz... ona, oğullarına arif oldukları gibi ariftirler! |
2. BAKARA / 148 Herkesin, kedisine veliyy ettiği vechi vardır! |
2. BAKARA / 177 Vechlerinize şark tarafı ve garb tarafı kiblasına veliyy ettirmeniz... birrr değidlir! |
2. BAKARA / 189 Sana hilallerden sual ediyorlar. Birr... beytlere zuhurlarından girmenizle olmaz! Cahiliye dönemi adetlerinden birisi de… bir işe niyet edildiğinde, o işi tamamlanıncaya kadar insalar kendi evlerine yada çadırlarına kapılarından girmezdi. Evlerin yada çadırların arkalarından delik delinir yada yüksek ise merdiven dayanır… oradan girilirdi. Niyetlenen iş bitmeden kapıdan girmenin, uğursuz olduğu veya güçlük vereceği düşünülürdü. |
2. BAKARA / 200-201-202 Menseklerinizi kaza ettiğinizde… artık, ata-babalarınızı zikir ettiğiniz gibi... veya daha şedid zikir ile ALLAH'ı zikr edin! Nastan kimseler, Onlardan, ALLAH, hesabı seri olandır. |
2. BAKARA / 200-201-202 Menseklerinizi kaza ettiğinizde… artık, ata-babalarınızı zikir ettiğiniz gibi... veya daha şedid zikir ile ALLAH'ı zikr edin! Nastan kimseler, Onlardan, ALLAH, hesabı seri olandır. |
2. BAKARA / 210 Onlar, illa ki ALLAH'ın ve meleklerinin gamamdan zıllar içinde gelmesine mi nazar ediyorlar!? |
2. BAKARA / 211 İsrailoğullarına sual et; Kendisine verdiğimizden sonra ALLAH'ın nimetini bedellendiren kimse… artık, muhakkak ki ALLAH'ın ikabı şedidtir. |
2. BAKARA / 213 Nas, vahid ümmet idi... ve ardından ALLAH, ibşar eden ve inzar eden Nebiler baas etti. Kendilerine gelen beyyinelerin ardından... onun hakkında ihtilaf etmeleri... ancak, aralarında bagy ederek (sebebiyle) olur. ALLAH, dilediği kimseyi sırat-ı mustakime ihda eder. |
2. BAKARA / 214 Yoksa siz, öncenizden halvet olanların meseli size verilmeden cennete dahil olacağınızı mı hesab ediyorsunuz!? Rasul ve onunla beraber iman edenler, Değil mi ki... muhakkak ki ALLAH'ın nasrı karibdir!? |
2. BAKARA / 222 Sana mahizden (hayz zamanı) sual ediyorlar. Muhakkak ki ALLAH, tevvab olanlara muhabbet duyar... ve de kendini tahir etmiş olanlara muhabbet duyar." |
2. BAKARA / 223 Kadınlarınız sizin için harstır. ALLAH'a ittika edin! |
2. BAKARA / 229 Boşanma iki merredir... artık ondan sonra, maruf ile imsak edin veya ihsan ile tesrih edin. Onlara verdiğiniz şeylerden ahz etmeniz size helal değildir. ALLAH'ın hududuna ikame edemeyeceklerinden korkmaları müstesna. İşte bunlar, ALLAH'ın hudududur... artık bunlara düşmanlık etmeyin. ALLAH'ın hududuna düşmanlık eden kimse... artık işte o, o zalimlerdendir. |
2. BAKARA / 233 Anneler evladlarını iki kamil havl emzirirler. Bu, emzirmeyi tamamlamayı irade eden içindir. Nefs, sadece, vasi olduğuna mükellef edilir. ✦ Ne anne evladı yüzünden, ne de baba evladı yüzünden darr edilmesin. ALLAH'tan ittika edin ve alim olun ki ALLAH, amel ettiklerinize basirdir. |
2. BAKARA / 247 Nebileri onlara dedi ki: |
2. BAKARA / 248 Nebileri onlara dedi ki: |
2. BAKARA / 251 Ardından... ALLAH'ın izniyle onları hezm ettiler. Şayet ALLAH'ın, nasın bazısı ile bazısını def etmesi olmasaydı, elbette arzda fesad çıkardı. |
2. BAKARA / 253 İşte o Rasullerden bazılarını bazılarına fazl ettik. Meryem oğlu İsa'ya beyyineler verdik. Onu Ruh-ul Kuds ile eyd ettik. Şayet ALLAH dileseydi, onlardan sonrakiler, kendilerine gelen beyyinelerden sonra, birbirlerini katl etmezlerdi. Fakat, ihtilafa düştüler ve ardından onlardan kimi iman etti ve kimi de kafir oldu. Şayet ALLAH dileseydi, birbirlerini katl etmezlerdi. Fakat ALLAH, irade ettiği şeye faildir. |
2. BAKARA / 254 Ey iman edenler! |
2. BAKARA / 258 ALLAH kendisine mülk verdi diye... Rabbi hakkında İbrahim'le hacc edeni görmedin mi!? İbrahim demişti ki: ALLAH, zalimlerin kavimini ihda etmez. |
2. BAKARA / 260 İbrahim; Dedi ki: Dedi ki: Alim ol ki; muhakkak ki ALLAH, azizdir, hakimdir." |
2. BAKARA / 265 ✦ ALLAH'ın marzasını ibtiga ederek... ALLAH, amel ettiğiniz şeylere basirdir. |
2. BAKARA / 269 O, dilediğine hikmet verir. |
2. BAKARA / 271 Sadakatınızı, ALLAH, amel ettiğiniz şeylere habirdir. |
2. BAKARA / 277 Muhakkak; |
3. ALİ İMRAN / 19 Muhakkak din, ALLAH indinde, İslam'dır. |
3. ALİ İMRAN / 20 Ardından seninle hacc ederlerse... artık de ki: |
3. AL-İ İMRAN / 23-24 Kendilerine kitabtan nasib verilmiş olanları görmüyor musun!? Kendi aralarında hüküm vermesi için ALLAH'ın kitabına davet edilirler. Sonra onlardan, muriz olan bir ferik tevella eder. Bunun sebebi, İftira atmış oldukları şeyler, onları, dinleri hakkında garr eder. |
3. ALİ İMRAN / 26 De ki: |
3. AL-İ İMRAN / 72-73-74 Kitab ehlinden bir taife dedi ki: De ki: Size verilen şeyin mislinin birinize verileceğine veya Rabbinizin indinde size hacc edecekleri konusunda... De ki: |
3. ALİ İMRAN / 79 ALLAH'ın kendisine kitab ve hüküm ve nübüvvet verdiği bir beşerin... bir süre sonra, nasa, "ALLAH'ın gayrısından bana abd olun" demesi imkansızdır! |
3. ALİ İMRAN / 81 ALLAH, Nebilerden misak ahz etmişti: |
3. ALİ İMRAN / 84 De ki: |
3. ALİ İMRAN / 93 Tevrat inzal edilmesinin öncesinden, İsrail'in kendi nefsine haram ettiği şeylerden başka, israiloğullarına bütün taam helaldi. |
3. ALİ İMRAN / 100 Ey iman edenler! |
3. ALİ İMRAN / 125 Bilakis! |
3. ALİ İMRAN / 145 Nefs için, ALLAH'ın müeccel kitabtaki izni olmadan mevt olmak yoktur. |
3. ALİ İMRAN / 148 Ardından, ALLAH onlara, dünya sevabını ve ahiret sevabının hüsn olanını verdi. |
3. ALİ İMRAN / 161 Nebi için gall etmesi olamaz! |
3. ALİ İMRAN / 170 ALLAH'ın kendilerine, KENDİ fazlından verdiği şey ile ifrah olmaktadırlar. |
3. ALİ İMRAN / 180 ALLAH'ın fazlından verdiklerine bahl edenler, onun kendileri için hayr olarak hesab etmesinler. |
3. ALİ İMRAN / 183 "ALLAH; narın yeyeceği bir kurban verinceye kadar Rasule iman etmeyelim diye bize ahd etti." |
3. ALİ İMRAN / 186 Mallarınız ve nefsleriniz hakkında kesinlikle belv edileceksiniz. Elbette öncenizden kitab verilenlerden ve şirk koşanlardan, çok ezalar işitirsiniz. |
3. ALİ İMRAN / 187 ALLAH, kitab verilenlerden misak ahz etmişti: |
3. ALİ İMRAN / 188 Verdikleri ile ifrah olanları ve fail olmadıkları şeyler ile ahmed edilmeye muhabbet duyanları hesab etme… artık onların, azabtan fevz olacaklarını hesab etme. |
3. ALİ İMRAN / 194 "Rabbimiz! |
4. NİSA / 2 Yetimlere mallarını verin! |
4. NİSA / 4 Kadınlara sadukalarını, nihle olarak verin. |
4. NİSA / 5 ALLAH'ın size kıyam kıldığı mallarınızı sefihlere vermeyin. |
4. NİSA / 15 Kadınlarınızdan fahiş olanı işleyenler… onlara karşı içinizden dört şahid getirin. |
4. NİSA / 16 İçinizden bunu yapan iki kimse… artık o ikisine eza edin. |
4. NİSA / 19 Ey iman edenler! |
4. NİSA / 20 Eğer bir zevcenin mekanına (başka bir) zevce istibdal etmek irade ederseniz... ve onlardan tekine kantarla vermiş olsanız (bile)… artık ondan bir şey ahz etmeyin! |
4. NİSA / 24 ... ve melekesi yemininizde olanlar dışında, kadınlardan muhsan olanlar. Üzerinize ALLAH'ın kitabı budur. Bunlardan vera olanlar... müsafeha gayrısında, muhsin olarak mallarınız ile ibtiga etmeniz size helal kılındı. Muhakkak ki ALLAH alim, hakim olandır. |
4. NİSA / 25 Sizden, muhsan, mü'min kandınlarla nikahlanmaya tavl olarak istitaat etmeyen kimse, melekesi yemininizde olandan ve iman etmiş delikanlı kızlarınızdan... ALLAH, sizin imanınıza alimdir. Artık ehlinin izniyle onları nikahlayın. Artık eğer fahiş olanı işlerlerse... ardından onlara, muhsan kadınların azabının nısfıdır. Bu, içinizden, anetten haşy edenler içindir. Sabır etmeniz sizin için hayrdır. |
4. NİSA / 33 Ana-babanın ve akrabanın terekesinden hepsi için mevlalar kıldık. Yeminlerinizi akd ettiği kimselere, artık nasiblerini verin. |
4. NİSA / 37 Bahl edenler ve nasa bahl ile emir edenler, ALLAH'ın, fazlından kendilerine verdiğini ketm ederler. |
4. NİSA / 40 Muhakkak ki ALLAH, miskal zerre zulüm etmez. Eğer bir hasene olsa onu, KENDİ VARLIĞINDAN azim ecir vererek zıf eder. |
4. NİSA / 44 Kendilerine kitabtan nasib verilmiş olanları görmüyor musun? |
4. NİSA / 47 Ey kitab verilenler! |
4. NİSA / 51 Kendilerine kitabtan nasib verilmiş olanları görmüyor musun!? |
4. NİSA / 53 Yoksa onlar için mülkten nasb mı var!? Artık öyle olsa bile, nasa bir nakir vermezlerdi. |
4. NİSA / 54-55 Yoksa... ALLAH'ın, KENDİ fazlından onlara verdiği şeyden ötürü... nasa hased mi ediyorlar!? |
4. NİSA / 67 O zaman onlara, BİZ'im VARLIĞIMIZDAN kesinlikle azim ecir verirdik. |
4. NİSA / 74 Ahiret ile dünya hayatı şira edenler... ALLAH sebilinde kıtal etsinler. ALLAH sebilinde kıtal eden kimse... artık o, katl olur veya galib gelirse… ardından BİZ, ona azim ecir vereceğiz. |
4. NİSA / 77 ✦ "Ellerinizi keff edin De ki: |
4. NİSA / 102 Onlarda olup ta... ardından onlara salat ikame ettirdiğinde, onlardan bir taife seninle beraber kaim olsun ve silahlarını ahz etsinler. Ardından secde ederken artık onlar veranızdan olsunlar. Kafirler, keşke silahlarınızdan ve metanızdan gafil olsanız da, üzerinize vahid bir meyl ile meyl yapsalar diye vedd eder. |
4. NİSA / 114 Necvanın çoğunda hayr yoktur. |
4. NİSA / 127 Kadınlar hakkında senden fetva istiyorlar. |
4. NİSA / 131 Semalarda olanlar ve arzda olanlar ALLAH'ındır. |
4. NİSA / 133 Eğer dilerse… sizi zehab eder, ey nas!… ve ahar olanlar ile verir (gelir)! |
4. NİSA / 146 ✦ Tevbe edenler... |
4. NİSA / 152 ALLAH'a ve Rasullerine iman edenler ve onlardan hiçbiri arasında kendilerine fark görmeyenler... işte onlara pek yakında ecirlerini verecektir. |
4. NİSA / 153 Kitab ehli, sana, kendilerine semadan kitab inzal edilmesini sail oluyor. Ardından onları, zulümleri ile saika ittihaz etmişti. |
4. NİSA / 162 Fakat onlardan ilimde rasih olanlar ve mü'minler; sana inzal edilene ve senin öncenden inzal edilene iman ederler. |
4. NİSA / 163 Muhakkak ki BİZ sana vahy ettik... tıpkı; |
5. MAİDE / 5 Bu yevmde, tayyib olanlar sizin için helal kılındı. İmana kafir kimse... |
5. MAİDE / 12 ALLAH, İsrailoğullarından elbette kat'iyyetle misak ahz etti! ALLAH demişti ki: |
5. MAİDE / 20 Musa, kavmine demişti ki: |
5. MAİDE / 41 Ey Rasul! |
5. MAİDE / 46 Tevrattan elinin arasındakine musaddık olarak Meryem oğlu İsa ile eserleri üzre kafv ettik. Ona, içinde huda ve nur olan ve Tevrattan ellerinin arasındakine musaddık olan, huda ve muttakiler için meviza olan İncil'i verdik. |
5. MAİDE / 48 Kitabtan elinin arasındakine musaddık olarak ve müheymin olarak, sana bi-hakkın Kitab inzal ettik. Sizden her biriniz için şeriat ve menhec kıldık. Artık hayrlarda istibak edin. |
5. MAİDE / 52 Artık, kalblerinde maraz olanların, |
5. MAİDE / 54 Ey iman edenler! |
5. MAİDE / 55 Muhakkak sizlerin veliysi… ancak, |
5. MAİDE / 57 Ey iman edenler! |
5. MAİDE / 108 Böyledir!... |
6. ENAM / 4 Rabblerinin ayetlerinden kendilerine verilen ayetlere, ancak, muriz olmaktadırlar! |
6. ENAM / 5 Kendilerine geldiğinde… artık kat'iyyetle bi-hakkın kizb etmiş oldular! İstihza etmiş oldukları şeyin haberi kendilerine verilecektir. |
6. ENAM / 20 Kendilerine kitab verdiklerimiz, oğullarına arif oldukları gibi ona ariftirler. Nefslerinde hasar alanlar... artık onlar, iman etmezler. |
6. ENAM / 34 Senin öncenden de Rasuller elbette kat'iyyetle kizb edildi! |
6. ENAM / 35 Eğer onların iraz etmeleri sana kebir ise... arzda nafıka veya semada süllem ibtiga etmeye istitaat edebiliyorsan… haydi ayetler getir!... Şayet ALLAH dileseydi, onları elbette huda üzre cem ederdi. |
6. ENAM / 40 De ki: |
6. ENAM / 44 Ardından, onlara zikir edilen şeyleri unuttuklarında, üzerlerine herşeyin bablarını feth ediverdik. Hatta, verilen şeyle ifrah olduklarında, ansızın onları ahz ettik… ve ardınan onlar, müblis oldular. |
6. ENAM / 46 De ki: |
6. ENAM / 47 De ki: |
6. EN'AM / 71-72 De ki: De ki: Biz, Kendisine haşr olacağınız O'dur! |
6. ENAM / 83 İşte bunlar, kavmine karşı İbrahim'e verdiğimiz hüccetlerimizdir. Dilediğimiz kimseyi, derece olarak ref ederiz. |
6. ENAM / 89 İşte onlar, BİZ'im kendilerine, |
6. ENAM / 114 Kitabı size, mufassal olarak inzal etmişken... ALLAH'tan gayrı hakem mi ibtiga edeyim? |
6. ENAM / 124 Kendilerine bir ayet ulaştığında, "ALLAH Rasullerine verilenin misli, bizim kendimize verilinceye kadar iman etmeyiz" derler. |
6. ENAM / 130 Ey cinn ve ins aşrı! |
6. ENAM / 134 Muhakkak size vaad edilenler, kesinlikle verilir. Siz aciz bırakan olamazsınız! |
6. ENAM / 141-142 Arşı olan ve arşı olmayan cennetleri inşa eden O'dur... ve muteşabih olarak; hurmayı ve üküllerinden muhtelif ziraati ve zeytini ve narı... ve müteşabih gayrısında olanları...! Semere verdiğinde semeresinden yeyin ve hasad yevminin hakkını verin. |
6. ENAM / 154 Sonra, |
6. ENAM / 158 İlle de... |
6. ENAM / 165 Verdiği şeylerin içinde, sizi belv etmek için; sizi arzın halifeleri kılan ve bazınızı bazınızın fevkinde derece olarak ref eden O'dur. |
7. ARAF / 16-17 Dedi ki: |
7. ARAF / 35 Ey Ademoğulları! |
7. ARAF / 38 Der ki: |
7. ARAF / 53 İllaki onun teviline mi nazar ediyorlar? |
7. ARAF / 70 Onlar dediler ki: |
7. ARAF / 77 Ardından deveyi akar ettiler... ve Rabblerinin emrine atiy ettiler. Dediler ki: |
7. ARAF / 80 Lut, kavmine demişti ki: |
7. ARAF / 81 "Muhakkak siz, kesinlikle, kadınların gayrısından, erkek kimselere şehvet duyuyorsunuz. |
7. ARAF / 97 Artık karyelerin ehli, nevm ederek beyat ederlerken, kendilerine beisimizi vermeyeceğimizden emin (güvende) midir? |
7. ARAF / 98 Yada, karyelerin ehli emin midir; duha vaktinde, onlar ilab ederlerken kendilerine beisimizi vermeyeceğimizden!? |
7. ARAF / 106 Dedi ki: |
7. ARAF / 111-112 Dediler ki: |
7. ARAF / 129 Dediler ki: |
7. ARAF / 132 Dediler ki: |
7. ARAF / 138 İsrailoğullarına bahrda cevaz verdik… ardından, kendi sanemleri üzre akif olan bir kavme ulaştılar. |
7. ARAF / 144 Dedi ki: |
7. ARAF / 155-156 Musa, BİZ'imle mikatı için, kavminden, yetmiş adam ihtiyar etti. Ardından recf onları ahz ettiğinde, dedi ki: "Rabbim! Bu, sadece, SEN'in fitnendir. Dilediğin kimseyi onunla dall edersin ve dilediğin kimseyi ihda edersin. SEN veliymizsin! Bize gufran ol ve rahmet et. SEN gafurların hayrlısısın. Bu dünyada ve de ahirette, bizim kendimize hasene ketb et. Muhakkak biz, sana haid olduk." Dedi ki: |
7. ARAF / 163 Onlara, bahra hazır olan karyeden sual et. Böyledir!... |
7. ARAF / 169 Artık, onların hilafında, kitaba varis olan halef... bu ednanın arız olanını ahz ediyor... ve |
7. ARAF / 171 Dağı fevklerine zıll gibi netk etmiştik de... kendilerine vuku olacağını zann etmişlerdi. |
7. ARAF / 175 Ayetlerimizi verdiğimiz kimsenin, onlardan insilah ederek ve ardından şeytana kendisini tâbi ederek, gavilerden olduğu; haberini onlara tilavet et. |
7. ARAF / 187 Sana mürsa olacak saatten sual ediyorlar. |
7. ARAF / 189 O, |
7. ARAF / 190 Ardından o ikisine, salih olanı verdiğinde, kendilerine verdiği şeyde, O'na şirk koşarlar. |
7. ARAF / 203 Onlara ayet ile gelmediğinde, De ki: |
8. ENFAL / 32 Demişlerdi ki: |
8. ENFAL / 70 Ey Nebi! |
9. TEVBE / 5 Haram aylar selh olunca, müşriklere nerede vecd olursanız |
9. TEVBE / 11 Eğer, |
9. TEVBE / 18 Muhakkak, ALLAH'ın mescidlerini, ancak, |
9. TEVBE / 24 De ki: |
9. TEVBE / 29 Kitab verilenlerden... |
9. TEVBE / 54 İnfak ettiklerinin onlardan kabl edilmesine mani olan, ancak… |
9. TEVBE / 59 Keşke onlar, ALLAH ve Rasulünün kendilerine ata ettiğine razı olsalardı… ve şunu deselerdi: |
9. TEVBE / 70 Onların öncesinden olanların haberi onlara gelmedi mi!? |
9. TEVBE / 71 Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar... |
9. TEVBE / 75 Onlardan, ALLAH'a ahd veren kimseler: |
9. TEVBE / 76 Ardından, KENDİ fazlından onlara verildiğinde, ona bahl oldular… muriz olarak tevella ettiler. |
9. TEVBE / 92 Hamil olmak için sana geldiklerinde, "Size hamil olacak şey vecd edemedim" dediğin, bunun üzerine tevalla eden ve infak edecek şeye vecd olamadıklarından, aynlarından hüzün demi feyz olan kimselere de yoktur. |
10. YUNUS / 15 Beyan edilmiş ayetlerimiz kendilerine tilavet edildiğinde... BİZ'e lika olmaya rica etmeyenler derler ki: |
10. YUNUS / 24 Muhakkak dünya hayatının meseli, ancak, semadan inzal ettiğimiz su gibidir: Nasın ve enamın yediği, arzın nebatı, onunla ihtilat olmuştur. Böyledir!... |
10. YUNUS / 38 Yoksa, "onu iftira etti" mi diyorlar? |
10. YUNUS / 39 Bilakis! Böyledir!... |
10. YUNUS / 50 De ki: |
10. YUNUS / 79 Firavun dedi ki: |
10. YUNUS / 88 Musa dedi ki: |
11. HUD / 3 "Rabbinize istiğfar edin. Eğer tevella ederseniz... artık muhakkak ben, üzerinize kebir yevmin azabından korkarım." |
11. HUD / 8 Eğer, azabı kendilerinden, madud ümmete tehir etsek, elbette, Değil mi ki... kendilerine verilen yevm, onlardan sarf edilen değildir!.. istihza etmiş oldukları şey, onları hayk eder. |
11. HUD / 13 Yoksa, "İftira etti" mi diyorlar!? |
11. HUD / 28 Dedi ki: |
11. HUD / 31 "Size, |
11. HUD / 32 Dediler ki: |
11. HUD / 33 Dedi ki: |
11. HUD / 39 "Artık yakında, hızy edici azabın kime verileceğine alim olacaksınız." |
11. HUD / 63 Dedi ki: |
11. HUD / 76 "Ey İbrahim! |
11. HUD / 93 "Ey Kavmim! |
11. HUD / 105 Gelen yevmde, O'nun izni olmadan nefs tekellüm edemez. Artık onlardan şaki olanlar ve de said olanlar vardır. |
11. HUD / 110 Musa'ya elbette kat'iyyetle Kitab verdik!... ve ardından onun hakkında ihtilaf ettiler. Şayet Rabbinden kelime sebak olmasaydı, aralarında elbette/kesinlikle kaza ederdi. |
12. YUSUF / 22 Şedidine baliğ olduğunda… ona hüküm ve ilim verdik. Böyledir!... |
12. YUSUF / 31 Ardından onların mekrlerini işitince, onlara irsal etti... ve onlar için itka edilecek şeyler atid etti. |
12. YUSUF / 37 Dedi ki: |
12. YUSUF / 47-48-49 Dedi ki: |
12. YUSUF / 47-48-49 Dedi ki: |
12. YUSUF / 50 Melik dedi ki: |
12. YUSUF / 54 Melik dedi ki: |
12. YUSUF / 59-60 Cihazları ile cehz olduklarında, dedi ki: |
12. YUSUF / 59-60 Cihazları ile cehz olduklarında, dedi ki: |
12. YUSUF / 66 Dedi ki: |
12. YUSUF / 83 Dedi ki: |
12. YUSUF / 93 Dedi ki: |
12. YUSUF / 101 Rabbim! |
12. YUSUF / 107 ALLAH'ın azabından gaşiyenin gelmeyeceğinden... veya ansızın şuurlarında olmadan saatin verilmeyeceğinden, emin mi oldular!? |
13. RAD / 31 "Dağları seyir ettirebilen... veya arzı kata ettirebilen... veya mevt olmuşlara kelime ettirilebilen bir Kur'an olsaydı ya!..." İman edenler... ALLAH'ın şayet dileseydi, nası cemian hidayete erdireceğine iyas olmadılar mı! Kafirler, sanat ettikleri şeyler ile... ALLAH'ın vaadi gelinceye kadar... Muhakkak ki ALLAH, vaad ettiğine hilaf etmez! |
13. RAD / 36 Kendilerine kitab verdiğimiz kimseler, sana inzal ettiğimiz şey ile ifrah olurlar. |
13. RAD / 38 Senin öncenden elbette kat'iyyetle... kendilerine zevceler ve zürriyet kıldığımız Rasuller irsal etmiştik! |
13. RAD / 41 Onlar, BİZ'im arza geldiğimizi, etrafından onu nakıs ettiğimizi görmezler mi? |
14. İBRAHİM / 9 Sizin öncenizden Nuh kavmi ve Ad ve Semud... ve onların ardından, kendilerine ALLAH'tan başkasının alim olmadığı kimselerin haberi size verilmedi mi? |
14. İBRAHİM / 10 Rasulleri dedi ki: |
14. İBRAHİM / 11 Rasulleri onlara dedi ki: |
14. İBRAHİM / 16-17 Sadid sudan iska edilen cehennem, onun verasındandır… onu cera etmek ister… neredeyse sevg edemez! |
14. İBRAHİM / 19-20 ALLAH'ın, semaları ve arzı bi-hakkın halk ettiğini görmedin mi!? |
14. İBRAHİM / 24-25 ALLAH'ın, tayyib kelimeye nasıl mesel darb ettiğini görmedin mi!? ALLAH, nas için meseller darb eder... umulur ki tezekkür ederler. |
14. İBRAHİM / 31 İman eden abdlarıma söyle; |
14. İBRAHİM / 34 ✦ Sail olduğunuz herşeyden size verendir... |
14. İBRAHİM / 44-45 Nası, kendilerine azab verilecek yevme inzar et! Siz değilmiydiniz... önceden, |
15. HİCR / 6-7 Dediler ki: |
15. HİCR / 11 Rasulden kendilerine verilene, ancak, istihza ettiler. |
15. HİCR / 64 "Sana bi-hakkın getirdik. Muhakkak biz, elbette/kesinlikle sadıklarız." |
15. HİCR / 81 Onlara ayetlerimizi verdik… ve ardından onlar, muriz olanlar oldular. |
15. HİCR / 85 BİZ, semaları ve arzı ve ikisi arasındakileri, ancak, bi-hakkın halk ettik. Muhakkak saat kesinlikle gelecek! Artık sen cemil safh ile safh et. |
15. HİCR / 87 elbette kat'iyyetle sana, |
15. HİCR / 97-98-99 Onların kavil ettikleri şeyler ile senin sadrının dıyk olduğuna elbette kat'iyyetle alimiz! |
16. NAHL / 1 ALLAH emrini vermiştir! |
16. NAHL / 26 Onların öncesinden olanlar kat'iyyetle mekr etmişlerdi!... Ardından ALLAH, binalarını kaidelerinden yıktı... ve ardından fevklerinde ki sakf, üzerlerine harra oldu. |
16. NAHL / 27 Sonra, kıyamet yevminde, onları hızy eder… ve onlara der ki: |
16. NAHL / 33 Onlar, sadece, kendilerine meleklerin gelmesine veya Rabblerinin emrinin kendilerine gelmesine nazar ediyorlar! Böyledir!... |
16. NAHL / 45-46-47 Seyyieler mekr edenler... |
16. NAHL / 53-54-55 Nimetten sizin için olan... artık, ALLAH'tandır. Artık temettu edin!… Artık siz, yakında alim olacaksınız. |
16. NAHL / 76 ALLAH, iki adamı mesel darb eder. |
16. NAHL / 90 Muhakkak ki ALLAH, |
16. NAHL / 111 Bütün nefsin, kendi nefsinden cedel ederek geleceği yevmde... bütün nefse, zulüm edilmeden amil oldukları vefa edilir. |
16. NAHL / 112-113 ALLAH, emin, mutmain olan karyenin meselini darb etti: |
16. NAHL / 122 Ona dünyada hasene verdik… muhakkak o, ahirette, elbette/kesinlikle salihlerdendir. |
17. İSRA / 2-3 Musa'ya kitab verdik… ve onu, BEN'im gayrımdan vekil ittihaz etmesinler diye… BİZ'im, Nuh ile birlikte hamil olduklarımızın zürriyeti(nden olan) israiloğulları için huda kıldık. |
17. İSRA / 26-27 ✦ Kurb sahiblerine… |
17. İSRA / 55 Rabbin semalardaki ve arzdaki kimselere de alimdir. BİZ, Nebilerin bazısını, bazısına elbette kat'iyyetle fazl ettik!... |
17. İSRA / 59 Ayetler inzal etmekten BİZ'i men eden, ancak, onları öncekilerin kizb etmiş olmasıdır. |
17. İSRA / 71 Bütün İnsleri kendi imamları ile davet edeceğimiz yevmde… kitabı yemini ile verilen kimse… artık işte onlar, kendi kitabını kıraat ederler… ve onlara fetil kadar zulüm edilmez. |
17. İSRA / 85 Sana, Ruh'tan sual ederler. |
17. İSRA / 88 De ki: |
17. İSRA / 90-91-92-93 Dediler ki: De ki: |
17. İSRA / 101 BİZ Musa'ya, elbette kat'iyyetle beyan olunmuş dokuz ayet verdik! |
17. İSRA / 107-108 SECDE AYETİ De ki: |
18. KEHF / 10 O delikanlılar mağaraya evy ettiklerinde, demişlerdi ki: |
18. KEHF / 14-15 Onların kalblerine rabt etmiştik. |
18. KEHF / 19-20 Böyledir!... Onlardan konuşan biri dedi ki: Ardından... |
18. KEHF / 33 Her iki cennet de üküllerini vermiş ve onlardan hiç bir şey zulüm etmemişti. |
18. KEHF / 39-40-41 "Cennete dahil olduğunda Eğer mal ve evlad olarak, beni kendinden daha az görüyorsan… artık, gerekir ki (belki)… Rabbim, bana senin cennetinden hayr olanı verir... ve seninkine semadan husban irsal eder!... ve ardından saidi zelak oluverir. |
18. KEHF / 55 Kendilerine huda geldiği zaman, nasın iman etmesine ve Rabblerine istiğfar etmesine mani olan... ancak, evvelkilerin sünnetinin kendilerine gelmiş olması... veya azabın kendilerine kubul olarak gelmiş olmasıdır. |
18. KEHF / 62 Artık caiz olduğunda, (Musa) delikanlıya dedi ki: |
18. KEHF / 65 Ardından, BİZ'e abd olanlardan, BİZ'im indimizden rahmet verdiğimiz ve BİZ'im VARLIĞIMIZIN ilminden alim ettiğimiz bir abde vecd oldular. |
18. KEHF / 77 Ardından, birlikte talak ettiler. |
18. KEHF / 84 Muhakkak ki BİZ, onu arzda mekanlandırdık… ve herşeyden ona bir sebeb verdik. |
18. KEHF / 95-96-97 Dedi ki: |
19. MERYEM / 12-13-14 "Ey Yahya! |
19. MERYEM / 27-28 Ardından hamil olarak, onu kavmine getirdi. |
19. MERYEM / 30-31-32-33 Dedi ki: |
19. MERYEM / 38 BİZ'e gelecekleri yevmde, onlara en iyi işitme... ve en iyi basar vardır! Fakat, bu yevmde, zalimler mübin dalalettedir. |
19. MERYEM / 43 "Ey Babacığım! |
19. MERYEM / 60-61 ✦ Tevbe edenler Muhakkak O'nun vaadi, gelecek olandır. |
19. MERYEM / 77 Gördün mü… |
19. MERYEM / 80 Söylediği şeye, BİZ varis olacağız… ve o BİZ'e, ferd olarak gelecek. |
19. MERYEM / 93 Semalardaki ve arzdaki herkes, sadece, abd olarak gelir Rahman'a! |
19. MERYEM / 95 Kıyamet yevminde, onların hepsi ferd olarak gelir! |
20. TAHA / 5-6-7 Rahman, arş üzre istiva etmiştir! |
20. TAHA / 9 Musa'nın hadisi sana geldi mi? |
20. TAHA / 5-6-7 Rahman, arş üzre istiva etmiştir! |
20. TAHA / 10 Narı gördüğünde ehline demişti ki: |
20. TAHA / 11-12-13-14-15-16 Ardından oraya varınca, ona nida ettik: |
20. TAHA / 11-12-13-14-15-16 Ardından oraya varınca, ona nida ettik: |
20. TAHA / 25-26-27-28-29-30-31-32-33-34-35-36 Dedi ki: Dedi ki: |
20. TAHA / 47-48 Varın ona… ve ardınan deyin ki: |
20. TAHA / 58 "Artık elbette/kesinlikle biz de sana, mislince sihrimizi vereceğiz. Bizim ve senin aramızda, bizim de... Senin de vaadinde hilafa düşmeyeceğimiz... seva mekan belirle." |
20. TAHA / 60 Bunun ardından Firavun tevella etti. |
20. TAHA / 64 "Artık keydlerinizi cem edin. Sonra da saff haline gelin. |
20. TAHA / 69 "Yemininde olanı ilka et… onların sanat ettiği şeyleri lakf etsin. Muhakkak onların sanat ettiği şeyler, sihir keydidir. Sihirbaz, nereye giderse gitsin, felaha ulaşamaz!" |
20. TAHA / 74 Muhakkak, Rabbine kendisini mücrim olarak ulaştıran kimse… artık muhakkak ona, cehennem vardır. Orada mevt olmaz ve de orada hayy olmaz! |
20. TAHA / 75-76 Kat'iyyetle salih (iş)lere amil olarak, kendisini mü'min eden kimse!... artık işte onlar... |
20. TAHA / 99 Böyledir!... |
20. TAHA / 123 Dedi ki: |
20. TAHA / 126 Der ki: |
20. TAHA / 133 Diyorlar ki: |
21. ENBİYA / 2 Rabblerinden muhdes zikirden verilmedi ki… ancak, ona istima ettiler! |
21. ENBİYA / 3 ✦ Onların kalbleri lehvdedir!... |
21. ENBİYA / 5 "Bilakis! |
21. ENBİYA / 40 Bilakis! |
21. ENBİYA / 44 Bilakis! |
21. ENBİYA / 47 Kıyamet yevmi için kıst mizanlar vaz ederiz… ve ardından nefslere hiçbir zulüm edilmez. Hasib olarak BİZ'e kafi olarak (olacak şekilde)… hardaldan habbe miskali olsa, onu getireceğiz. |
21. ENBİYA / 48-49 elbette kat'iyyetle!... BİZ, ziya ve zikir olarak |
21. ENBİYA / 51 elbette kat'iyyetle daha önce İbrahim'e rüşd vermiştik!… ona alim olan BİZ'dik. |
21. ENBİYA / 61 Dediler ki: |
21. ENBİYA / 73 Onları, emrimiz ile ihda eden imamlar kıldık. |
21. ENBİYA / 74 Lut'a, hüküm ve ilim verdik… habis amel işleyen bir karyeden necat ettik. |
21. ENBİYA / 79 Ardından BİZ, Süleymanı buna fehham ettik… hüküm ve ilimden hepsini verdik. |
21. ENBİYA / 84 Ona isticab ettik… ve ardından, darrdan ona olanları keşf ettik. |
22. HACC / 7 ✦ Saatin geleceğinden… |
22. HACC / 26-27-28-29 BİZ, İbrahim'e, ✦ Kendilerine menfaatli olana şahid olmak için... Sonra, |
22. HACC / 41 Onlar ki... eğer kendilerini arzda imkanlandırırsak… |
22. HACC / 54 Kendilerine ilim verilenlerin... |
22. HACC / 55 Kafirler, |
22. HACC / 78 ALLAH hakkında... O'nun hakk cihadını cihad edin! |
23. MU'MİNUN / 45-46-47-48-49 Sonra Musa ve kardeşi Harun'u ayetlerimizle ve mübin sultan ile Firavun ve melelerine irsal ettik. |
23. MU'MİNUN / 57-58-59-60-61 Muhakkak; |
23. MU'MİNUN / 68-69-70 Onlar kavli dübür etmediler mi? |
23. MUMİNUN / 71 Şayet hakk, onların hevalarına tabi olsaydı, semalar ve arz elbette/kesinlikle fesada uğrardı. |
23. MUMİNUN / 90 Bilakis! |
24. NUR / 4-5 Muhsan kadınlara remy eden sonra da dört şahid getirmeyen kimselere; |
24. NUR / 12-13 Keşke, o zannı işittiğinizde… |
24. NUR / 22 Sizden fazl ve vüsat sahibleri, |
24. NUR / 33 Nikah bulamayanlar, ALLAH kendilerini fazlından ganiy edinceye kadar afif olmanın gereklerini yerine getirsinler! Melekesi yeminlerinizde olanlardan kitab ibtiga edenler... artık onlara... onlar hakkında hayrlı olduğuna alimseniz... size verilmiş ALLAH malından onlara vererek... katib olun (mukatebe/azadlık sözleşmesi yapın)! Fetalarınızı... eğer tahassun irade ediyorlarsa... dünya hayatının arızını ibtiga için bagy olmaya ikrah etmeyin! |
24. NUR / 36-37-38 ALLAH'ın, içinde KENDİ isminin ref edilmesine ve zikir edilmesine izin verdiği beytlerde... ticaretin ve bey'in... kendilerini, ALLAH'ın, kalblerin ve basarların takallüb edeceği yevmden korkarak… orada, gudüv ve asile ile O'nu sebbih ederler. ALLAH, dilediği kimseyi hesabsızca rızıklandırır. |
24. NUR / 49 Eğer hakk kendilerine olursa… ona, izan edenler olarak gelirler. |
24. NUR / 56 ✦ Salat ikame edin! |
25. FURKAN / 33 Sana bi-hakkın verdiğimiz ahsen tefsir dışında, onlar sana mesel veremezler. |
25. FURKAN / 35 elbette kat'iyyetle!... BİZ, Musa'ya Kitab verdik... ve onunla beraber kardeşi Harun'u vezir kıldık. |
25. FURKAN / 40 elbette kat'iyyetle!... sui matara imtar edilen karyeye uğradılar… Artık onu da mı görmüyorlar!? |
26. ŞUARA / 5 Rahman'ın muhdesinden kendilerine gelen bütün zikirler… onları, ancak, muriz etmiştir. |
26. ŞUARA / 6 Onlar, kat'iyyetle kizb ettiler!... artık onlara, onunla istihza etmiş oldukları şeyin haberleri verilecek! |
26. ŞUARA / 10-11 Rabbin, Musa'ya nida etmişti: |
26. ŞUARA / 15-16-17 Dedi ki, Firavun'a ulaşın... ve ardından deyin ki: |
26. ŞUARA / 31 Dedi ki: |
26. ŞUARA / 36-37 Dediler ki: |
26. ŞUARA / 88-89 Yevmde, malın ve oğulların menfaati olmaz... sadece, kalb-i selim ile ALLAH'a gelen kimseler… |
26. ŞUARA / 154 "Sen de mislimizce bir beşerden başka değilsin. Eğer sadıklardan olmuşsan, bize ayet ver." |
26. ŞUARA / 165-166 "Rabbinizin, zevcelerinizden sizin için halk ettiği şeyleri vezr ederek... alemlerden erkeklere mi gidiyorsunuz? |
26. ŞUARA / 200-201-202-203 Böyledir!... |
27. NEML / 2-3 ✦ Salat ikame eden… |
27. NEML / 7 Musa, ehline demişti ki: |
27. NEML / 15 Davud'a ve Süleyman'a elbette kat'iyyetle ilim verdik! |
27. NEML / 16 Süleyman, Davud'a varis oldu… ve dedi ki: |
27. NEML / 18 Hatta… Karınca vadisine geldiklerinde... bir karınca dedi ki: |
27. NEML / 21 ✦ "Şedid azabla elbette ona azab edeceğim... |
27. NEML / 23 "Muhakkak ben, onlara malik olan bir kadına vecd oldum. |
27. NEML / 31 "BANA karşı ulvi olmaya kalkışmayın! |
27. NEML / 36 Ardından onlar geldiklerinde, Süleyman dedi ki: |
27. NEML / 37 "Onlara rücu et! |
27. NEML / 38 Dedi ki: |
27. NEML / 39 Cinnlerden bir ifrit dedi ki: |
27. NEML / 40 İndinde kitabtan ilim olan birisi dedi ki: Ardından onu, indinde müstakır olarak görünce, dedi ki: |
27. NEML / 42 Ardından, o geldiğinde... ona denildi ki: |
27. NEML / 54 Lut, kavmine demişti ki: |
27. NEML / 55 "Muhakkak siz, kesinlikle, kadınların gayrısından, erkek kimselere şehvet duydunuz mu!? |
27. NEML / 87 Sur'a nefh edildiği yevmde… |
28. KASAS / 14 En şedid haline baliğ olunca ve istiva edince... ona hüküm ve ilim verdik. Böyledir!... |
28. KASAS / 29 Ardından Musa, eceli kaza ettiğinde ve ehliyle seyire çıktığında... Tur'un canibinden nara ünsiyeti oldu. |
28. KASAS / 30 Ardından oraya geldiğinde... mübarek bukada vadinin eymeninin şatisinde ki şecereden ona nida edildi. |
28. KASAS / 43 Elbette kat'iyyetle!... BİZ... ilk karin olanları helak etmemizin ardından... nas için, |
28. KASAS / 46 BİZ nida ettiğimiz zaman… sen, Tur'un canibinde değildin. |
28. KASAS / 48 Ardından onlara BİZ'im indimizden hakk kılındığında, dediler ki: |
28. KASAS / 49 De ki: |
28. KASAS / 52 Önceden kendilerine kitab verdiklerimiz… onlar buna iman ederler. |
28. KASAS / 54 ✦ İşte onlara, sabır ettikleri şey ile ecirleri iki merre verilir. |
28. KASAS / 60 Şeylerden size verilenler… artık onlar, dünya hayatının metasıdır ve ziynetidir. |
28. KASAS / 71 De ki: |
28. KASAS / 72 De ki: |
28. KASAS / 76 Muhakkak Karun, Musa'nın kavmindendi… ve ardından onlara bagi oldu. |
28. KASAS / 77 "ALLAH'ın sana verdiği şeylerde, dar-ul ahireti ibtiga et!... Dünyadan nasibini de unutma! |
28. KASAS / 78 Dedi ki: ALLAH'ın kendinden önceki karinlerden, kuvvet bakımından ondan daha şedid ve cemaat olarak daha kalabalık olanları kat'iyyetle helak etmiş olduğuna alim değil miydi!? |
28. KASAS / 79 Ziynetler içinde kavminin karşısına ihrac oldu. Dünya hayatını irade edenler, dediler ki: |
28. KASAS / 80 Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise, dediler ki: |
29. ANKEBUT / 5 ALLAH'a lika olmaya rica eden kimseye… artık muhakkak ALLAH'ın eceli, kesinlikle gelecektir! |
29. ANKEBUT / 27 Ona, İshak'ı ve Yakub'u vehb ettik… ve onun zürriyetine nübüvvet ve kitab kıldık. |
29. ANKEBUT / 28 Lut, kavmine demişti ki: |
29. ANKEBUT / 29 "Muhakkak siz erkek kimselere yanaşıyorsunuz ve sebili kata ediyorsunuz ve münkere nadi oluyorsunuz. Kaviminin cevabı, ancak, şunu demek oldu: |
29. ANKEBUT / 47 Böyledir!... ✦ Artık, kendilerine kitab verdiklerimiz... ona iman ederler… ve şu (senin çevrende olan) bazı kimseler de ona iman ediyorlar. |
29. ANKEBUT / 49 Bilakis! |
29. ANKEBUT / 53 Senin, azaba acele etmeni istiyorlar. |
29. ANKEBUT / 65-66 ✦ Gemiye irkab olduklarında… dinde O'na muhlis olarak ALLAH'ı davet ederler. |
30. RUM / 33-34 ✦ Nasa darr mess ettiğinde, Rabblerini davet ederek, O'na münib olurlar. |
30. RUM / 38 Artık, |
30. RUM / 39 Sizin, Ribadan, nasın mallarının içinde irba olması için verdiğiniz hiç birşey… artık, ALLAH indinde irba olmaz! |
30. RUM / 43 Artık, redd edilmeyecek yevmin, ALLAH'tan verilmesi öncesinden, vechini kayyime dine kaim et! |
30. RUM / 56 İlim ve iman verilenler diyecekler ki: |
31. LOKMAN / 3-4 ✦ Salat ikame eden... |
31. LOKMAN / 12 elbette kat'iyyetle!... BİZ, Lokman'a, |
31. LOKMAN / 16 "Ey oğlum! |
32. SECDE / 3 Yoksa "iftira attı" mı diyorlar!? |
32. SECDE / 13 BİZ dileseydik, bütün nefslere kendi hudasını verirdik. |
32. SECDE / 23 Elbette kat'iyyetle... BİZ, Musa'ya Kitab verdik. Artık sen, ona mülaki olmaktan mirye içinde olma! |
33. AHZAB / 14 Şayet her yandan üzerlerine dahil olunsaydı... sonra fitneye sail olunsaydı… elbette/kesinlikle onu yaparlardı!... yesir dışında ona lebs olmazlardı! |
33. AHZAB / 18-19 ALLAH içinizden, |
33. AHZAB / 20 Hizblerin zehab olmadığını hesab ediyorlar. |
33. AHZAB / 30 Ey Nebi'nin kadınları! |
33. AHZAB / 31 ALLAH ve Rasulü için olanlardan kanit olan... ve salih amel işleyen… onlara, ecrini iki merre veririz. |
33. AHZAB / 33 ✦ Evlerinizde karar olun! |
33. AHZAB / 50 Ey Nebi! Zevceleri ve melekesi yeminlerinde olanlar hakkında, onlara farz kıldığımız şeylere BİZ kat'iyyetle alimiz! |
33. AHZAB / 51 O kadınlardan dilediğine rica edersin. Azil ettiklerinden ve dilediklerinden ibtiga ettiklerini yanına evy edersin. |
33. AHZAB / 67-68 ✦ Diyeceklerdir ki: |
34. SEBE / 3-4 Kafirler, "Saat bize verilmez" dediler. |
34. SEBE / 6 İlim verilen kimseler görürler ki; |
34. SEBE / 10-11 elbette kat'iyyetle!... Davud'a KENDİMİZDEN fazl verdik; |
34. SEBE / 44 Onlara tedris edecekleri kitablar vermedik ki! Onlara senden önce nezir de irsal etmedik! |
34. SEBE / 45 Onların öncesindekiler de kizb etmişlerdi. Onlara verdiklerimizin onda birine bile baliğ olmamışlardı. Ardından Rasullerimi kizb etmişlerdi. |
35. FATIR / 16-17 Eğer dilerse, sizi zehab eder… ve cedid halkıyet kılar! |
35. FATIR / 40 De ki: Yoksa onların semalarda mı şerikleri var? |
36. YASİN / 30 (Ya hasret!) Yazık oldu o abdlara! |
36. YASİN / 45-46 Onlara denilmiştir ki: Ancak onlar… Rabblerinin ayetlerinden gelen bütün ayetlerden, sadece, muriz olurlar! |
37. SAFFAT / 27-28 Bazıları bazılarına sual ederek ikbal eder... derler ki: |
37. SAFFAT / 117 Onlara müstebin kitab verdik. |
37. SAFFAT / 157 Artık... eğer sadıksanız... getirin kitabınızı! |
38. SAD / 20 Onun mülkünü şedid etmiştik... ve ona hikmet ve hitap faslı vermiştik. |
38. SAD / 21-22 Hasımların haberi sana geldi mi? |
39. ZUMER / 25-26 Kendilerinden öncekilerden kizb edenler... artık azab onlara... şuurunda olmadıkları taraftan gelivermişti… ve ardından ALLAH, onlara, dünya hayatında, hızye (rezillik, zillet, aşağılık) taddırmıştı. |
39. ZUMER / 39-40 De ki: |
39. ZUMER / 49 Artık, |
39. ZUMER / 54 Azab size gelmeden önce… |
39. ZUMER / 55-56 Azab, |
39. ZUMER / 71 Kafirler, zümreler halinde cehenneme sevk edilir. |
40. MU'MİN / 21-22 Arzda seyir etmiyorlar mı... artık kendilerinden önce olanların akibetlerinin nasıl olduğuna nazar etsinler! Onlar, arzda, kuvvet ve eserler olarak kendilerinden daha şedid olmuştu. Ardından ALLAH, onları zenbleri ile ahz etti... ve onları ALLAH'dan vaky eden olmadı. Bu, Rasullerinin kendilerine beyyineler ile gelmiş olmasının ardından kafir olmalarındandır. |
40. MUMİN / 34-35 Önceden, elbette kat'iyyetle beyyinelerle Yusuf size gelmişti!... ve ardından onunla gelen şeyden şekk içinde olmanız zeyl olmamıştı. Böyledir!... Böyledir!... |
40. MU'MİN / 49-50 Narda olanlar, cehennemin hazinlerine derler ki: |
40. MUMİN / 53-54 Elbette kat'iyyetle!... BİZ, Musa'ya huda vermiştik. |
40. MUMİN / 56 Muhakkak... ALLAH'ın ayetleri hakkında, kendilerine verilmiş bir sultan gayrısında cedel edenler… onlar, sadece, kendi sadrlarında kibir olanlardır... ki onlar, ona baliğ olamazlar. |
40. MUMİN / 59 Muhakkak… hakkında rayb olmayan saat kesinlikle gelecek… fakat nasın pek çoğu iman etmiyorlar! |
40. MUMİN / 78 Senden önce, elbette kat'iyyetle onlara kendilerinden!... sana kıssa ettiğimiz ve sana kıssa etmediğimiz... Rasuller irsal ettik. |
41. FUSSİLET / 6-7 De ki: |
41. FUSSİLET / 9-10-11-12 De ki: Ona ve arza dedi ki: Ardından, iki yevmde, yedi semaları kaza etti... ve emirlerini, bütün semalarda vahy etti. Dünya semasını misbahlar ile ziynetlendirdi... ve onlara hıfz etti. |
41. FUSSİLET / 40 Muhakkak ayetlerimize ilhad edenler... BİZ'e hafy olmaz! |
41. FUSSİLET / 42 Hakimden, hamidden tenzil olana… elinin arasından da… halfinden de... batıl giremez! |
41. FUSSİLET / 45 Musa'ya elbette kat'iyyetle kitab verdik!… ve ardından onun hakkında ihtilaf ettiler. |
42. ŞURA / 20 ✦ Ahiret harsı irade etmiş olan kimse… onu kendi harsında ziyade ederiz. |
42. ŞURA / 36 Şeyden size verilenler… artık onlar, dünya hayatının metasıdır. |
42. ŞURA / 47 ALLAH'tan, kendisine redd edilemeyecek yevm gelmeden önce Rabbinize isticab edin! |
43. ZUHRUF / 7 Kendilerine gelen Nebilere, ancak, istihza ettiler. |
43. ZUHRUF / 21 Yada onlara, önceden kitab verdik de... onlar ona mı müstemsik oluyorlar? |
43. ZUHRUF / 66 Onlar, sadece, saatin ansızın kendilerine gelmesine mi nazar ediyorlar... onların şuurunda değil!? |
44. DUHAN / 10-11 Artık, semanın… nası gışa eden... mübin duhan ile geleceği yevme irtikab et! |
44. DUHAN / 19 "ALLAH'a ulvilik taslamayın! |
44. DUHAN / 33 Onlara, içinde mübin bela olan ayetlerden vermiştik. |
44. DUHAN / 34-35-36 Muhakkak bunlar, elbette/kesinlikle derler ki: |
45. CASİYE / 16 İsrailoğullarına... elbette kat'iyyetle kitabı ve hükmü ve nübüvveti vermiştik!… ve onları tayyib olanlardan rızıklandırmıştık… ve onları alemlere fazl etmiştik. |
45. CASİYE / 17 Onlara, emirden beyyinler vermiştik. |
45. CASİYE / 25 Beyan edilmiş ayetlerimiz onlara tilavet edildiğinde... onların "eğer sadıksanız, ata-babalarımızı getirirsiniz" demelerinden başka hüccetleri olmadı. |
46. AHKAF / 4 De ki: |
46. AHKAF / 22 Dediler ki: |
47. MUHAMMED / 16 Onlardan sana istima eden kimse... hatta... senin indinden ihrac olunca... ilim verilenlere der ki: |
47. MUHAMMED / 17 İhtida olanlar… |
47. MUHAMMED / 18 Artık onlar, sadece, kendilerine ansızın gelecek saate nazar ediyorlar! |
47. MUHAMMED / 36-37 Muhakkak dünya hayatı, ancak, laibdir ve lehvdir. Eğer bunlara sail olursa... ve ardından hafiy olursa... bahl edersiniz... ve O da zıgnınızı ihrac eder. |
48. FETİH / 10 Muhakkak sana biat edenler... muhakkak, ancak, ALLAH'a biat ederler! |
48. FETİH / 16 Arablardan muhalif olanlara de ki: |
51. ZARİYAT / 15-16 Muhakkak muttakiler… Rabblerinin kendilerine verdiğini ahz ederek... cennetlerde ve aynlardadır. |
51. ZARİYAT / 24 İbrahim'in ikram edilmiş zayflarının hadisi sana geldi mi? |
51. ZARİYAT / 41-42 Ad hakkında!... |
51. ZARİYAT / 52 Böyledir!... |
52. TUR / 17-18 Muhakkak muttakiler, |
52. TUR / 33-34 Yoksa dedikleri şu mu; |
52. TUR / 38 Yoksa onların istima ettikleri süllemleri mi var? |
57. HADİD / 16 İman edenler için... ✦ önceden kitab verilen... |
57. HADİD / 21 Rabbinizden mağfirete... ve |
57. HADİD / 23 ✦ Fevt ettiğiniz şey üzre sakın üsve olmayın!... ALLAH, muhtal fahur olanların hiçbirisine muhabbet duymaz... |
57. HADİD / 27 Sonra, eserleri üzre Kendi ibtida ettikleri Ruhbaniyet... |
57. HADİD / 28 Ey iman edenler! |
57. HADİD / 29 (Fasık olmaları...) Kitab ehlinin, |
58. MUCADELE / 11 Ey iman edenler! |
58. MUCADELE / 13 Necvanızı elinin arasına sadakatle takdim etmeye işfak mı ettiniz? |
59. HAŞR / 2 Kitab ehlinden kafirleri, haşrın evveli için diyarlarından ihrac eden O'dur. Medine civarında yaşayan Beni Nadir kabilesi, Hayber yahudilerinden Beni Kureyza gibi büyük bir kabile idi. Bu iki kabileye, Kahin b. Harun soyundan geldikleri için "Kahinan" denirdi. Kabilenin reisi olan Ka'b b. Eşref, evlendiği gün kendi evinde katledilince, kabile halkının kalbine korku düştü. Kendileri için sağlam ve yüksek binalar inşa etmiş olan Beni Nadir kabilesi, Allah Rasulü ile yaptıkları anlaşmaya uymadıkları için, Hicretin dördüncü senesinde Medine'den sürgün edildiler. |
59. HAŞR / 7 Karyelerin ehlinden, ALLAH'ın Rasulüne fey ettiği mallar; |
59. HAŞR / 9 Önceden iman ederek, bu dara tebevvü edenler... kendilerine hicret edenlere muhabbet duymaktadır. Onların sadrında, verdikleri şeylerden hacet vecd olmaz. |
60. MUMTEHİN / 10 Ey iman edenler! |
60. MUMTEHİN / 11 Eğer zevcelerinizden bir şeyi kafirlere fevt ederseniz... ve ardından ikab ederseniz... ardından zevceleri zehab olanlara infak ettiği şeylerin mislini verin. |
60. MUMTEHİN / 12 Ey Nebi! Muhakkak ki ALLAH gafurdur, rahimdir. |
61. SAFF / 6 Meryem oğlu İsa demişti ki: |
62. CUMA / 4 Bu, ALLAH'ın dilediğine verdiği fazlıdır. |
63. MUNAFİKUN / 10 Sizden birisine mevt gelmeden... ve |
64. TEGABUN / 5-6 Önceki kafirlerin... ve ardından kendilerine emir edilenlerin vebalini tadanların haberi gelmedi mi size!? Bu; |
64. TEGABUN / 5-6 Önceki kafirlerin... ve ardından kendilerine emir edilenlerin vebalini tadanların haberi gelmedi mi size!? Bu; |
65. TALAK / 1 Ey Nebi! Rabbiniz ALLAH'a ittika edin! Mübeyyin olarak fahiş olanı işlemeleri dışında... onları evlerinden ihrac etmeyin ve onlar da ihrac olmasınlar. Bu, ALLAH'ın hudududur! ALLAH'ın hududuna düşmanlık eden kimse... artık kat'iyyetle kendi nefsine zalim olmuş olur! İdra edemezsin... ola ki ALLAH bundan sonra emir ihdas eder. |
65. TALAK / 6-7 İskan olduğunuz yerde, vecd olduğunuz kadar o kadınları iskan edin. Onları dıyk etmek için onları darr etmeyin. Ardından eğer sizin için emzirirlerse... artık onların ecirlerini ödeyin. Aranızda maruf ile temir edin. Rızkı kendisine ikdar olunan kimse... artık o da, ALLAH'ın kendisine verdiğinden infak etsin! |
65. TALAK / 6-7 İskan olduğunuz yerde, vecd olduğunuz kadar o kadınları iskan edin. Onları dıyk etmek için onları darr etmeyin. Ardından eğer sizin için emzirirlerse... artık onların ecirlerini ödeyin. Aranızda maruf ile temir edin. Rızkı kendisine ikdar olunan kimse... artık o da, ALLAH'ın kendisine verdiğinden infak etsin! |
67. MULK / 8 Gayzından neredeyse temeyyüz edecek. |
67. MULK / 30 De ki: |
68. KALEM / 41 Yoksa onlar için, şerikler mi var!? |
69. HAKKA / 19-20-21-22-23-24 Kitabı yemini ile verilen kimse var ya... ardından o der ki: |
69. HAKKA / 25-26-27-28-29 Kitabı şimali ile verilen kimse ise var ya… ardından o der ki: |
71. NUH / 1 Muhakkak ki BİZ, Nuh'u kavmine, |
73. MUZZEMMİL / 20 Muhakkak ki Rabbin, senin ve seninle beraber olan bir taifenin... gecenin üçte ikisinden edna ve yarısı kadar ve üçte biri kadar kıyam ettiğine alimdir. ALLAH geceyi ve gündüzü kaderlendirir. ✦ Artık Kur'an'dan yesir olanı kıraat edin! O... Artık ondan, yesir olanı kıraat edin! ✦ ve salatı ikame edin! |
74. MUDDESSİR / 31 BİZ, nar ashabını, ancak, melekler kıldık. Böyledir!... |
74. MUDDESSİR / 43-44-45-46-47 Derler ki: |
74. MUDDESSİR / 52 Bilakis! |
76. İNSAN / 1 Dehrden (beri)… İnsan üzre, mezkur bir şeyin olmadığı bir hiyn geldi mi!? |
78. NEBE / 18 Sur'a nefh edilen yevmde... ardından fevcler halinde gelirsiniz. |
79. NAZİAT / 15 Musa'nın hadisi sana geldi mi? |
84. İNŞİKAK / 7-8-9 Kitabı, yemini ile verilen kimse… |
84. İNŞİKAK / 10-11-12-13-14-15 Kitabı, zahrının verasından verilen kimse… |
85. BURUC / 17-18 Firavun ve Semud'un ordularının hadisi sana geldi mi? |
88. GAŞİYE / 1 Gaşiyenin hadisi sana geldi mi? |
92. LEYL / 14-15-16-17-18 BEN sizi… talazzi olmuş nardan nezr etmiştim! |
98. BEYYİNE / 1 ✦ Kitab ehlinden kafirler |
98. BEYYİNE / 4 Kitab verilenler... ancak, kendilerine beyyine olarak verilen şeyin ardından tefrik oldular! |
98. BEYYİNE / 5 Dinde O'na muhlis olarak ALLAH'a abd olmaları için onlara, ancak, |