İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ ŞCR ❞ kökünden türeyen kelimeler... 11 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox işcar Meşcer Meşcere Muşeccer Şecer Şecere Şecerât Eşcar Şecir Şecr Şucur Teşacur teşcir teşeccur
xoxox
ش ج ر ŞCR
işcar
ش ج ر ŞCR

Ağaç yetiştirme. Ağaçlandırma.

Meşcer
Meşcere
ش ج ر ŞCR

Ağaçlık yer, koru, şeceristan

Muşeccer
ش ج ر ŞCR

Ağaç gibi dallı budaklı olan yazı veya resim.

Şecer
Şecere
ش ج ر ŞCR

Ağaç. Kütük. Saplı nebat. Soy. Sülale. Bir soyun bütün fertlerini gösterir cetvel. Dallı budaklı şey. Çetrefilli işler.

DuruMeal'de toplam 26 kayıtta geçiyor.
Çğl.ŞecerâtÇğl.Eşcar
Şecir
ش ج ر ŞCR

Küçük ve kısa ağaç.

Şecr
ش ج ر ŞCR

İki çenenin arası. Harcamak, sarfetmek. Tarh etmek, kovmak.

Şucur
ش ج ر ŞCR

Muhtelif ve çeşitli olmak.

Teşacur
ش ج ر ŞCR

Sopalarla vuruşma. Birbirine girme kavga, dövüş.

teşcir
ش ج ر ŞCR

Ağaçlandırma.

teşeccur
ش ج ر ŞCR

Ağaçlanma, ağaçlaşma.

2. BAKARA / 35

Dedik ki:
"Ey Adem!
Sen ve zevcen cennete iskan olun.
Şu şecereye karib olmadan… dilediğiniz yerde ragad olarak ondan yeyin.
Yoksa, siz ikiniz zalimlerden olursunuz!"

4. NİSA / 65

Hayır!
Rabbine yemin olsun ki; onlar,
aralarındaki şecereli (dallı-budaklı) şeyler hakkında sana hüküm verdirip...
sonra da kaza ettiğin şeyden nefslerinde harec mevcud olmayıncaya...
ve teslim oluş ile teslim oluncaya...
kadar iman etmezler (etmiş olmazlar).

7. ARAF / 19

"Ey Adem!
Sen ve zevcen cennete iskan olun… ve ardından, şu şecereye karib olmadan… dilediğiniz yerden yeyin.
Yoksa, siz ikiniz zalimlerden olursunuz!"

7. A'RAF / 20-21

Ardından şeytan... o ikisinin sui olanlarından, kendilerinden vera edilmiş olanı, o ikisine ibda etmek için... onlara vesvese verdi.

"Rabbiniz, bu şecereden... ancak,
siz, iki melek olmayın...
veya siz, ebedi kalanlardan olmayın...
diye sizi nehy etti."
dedi ve o ikisine kasem etti:
"Muhakkak ben sizin için, elbette nasihat verenlerdenim."

7. ARAF / 22

Ardından onları, garr ile dalalete düşürdü!
Ardından şecerenin zevkine (tadına) vardıklarında... o ikisinin sui olanları ibda oldu. Cennet varağından kendilerini hasf etmeye tafk ettiler.

Rabbleri o ikisine nida etti:
"Sizi şu şecereden nehy etmedim mi BEN!
Muhakkak şeytan sizin için mübin aduvvdur... demedim mi size!?"

14. İBRAHİM / 24-25

ALLAH'ın, tayyib kelimeye nasıl mesel darb ettiğini görmedin mi!?
O; aslı sabit olan... ve feri semada olan… ve Rabbinin izniyle, bütün hiynlerde ükülünü veren... tayyib şecere gibidir.

ALLAH, nas için meseller darb eder... umulur ki tezekkür ederler.

14. İBRAHİM / 26

Habis kelimenin meseli ise;
Arzın fevkinden ictisas edimiş, orada karar edemeyen habis şecere gibidir.

16. NAHL / 10

O, semadan sizin için su inzal edendir.
Şarab da ondandır… onda sevm ettirdiğiniz şecereler de ondandır.

16. NAHL / 68-69

Rabbin, nahla, şöyle vahy etti:
"Dağlardan… ve şecerelerden… ve arş ettikleri şeylerden, beytler ittihaz et!
Sonra, bütün semerelerden ye!... ve ardından Rabbinin sebillerinde zelul olarak islak et!"
Onların batınlarından, içinde nas için şifa olan, muhtelif renklerde şarablar ihrac olur.
Muhakkak bunda, tefekkür eden kavim için elbette/kesinlikle ayetler vardır.

17. İSRA / 60

BİZ sana...
"Muhakkak ki Rabbin nası ihata eder."
demiştik!
BİZ, sana gösterdiğimiz rüyayı da...
Kur'an'daki lanetlenmiş şecereyi de...
ancak, nas için fitne kıldık!
Onları korkutuyoruz... ancak (bu), sadece, kendilerine kebir tuğyanı ziyade ediyor.

20. TAHA / 120

Ardından, şeytan ona vesvese vererek dedi ki:
"Ey Adem!
Ebedilik şeceresine...
ve bela olmayacak mülke...
sana delil vereyim mi?"

22. HACC / 18
SECDE AYETİ

Görmez misin?...
Pek çoğuna azab hakk olduğu halde... muhakkak ki ALLAH'a...
semalardakiler...
ve arzdakiler...
ve güneş...
ve kamer...
ve necmler...
ve dağlar...
ve şecereler...
ve dabbeler...
ve nasın çoğu...
O'na secde etmektedir.
ALLAH'ın hevan ettiği kimse... artık ona, ikram edebilecek yoktur.
Muhakkak ki ALLAH, dilediğine faildir.

23. MUMİNUN / 20

Tur'u Sina'dan,
dühn ile nebat olan…
ve yiyenleri sabg eden…
şecere ihrac ettik.

Bu şecerenin, zeytin ağacı olduğu değerlendirilir.
24. NUR / 35

ALLAH, semaların ve arzın nurudur.
O'nun nurunun meseli, içinde misbah olan mişkat gibidir.
Misbah, zücac içindedir.
Zücac, kevkeb durre gibidir. Şarkta ve garbta bulunmayan mübarek zeytin şecerelerinden vakd edilir. Onun zeyti, kendisine nar mess olmasa bile ziya verir. Nur üzerine nurdur.

ALLAH, dilediği kimseyi KENDİ nuruna ihda eder.
ALLAH, nas için meseller darb eder.
ALLAH, herşeye alimdir.

27. NEML / 60

Yoksa,
semaları ve arzı halk eden mi?
Sizin için semadan su inzal eden... ve ardından onunla, bir şeceresini bile sizin nebat etmenizin mümkün olmadığı, behcetin zatı hadika nebat eden mi?

ALLAH'la beraber ilah var mı!?
Bilakis!
Onlar adil olan kavimdir.

28. KASAS / 30

Ardından oraya geldiğinde... mübarek bukada vadinin eymeninin şatisinde ki şecereden ona nida edildi.
"Ey Musa!
Muhakkak ki BENBEN, Rabb-il alemin ALLAH'ım."

31. LOKMAN / 27

Şayet arzda ki şecerelerden kalem olsa... ve bahra yedi bahr daha medd olsa... ALLAH'ın kelimeleri nefd olmaz.
Muhakkak ki ALLAH, azizdir, hakimdir.

36. YASİN / 80

Sizin için ahdar şecereden nar kılan…
artık siz ondan vakd etmektesiniz!

37. SAFFAT / 62-63-64-65

Nüzul olarak, bu mu hayrdır... yoksa zakkum şeceresi mi?
Muhakkak BİZ onu zalimler için fitne kıldık.
Muhakkak o, cahimin aslında ihrac olan şeceredir.
Onun talları şeytanın reisleri gibidir.

37. SAFFAT / 62-63-64-65

Nüzul olarak, bu mu hayrdır... yoksa zakkum şeceresi mi?
Muhakkak BİZ onu zalimler için fitne kıldık.
Muhakkak o, cahimin aslında ihrac olan şeceredir.
Onun talları şeytanın reisleri gibidir.

37. SAFFAT / 145-146

Ardından onu, araya nebz ettik.
O sakimdi… üzerine kabak cinsinden bir şecere nebat ettik.

44. DUHAN / 43-44

Muhakkak zakkum şeceresi… esimin taamıdır.

48. FETİH / 18-19

Şecerenin altında sana biat ettiklerinde… ALLAH mü'minlerden elbette kat'iyyetle razı oldu!
Kalblerinde olan şeye alimdir…
ve ardından onlara sekine inzal eder…
ve onlara karib fetih...
ve ahz edecekleri çokça magnemler esabe ettirir.
ALLAH, aziz, hakim olandır.

55. RAHMAN / 6

Necm ve şecere secde etmektedir.

56. VAKIA / 49-50-51-52-53-54-55-56

De ki:
"Evveldekiler ve ahirdekiler…
kesinlikle, malum yevmde, mikat üzre cem edilecektir.

Sonra, muhakkak siz... Ey mükezzib dall olanlar!
Kesinlikle zakkum şeceresinden yiyeceksiniz!
ve ardından batınlarınızı ondan melaa edeceksiniz!
ve ardından üzerine hamim şürb edeceksiniz!
ve ardından him (deve)lerin şürb etmesi gibi şürb edeceksiniz!"
Din yevminde onlara nüzul edecek olacak budur!

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.