İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ ŞKR ❞ kökünden türeyen kelimeler... 8 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox Meşkur muteşekkir şakir şekur şekur şukr şukur şukran teşekkur
xoxox
ش ك ر ŞKR
Meşkur
ش ك ر ŞKR

Şükre lâyık olan. Teşekküre ve kendine şükredilmeğe lâyık olan. Kendine şükür arzolunan. Az şükredene çok ihsan eden.

DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor.
muteşekkir
ش ك ر ŞKR

Şükreden, iyiliğe karşı nazikane davranan.

şakir
ش ك ر ŞKR

Allaha şükreden. Halinden memnuniyetini bildiren.

DuruMeal'de toplam 14 kayıtta geçiyor.
şekur
şekur
ش ك ر ŞKR

Çok şükreden.
Eş Şekur : Şükredici, memnun olcu fiili. birbirine teşekkür etme hali. İnsanda teşekkür etme hali ne zaman muti olursa, insandaki insan düşüncesinde ki şekur hali, ALLAH'ın bu fiilinin tatbikatına ne kadar muti olursa, insan o kadar muazzam insan olur.

DuruMeal'de toplam 10 kayıtta geçiyor.
şukr
şukur
ش ك ر ŞKR

Nimetler karşısında duyulan memnunluk.

DuruMeal'de toplam 43 kayıtta geçiyor.
şukran
ش ك ر ŞKR

İyilik bilmek. Minnettarlık. Şükretme hali.

teşekkur
ش ك ر ŞKR

Yapılan iyilikten memnun kalındığını bildirmek için söylenen şükür ifadesi. Şükür etmek.

2. BAKARA / 51-52

Musa'ya kırk gece vaad etmiştik.
Sonra, onun ardından siz, dişi buzağı ittihaz etmiştiniz… ve zalim olmuştunuz.
Sonra, bunun ardından, ola ki şükür edersiniz diye... sizden afv etmiştik.

2. BAKARA / 55-56

Siz demiştiniz ki:
"Ey Musa!
ALLAH'ı cehren görünceye kadar sana iman etmeyeceğiz!"
Ardından sizi... nazar edip dururken... bir saika ahz etmişti.
Sonra, ola ki şükür edersiniz diye... mevt oluşunuzdan sonra sizi baas etmiştik.

2. BAKARA / 151-152

Aynen BİZ'im size kendinizde irsal ettiğimiz gibi... kendinizdeki Rasul...
ayetlerimizi sizin üzerinize tilavet etmektedir...
sizi tezkiye etmektedir...
kitaba ve hikmete sizi alim etmektedir...
alim olmadığınız şeylere sizi alim etmektedir.

Artık BEN'i zikir edin...! BEN sizi zikir etmekteyim!
BANA şükür edin!... BANA kafir olmayın!

2. BAKARA / 158

Muhakkak, Safa ve Merve ALLAH'ın şiarındandır.
Beyti hacc eden…
veya umre yapan kimse…
artık, hayr tatavvu ederek bu ikisini tavaf etmesinden ötürü onun üzerine cünah yoktur.

Muhakkak ki ALLAH, şakirdir, alimdir.

2. BAKARA / 172

Ey iman edenler!
Eğer siz, yalnızca O'na ibadet eden olmuşsanız…
sizi rızıklandırdığımız şeylerin tayyiblerinden yeyin...
ve ALLAH'a şükür edin!

2. BAKARA / 185

Nas için huda...
ve hudadan beyyineler...
ve furkan...
olan Kur'an'ın inzal olduğu Ramazan şehri... artık, sizden bu aya şahid olan kimse... oruç tutsun!
Mariz olan veya sefer üzre kimseler... artık yevmlerin iddeti kadar sonradandır...

ALLAH...
iddeti tekmil etmeniz için...
ve size hidayet verdiği şeye ALLAH'ı kebirlemeniz için...
size yusr irade eder, size usra irade etmez... umulur ki şükür edersiniz.

2. BAKARA / 243

Mevt hazeriyle diyarlarından ihrac olan binlercesini görmedin mi!?
Ardından,
ALLAH onlara "mevt olun!" dedi.
Sonra onları hayy etti.

Muhakkak ki ALLAH, nas üzre kesinlikle fazl sahibidir. Fakat nasın pek çoğu şükür etmezler.

3. ALİ İMRAN / 123

ALLAH, Bedir'de… zelillerden olduğunuz halde... size, elbette kat'iyyetle nasr etmişti!
Artık, ALLAH'a ittika edin!... umulur ki şükür edersiniz.

3. ALİ İMRAN / 144

Muhammed, ancak, Rasuldür.
Onun öncesinden de kat'iyyetle Rasuller hilv olmuştur!
Artık, eğer o mevt olursa... veya katl olursa... siz akabınız üzere inkılab mı edeceksiniz!?
İki akabı üzere inkılab eden kimse... ALLAH'a bir şey darr edemez. ALLAH, şükür edenleri cezalandıracaktır.

3. ALİ İMRAN / 145

Nefs için, ALLAH'ın müeccel kitabtaki izni olmadan mevt olmak yoktur.
Dünya sevabı irade eden kimse… ona ondan veririz. Ahiret sevabı irade edene kimse… ona da ondan veririz. Şükür edenleri cezalandıracağız.

4. NİSA / 147

Eğer,
şükür ederseniz...
ve iman ederseniz...
ALLAH, sizin azabınıza fail olmaz!
ALLAH, şakir, alim olandır.

5. MAİDE / 6

Ey iman edenler!
Salata kaim olurken;
vechlerinizi...
ve ellerinizi mirfaklara (dirseklere) kadar gusl edin
ve reislerinize (baş) mesh edin
ve de ayaklarınızı kablarınıza (topuk) kadar...
Eğer cünüb iseniz hemen taharetlenin.
Eğer
mariz iseniz
veya sefer üzre iseniz
veya sizden biriniz heladan gelmişse
veya kadınlara lems etmişse...
ve ardından su mevcud değilse... tayyib saide teyemmüm ederek vechlerinizi ve ellerinizi ondan mesh edin.
ALLAH, (bunu) sizin üzerinize harec olması için irade etmiyor. Fakat sizin taharetlenmeniz ve sizin üzerinize nimetini tamam etmek için irade ediyor... umulur ki şükür edersiniz.

5. MAİDE / 89

ALLAH, yeminlerinizde ki lagv ile sizi ahz etmez. Fakat akd olarak ettiğiniz yeminler ile sizi ahz eder.
Artık bunun keffareti;
vasat olanlardan aşr (on) miskine, kendi ehlinize taam ettiğiniz şeylerden taam etmektir
veya kisvelendirmektir
veya bir rakabe tahrir etmektir.
Vecd olamayan, üç yevm oruç tutar.
Half ettiğinizde, yeminlerinizin keffareti budur.
Yeminlerinizi hıfz edin!

Böyledir!...
ALLAH, ayetlerini size beyan eder... umulur ki şükür edersiniz.

6. ENAM / 53

Böyledir!...
"ALLAH, aramızdan şunlara mı menn etti?"
demeleri için, bazısını bazısı ile fitneledik.

ALLAH, şükür edenlere alim değil midir!?

6. ENAM / 63

De ki:
"Eğer bizi bundan necat ettirirse, elbette şükür edenlerden olacağız... diye... O'nu, tazarru ederek ve hafi olarak davet ediyorsunuz...
Sizi, berrin ve bahrın zulmetlerinden necat ettiren kimdir?"

7. ARAF / 10

Elbette kat'iyyetle!...
Sizi arzda temekkün ettik!
Size, orada iaşe edineceğiniz şeyler kıldık!
Ne de az şükür ediyorsunuz!

7. ARAF / 16-17

Dedi ki:
"Artık bana gavayet ettiğin şey ile... onlar için SEN'in sırat-ı mustakimine elbette kuud edeceğim.
Sonra,
ellerinin arasından...
ve halflerinden...
ve yeminlerinden...
ve şimallerinden...
kesinlikle onlara kendimi vereceğim.
Pek çoğuna, şükür edenler olarak vecd olmayacaksın."

7. ARAF / 58

Tayyib belde, nebatını, Rabbinin izni ile ihrac olur. Habis olan, sadece, nekd ihrac eder.

Böyledir!...
Şükür eden kavim için ayetleri sarf ederiz.

7. ARAF / 144

Dedi ki:
"Ey Musa!
Muhakkak ki BEN, nas üzre risaletime ve kelamıma seni ıstıfa ettim. Artık sana verdiklerimi ahz et ve şükür edenlerden ol!"

7. ARAF / 189

O,
sizi vahid nefsten halk edendir...
ve üzerine sükün olması için, ona kendisinden zevce kılandır.
Ardından onu gışa ettiğinde... hafif hamille hamil olur... ve ardından onu merr eder.
Ardından daha sekal olunca... Rabbleri ALLAH'ı davet ederler:
"Eğer bize salih verirsen, elbette/kesinlikle şükür edenlerden oluruz."

8. ENFAL / 26

Zikir edin:
pek azdınız… arzda istizaf edilmiştiniz… nasın sizi hatf etmesinden korkuyordunuz. Ardından sizi, evy etti ve nasrı ile size eyyid etti ve tayyib olanlardan sizi rızıklandırdı… umulur ki şükür edersiniz.

10. YUNUS / 22

Berrde ve bahrda sizi seyir ettiren O'dur.
Hatta siz gemide olduğunuzda... tayyib rih ile cereyan ederken ve bununla ifrah olurken... asıf rih çıksa ve bütün mekanlardan üzelerine mevc gelse... kendilerinin onunla ihata edildiklerini zann ederler... dinde O'na muhlis olarak ALLAH'ı davet ederler.
"Eğer bizi bundan necat edersen, elbette/kesinlikle şükür edenlerden olacağız."

10. YUNUS / 60

ALLAH'a kizb ederek iftira edenler… kıyamet yevmini ne zann ediyor!?
Muhakkak ki ALLAH, nas üzre elbette/kesinlikle fazl sahibidir. Fakat onların pek çoğu şükür etmezler.

12. YUSUF / 38

"Ata-babalarım İbrahim ve İshak ve Yakub'un milletine tabi oldum. Birşeyi ALLAH'a şirk koşmak bize olamaz!
Bu, bizim üzerimize ve nasın üzerine ALLAH'ın fazlındadır. Fakat nasın pek çoğu şükür etmezler."

14. İBRAHİM / 5

Musa'yı,
"Kavmini zulmetlerden nura ihrac et ve ALLAH'ın yevmlerini zikir ettir" diye, elbette kat'iyyetle ayetlerimizle irsal ettik!
Muhakkak bunda, bütün şükür edenler, sabır edenler için elbette/kesinlikle ayetler vardır.

14. İBRAHİM / 7

Rabbiniz ezan ettirmişti:
"elbette/kesinlikle, eğer şükür ederseniz, elbette/kesinlikle size ziyade ederim.
elbette/kesinlikle, eğer kafir olursanız, muhakkak azabım elbette/kesinlikle şedidtir."

14. İBRAHİM / 37

"Rabbimiz!
Muhakkak ben, SEN'in muharrem beytinin (Kabe) indindeki ekin yetişmeyen vadiye, zürriyetimden iskan ettim.
Rabbimiz!
Salat ikame etmeleri için!
Artık nasdan, fuadları onlara heva edilmiş kimseler kıl. Semerelerden onları rızıklandır... umulur ki şükür ederler."

16. NAHL / 14

O, ondan tariy et yemeniz... ve ondan telbis edeceğiniz hilyeler istihrac etmeniz için bahrı teshir edendir… ve onda mevahir gemileri görürsün.
(Bütün bunlar) O'nun fazlından ibtiga etmeniz içindir… umulur ki şükür edersiniz.

16. NAHL / 78

ALLAH, sizi, annelerinizin batnından...
siz hiçbir şeye alim olmadan...
ve size, işitme ve basarlar ve fuadlar kılarak...
ihrac etti… umulur ki şükür edersiniz.

16. NAHL / 114

Artık ALLAH'ın sizi, helal ve tayyib olarak rızıklandırdığı şeylerden yeyin.
Eğer yalnızca O'na abd oluyorsanız… ALLAH'ın nimetlerine şükür edin.

16. NAHL / 121

O'nun nimetlerine şakirdi.
Onu ictiba etmiş ve sırat-ı mustakime hidayet etmişti.

17. İSRA / 2-3

Musa'ya kitab verdik… ve onu, BEN'im gayrımdan vekil ittihaz etmesinler diye… BİZ'im, Nuh ile birlikte hamil olduklarımızın zürriyeti(nden olan) israiloğulları için huda kıldık.
Muhakkak o, şükür eden abd oldu.

17. İSRA / 18-19-20

Acil olanı irade etmiş olan kimseye…
orada ona, irade ettiğimiz kimseye dilediğimiz şeyi acele ettiririz… sonra ona cehennem kılarız... mezmum ve medhur olarak ona saly olur.
Mü'min olarak ahiret irade eden… ve buna say eden kimse…
artık işte onlar… meşkur olarak say etmiş olurlar.

Rabbinin ata ettiklerinin hepsinden, onlara da bunlara da medd ederiz. Rabbinin ata ettikleri, hazer edilecek değildir.

21. ENBİYA / 80

Beisinizden hısn etmek için... elbise sanatını sizin için ona ilim ettirdik.
Artık siz şükür edenler misiniz?

22. HACC / 36

Bedeneleri, sizin için ALLAH'ın şiarından kıldık. Sizin için onlarda hayr vardır.
Artık, saff saff dururlarken onların üzerine ALLAH ismini zikir edin.
Ardından... cünüblarına vücub oldukları zaman, artık onlardan yeyin... ve kanaat edene ve muterr olana taam edin.

Böyledir!...
Onları sizin için teshir ettik!... umulur ki şükür edersiniz.

23. MUMİNUN / 78

O, sizin için işitmeyi ve basarları ve fuadları inşa edendir.
Ne kadar az şükür ediyorsunuz!

25. FURKAN / 62

O,
tezekkür irade edenler için…
ve şükür irade edenler için…
geceyi ve gündüzü birbirine halife kılar.

27. NEML / 19

Ardından onun sözünden dıhk ederek tebessüm etti... ve dedi ki:
"Rabbim!
Bana,
beni ve ana-babamı nimetlendirdiğin nimetine şükür etmeyi...
ve SEN'in razı olacağın salih (iş)lere amil olmayı...
vaa'z et.
Beni Rahmetinle, salih olarak SANA ibadet edenlerin içine dahil et."

27. NEML / 40

İndinde kitabtan ilim olan birisi dedi ki:
"Ben onu, tarfını irtadd etmeden önce sana veririm."

Ardından onu, indinde müstakır olarak görünce, dedi ki:
"Bu, Rabbimin fazlındandır... şükür mü edeceğim yoksa küfür mü edeceğim, beni belv etmesi içindir.
Şükür eden kimse... artık muhakkak kendi nefsi için şükür etmiştir.
Küfür eden kimse ise... artık Rabbim ganiydir, kerimdir."

27. NEML / 73

Muhakkak ki Rabbin, nas üzere kesinlikle fazl sahibidir. Fakat, onların pek çoğu şükür etmezler.

28. KASAS / 73

Gece ve gündüzü,
onda teskin olmanız için...
ve fazlından ibtiga etmeniz için...
sizin için rahmetinden kıldı… umulur ki şükür edersiniz!

29. ANKEBUT / 17

"Muhakkak siz, ancak, ALLAH'ın gayrısından vesenlere abd oluyorsunuz... ve ifkler halk ediyorsunuz. Muhakkak, ALLAH'ın gayrısından abd olduklarınız, sizi rızıklandırmaya malik olamazlar.
Artık rızkı, ALLAH'ın indinde ibtiga edin. O'na abd olun... ve O'na şükür edin!
Siz, O'na rücu edeceksiniz!"

30. RUM / 46

Mübeşşir rihlerin irsal edilmesi,
Rahmetinden size taddırması için…
ve emri ile gemilerin cereyan etmesi için…
ve fazlından ibtiga etmeniz için…
O'nun ayetlerindendir… umulur ki şükür edersiniz.

31. LOKMAN / 12

elbette kat'iyyetle!... BİZ, Lokman'a,
"ALLAH'a şükret!"
diye hikmet vermiştik.
Şükür eden kimse… artık muhakkak, nefsi için şükür eder.
Kafir olan kimse... artık muhakkak ki ALLAH, ganiydir, hamiddir.

31. LOKMAN / 14

Ana-babası ile İnsana vasiyet ettik.
Annesi ona,
"sen, ana-baban için BANA şükür et!"
diye... vehn üzre vehn ile hamil oldu… ve iki yılda fisal oldu.
Masir BANA'dır.

31. LOKMAN / 31

Görmüyor musun;
muhakkak gemiler… ayetlerinden görmeniz için... bahrda, ALLAH'ın nimeti ile cereyan eder!?

Muhakkak işte bunda, bütün sabır edenler, şükür edenler için kesinlikle ayetler vardır.

32. SECDE / 9

Sonra onu sevva etti.
Onun içinde, KENDİ Ruhundan ona nefh etti.
Sizin için, işitme ve basarlar ve fuadlar kıldı.
Ne kadar az şükür ediyorsunuz!

34. SEBE / 13

Mihrablardan (savaş malzemeleri) ve temsillerden (heykeller) ve cabiyeler (havuzlar) gibi cefnelerden (su tekneleri) ve revs olmuş kıdrlardan (yemek pişirme kabları)... dilediği şeyleri ona amel ediyorlardı.

Şükür ederek amel edin! eyy Davud ali!
BANA ibadet edenlerden şükür edenler pek azdır.

34. SEBE / 15

elbette kat'iyyetle!... Sebe için, meskenlerinde ayet olarak; yeminde ve şimalde iki cennet vardı.
"Rabbinizin rızkından yiyin... ve O'na şükür edin.
Tayyib belde... ve gafur Rabb!"

34. SEBE / 19

Ardından onlar, dediler ki:
"Rabbimiz!
Seferlerimizin arasını baid et."
ve nefslerine zalim oldular.
Ardından onları hadis kıldık... ve onları mezk ederek küliyyen mezk ettik.
Muhakkak bunda, sabır edenlerin ve şükür edenlerin hepsi için elbette/kesinlikle ayetler vardır.

35. FATIR / 12

Hepsinden, tariy et yediğiniz... kendinize ilbas etmeye hilye istihrac ettiğiniz...
şu azb, fürat, şirbi saig olan ile...
şu milh, ücac olan...
iki deniz, istiva olamaz!

Onlarda, fazlından ibtiga etmek için mevahir gemiler olduğunu görürsün!... umulur ki şükür edersiniz.

35. FATIR / 29-30

Muhakkak,
ALLAH'ın kitabını tilavet edenler...
ve salat ikame edenler...
ve kendilerini rızıklandırdıklarımızdan sırr olarak veya alenen infak edenler...
ecirlerinin kendilerine vefa edilmesi ve fazlından ziyade edilmesi için... bevar olmayacak bir ticarete rica ederler.
Muhakkak ki O, gafurdur, şekurdur.

35. FATIR / 34

Derler ki:
"Hamd etmek, bizden hüznü zehab eden ALLAH'ındır. Muhakkak ki Rabbimiz, elbette/kesinlikle gafurdur, şekurdur."

36. YASİN / 34-35

Semerelerinden yemeleri için… orada hurmadan ve ineblerden (üzüm) cennetler kıldık!... ve orada aynlardan fecr ettik!
Bunlara elleriyle amil olmadıklar ki!
Hala şükür etmezler mi!

36. YASİN / 72-73

BİZ onları, kendilerine zelil ettirdik.
Artık onlardan bazısı kendilerinin rekublarıdır… ve onlardan bazısını yerler… ve onlarda, menfaatler ve meşrebler kendileri içindir!

Hala şükür etmezler mi!?

39. ZUMER / 7

Eğer siz kafirseniz... artık muhakkak ki ALLAH sizden ganiydir.
KENDİSİNE ibadet edenler için küfre razı olmaz.
Eğer şükür ederseniz size razı olur.
Vezr eden başkasının vizrini vezr etmez.
Sonra sizin merciniz Rabbinizdir.
Ardından, amel etmiş olduğunuz şeyleri size haber verir.
Muhakkak ki O, sadrların zatına alimdir.

39. ZUMER / 66

Bilakis!
ALLAH'a… artık abd ol!... ve şükür endenlerden ol!

40. MUMİN / 61

Size, içinde teskin olamanız için geceyi... ve mubsır gündüzü kılan, ALLAH'tır.
Muhakkak ki ALLAH, kesinlikle nas üzre fazl sahibidir… fakat nasın pek çoğu şükür etmiyorlar!

42. ŞURA / 23

Bu, ALLAH'ın, salih (iş)lere amil olarak iman etmek suretiyle kendisine ibadet edenlere ibşar ettiğidir.
De ki:
"Sizden ona karşı, kurbta meveddetten başka ecire sail değilim."
Haseneler iktiraf eden kimse... BİZ kendisine ondan hüsnayı ziyade ederiz.
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, şekurdur.

42. ŞURA / 33

Eğer dileseydi... rih sükun olurdu da… artık rakid olanlar, onun zahrı üzre izlal olurlardı!
Muhakkak bunda, şükür ederek sabır edenler için kesinlikle ayetler vardır.

45. CASİYE / 12

O'nun fazlından ibtiga etmeniz için...
emri ile... içinde gemilerin cereyan etmesi için...
bahrı size teshir eden... ALLAH'tır… umulur ki şükür edersiniz.

46. AHKAF / 15

İnsana, ana-babasına ihsanı vasiyet ettik!
Annesi ona kerh halinde hamil oldu... ve onu kerh halinde vaz etti (doğurdu). Hamil olması ve onun fisal olması otuz aydır.

Hatta, şedidine iblağ olunca ve kırk seneye baliğ olunca dedi ki:
"Rabbim!
Beni ve ana-babamı nimetlendirdiğin nimetine şükür etmemi...
ve SEN'in razı olacağın salih amel işlememi...
bana vaa'z et.
Benim zürriyetimdekileri ıslah et.
Muhakkak ben, SANA tevbe ediyorum.
Muhakkak ben, Müslümanlardanım."

54. KAMER / 34-35

Muhakkak ki BİZ, onlara hasıb irsal etmiştik.
Lut'un ailesi dışında… onları, indimizden bir nimet olarak... seher vaktinde necat etmiştik.

Böyledir!...
BİZ, şükür edeni cezalandırırız.

56. VAKIA / 68-69-70

Şürb ettiğiniz suyu görüyor musunuz?
Siz mi bulutlardan onu inzal ettiniz... yoksa BİZ mi inzal edicileriz?
Dileseydik onu ücac yapardık!… Artık keşke, şükür etseniz!

64. TEGABUN / 17-18

Eğer ALLAH'a hasene karz ile ikraz ederseniz... sizin için onu zıf eder... ve sizin için gafur olur.
ALLAH, şekurdur, halimdir… gayba ve şahadete alimdir... azizdir, hakimdir.

67. MULK / 23

De ki:
"O, sizi inşa eden ve sizin için işitmeyi ve basarları ve fuadları kılandır.
Ne kadar az şükür ediyorsunuz!"

76. İNSAN / 3

Muhakkak ki BİZ, onu sebile hidayet ederiz.
O,
ister şükür eden olur…
ister küfür eden olur…

76. İNSAN / 9-10

"Muhakkak size… ancak, ALLAH'ın vechi için taam ettiriyoruz. Sizden bir ceza ve de şükür irade etmiyoruz. Muhakkak biz, abese kamtarir yevmde, Rabbimizden havf ederiz."

76. İNSAN / 22

Muhakkak bu size ceza oldu. Saylarınız şüküre değer oldu.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.