İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ ŞRB ❞ kökünden türeyen kelimeler... 18 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox istişrab işrab Meşreb Meşarib Meşrub Meşrubat Meşrube Muşarebe şarab Eşribe Şarib Şerbe şerbet Şerib Şirb Şirrib şurb şurub Teşerrub Tişrab
xoxox
ش ر ب ŞRB
istişrab
ش ر ب ŞRB

İmâ ederek ve kapalı olarak anlatmak isteme. İçmek isteme.

işrab
ش ر ب ŞRB

İçirme veya içirilme. Bir maksadı açıktan değil de, dolayısıyla gösterme. Kapalı surette anlatma.

Meşreb
ش ر ب ŞRB

Huy. Yaradılış. Adet. Ahlâk. Gidiş. İçmek. İçilecek yer. Fehmetmek. Mânevi haz ve feyz alınan yer ve yol.

DuruMeal'de toplam 3 kayıtta geçiyor.
Çğl.Meşarib
Meşrub
ش ر ب ŞRB

İçilecek şey. İçilmiş, şürbedilmiş.

Çğl.Meşrubat
Meşrube
ش ر ب ŞRB

İçine yiyecek veya elbise koyup sakladıkları yer.

Muşarebe
ش ر ب ŞRB

Beraber içme.

şarab
ش ر ب ŞRB

İçilecek şey. İçki. Mey. Bâde. Hamr. İçilmesi haram olan bir içki.

DuruMeal'de toplam 10 kayıtta geçiyor.
Çğl.Eşribe
Şarib
ش ر ب ŞRB

İçen. Şürbeden.

Şerbe
ش ر ب ŞRB

Bir içim su.

şerbet
ش ر ب ŞRB

Şerbet.

Şerib
ش ر ب ŞRB

Yabancı kimse ile oturup şarap içen. Davarını yabancı kimsenin davarıyla birlikte sulamak.

Şirb
ش ر ب ŞRB

İçme veya içirme nöbeti. İçmek.

DuruMeal'de toplam 2 kayıtta geçiyor.
Şirrib
ش ر ب ŞRB

Şaraba karşı hırsı olan.

şurb
ش ر ب ŞRB

İçme, içirilme. Bir şeyi durumu dolaylı olarak ortaya koyma. Huy, ahlak (sahibi olma).

DuruMeal'de toplam 19 kayıtta geçiyor.
şurub
ش ر ب ŞRB

Şurub.

Teşerrub
ش ر ب ŞRB

Suyu kendine çekme, içme. Meşreb sahibi olma.

Tişrab
ش ر ب ŞRB

Şarap içmek.

2. BAKARA / 60

Musa, kavmi için istiska ettiğinde, demiştik ki:
"Asan ile hacere darb et!"
Ardından, ondan oniki ayn fecr oldu… ve bütün ünas, kendi meşrebine kat'iyyetle alim olabildi!
ALLAH'ın rızkından yeyin ve için!
Arzda müfsid olarak asev etmeyin!

2. BAKARA / 93

BİZ, sizin misakınızı ahz etmiştik!... ve Tur'u fevkinize ref etmiştik!
"Size verdiğimiz şeyi kuvvetle ahz edin... ve onu işitin!"

Onlar, demişlerdi ki:
"İşittik ve asi olduk."
Küfürleri ile kalblerinde dişi buzağıyı şürb ettiler.
De ki:
"Eğer siz mü'minler iseniz... imanınızın onunla size emir ettiği şey ne beistir!"

2. BAKARA / 187

Oruç günlerinin gecelerinde, kadınlarınıza refes size helal kılındı.
Onlar sizin için libastır... siz de onlar için libassınız!

ALLAH, muhakkak sizin, nefsinize ihanet eden oldunuza alimdir!...
Artık size tevbe etti... ve sizden afv etti.
Artık el-an... onlara başir olun... ve ALLAH'ın sizin için ketb ettiği şeyi ibtiga edin.

Fecrde, beyaz iplik siyah iplikten belli oluncaya kadar yeyin ve şürb edin!
Sonra leyle kadar... kadınlara başir olmadan ve siz mescidlerde akifler olarak... orucu tamam edin!

İşte bunlar ALLAH'ın hudududur!... artık buna karib olmayın!

Böyledir!...
ALLAH, ayetlerini nas için beyan eder!... umulur ki ittika edersiniz!

2. BAKARA / 249

Ardından Talut, orduya fasl olduğunda, dedi ki:
"Muhakkak ki ALLAH, sizi, nehir ile belv edecektir. Ondan şürb eden kimse... artık o, benden değildir. Ondan taam etmeyen kimse... artık muhakkak o, bendendir... eliyle garf ederek, garf eden müstesna."

Ardından, onlardan birazı dışında, ondan şürb ettiler.
Ardından, o ve beraberinde iman edenler cevaz olunca, dediler ki:
"Bizim bu yevmde Calut ve ordusuna karşı tavkımız yoktur."

ALLAH'a mülaki olacaklarını zann edenler dediler ki:
"Az fieden nicesi, çok fieye ALLAH'ın izniyle galib gelmiştir. ALLAH, sabır edenlerle beraberdir."

2. BAKARA / 259

Yahut... haviyeleri arşları üzre olmuş karyeye merr eden kimsenin;
"ALLAH, mevtinden sonra, bunu nasıl hayy edecek" demesi gibi!...

ALLAH, onu, yüz yıl mevt etti... sonra onu baas etti.
"Ne kadar lebs oldun?"
dediğinde...
"Yevm veya yevmin birazı kadar..."
demişti.
Dedi ki:
"Bilakis!
Seni, nasa bir ayet kılmak için... yüz yıl lebs oldun! Taamına ve şarabının tesennüh etmemiş olmasına nazar et.
Bir de eşeğine nazar et!
Nazar et kemiklere!... (bak) onu nasıl inşaz ediyoruz... sonra da onu etle kisvelendiriyoruz (gör!)"

Ardından kendisine beyan olduğunda, demişti ki:
"ALLAH'ın herşeye kadir olduğuna alim oldum!"

6. ENAM / 70

Vezr et!...
Dinlerini, laib ve lehv olarak ittihaz edenleri!...
ve dünya hayatını kendilerine garr edenleri!

Zikir ettir ona!...
Nefsin kesb ettiği şeyler ile ibsal olduğunu!...
Onun, ALLAH'ın gayrısında veliysi ve şefaatçisi olmadığını!...
Bütün adil olanlar adil olsa bile... ondan ahz edilemediğini!

İşte onlar... kesb ettikleri şey ile ibsal olanlardır! Onlara, kafir olmuş oldukları şeyler ile hamimden şarab ve elim azab vardır.

7. ARAF / 31

Ey Ademoğulları!
Bütün mescidlerin indinde, ziynetlerinizi ahz edin!
Yeyin... ve şürb edin... ancak israf etmeyin!
Muhakkak ki O, müsriflere muhabbet duymaz.

7. ARAF / 160

BİZ onları, on iki sıbt ümmet olarak kata ettik... ve Musa'ya vahy ettik;
"Kavmin istiska ettiğinde, asan ile hacere darb et!"
Ardından ondan, on iki ayn fışkırdı. Bütün ünas, kendi meşrebine kat'iyyetle alim oldu!
BİZ, üzerlerine gamam zıll etmiştik. Onlara, menne ve selva inzal etmiştik.
"Sizi rızıklandırdığımız, tayyib olanlardan yeyin."
Onlar BİZ'e zalim olmadılar... fakat, kendi nefslerine zalim oldular.

10. YUNUS / 4

Cemian merciniz O'nadır!
ALLAH'ın vaadi hakktır!
Muhakkak ki O,
halk etmeyi ibda eder...
sonra, salih (iş)lere amil olarak iman edenlere kıst ile ceza vermek için ida eder.

Kafirler!...
Onlar için küfür etmiş oldukları şeyler ile
hamimden şarab...
ve elim azab...
vardır.

16. NAHL / 10

O, semadan sizin için su inzal edendir.
Şarab da ondandır… onda sevm ettirdiğiniz şecereler de ondandır.

16. NAHL / 66

Muhakkak sizin için... enamda elbette/kesinlikle ibret vardır.
Size, batınlarında olandan, fers ve kan arasından, şürb edenler için halis, saig leben iska ediyoruz.

16. NAHL / 68-69

Rabbin, nahla, şöyle vahy etti:
"Dağlardan… ve şecerelerden… ve arş ettikleri şeylerden, beytler ittihaz et!
Sonra, bütün semerelerden ye!... ve ardından Rabbinin sebillerinde zelul olarak islak et!"
Onların batınlarından, içinde nas için şifa olan, muhtelif renklerde şarablar ihrac olur.
Muhakkak bunda, tefekkür eden kavim için elbette/kesinlikle ayetler vardır.

18. KEHF / 29

De ki:
"Hak, Rabbinizdendir!
Artık dileyen iman eder, dileyen kafir olur."

Muhakkak ki BİZ, zalimler için, seradikleri kendilerini ihata eden, nar atid ettik.
Eğer gavs dilerlerse... onlara, vechleri şiva eden mühl gibi su ile gavs edilir.
Ne beis şarabtır, ne sui rıfk yeridir.

19. MERYEM / 24-25-26

Ardından onun altından ona nida etti:
"Hüzünlenme. Rabbin senin altında kat'iyyetle seriyye kıldı! Hurma cizini kendine doğru hezz et… ceni rutab üzerine ıskat olsun... ve ardından ye ve şurb et. Aynın karar olsun...
Artık beşerden birisini görürsen... 'Muhakkak ben Rahman için oruç nezr ettim… artık bu yevm, inslere kelime etmeyeceğim' de."

23. MU'MİNUN / 33-34-35-36-37-38

Kafirlerin ve ahirete mülaki olunacağını kizb edenlerin ve kendilerine dünya hayatında turfe ettiklerimizin kavminden meleler, şöyle dediler:

"Bu, sizin mislinizde beşerden başka değildir. Sizin yediğinizden yiyor ve şürb ettiğinizden şürb ediyor. Kendiniz mislinde bir beşere itaat ederseniz, muhakkak siz o zaman elbette/kesinlikle hasar alırsınız.

O, mevt olduğunuz ve turab ve kemik haline geldiğiniz zaman sizin tekrar mutlaka ihrac edilen olacağınızı mı vaad ediyor?

Heyhat!... Heyhat!... Size vaad olunan şeye!

Dünya hayatımız, sadece, budur. Mevt oluruz ve hayy oluruz. Biz mebas olacak değiliz. O, sadece, ALLAH üzre kible iftira eden erkek kimsedir. Biz ona iman etmeyiz."

26. ŞUARA / 155

Dedi ki:
"Bu bir dişi deve! Ona şirb var. Size de alim olunan yevmde şirb var."

35. FATIR / 12

Hepsinden, tariy et yediğiniz... kendinize ilbas etmeye hilye istihrac ettiğiniz...
şu azb, fürat, şirbi saig olan ile...
şu milh, ücac olan...
iki deniz, istiva olamaz!

Onlarda, fazlından ibtiga etmek için mevahir gemiler olduğunu görürsün!... umulur ki şükür edersiniz.

36. YASİN / 72-73

BİZ onları, kendilerine zelil ettirdik.
Artık onlardan bazısı kendilerinin rekublarıdır… ve onlardan bazısını yerler… ve onlarda, menfaatler ve meşrebler kendileri içindir!

Hala şükür etmezler mi!?

37. SAFFAT / 44-45-46-47

Mütekabil serirler üzre,
pınarlarından dolu…
beyaz...
şürb edenler için lezzetli...
onda gavl olmayan... ve ondan nezf olunmayan...
kaseler ile onlara tavaf edilir.

38. SAD / 42

"Ayağınla rekz et!
Bu, gusl edilecek ve şürb edilecek barid bir şeydir."

38. SAD / 51-52

Oradaki müttekiler... orada, pek çok fakihler ve şarablar davet ederler… ve onların indinde, tarfını kasr eden tirbler vardır.

47. MUHAMMED / 15

Muttakilere vaad edilen cennetin meseli... orada,
asin gayrısında, sudan nehirler...
ve taamı tegayyür olmamış, lebenden nehirler...
ve şürb edenlere lezzet veren, hamrdan nehirler...
ve musaffa aselden nehirler vardır.
Kendileri için orada... bütün semerelerden ve Rabblerinden mağfiret olanlar,
narda ebedi olacak...
ve hamim suyla iska edilecek...
ve ardından bağırsakları kata olacak...
kimse gibi midir!

52. TUR / 19

"Amel etmiş olduğunuz şeylerden heni olarak yeyin ve şürb edin."

54. KAMER / 28

Suyun kendi aralarında kısmetlendirildiğini onlara haber ver. Bütün şürb ediciler muhtazar olsun.

56. VAKIA / 49-50-51-52-53-54-55-56

De ki:
"Evveldekiler ve ahirdekiler…
kesinlikle, malum yevmde, mikat üzre cem edilecektir.

Sonra, muhakkak siz... Ey mükezzib dall olanlar!
Kesinlikle zakkum şeceresinden yiyeceksiniz!
ve ardından batınlarınızı ondan melaa edeceksiniz!
ve ardından üzerine hamim şürb edeceksiniz!
ve ardından him (deve)lerin şürb etmesi gibi şürb edeceksiniz!"
Din yevminde onlara nüzul edecek olacak budur!

56. VAKIA / 49-50-51-52-53-54-55-56

De ki:
"Evveldekiler ve ahirdekiler…
kesinlikle, malum yevmde, mikat üzre cem edilecektir.

Sonra, muhakkak siz... Ey mükezzib dall olanlar!
Kesinlikle zakkum şeceresinden yiyeceksiniz!
ve ardından batınlarınızı ondan melaa edeceksiniz!
ve ardından üzerine hamim şürb edeceksiniz!
ve ardından him (deve)lerin şürb etmesi gibi şürb edeceksiniz!"
Din yevminde onlara nüzul edecek olacak budur!

56. VAKIA / 68-69-70

Şürb ettiğiniz suyu görüyor musunuz?
Siz mi bulutlardan onu inzal ettiniz... yoksa BİZ mi inzal edicileriz?
Dileseydik onu ücac yapardık!… Artık keşke, şükür etseniz!

69. HAKKA / 19-20-21-22-23-24

Kitabı yemini ile verilen kimse var ya... ardından o der ki:
"İşte, kıraat edin kitabımı!... muhakkak ben hesabıma mülaki olacağımı zann etmiştim."
Artık o… katfları daniye olan aliyy cennette, razı olunacak ayş içinde olur.
"Hali olmuş yevmlerde islaf ettiğiniz şeyler ile heni olarak yeyin ve şürb edin."

76. İNSAN / 5

Muhakkak berr olanlar... mizacı kafur olan kaselerden şürb ederler.

76. İNSAN / 6

Bir ayn vardır ki... ALLAH'a abd olanlar bununla şürb olur… bunu fecr ettirerek fecr ederler.

76. İNSAN / 21

Onların aliyyleri, hudr sündüs ve istebrak sevb ederler. Gümüş sivarlar hilyelenmişlerdir. Rabbleri onlara tahur şarab iska eder.

77. MURSELAT / 43

Amel etmiş olduklarınız ile... heni olarak yeyin ve şürb edin.

78. NEBE / 24-25-26

Orada… ne berd, ne de şarab… sadece, vifak ceza olarak, hamim ve gassak tadarlar!

83. MUTAFFİFİN / 25-26-27-28

Onlara, hitamı misk olan… hatm edilmiş rahikden iska edilir.
Bunun hakkında... artık tenafüs etsin, tenafüs edenler!
Onun mizacı tesnimdendir.
Ayn!... mukarreb olanlar ondan şürb eder.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.