İçeriğe geç
KÖK Ara:
KELİME Ara:
ANLAM içinde Ara:
❝ ŞT:N ❞ kökünden türeyen kelimeler... 8 Kayıt Listeleniyor.
Aynı Kökten Türeyen: xoxox Muteşeytin Şeten Eştân Şetn Şetun Şeyt şeytan Şeyatin Teşeytun
xoxox
ش ط ن ŞT:N
Muteşeytin
ش ط ن ŞT:N

Şeytanlık eden, şeytanca davranan.

Şeten
ش ط ن ŞT:N

Sağlam bükülmüş uzun urgan. / Uzak olmak. / Sağlam yapmak.

Çğl.Eştân
Şetn
ش ط ن ŞT:N

Dokumak. / Çulhalık.

Şetun
ش ط ن ŞT:N

Irak, uzak, baid.

Şeyt
ش ط ن ŞT:N

Helâk olmak, mahvolmak. Yanmak. Kaynamak.

şeytan
ش ط ن ŞT:N

İnsanın Allah'a itaatine engel olan hertürlü duygu, meta yada herhangi şey. / İbranice; "şikâyet edilen, düşman" anlamında “Satan-Ṣāṭān”, Süryanice; “sṭā” "sapmak, yoldan çıkmak" manasına gelmekte olup, “Sāṭānā-Saṭān” şeklinde, iğrenç olan, iğrençlik yakışan anlamlarına gelmektedir. (satan-satanist)

Çğl.Şeyatin
Teşeytun
ش ط ن ŞT:N

Yaramazlık etmek.

2. BAKARA / 14-15

İman edenlerle lika olduklarında derler ki:
"Biz iman ettik!"
Kendi şeytanlarına halvet ettiklerinde derler ki:
"Muhakkak sizinle beraberiz. Muhakkak biz, ancak, istihza edeniz."
ALLAH, onlara istihza etmektedir!... ve onlar, amih oldukları tuğyanlarında medd olurlar!

2. BAKARA / 36

Şeytan, o ikisini oradan zelle etti... ve ardından onları, içinde oldukları şeyden ihrac etti.
BİZ dedik ki:
"Bazınız bazınıza (birbirinize) aduvv olarak hebt olun!
Müstekarr ve metalanma, bir hiyne kadar sizin için arzdadır!"

2. BAKARA / 102

Süleyman'ın mülkü üzre şeytanların tilavet ettiği şeye tabi oldular.
Süleyman kafir değildi... Fakat şeytanlar, nasa...
sihri...
ve Babil'de ki iki meleğe *** Harut ve Marut *** inzal edilen şeyi...
ilim ettirerek kafir olmuşlardı!

O ikisi,
"Muhakkak biz fitneyiz... artık sakın kafir olmayın!"
demeden kimseye ilim ettirmiyordu... ve ardından onlar, o ikisinden, kişi ile zevcesinin arasına fark koyacak şeyleri kendilerine ilim ettiriyorlardı.

Onlar, ALLAH'ın izni olmadan, onunla kimseden darr edemezlerdi... Onlar, kendilerine menfaat veren şeyleri değil de... darr eden şeyleri kendilerine ilim ettirdiler!
Onlar, onu iştira edenin, ahirette kendilerine halak olmayacağına, elbette kat'iyyetle alim idiler!

Nefslerini onunla iştira ettikleri şey ne beistir!...
Keşke alim olmuş olsalardı.

2. BAKARA / 168-169

Ey nas!
arzdaki helal, tayyib olanlardan...
şeytanın hatvelerine tabi olmadan…
yeyin!
Muhakkak o, sizin için mübin düşmandır. Muhakkak o size, ancak, sui ve fahiş ile... alim olmadığınız şeyleri ALLAH'a kavil etmenizi emir eder.

2. BAKARA / 208-209

Ey iman edenler!
Kaffeten silme dahil olun!
ve Şeytanın hatvelerine tabi olmayın! Muhakkak o, sizin için mübin düşmandır.

Size beyyine kılınan şeylerin ardından zelle olursanız… artık alim olun ki… ALLAH, azizdir, hakimdir.

2. BAKARA / 268

Şeytan,
size fakr vaad ediyor…
ve size fahiş olanı emir ediyor!

ALLAH,
size KENDİSİNDEN mağfiret
ve fazl vaad ediyor.

ALLAH, vasidir, alimdir.

2. BAKARA / 275

Riba yiyenler...
sadece, şeytanın mess ederek habt ettiklerinin kaim olması gibi kaim olabilirler.
Bu, onların:
"Muhakkak bey', ancak, riba mislidir" demelerindendir.

ALLAH bey'i helal kıldı... ve ribayı haram kıldı!

Artık Rabbinden meviza alan kimse... ardından,
kendisine nehy ederse... artık, selef olmuş olanlar kendisinedir... ve emri ALLAH'adır.
ida eden... artık işte onlar, nar ashabıdır ve orada ebedidirler.

3. ALİ İMRAN / 36

Ardından, onu vaz ettiğinde dedi ki:
"Rabbim!
Muhakkak ben, bir dişi vaz ettim."
ALLAH, vaz ettiği şeye alimdi. Erkek, dişi gibi değildir.
"Muhakkak ben, ona Meryem ismini verdim. Muhakkak ben, onu ve zürriyetini, recm edilmiş şeytandan, SANA uvz ediyorum."

3. ALİ İMRAN / 155

Muhakkak, mülaki oldukları yevmde, içinizden tevella eden iki cemaat... muhakkak, kesb ettikleri şeylerden bazıları ile şeytanın onları zelle etmek istedikleri… ALLAH onları elbette kat'iyyetle afv etti!
Muhakkak ki ALLAH, gafurdur, halimdir.

3. ALİ İMRAN / 175

Muhakkak o şeytan, sizi, ancak, kendi veliylerinden korkutuyor. Artık eğer siz, iman eden kimselerseniz, onlardan kormayın, BEN'den korkun!

4. NİSA / 38

Mallarını nasa riya olarak infak edenler, ALLAH'a ve ahir yevmine iman etmezler. Şeytanın kendisine karin olduğu kimse… artık o, suiye karindir.

4. NİSA / 60

Sana inzal edilene ve senin öncenden inzal edilene iman edenlere... zeam edenleri görmüyor musun!?
"Tagut"a hakemlik vermeyi irade ediyorlar... oysa onlara, ona kafir olmaları kat'iyyetle emir edilmişti!
Şeytan ise kendilerini baid dalalet ile dalalete düşürmeyi irade etmektedir.

4. NİSA / 76

İman edenler, ALLAH sebilinde kıtal ederler. Kafirler ise "tagut" sebilinde kıtal ederler.
Artık siz, şeytanın veliylerini katl edin. Muhakkak şeytanın keydi zayıftır.

4. NİSA / 83

Onlara, emniyetten veya korkudan bir emir geldiğinde, onu zey ederler. Şayet onu Rasule ve kendilerinden ulu-l emre redd etselerdi... kendilerinden onu istinbat edenler elbette ona alim olurdu.

Şayet ALLAH'ın üzerinize fazlı ve rahmeti olmasaydı... birazınız dışında, kesinlikle şeytana tabi olurdunuz.

4. NİSA / 117

Onlar, O'nun gayrısında, sadece dişileri davet ediyorlar. Muhakkak onlar sadece merid şeytanı davet ediyorlar.

4. NİSA / 119

"Kesinlikle onları dalalete düşüreceğim.
Kesinlikle onları emanilere sokacağım.
Kesinlikle onlara amir olacağım ki... artık elbette, enamın kulaklarını betk edecekler.
Kesinlikle onlara amir olacağım ki... artık elbette ALLAH'ın halkıyetini tagyir edecekler."

ALLAH'ın gayrısında, şeytanı veliy ittihaz eden kimse... artık o, kat'iyyetle mübin hüsranla hasar almıştır!

4. NİSA / 120

Vaad eder ve temenni eder. Şeytanın vaadi sadece garrdır.

5. MAİDE / 90

Ey iman edenler!
Muhakkak, hamr ve meyser ve ensab ve zelmler, rics şeytan amellerindendir… artık ictinab edin… umulur ki felaha ulaşırsınız!

5. MAİDE / 91

Muhakkak şeytan, hamr ve meyser ile aranıza düşmanlık ve buğz vaki etmek ve ALLAH'ı zikir etmekten ve salattan sizi sadd etmek irade eder. Artık kendinize nehy ettiniz değil mi!?

6. ENAM / 43

Keşke beisimiz onlara geldiğinde tazarru etselerdi!... Fakat kalblerini kasvet kapladı. Şeytan, amel etmiş oldukları şeyleri onlara ziynetledi.

6. ENAM / 68

Ayetlerimiz hakkında havz olanları gördüğünde, gayrı hadise havz oluncaya kadar, onlardan iraz et.
Eğer şeytan sana unutturursa… artık zikir ettikten sonra, zalimler kavmiyle beraber kuud etme.

6. EN'AM / 71-72

De ki:
"ALLAH'ın gayrısında bize menfaat sağlamayan ve bize darr etmeyen şeyleri mi davet edelim!
Ashabı, "Gel bize!" diyerek hudaya davet ettiği halde... şeytanların arzda istihva ettiği hayran gibi... ALLAH'ın bize hidayet vermesinden sonra akabımız üzre mi redd edelim!"

De ki:
"Muhakkak ki ALLAH'ın hudası... huda budur!

Biz,
salat ikame ederek...
ve ittika ederek...
Rabb-il alemine silm olmaya emir olunduk."

Kendisine haşr olacağınız O'dur!

6. ENAM / 112-113

Böyledir!...
Nebilerin hepsi için ins ve cinn şeytanları aduvv kıldık.
Bazısı bazısına (onlar birbirine),
ahirete iman etmeyenlerin fuadlarının kendilerine meyletmesi için…
ve kendilerinden razı olmaları için…
iktiraf edenlerin iktiraf etmeleri (emek çekerek günah kazanmak) için…
garr olarak, zuhruf kaviller vahy ederler. Şayet Rabbin dileseydi, buna fail olamazlardı.
Artık onları iftira ettikleri şeylere vezr et.

6. ENAM / 121

Üzerine ALLAH'ın ismi zikir edilmeyen şeylerden yemeyin! Muhakkak bu, kesinlikle fısktır.

Muhakkak şeytanlar, kendi veliylerine, sizinle cedel etmelerini vahy ederler.
Eğer onlara itaat ederseniz, muhakkak siz de kesinlikle müşriklerden olursunuz.

6. ENAM / 141-142

Arşı olan ve arşı olmayan cennetleri inşa eden O'dur... ve muteşabih olarak; hurmayı ve üküllerinden muhtelif ziraati ve zeytini ve narı... ve müteşabih gayrısında olanları...!
ve enamdan hamil olanları ve firaş yapılanları…!

Semere verdiğinde semeresinden yeyin ve hasad yevminin hakkını verin.
İsraf etmeyin!
Muhakkak ki O, müsriflere muhabbet duymaz.

ALLAH'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden yeyin. Şeytanın hatvelerine tabi olmayın. Muhakkak o, sizin için mübin aduvvdur.

7. A'RAF / 20-21

Ardından şeytan... o ikisinin sui olanlarından, kendilerinden vera edilmiş olanı, o ikisine ibda etmek için... onlara vesvese verdi.

"Rabbiniz, bu şecereden... ancak,
siz, iki melek olmayın...
veya siz, ebedi kalanlardan olmayın...
diye sizi nehy etti."
dedi ve o ikisine kasem etti:
"Muhakkak ben sizin için, elbette nasihat verenlerdenim."

7. ARAF / 22

Ardından onları, garr ile dalalete düşürdü!
Ardından şecerenin zevkine (tadına) vardıklarında... o ikisinin sui olanları ibda oldu. Cennet varağından kendilerini hasf etmeye tafk ettiler.

Rabbleri o ikisine nida etti:
"Sizi şu şecereden nehy etmedim mi BEN!
Muhakkak şeytan sizin için mübin aduvvdur... demedim mi size!?"

7. ARAF / 27

Ey Ademoğulları!
Şeytan... sui olanlarını kendilerine irae etmek için libaslarını kendilerinden nez ederek... ana-babanızı cennetten ihrac ettiği gibi... sizi fitneye düşürmesin.

Muhakkak o... o ve kabilesi, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler.

Muhakkak ki BİZ, şeytanları... iman etmeyenlere veliy kıldık.

7. ARAF / 30

Hadiy bir ferik... ve üzerlerine dalalet hakk olan bir ferik…
Muhakkak onlar, ALLAH'ın gayrısından, şeytanları veliyler ittihaz etmişlerdi… ve (buna karşın) kendilerinin mühtedi olduklarını hesab ediyorlardı.

7. ARAF / 175

Ayetlerimizi verdiğimiz kimsenin, onlardan insilah ederek ve ardından şeytana kendisini tâbi ederek, gavilerden olduğu; haberini onlara tilavet et.

7. ARAF / 200

Şeytandan nezg seni nezg ettiğinde, hemen ALLAH'a sığın.
Muhakkak ki O, semidir, alimdir.

7. ARAF / 201

Muhakkak, ittika edenler, kendilerine şeytandan bir tayfun mess ettiğinde tezekkür ederler… ve ardından mubsır olurlar.

8. ENFAL / 11

O'ndan emanet olarak, sizi nuas gışa etmişti… ve üzerinize,
onunla sizi tahir kılmak…
ve sizden şeytanın riczini zehab etmek…
ve kalbleriniz üzre rabt etmek…
ve kademlerinizi onunla sabitlemek…
için semadan su inzal etmişti.

8. ENFAL / 48

Şeytan onlara amellerini ziynetlendirdiği zaman dediki:
"Bu yevmde, nasdan size galib gelecek yoktur. Muhakkak ben de size civarım."
Ardından iki fie birbirlerini gördüğünde, iki akabı üzre neks oldu... ve dedi ki:
"Muhakkak sizden beriyim. Muhakkak sizin görmediklerinizi görüyorum. Muhakkak ben, ALLAH'tan korkarım. ALLAH'ın ikabı şedidtir."

12. YUSUF / 5

Babası:
"Ey oğlum!
Rüyanı kardeşlerine kıssa etme. Yoksa, sana keydle keyd kurarlar.
Muhakkak şeytan, İnsan için mübin düşmandır."

12. YUSUF / 42

Necat edeceğini zann ettiği kimseye dedi ki:
"Rabbinin indinde benden zikir et."
Ancak şeytan ona, rabbine zikir etmesini unutturdu… ve ardından, sicnde bid (üç ila dokuz) sene daha lebs oldu.

12. YUSUF / 100

Ana-babasını arşa ref etti.
Ona sacidler olarak harra ettiler.
Dedi ki:
"Ey Babacığım!
Bu, önceden gördüğüm rüyanın te'vilidir. Rabbim onu kat'iyyetle hakk kıldı!
Şeytanın, benim ve kardeşlerimin arasını nezg etmesinin ardından... beni sicnden ihrac etmekle ve sizi bedvden getirmekle, ahsen olmuş oldu.
Muhakkak ki Rabbim, dilediği şey için latiftir.
Muhakkak ki O, alimdir, hakimdir."

14. İBRAHİM / 22

Emir kaza olduğunda, şeytan der ki:
"Muhakkak ki ALLAH, size hakk vaadi vaad etti. Ben de size vaadde bulundum... ve ardından ben size hilaf oldum.
Benim için, sizin üzerinize sultan, sadece, sizi davet ediyor olmamdı... ve ardından bana siz kendiniz isticab ettiniz.

Artık beni levm etmeyin de... nefslerinizi levm edin!
Size musrih ben değilim... siz de bana musrih değilsiniz. Muhakkak ben, beni şirk koştuğunuz şeye önceden kafir olmuştum."
Muhakkak zalimler... elim azab onlaradır!

15. HİCR / 17-18

Onu, bütün recm edilmiş şeytanlardan muhafaza ettik.
İşiterek istirak eden kimse müstesna… ve ardından ona, mübin şihab tabi olur.

16. NAHL / 63

ALLAH'a yemin olsun!…
Senin öncenden ümmetlere de elbette kat'iyyetle irsal ettik!...
ve ardından şeytan, amellerini kendilerine ziynetledi...
ve ardından o, onlara, yevmde de veliy oldu.
Elim azab onlaradır!

16. NAHL / 98

Kur'an kıraat ettiğin zaman… artık, recm edilmiş şeytandan, ALLAH'a uvz et!

17. İSRA / 26-27

Kurb sahiblerine…
ve miskine…
ve sebil çocuklarına (yolcu)…
bezr ederek bezr etmeden, hakklarını ver!
Muhakkak bezr edenler... şeytanlara ihvan olurlar.
Şeytan, Rabbine küfür içinde olmuştur!

17. İSRA / 53

BANA abd olanlara de ki:
"Ahsen olanı kavil etsinler!"
Muhakkak onların aralarında nezg eden, şeytandır!… muhakkak şeytan, İnsan için mübin düşmandır.

17. İSRA / 64

"Onlardan, itaat etmeyi dileyenleri savtınla istafazz et.
Atlılarınla ve yayalarınla onların üzerine iclab et.
Mallarda ve evladlarda onlara şerik ol.
Onlara vaadde bulun."
Şeytan onlara, ancak, garr vaad eder!

18. KEHF / 63

Dedi ki:
"Gördün mü!?
Sahra evy olduğumuzda, ben hutu (balık) unutmuşum. Muhakkak onu sana zikir etmemi, ancak, şeytan unutturdu. O, acayib bir şekilde bahrda sebilini ittihaz etti."

19. MERYEM / 44

"Ey Babacığım!
Şeytana abd olma!
Muhakkak şeytan, Rahmana asi oldu."

19. MERYEM / 45

"Ey Babacığım!
Muhakkak ben, Rahmandan sana azab mess olmasından... ve şeytan için veliy olmandan korkuyorum."

19. MERYEM / 68

Artık... Yemin olsun Rabbine!
Onları ve şeytanları haşr edeceğiz.
Sonra, elbette/kesinlikle onları, cehennemin havlinde diz çökmüş olarak hazır edeceğiz.

19. MERYEM / 83

Kışkırtarak kışkırtırtan şeytanları, kafirlere irsal ettiğimizi görmedin mi?

20. TAHA / 120

Ardından, şeytan ona vesvese vererek dedi ki:
"Ey Adem!
Ebedilik şeceresine...
ve bela olmayacak mülke...
sana delil vereyim mi?"

21. ENBİYA / 82

Şeytanlardan, ona gavs edenler...
ve bunun gayrısında ameller amel eden kimseler…
BİZ, onlara hafız olanlar olduk.

22. HACC / 3

Nasdan, ilmin gayrısı ile ALLAH hakkında cedel eden kimseler… hepsi, merid şeytana tabidirler.

22. HACC / 52

Senin öncenden, Rasulden ve Nebiden irsal etmedik ki... temenni ettiği zaman, ümniyyesi hakkında şeytan ilka etmemiş olsun!
Ardından ALLAH, şeytanın ilka ettiği şeyi nesh eder.
Sonra ALLAH, kendi ayetlerini hakim kılar.
ALLAH, alimdir, hakimdir.

22. HACC / 53

Şeytanın ilka ettiği şey...
kalblerinde maraz olanlara...
ve kalbleri kasvet bürüyenlere...
fitne kılmak içindir.
Muhakkak zalimler, elbette/kesinlikle baid şikak içindedirler.

23. MU'MİNUN / 97-98

De ki:
"Rabbim!
Şeytanların hemezelerinden SANA uvz ederim.
Onların ihzar olmalarından sana uvz ederim Rabbim!"

24. NUR / 21

Ey iman edenler!
Şeytanın hatvelerine tabi olmayın!... Şeytanın hatvelerine tabi olan kimse... artık muhakkak ona, fahiş olanı ve münkeri emir eder.
Ya, ALLAH'ın fazlı ve O'nun rahmeti sizin üzerinize olmasaydı!...
Sizden hiç biriniz, ebediyyen zekiy olamazdı!... fakat, ALLAH dilediği kimseyi tezkiye eder.
ALLAH, semidir, alimdir.

25. FURKAN / 29

"elbette kat'iyyetle!... o, bana geldiği zamanın ardından, beni zikirden dalalet ettirdi."
Şeytan, İnsana hazul edendir.

26. ŞUARA / 209-210-211

Zikir!...
BİZ zalim olmadık… onunla şeytanlar inzal edilmedi!... Onlara yenbagi olmaz… ve istitaat etmezler!

26. ŞUARA / 221-222-223

Şeytanların kimlere inzal edileceğini size haber vereyim mi?...
Onlar…
işittiklerine ilka eden…
pek çoğu da kazib olan...
bütün esim effak üzere
inzal edilirler!

27. NEML / 24

"Ona ve kavmine, ALLAH'ın gayrısında, güneş için secde ederlerken vecd oldum.
Şeytan, onlara amellerini ziynetlendirmiş... ve ardından onları, sebilden sadd ettirmiş.
Artık onlar ihtida olamıyor."

28. KASAS / 15

Ehlinden gaflet hiyni üzre, medineye dahil oldu.
Orada, birbirini katl etmek üzere olan iki adam mevcudtu. Biri kendi şiasından, diğeri ise düşmanlarındandı. Kendi şiasından olan, düşmandan olana karşı gavs istedi.
Musa onu vekz etti... ve ardından ona kaza oldu.
Dedi ki:
"Bu, şeytanın amelindendir. Muhakkak o, mübin dalalete düşürücü düşmandır."

29. ANKEBUT / 38

Ad... Semud...
Onların meskenleri, size kat'iyyetle beyan olmuştur!
Onlar basiret sahibi olmayı isteyenler oldukları halde… şeytan, onlara amellerini ziynetlendirmiş... ve ardından onları sebilden sadd etmişti.

31. LOKMAN / 21

Onlara,
"ALLAH'ın inzal ettiğine tabi olun!" denildiğinde,
"Bilakis!
Biz, ata-babalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye vecd olduğumuz şeye tabiyiz." derler.
Şeytan, kendilerini seir azaba davet ediyor olsa da mı?

35. FATIR / 6

Muhakkak şeytan, size aduvvdur!... artık siz de onu aduvv olarak ittihaz edin!

Muhakkak o, hizblerini, ancak, seir ashabından olmaya davet eder.

36. YASİN / 60-61-62

"BEN size ahd etmemiş miydim, ey Ademoğulları!...
Şeytana abd olmamanızı;
muhakkak onun sizin için mubin düşman olduğunu;
ve BANA abd olmanızı;
sırat-ı mustakimin bu olduğunu!

Sizin cibilliyetinizin çoğunu elbette kat'iyyetle dall etmişti... akıl etmiyor muydunuz!?"

37. SAFFAT / 6-7-8-9-10

Muhakkak ki BİZ, dünya semasını...
Ulvi meleleri (Mele-il Ala'yı) işitemeyen…
Duhur edilerek bütün caniblerden kazf edilen…
Kendilerine vasıb azab verilen...
bütün merid şeytanlardan hıfz ederek... kevkeb ziynetleri ile ziynetlendirdik.
**Hatf ederek hatf eden müstesnadır… ve ardından ona da sakıb şihab tabi olur!

"sema ed dünya" ifadesi, "dünyanın seması" veya "semanın ednası" (yani en yakın sema) anlamlarında olabilir. (dünya kelimesi hem isim, hem de edna sıfatının dişili/müennesidir.) Eğer, "en yakın sema, semanın en yakını" olarak kullanımış ise, daha uzak semalardan da bahsedilebilir demektir. Burada "sema"yı İnsan duygusunun derinlikleri olarak anlamak mümkündür.
37. SAFFAT / 62-63-64-65

Nüzul olarak, bu mu hayrdır... yoksa zakkum şeceresi mi?
Muhakkak BİZ onu zalimler için fitne kıldık.
Muhakkak o, cahimin aslında ihrac olan şeceredir.
Onun talları şeytanın reisleri gibidir.

38. SAD / 36-37-38

Ardından…
emri ile ruh olarak saib yere cereyan eden rihi...
bina yapan ve gavvas şeytanların hepsini…
ve safedler içinde mukarren olan diğerlerini…
ona teshir ettik.

38. SAD / 41

BİZ'e abd olan Eyyubu zikir et.
Rabbine nida etmişti:
"Muhakkak şeytan bana bela ve azabla mess etti."

41. FUSSİLET / 36

Şayet şeytandan nezg, seni nezg ederse, ALLAH'a uvz et.
Muhakkak ki O... O, semidir, alimdir.

43. ZUHRUF / 36

Rahmanı zikr etmekten aşu olan kimse… ona şeytan kayz ederiz…ve ardından o, ona karin olur.

43. ZUHRUF / 62

Şeytan sakın sizi sadd etmesin… muhakkak o sizin için mübin düşmandır.

47. MUHAMMED / 25

Muhakkak, kendilerine huda beyan olmasından sonra dübürleri üzre redd olanlar... şeytan, onları, tesvil etti... ve onlara imla etti.

58. MUCADELE / 10

Muhakkak necva, ancak, şeytandandır!... iman edenleri hüzünlendirmek içindir!... (ne var ki) ALLAH'ın izni olmadan, hiçbir şey onlara darr veremez.
ALLAH'a… artık mü'minler, tevekkül etsinler.

58. MUCADELE / 19

Şeytan onları havz etmeyi diledi... ve ardından onlara ALLAH'ı zikir etmeyi unutturdu. İşte onlar şeytanın hizbidir.
Değil mi ki... muhakkak şeytan hizbi… onlar hasar alanlardır!?

59. HAŞR / 16-17

Aynen, şeytanın meseli gibidir.
İnsana demişti ki:
"Kafir ol!"
Ardından... kafir olduğunda dedi ki:
"Muhakkak ben senden beriyim. Muhakkak ben Rabb-il alemin ALLAH'tan korkarım."
Artık, onların ikisinin de akibeti... ebediyyen nar içinde olmak oldu.
İşte bu, zalimlerin cezasıdır.

67. MULK / 5

Dünyanın semasını elbette kat'iyyetle misbahlar ile ziynetledik!
BİZ onları, şeytanlar için recm eden kıldık… onlar için seir azabı atid ettik.

81. TEKVİR / 25

O, recm edilmiş şeytanın kavli değildir.

Sure Listesi

Kelam-ı Kadim'de Geçen Kelimeler Sözlüğü;Teolog A.Kadir İmamoğlu tarafından derlenerek hazırlanmıştır.