xoxox
ش م ل
ŞML
| |
Eşmel
ش م ل
ŞML
| Daha şâmil. Çok şeyleri içine alan. Daha çok kaplamış. |
iştimal
ش م ل
ŞML
| İçine almak, kaplamak. Çevirmek, ihata etmek. Şâmil olmak. DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor. |
Meşmul
ش م ل
ŞML
| Kaplanmış, şümullenmiş, etrafı çevrilmiş. Bir şeyin içinde bulunan. |
Muştemel
ش م ل
ŞML
| Bir şeyin içinde bulunan. Bir şeyin hâvi olduğu, içine aldığı, ihtivâ ettiği. |
Şamil
ش م ل
ŞML
| Çevreleyen, içine alan, ihtivâ eden, kaplayan. Çok şeye birden örtü ve zarf olan. Fazla şeyleri veya kimseleri ilgilendiren. Dşl.Şamile |
Şimal
ش م ل
ŞML
| Huylar, ahlâklar, tabiatlar. DuruMeal'de toplam 9 kayıtta geçiyor. Çğl.Şemail |
Şimal
ش م ل
ŞML
| Sol, sol taraf. Sağın ve cenubun zıddı. Kuzey. DuruMeal'de toplam 9 kayıtta geçiyor. |
Şimalen
ش م ل
ŞML
| Soldan, sol taraftan, şimalden, kuzey taraftan. |
Şimalî
ش م ل
ŞML
| Şimale ait, sola ve kuzeye ait. |
Şumul
ش م ل
ŞML
| Kaplamak. İhtivâ etmek. İçine almak. Hükmü altına almak. |
Teşmil
ش م ل
ŞML
| Şâmil kılmak. İhata eylemek. Kaplamak. İhrama bürünmek ve sür'atle yürümek. |
6. ENAM / 143 Sekiz zevc. Koyundan iki ve keçiden iki. |
6. ENAM / 144 Deveden iki ve sığırdan iki. |
7. ARAF / 16-17 Dedi ki: |
16. NAHL / 48 ALLAH'ın şeylerden halk ettiği… zılları, |
18. KEHF / 17 Güneşi, |
18. KEHF / 18 Onlar rukud oldukları halde... sen onları yakza hesab ederdin. BİZ onları, yemin zatına ve şimal zatına inkılab ediyorduk. Köpekleri de vaside ziralarını bast etmişti. |
34. SEBE / 15 elbette kat'iyyetle!... Sebe için, meskenlerinde ayet olarak; yeminde ve şimalde iki cennet vardı. |
50. KAF / 17 Yemininde ve şimalinde kaid olan iki telakki edici telakki etmektedir. |
56. VAKIA / 41 Şimal ashabı!... Ancak... şimal ashabı! |
69. HAKKA / 25-26-27-28-29 Kitabı şimali ile verilen kimse ise var ya… ardından o der ki: |
70. MEARİC / 36-37 Artık, kafirlere ne oluyor da... senin kıblene... yeminden ve şimalden izeler halinde... hetaa eden oluyorlar!? |