xoxox
ش ب ه
ŞBH!
| |
Eşbeh
ش ب ه
ŞBH!
| Daha çok benzeyen. Pek benzeyen. |
iştibah
ش ب ه
ŞBH!
| Şüphelenmek. Şüphe etmek. Kolay fark olunmaz derecede benzemek. |
Muşabehe Muşabehet
ش ب ه
ŞBH!
| Benzeme, benzeyiş. |
Muşabih
ش ب ه
ŞBH!
| Benzeyen, benzer. |
Muşebbeh
ش ب ه
ŞBH!
| Benzetilen. Dşl.Muşebbehe |
Muşebbih
ش ب ه
ŞBH!
| Benzeten, iltibas eden. |
Muştebeh
ش ب ه
ŞBH!
| Zor, karışık. |
Muştebih
ش ب ه
ŞBH!
| Şüphelenen, şüpheci, iştibah eden. |
Muteşabih
ش ب ه
ŞBH!
| Birbirine benzeyenler. Fık: Mânası açık olmayan âyet ve hadis. Kur'an-ı Kerim'in ve hadislerin mecazî mânalara gelen ifadeleri. "Muhkem" olmayan âyet veya hadis. Zâhirî mânası kastedilmeyen ve teşbih ve temsil yoluyla hakikatlerin beyanında kullanılan ifade. DuruMeal'de toplam 5 kayıtta geçiyor. Dşl.MuteşabiheÇğl.Muteşabihât |
Muteşebbih
ش ب ه
ŞBH!
| Benzeyen, andıran. Çğl.Muteşebbihîn |
Şabih
ش ب ه
ŞBH!
| Misil olan, nazir, benzeyen. |
Şebah
ش ب ه
ŞBH!
| Cüsse, cisim, ceset. Şahıs. Karaltı. Çğl.Eşbâh |
Şebahet
ش ب ه
ŞBH!
| Benzeme, benzeyiş. |
Şebeh Şibih
ش ب ه
ŞBH!
| Benzer, nazir, benzeyen şey. Bakır ile çinkodan karıştırılıp yapılan pirinç madeni. |
Şebih
ش ب ه
ŞBH!
| Benzer, benzeyen, mümasil, nazir. |
Şibh
ش ب ه
ŞBH!
| Benzer. Benzeyen şey. Çğl.Eşbah |
Şubhe
ش ب ه
ŞBH!
| Tereddüd. Bir şeyin doğru olup olmadığına veya var olup olmadığına dair kat'i kanaat ve bilgi sahibi olmamak hâli. DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor. Çğl.ŞubehÇğl.Şubuhât |
Teşabuh
ش ب ه
ŞBH!
| Benzeşme. Birbirine benzeme. DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor. |
Teşbih
ش ب ه
ŞBH!
| Benzetmek, benzetilmek. Benzetiş. Bir vasıfta vehmetmek. Edb: Aralarında maddi veya mânevi bir münasebet bulunan iki şeyi birbirine benzetmek san'atı. DuruMeal'de toplam 1 kayıtta geçiyor. Çğl.Teşbihât |
Teşebbuh
ش ب ه
ŞBH!
| Benzemek, müşâbehet etmek. Zorla benzemeğe çalışmak. |
2. BAKARA / 25 Salih (iş)lere amil olarak iman edenlere... |
2. BAKARA / 70 Dediler ki: |
2. BAKARA / 118 İlmi olmayanlar... Böyledir!... |
3. ALİ İMRAN / 7 O, sana kitab inzal edendir. Kalblerinde zeyg olanlar, fitne ibtiga etmek ve tevilini ibtiga etmek üzere, onun müteşabih olanlarına, kendilerini tabi ederler! Onun te'viline, ancak, ALLAH alimdir. |
4. NİSA / 155-156-157 Ardından, Onlar onu katl etmediler... ve de salb etmediler. |
6. ENAM / 99 O, semadan su inzal edendir. |
6. ENAM / 141-142 Arşı olan ve arşı olmayan cennetleri inşa eden O'dur... ve muteşabih olarak; hurmayı ve üküllerinden muhtelif ziraati ve zeytini ve narı... ve müteşabih gayrısında olanları...! Semere verdiğinde semeresinden yeyin ve hasad yevminin hakkını verin. |
13. RAD / 16 De ki: |
39. ZUMER / 23 ALLAH, hadisin ahsenini... mesna muteşabih kitab olarak inzal etti. ALLAH'ın dalalette bıraktığı kimse... artık onun için hadiy yoktur. |